←Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından | Hakkın Sesleri (3.Kitap) Mehmet Akif Ersoy |
Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak→ |
http://www.mbirgin.com/?c=HTML&ID=219&t=safahatmehmetakifersoy# MP3 dinle ve indir |
Bakınız: Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk/1 , Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk/2 , Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk/3 , Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk/4 , Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk/İngilizce , Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk/Osmanlıca , Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk/Farsça , Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk/Arapça |
Düz Liseler için sunumu[]
Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk
|
Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk
|
Allah'ın Resulü (AS) buyurdu ki: "Nizâr evlâdı: Yetişin ey Nizâr oğulları! Yemenliler de:Yetişin ey Kahtan oğulları! dedi mi, hemen tepelerine felâket iner; hemen Allah'ın nusreti üzerlerinden kalkar; hepsine birden de kılıç musallat olur. "
|
Allah'ın Resulü (AS) buyurdu ki: "Nizâr evladı: Yetişin ey Nizâr oğullan! Yemenliler de: Yetişin ey Kahtan oğulları! dedi mi, hemen tepelerine felaket iner, hemen Allah'ın yardımı üzerlerinden kalkar; hepsine birden de kılıç musallat olur."
|
Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk, Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba, kabrinden kalk!
|
Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk
Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba, mezarından kalk! |
Diriler koşmadı imdadına, sen bari yetiş... Arnavutluk yanıyor... Hem bu sefer pek müdhiş!
|
Diriler koşmadı yardımına, sen bari yetiş...
Arnavutluk yanıyor... Hem bu sefer pek müthiş! |
Tek kıvılcım kabarıp öyle cehennem kustu: Ki hemen kol kol olup sardı bütün bir yurdu.
|
Tek kıvılcım kabarıp öyle cehennem kustu:
Ki hemen kol kol olup sardı bütün bir yurdu. |
O ne yangın ki: Ocak kalmadı söndürmediği! O ne tûfan ki: Yakıp yıktı bütün vâdîyi!
|
O ne yangın ki: Ocak kalmadı söndürmediği!
O ne tufan ki: Yakıp yıktı bütün vadiyi! |
Âşinâ çehre arandım... O, meğer, hiç yokmuş... Yalınız bir kuru çöl var ki, ne sorsan: Hâmûş!
|
Tanıdık çehre arandım... O, meğer hiç yokmuş...
Yalnız bir kuru çöl var ki, ne sorsan: Suskun! |
Âşinâ çehre de yok hiçbirinin yâdı da yok; Yakılan bunca hayâtın, hani, ecsâdı da yok!
|
Tamdık çehre de yok, hiç birinin eseri de yok;
Yakılan bunca hayatın, hani, cesetleri de yok! |
Yoklasan külleri, altından, emînim, ancak Kömür olmuş iki üç parça kemiktir çıkacak!
|
Yoklasan külleri, altından, eminim, ancak,
Kömür olmuş iki üç parça kemiktir çıkacak! |
Baba! En sevgili annen, o senin öz vatanın
Olacak mıydı fedâ hırsına üç kaltabanın? |
Baba! En sevgili annen, o senin öz vatanın,
Olacak mıydı feda hırsına üç kaltabanın? |
Dedemin sürdüğü, can ektiği toprak gitti... Öyle bir gitti ki hem: Bir daha gelmez ebedî!
|
Dedemin sürdüğü, can ektiği toprak gitti...
Hem de bir daha sonsuza dek gelmeyecek şekilde gitti! |
Ne olurdun bunu kalkıp da göreydin acaba? "Meşhed"in beynine haç saplanacak mıydı baba!
|
Ne olurdun bunu kalkıp da göreydin acaba?
"Meşhed"in beynine haç saplanacak mıydı baba! |
Ne felâket: Dönüversin de mesâcid ahıra, Hırvat´ın askeri tepsin çıkıp üstünde hora!
|
Ne felaket: Mescidler ahıra dönüversin, Hırvat'ın askeri çıkıp üstünde hora tepsin! |
Bâri bir hâtıra kalsaydı şu toprakta diri... Yer yarılmış, yere geçmiş, şühedâ türbeleri! |
Bari bir hatıra kalsaydı şu toprakta diri... Yer yarılmış, yere geçmiş şehit türbeleri! |
Nerde olsam çıkıyor karşıma bir kanlı ova... Sen misin, yoksa hayâlin mi? Vefâsız Kosova! |
Nerde olsam çıkıyor karşıma bir kanlı ova... Sen misin, yoksa hayalin mi? Vefasız Kosova! |
Hani binlerce mefâhirdi senin her adımın? Hani sînende yarıp geçtiği yol "Yıldırım "ın? |
Hani binlerce kıvanç verici hâdiseydi senin her adımın? Hani koynunda yarıp geçtiği yol Yıldırım'ın? |
Hani asker? Hani kalbinde yatan Şâh-ı Şehîd? Ah o kurbân-ı zafer nerde bugün? Nerde o iyd? |
Hani asker? Hani kalbinde yatan Şah-ı Şehid? Ah o zafer kurbanı nerde bugün?Nerde o bayram? |
Söyle, Meşhed, öpeyim secde edip toprağını; Yok mudur sende Murâd´ın iki üç damla kanı? |
Söyle, Meşhed, öpeyim secde edip toprağını: Yok mudur sende Murad'ın iki üç damla kanı? |
Ah Meşhed! O ne? Üstündeki meyhane midir? Görmüyorum, kandilin nerede? Şu kadeh midir? | |
Ya harîminde yatan şapkalı sarhoşlar kim? Yoksa yanlış mı? Hayır, söyleme, bildim... Bildim! |
Ya içinde yatan şapkalı sarhoşlar kim? Yoksa yanlış mı? Hayır, söyleme, bildim...Bildim! |
Basacak mıydı, fakat, göğsüne Sırb´ın çarığı? Serilip yerlere binlerce şehîdin sarığı, |
Basacak mıydı, fakat, göğsüne Sırp'ın çarığı? Serilip yerlere binlerce şehidin sarığı, |
Silecek miydi en alçak neferin çizmesini? Dürtecek miydi geçen, leş gibi her lîmesini? |
Silecek miydi en alçak askerin çizmesini? Dürtecek miydi geçen, leş gibi her parçasını? |
Ya şu üç parçalı bayrak dikilirken tepene, Niye indirmedi, kim çıktı bu halkın önüne? |
Ya şu üç parçalı bayrak dikilirken tepene, Niye indirmedi, kim çıktı bu halkın önüne? |
Hani, milletlere meydan okuyan kavm-i necîb? Görmedim bir kişi, tek bir kişi meydanda... Garîb! |
Hani, milletlere meydan okuyan soylu kavim? Görmedim bir kişi, tek bir kişi meydanda... Garip! |
Hani, haysiyyetinin gölgesi çiğnense eğer; Olmadan üç kişinin, beş kişinin, hûnu heder |
Hani haysiyetinin gölgesi çiğnense eğer; Üç kişinin, beş kişinin kanını dökmeden |
Kahraman öfkesi yatışmaz, kanı coşkun kişiler? İşte millî haysiyet tahkir edilmiş, berbat! | |
Hani "Nâ-mahreme ben söyliyemem kızlarımın, Karımın ismini... Hem öldürürüm, sorma sakın!" |
Hani "Yabancıya ben söyleyemem kızlarımın, Karımın ismini... Hem öldürürüm, sorma sakın!" |
Diye, tahrîr-i nüfûs istemiyen er kişiler! Hani, göstermediler eski celâdetten eser; |
Diye nüfus sayımını istemeyen er kişiler! Hani, göstermediler eski yiğitlikten eser; |
Fuhşu i´lâya koşan bir sürü nâ-merd öteden, Ne selâmlık ne harem dinlemeyip çiğnerken! |
Fuhşu yaymaya koşan bir sürü alçak öteden, Ne selamlık, ne harem dinlemeyip çiğnerken! |
Hani, ey kavm-i esâret-zede, muhtâriyyet? Korkarım, simdi nasîbin mütemâdî haybet! |
Ey esarete düşmüş kavim, hani nerede özerklik? Korkarım, şimdi nasibin sürekli bir yoksunluk! |
Hani, ey unsur-i bî-râbıta, istiklâlin? Ebediyyen, sanırım, söndü bütün âmâlin! |
Ey birlikten yoksun toplum, hani bağımsızlığın? Sanırım sonsuza kadar söndü bütün emellerin! |
Hani "Başkım"cıların kurduğu yüksek hülyâ? Seni yıllarca avutmuş da o mel´un rü´yâ, |
Hani "Başkım"cıların kurduğu yüksek hülya? Seni yıllarca avutmuş da o lanet olası rüya, |
Uyumuştun... Ya uyansaydın eder miydi tebâh, Mülkü, birdenbire âfâka çöken kanlı sabah? |
Uyumuştun... Ya uyansaydm yok edebilir miydi,
Birdenbire ufuklara çöken kanlı sabah, ülkeyi! |
Üç sefil ordu çevirsin o metîn ordumuzu,
Bizi kovsun elimizden alarak yurdumuzu... |
Üç alçak ordu çevirsin o kuvvetli ordumuzu,
Bizi kovsun elimizden alarak yurdumuzu... |
Kimsesiz âilelerden kimi gitsin bıçağa; Kimi bin türlü fecâ´atle çekilsin kucağa... |
Kimsesiz ailelerden kimi gitsin bıçağa; Kimi bin türlü feci olayla çekilsin kucağa... |
Birinin namusu gitsin, diğerinin kanı helâl olsun... İşte ey başkaldıran toplum, bu acıklı bozgun, | |
Seni tahrîk eden üç beş alığın ma´rifeti! Ya neden beklemiyordun bu rezîl âkıbeti? |
Seni kışkırtan üç beş alığın marifeti! Ya neden beklemiyordun bu alçaltıcı sonucu? |
Hani, milliyyetin İslâm idi... Kavmiyyet ne! Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyyetine. |
Hani milliyetin İslâm idi... Irkçılık ne! Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyetine. |
"Arnavutluk" ne demek? Var mı şerîatte yeri? Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri! |
"Arnavutluk" ne demek? Var mı şeriatte yeri? Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri! |
Arabın Türke; Lâzın Çerkese, yâhud Kürde; Acemin Çinliye rüchânı mı varmış? Nerde! |
Arabın Türke, Lazın Çerkeze yahut Kürde; Farsın Çinliye üstünlüğü mü varmış? Nerde! |
Müslümanlık´ta "anâsır"mı olurmuş? Ne gezer! Fikr-i kavmiyyeti tel´în ediyor Peygamber. |
Müslümanlıkta "ırklar" mı olurmuş? Ne gezer! Irkçılık fikrini lanetliyor Peygamber. |
En büyük düşmanıdır rûh-i Nebî tefrikanın; Adı batsın onu İslâm´a sokan kaltabanın! |
En büyük düşmanıdır Peygamber'in ruhu bölücülüğün; Adı batsın onu İslâm'a sokan şarlatanın! |
Şu senin âkıbetin bin bu kadar yıl evvel, Sana söylenmiş iken doğru mudur şimdi cedel? |
Şu senin son durumun bin bu kadar yıl önce, Sana söylenmiş iken doğru mudur şimdi kavga? |
Artık ey millet-i merhûme, sabâh oldu uyan! Sana az geldi ezanlar, diye ötsün mü bu çan? |
Ey rahmete lâyık millet sabah oldu artık uyan! Sana az geldi ezanlar diye ötsün mü bu çan? |
Ne Araplık ne de Türklük kalacak aç gözünü! Dinle Peygamber-i Zîşân´ın İlâhî sözünü. |
Ne Araplık ne de Türklük kalacak aç gözünü! Dinle şanlı Peygamberinin ilâhî sözünü. |
Veriniz başbaşa; zîrâ sonu hüsrân-ı mübin:
Ne hükûmet kalıyor ortada billâhi, ne din! |
Veriniz başbaşa; çünkü sonu apaçık kayıptır:
Billahi ortada ne hükümet ne de din kalıyor! |
"Medeniyyet!" size çoktan beridir diş biliyor; Evvela parçalamak sonra da yutmak diliyor: |
"Medeniyet!" size çoktan beridir diş biliyor; Önce parçalamak, sonra da yutmak diliyor. |
Arnavutlar size ibret olacakken, hâlâ, Ne bu şûrîde siyâset, ne bu fâsid da´vâ? |
Arnavutlar size bir ders olacakken, hâlâ, Ne bu karmakarışık siyaset, ne bu bozguncu da'vâ? |
Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz... Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz! |
Görmüyor gittiği yanlış yolu, sanırım, çoğunuz... Size kılavuzluk eden haydudu artık kavunuz! |
Bunu benden duyunuz, ben ki, evet, Arnavudum... Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!.. |
Bunu benden duyunuz, ben ki, evet, Arnavudum... Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!.. |
Anadolu Liseleri ve İngilizce Eğitim veren Üniversiteler için sunumu[]
Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk |
Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk |
İngilizce Tercüme
|
Allah'ın Resulü SAS buyurdu ki: "Nizâr evlâdı: Yetişin ey Nizâr oğulları! Yemenliler de:Yetişin ey Kahtan oğulları! dedi mi, hemen tepelerine felâket iner; hemen Allah'ın nusreti üzerlerinden kalkar; hepsine birden de kılıç musallat olur. "
|
Allah'ın Resulü SA buyurdu ki: "Nizâr evladı: Yetişin ey Nizâr oğullan! Yemenliler de: Yetişin ey Kahtan oğulları! dedi mi, hemen tepelerine felaket iner, hemen Allah'ın yardımı üzerlerinden kalkar; hepsine birden de kılıç musallat olur."
|
İngilizce Tercüme
|
Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk, Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba, kabrinden kalk!
|
Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk
Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba, mezarından kalk! |
İngilizce Tercüme
|
Diriler koşmadı imdadına, sen bari yetiş... Arnavutluk yanıyor... Hem bu sefer pek müdhiş!
|
Diriler koşmadı yardımına, sen bari yetiş...
Arnavutluk yanıyor... Hem bu sefer pek müthiş! |
İngilizce Tercüme
|
Tek kıvılcım kabarıp öyle cehennem kustu: Ki hemen kol kol olup sardı bütün bir yurdu.
|
Tek kıvılcım kabarıp öyle cehennem kustu:
Ki hemen kol kol olup sardı bütün bir yurdu. |
İngilizce Tercüme
|
O ne yangın ki: Ocak kalmadı söndürmediği! O ne tûfan ki: Yakıp yıktı bütün vâdîyi!
|
O ne yangın ki: Ocak kalmadı söndürmediği!
O ne tufan ki: Yakıp yıktı bütün vadiyi! |
İngilizce Tercüme
|
Âşinâ çehre arandım... O, meğer, hiç yokmuş... Yalınız bir kuru çöl var ki, ne sorsan: Hâmûş!
|
Tanıdık çehre arandım... O, meğer hiç yokmuş...
Yalnız bir kuru çöl var ki, ne sorsan: Suskun! |
İngilizce Tercüme
|
Âşinâ çehre de yok hiçbirinin yâdı da yok; Yakılan bunca hayâtın, hani, ecsâdı da yok!
|
Tamdık çehre de yok, hiç birinin eseri de yok;
Yakılan bunca hayatın, hani, cesetleri de yok! |
İngilizce Tercüme
|
Yoklasan külleri, altından, emînim, ancak Kömür olmuş iki üç parça kemiktir çıkacak!
|
Yoklasan külleri, altından, eminim, ancak,
Kömür olmuş iki üç parça kemiktir çıkacak! |
İngilizce Tercüme
|
Baba! En sevgili annen, o senin öz vatanın
Olacak mıydı fedâ hırsına üç kaltabanın? |
Baba! En sevgili annen, o senin öz vatanın,
Olacak mıydı feda hırsına üç kaltabanın? |
İngilizce Tercüme
|
Dedemin sürdüğü, can ektiği toprak gitti... Öyle bir gitti ki hem: Bir daha gelmez ebedî!
|
Dedemin sürdüğü, can ektiği toprak gitti...
Hem de bir daha sonsuza dek gelmeyecek şekilde gitti! |
İngilizce Tercüme
|
Ne olurdun bunu kalkıp da göreydin acaba? "Meşhed"in beynine haç saplanacak mıydı baba!
|
Ne olurdun bunu kalkıp da göreydin acaba?
"Meşhed"in beynine haç saplanacak mıydı baba! |
İngilizce Tercüme
|
Ne felâket: Dönüversin de mesâcid ahıra, Hırvat´ın askeri tepsin çıkıp üstünde hora!
|
Ne felaket: Mescidler ahıra dönüversin,
Hırvat'ın askeri çıkıp üstünde hora tepsin! |
İngilizce Tercüme
|
Bâri bir hâtıra kalsaydı şu toprakta diri... Yer yarılmış, yere geçmiş, şühedâ türbeleri!
|
Bari bir hatıra kalsaydı şu toprakta diri...
Yer yarılmış, yere geçmiş şehit türbeleri! |
İngilizce Tercüme
|
Nerde olsam çıkıyor karşıma bir kanlı ova...
Sen misin, yoksa hayâlin mi? Vefâsız Kosova! |
Nerde olsam çıkıyor karşıma bir kanlı ova...
Sen misin, yoksa hayalin mi? Vefasız Kosova! |
İngilizce Tercüme
|
Hani binlerce mefâhirdi senin her adımın? Hani sînende yarıp geçtiği yol "Yıldırım "ın? |
Hani binlerce kıvanç verici hâdiseydi senin her adımın?
Hani koynunda yarıp geçtiği yol Yıldırım'ın? |
İngilizce Tercüme
|
Hani asker? Hani kalbinde yatan Şâh-ı Şehîd? Ah o kurbân-ı zafer nerde bugün? Nerde o iyd? |
Hani asker? Hani kalbinde yatan Şah-ı Şehid?
Ah o zafer kurbanı nerde bugün?Nerde o bayram? |
İngilizce Tercüme
|
Söyle, Meşhed, öpeyim secde edip toprağını; Yok mudur sende Murâd´ın iki üç damla kanı? |
Söyle, Meşhed, öpeyim secde edip toprağını: Yok mudur sende Murad'ın iki üç damla kanı? |
İngilizce Tercüme
|
Ah Meşhed! O ne? Üstündeki meyhane midir?
Görmüyorum, kandilin nerede? Şu kadeh midir? |
İngilizce Tercüme
| |
Ya harîminde yatan şapkalı sarhoşlar kim? Yoksa yanlış mı? Hayır, söyleme, bildim... Bildim! |
Ya içinde yatan şapkalı sarhoşlar kim?
Yoksa yanlış mı? Hayır, söyleme, bildim...Bildim! |
İngilizce Tercüme
|
Basacak mıydı, fakat, göğsüne Sırb´ın çarığı? Serilip yerlere binlerce şehîdin sarığı, |
Basacak mıydı, fakat, göğsüne Sırp'ın çarığı? Serilip yerlere binlerce şehidin sarığı, |
İngilizce Tercüme
|
Silecek miydi en alçak neferin çizmesini? Dürtecek miydi geçen, leş gibi her lîmesini? |
Silecek miydi en alçak askerin çizmesini? Dürtecek miydi geçen, leş gibi her parçasını? |
İngilizce Tercüme
|
Ya şu üç parçalı bayrak dikilirken tepene, Niye indirmedi, kim çıktı bu halkın önüne? |
Ya şu üç parçalı bayrak dikilirken tepene, Niye indirmedi, kim çıktı bu halkın önüne? |
İngilizce Tercüme
|
Hani, milletlere meydan okuyan kavm-i necîb? Görmedim bir kişi, tek bir kişi meydanda... Garîb! |
Hani, milletlere meydan okuyan soylu kavim?
Görmedim bir kişi, tek bir kişi meydanda... Garip! |
İngilizce Tercüme
|
Hani, haysiyyetinin gölgesi çiğnense eğer; Olmadan üç kişinin, beş kişinin, hûnu heder |
Hani haysiyetinin gölgesi çiğnense eğer; Üç kişinin, beş kişinin kanını dökmeden |
İngilizce Tercüme
|
Kahraman öfkesi yatışmaz, kanı coşkun kişiler? İşte millî haysiyet aşağılanmış, berbat! |
İngilizce Tercüme
| |
Hani "Nâ-mahreme ben söyliyemem kızlarımın, Karımın ismini... Hem öldürürüm, sorma sakın!" |
Hani "Yabancıya ben söyleyemem kızlarımın, Karımın ismini... Hem öldürürüm, sorma sakın!" |
İngilizce Tercüme
|
Diye, tahrîr-i nüfûs istemiyen er kişiler! Hani, göstermediler eski celâdetten eser; |
Diye nüfus sayımını istemeyen er kişiler! Hani, göstermediler eski yiğitlikten eser; |
İngilizce Tercüme
|
Fuhşu i´lâya koşan bir sürü nâ-merd öteden, Ne selâmlık ne harem dinlemeyip çiğnerken! |
Fuhşa meşruluk kazandırmaya çalışan bir sürü alçak öteden, Ne selamlık, ne harem dinlemeyip çiğnerken! |
İngilizce Tercüme
|
Hani, ey kavm-i esâret-zede, muhtâriyyet?
Korkarım, simdi nasîbin mütemâdî haybet! |
Ey esarete düşmüş kavim, hani nerede özerklik?
Korkarım, şimdi nasibin sürekli bir yoksunluk! |
İngilizce Tercüme
|
Hani, ey unsur-i bî-râbıta, istiklâlin? Ebediyyen, sanırım, söndü bütün âmâlin! |
Ey birlikten yoksun toplum, hani bağımsızlığın? Sanırım sonsuza kadar söndü bütün emellerin! |
İngilizce Tercüme
|
Hani "Başkım"cıların kurduğu yüksek hülyâ?
Seni yıllarca avutmuş da o mel´un rü´yâ, |
Hani "Başkım"cıların kurduğu yüksek hülya?
Seni yıllarca avutmuş da o lanet olası rüya, |
İngilizce Tercüme
|
Uyumuştun... Ya uyansaydın eder miydi tebâh, Mülkü, birdenbire âfâka çöken kanlı sabah? |
Uyumuştun... Ya uyansaydm yok edebilir miydi,
Birdenbire ufuklara çöken kanlı sabah, ülkeyi! |
İngilizce Tercüme
|
Üç sefil ordu çevirsin o metîn ordumuzu,
Bizi kovsun elimizden alarak yurdumuzu... |
Üç alçak ordu çevirsin o kuvvetli ordumuzu,
Bizi kovsun elimizden alarak yurdumuzu... |
İngilizce Tercüme
|
Kimsesiz âilelerden kimi gitsin bıçağa; Kimi bin türlü fecâ´atle çekilsin kucağa... |
Kimsesiz ailelerden kimi gitsin bıçağa; Kimi bin türlü feci olayla çekilsin kucağa... |
İngilizce Tercüme
|
Birinin namusu gitsin, diğerinin kanı helâl olsun... İşte ey başkaldıran toplum, bu acıklı bozgun, |
İngilizce Tercüme
| |
Seni tahrîk eden üç beş alığın ma´rifeti! Ya neden beklemiyordun bu rezîl âkıbeti? |
Seni kışkırtan üç beş alığın marifeti! Ya neden beklemiyordun bu alçaltıcı sonucu? |
İngilizce Tercüme
|
Hani, milliyyetin İslâm idi... Kavmiyyet ne! Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyyetine. |
Hani milliyetin İslâm idi... Irkçılık ne! Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyetine. |
İngilizce Tercüme
|
"Arnavutluk" ne demek? Var mı şerîatte yeri? Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri! |
"Arnavutluk" ne demek? Var mı şeriatte yeri? Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri! |
İngilizce Tercüme
|
Arabın Türke; Lâzın Çerkese, yâhud Kürde; Acemin Çinliye rüchânı mı varmış? Nerde! |
Arabın Türke, Lazın Çerkeze yahut Kürde; Farsın Çinliye üstünlüğü mü varmış? Nerde! |
İngilizce Tercüme
|
Müslümanlık´ta "anâsır"mı olurmuş? Ne gezer! Fikr-i kavmiyyeti tel´în ediyor Peygamber. |
Müslümanlıkta "ırklar" mı olurmuş? Ne gezer! Irkçılık fikrini lanetliyor Peygamber. |
İngilizce Tercüme
|
En büyük düşmanıdır rûh-i Nebî tefrikanın; Adı batsın onu İslâm´a sokan kaltabanın! |
En büyük düşmanıdır Peygamber'in ruhu bölücülüğün; Adı batsın onu İslâm'a sokan şarlatanın! |
İngilizce Tercüme
|
Şu senin âkıbetin bin bu kadar yıl evvel, Sana söylenmiş iken doğru mudur şimdi cedel? |
Şu senin son durumun bin bu kadar yıl önce, Sana söylenmiş iken doğru mudur şimdi kavga? |
İngilizce Tercüme
|
Artık ey millet-i merhûme, sabâh oldu uyan!
Sana az geldi ezanlar, diye ötsün mü bu çan? |
Ey rahmete lâyık millet sabah oldu artık uyan!
Sana az geldi ezanlar diye ötsün mü bu çan? |
İngilizce Tercüme
|
Ne Araplık ne de Türklük kalacak aç gözünü! Dinle Peygamber-i Zîşân´ın İlâhî sözünü. |
Ne Araplık ne de Türklük kalacak aç gözünü! Dinle şanlı Peygamberinin ilâhî sözünü. |
İngilizce Tercüme
|
Veriniz başbaşa; zîrâ sonu hüsrân-ı mübin:
Ne hükûmet kalıyor ortada billâhi, ne din! |
Veriniz başbaşa; çünkü sonu apaçık kayıptır:
Billahi ortada ne hükümet ne de din kalıyor! |
İngilizce Tercüme
|
"Medeniyyet!" size çoktan beridir diş biliyor; Evvela parçalamak sonra da yutmak diliyor: |
"Medeniyet!" size çoktan beridir diş biliyor; Önce parçalamak, sonra da yutmak diliyor. |
İngilizce Tercüme
|
Arnavutlar size ibret olacakken, hâlâ, Ne bu şûrîde siyâset, ne bu fâsid da´vâ? |
Arnavutlar size bir ders olacakken, hâlâ, Ne bu karmakarışık siyaset, ne bu bozguncu da'vâ? |
İngilizce Tercüme
|
Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz... Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz! |
Görmüyor gittiği yanlış yolu, sanırım, çoğunuz... Size kılavuzluk eden haydudu artık kavunuz! |
İngilizce Tercüme
|
Bunu benden duyunuz, ben ki, evet, Arnavudum... Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!.. |
Bunu benden duyunuz, ben ki, evet, Arnavudum... Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!.. |
İngilizce Tercüme
|
4'lü Tablo Sunumu[]
Süleymaniye Kürsüsünde
|
Süleymaniye Kürsüsünde
|
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Allah'ın Resulü sallâllahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
"Nizâr evlâdı: Yetişin ey Nizâr oğulları! Yemenliler de:Yetişin ey Kahtan oğulları! dedi mi, hemen tepelerine felâket iner; hemen Allah'ın nusreti üzerlerinden kalkar; hepsine birden de kılıç musallat olur. " |
Allah'ın Resulü sallâllahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Nizâr evladı: Yetişin ey Nizâr oğullan! Yemenliler de:
Yetişin ey Kahtan oğulları! dedi mi, hemen tepelerine felaket iner, hemen Allah'ın yardımı üzerlerinden kalkar; hepsine birden de kılıç musallat olur." |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk, Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba, kabrinden kalk!
|
Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk
Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba, mezarından kalk! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Diriler koşmadı imdadına, sen bari yetiş... Arnavutluk yanıyor... Hem bu sefer pek müdhiş!
|
Diriler koşmadı yardımına, sen bari yetiş...
Arnavutluk yanıyor... Hem bu sefer pek müthiş! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Tek kıvılcım kabarıp öyle cehennem kustu: Ki hemen kol kol olup sardı bütün bir yurdu.
|
Tek kıvılcım kabarıp öyle cehennem kustu:
Ki hemen kol kol olup sardı bütün bir yurdu. |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
O ne yangın ki: Ocak kalmadı söndürmediği! O ne tûfan ki: Yakıp yıktı bütün vâdîyi!
|
O ne yangın ki: Ocak kalmadı söndürmediği!
O ne tufan ki: Yakıp yıktı bütün vadiyi! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Âşinâ çehre arandım... O, meğer, hiç yokmuş... Yalınız bir kuru çöl var ki, ne sorsan: Hâmûş!
|
Tanıdık çehre arandım... O, meğer hiç yokmuş...
Yalnız bir kuru çöl var ki, ne sorsan: Suskun! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Âşinâ çehre de yok hiçbirinin yâdı da yok; Yakılan bunca hayâtın, hani, ecsâdı da yok!
|
Tamdık çehre de yok, hiç birinin eseri de yok;
Yakılan bunca hayatın, hani, cesetleri de yok! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Yoklasan külleri, altından, emînim, ancak Kömür olmuş iki üç parça kemiktir çıkacak!
|
Yoklasan külleri, altından, eminim, ancak,
Kömür olmuş iki üç parça kemiktir çıkacak! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Baba! En sevgili annen, o senin öz vatanın
Olacak mıydı fedâ hırsına üç kaltabanın? |
Baba! En sevgili annen, o senin öz vatanın,
Olacak mıydı feda hırsına üç kaltabanın? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Dedemin sürdüğü, can ektiği toprak gitti... Öyle bir gitti ki hem: Bir daha gelmez ebedî!
|
Dedemin sürdüğü, can ektiği toprak gitti...
Hem de bir daha sonsuza dek gelmeyecek şekilde gitti! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Ne olurdun bunu kalkıp da göreydin acaba? "Meşhed"in beynine haç saplanacak mıydı baba!
|
Ne olurdun bunu kalkıp da göreydin acaba?
"Meşhed"in beynine haç saplanacak mıydı baba! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Ne felâket: Dönüversin de mesâcid ahıra, Hırvat´ın askeri tepsin çıkıp üstünde hora!
|
Ne felaket: Mescidler ahıra dönüversin,
Hırvat'ın askeri çıkıp üstünde hora tepsin! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Bâri bir hâtıra kalsaydı şu toprakta diri... Yer yarılmış, yere geçmiş, şühedâ türbeleri!
|
Bari bir hatıra kalsaydı şu toprakta diri...
Yer yarılmış, yere geçmiş şehit türbeleri! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Nerde olsam çıkıyor karşıma bir kanlı ova...
Sen misin, yoksa hayâlin mi? Vefâsız Kosova! |
Nerde olsam çıkıyor karşıma bir kanlı ova...
Sen misin, yoksa hayalin mi? Vefasız Kosova! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Hani binlerce mefâhirdi senin her adımın? Hani sînende yarıp geçtiği yol "Yıldırım "ın? |
Hani binlerce kıvanç verici hâdiseydi senin her adımın?
Hani koynunda yarıp geçtiği yol Yıldırım'ın? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Hani asker? Hani kalbinde yatan Şâh-ı Şehîd? Ah o kurbân-ı zafer nerde bugün? Nerde o iyd? |
Hani asker? Hani kalbinde yatan Şah-ı Şehid?
Ah o zafer kurbanı nerde bugün?Nerde o bayram? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Söyle, Meşhed, öpeyim secde edip toprağını; Yok mudur sende Murâd´ın iki üç damla kanı? |
Söyle, Meşhed, öpeyim secde edip toprağını: Yok mudur sende Murad'ın iki üç damla kanı? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Ah Meşhed! O ne? Üstündeki meyhane midir?
Görmüyorum, kandilin nerede? Şu kadeh midir? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
| |
Ya harîminde yatan şapkalı sarhoşlar kim? Yoksa yanlış mı? Hayır, söyleme, bildim... Bildim! |
Ya içinde yatan şapkalı sarhoşlar kim?
Yoksa yanlış mı? Hayır, söyleme, bildim...Bildim! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Basacak mıydı, fakat, göğsüne Sırb´ın çarığı? Serilip yerlere binlerce şehîdin sarığı, |
Basacak mıydı, fakat, göğsüne Sırp'ın çarığı? Serilip yerlere binlerce şehidin sarığı, |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Silecek miydi en alçak neferin çizmesini? Dürtecek miydi geçen, leş gibi her lîmesini? |
Silecek miydi en alçak askerin çizmesini? Dürtecek miydi geçen, leş gibi her parçasını? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Ya şu üç parçalı bayrak dikilirken tepene, Niye indirmedi, kim çıktı bu halkın önüne? |
Ya şu üç parçalı bayrak dikilirken tepene, Niye indirmedi, kim çıktı bu halkın önüne? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Hani, milletlere meydan okuyan kavm-i necîb? Görmedim bir kişi, tek bir kişi meydanda... Garîb! |
Hani, milletlere meydan okuyan soylu kavim?
Görmedim bir kişi, tek bir kişi meydanda... Garip! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Hani, haysiyyetinin gölgesi çiğnense eğer; Olmadan üç kişinin, beş kişinin, hûnu heder |
Hani haysiyetinin gölgesi çiğnense eğer; Üç kişinin, beş kişinin kanını dökmeden |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Kahraman öfkesi yatışmaz, kanı coşkun kişiler? İşte millî haysiyet aşağılanmış, berbat! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
| |
Hani "Nâ-mahreme ben söyliyemem kızlarımın, Karımın ismini... Hem öldürürüm, sorma sakın!" |
Hani "Yabancıya ben söyleyemem kızlarımın, Karımın ismini... Hem öldürürüm, sorma sakın!" |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Diye, tahrîr-i nüfûs istemiyen er kişiler! Hani, göstermediler eski celâdetten eser; |
Diye nüfus sayımını istemeyen er kişiler! Hani, göstermediler eski yiğitlikten eser; |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Fuhşu i´lâya koşan bir sürü nâ-merd öteden, Ne selâmlık ne harem dinlemeyip çiğnerken! |
Fuhşa meşruluk kazandırmaya çalışan bir sürü alçak öteden, Ne selamlık, ne harem dinlemeyip çiğnerken! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Hani, ey kavm-i esâret-zede, muhtâriyyet?
Korkarım, simdi nasîbin mütemâdî haybet! |
Ey esarete düşmüş kavim, hani nerede özerklik?
Korkarım, şimdi nasibin sürekli bir yoksunluk! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Hani, ey unsur-i bî-râbıta, istiklâlin? Ebediyyen, sanırım, söndü bütün âmâlin! |
Ey birlikten yoksun toplum, hani bağımsızlığın? Sanırım sonsuza kadar söndü bütün emellerin! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Hani "Başkım"cıların kurduğu yüksek hülyâ?
Seni yıllarca avutmuş da o mel´un rü´yâ, |
Hani "Başkım"cıların kurduğu yüksek hülya?
Seni yıllarca avutmuş da o lanet olası rüya, |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Uyumuştun... Ya uyansaydın eder miydi tebâh, Mülkü, birdenbire âfâka çöken kanlı sabah? |
Uyumuştun... Ya uyansaydm yok edebilir miydi,
Birdenbire ufuklara çöken kanlı sabah, ülkeyi! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Üç sefil ordu çevirsin o metîn ordumuzu,
Bizi kovsun elimizden alarak yurdumuzu... |
Üç alçak ordu çevirsin o kuvvetli ordumuzu,
Bizi kovsun elimizden alarak yurdumuzu... |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Kimsesiz âilelerden kimi gitsin bıçağa; Kimi bin türlü fecâ´atle çekilsin kucağa... |
Kimsesiz ailelerden kimi gitsin bıçağa; Kimi bin türlü feci olayla çekilsin kucağa... |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Birinin namusu gitsin, diğerinin kanı helâl olsun...
|
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
| |
Seni tahrîk eden üç beş alığın ma´rifeti! Ya neden beklemiyordun bu rezîl âkıbeti? |
Seni kışkırtan üç beş alığın marifeti! Ya neden beklemiyordun bu alçaltıcı sonucu? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Hani, milliyyetin İslâm idi... Kavmiyyet ne! Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyyetine. |
Hani milliyetin İslâm idi... Irkçılık ne! Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyetine. |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
"Arnavutluk" ne demek? Var mı şerîatte yeri? Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri! |
"Arnavutluk" ne demek? Var mı şeriatte yeri? Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Arabın Türke; Lâzın Çerkese, yâhud Kürde; Acemin Çinliye rüchânı mı varmış? Nerde! |
Arabın Türke, Lazın Çerkeze yahut Kürde; Farsın Çinliye üstünlüğü mü varmış? Nerde! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Müslümanlık´ta "anâsır"mı olurmuş? Ne gezer! Fikr-i kavmiyyeti tel´în ediyor Peygamber. |
Müslümanlıkta "ırklar" mı olurmuş? Ne gezer! Irkçılık fikrini lanetliyor Peygamber. |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
En büyük düşmanıdır rûh-i Nebî tefrikanın; Adı batsın onu İslâm´a sokan kaltabanın! |
En büyük düşmanıdır Peygamber'in ruhu bölücülüğün; Adı batsın onu İslâm'a sokan şarlatanın! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Şu senin âkıbetin bin bu kadar yıl evvel, Sana söylenmiş iken doğru mudur şimdi cedel? |
Şu senin son durumun bin bu kadar yıl önce, Sana söylenmiş iken doğru mudur şimdi kavga? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Artık ey millet-i merhûme, sabâh oldu uyan!
Sana az geldi ezanlar, diye ötsün mü bu çan? |
Ey rahmete lâyık millet sabah oldu artık uyan!
Sana az geldi ezanlar diye ötsün mü bu çan? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Ne Araplık ne de Türklük kalacak aç gözünü! Dinle Peygamber-i Zîşân´ın İlâhî sözünü. |
Ne Araplık ne de Türklük kalacak aç gözünü! Dinle şanlı Peygamberinin ilâhî sözünü. |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Veriniz başbaşa; zîrâ sonu hüsrân-ı mübin:
Ne hükûmet kalıyor ortada billâhi, ne din! |
Veriniz başbaşa; çünkü sonu apaçık kayıptır:
Billahi ortada ne hükümet ne de din kalıyor! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
"Medeniyyet!" size çoktan beridir diş biliyor; Evvela parçalamak sonra da yutmak diliyor: |
"Medeniyet!" size çoktan beridir diş biliyor; Önce parçalamak, sonra da yutmak diliyor. |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Arnavutlar size ibret olacakken, hâlâ, Ne bu şûrîde siyâset, ne bu fâsid da´vâ? |
Arnavutlar size bir ders olacakken, hâlâ, Ne bu karmakarışık siyaset, ne bu bozguncu da'vâ? |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz... Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz! |
Görmüyor gittiği yanlış yolu, sanırım, çoğunuz... Size kılavuzluk eden haydudu artık kavunuz! |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Bunu benden duyunuz, ben ki, evet, Arnavudum... Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!.. |
Bunu benden duyunuz, ben ki, evet, Arnavudum... Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!.. |
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Tercüme
|
Şiir Metni
|
Güncel Türkçesi
|
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca
|
Allah'ın Resulü sallâllahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Nizâr evlâdı: Yetişin ey Nizâr oğulları! Yemenliler de:Yetişin ey Kahtan oğulları! dedi mi, hemen tepelerine felâket iner; hemen Allah'ın nusreti üzerlerinden kalkar; hepsine birden de kılıç musallat olur. "
Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba, kabrinden kalk! (*) Diriler koşmadı imdadına, sen bari yetiş... Arnavutluk yanıyor... Hem bu sefer pek müdhiş!
Ki hemen kol kol olup sardı bütün bir yurdu. O ne yangın ki: Ocak kalmadı söndürmediği! O ne tûfan ki: Yakıp yıktı bütün vâdîyi! Âşinâ çehre arandım... O, meğer, hiç yokmuş... Yalınız bir kuru çöl var ki, ne sorsan: Hâmûş! Âşinâ çehre de yok hiçbirinin yâdı da yok; Yakılan bunca hayâtın, hani, ecsâdı da yok! Yoklasan külleri, altından, emînim, ancak Kömür olmuş iki üç parça kemiktir çıkacak! Baba! En sevgili annen, o senin öz vatanın Olacak mıydı fedâ hırsına üç kaltabanın? Dedemin sürdüğü, can ektiği toprak gitti... Öyle bir gitti ki hem: Bir daha gelmez ebedî! Ne olurdun bunu kalkıp da göreydin acaba? "Meşhed"in beynine haç saplanacak mıydı baba! Ne felâket: Dönüversin de mesâcid ahıra, Hırvat´ın askeri tepsin çıkıp üstünde hora! Bâri bir hâtıra kalsaydı şu toprakta diri... Yer yarılmış, yere geçmiş, şühedâ türbeleri!
Sen misin, yoksa hayâlin mi? Vefâsız Kosova! Hani binlerce mefâhirdi senin her adımın? Hani sînende yarıp geçtiği yol "Yıldırım "ın? Hani asker? Hani kalbinde yatan Şâh-ı Şehîd? Ah o kurbân-ı zafer nerde bugün? Nerde o iyd? Söyle, Meşhed, öpeyim secde edip toprağını; Yok mudur sende Murâd´ın iki üç damla kanı?
Kandilin, görmüyorum, nerde? Şu peymâne midir? Ya harîminde yatan ,şapkalı sarhoşlar kim? Yoksa yanlış mı? Hayır, söyleme, bildim... Bildim! Basacak mıydı, fakat, göğsüne Sırb´ın çarığı? Serilip yerlere binlerce şehîdin sarığı, Silecek miydi en alçak neferin çizmesini? Dürtecek miydi geçen, leş gibi her lîmesini? Ya şu üç parçalı bayrak dikilirken tepene, Niye indirmedi, kim çıktı bu halkın önüne?
Hani, milletlere meydan okuyan kavm-i necîb? Görmedim bir kişi, tek bir kişi meydanda... Garîb! Hani, haysiyyetinin gölgesi çiğnense eğer; -Olmadan üç kişinin, beş kişinin, hûnu heder- Kahraman gayzı yatışmaz, kanı coşkun efrâd? İşte haysiyyet-i kavmiyye muhakkar, berbâd! Hani "Nâ-mahreme ben söyliyemem kızlarımın, Karımın ismini... Hem öldürürüm, sorma sakın!" Diye, tahrîr-i nüfûs istemiyen er kişiler! Hani, göstermediler eski celâdetten eser; Fuhşu i´lâya koşan bir sürü nâ-merd öteden, Ne selâmlık ne harem dinlemeyip çiğnerken!
Korkarım, ,simdi nasîbin mütemâdî haybet! Hani, ey unsur-i bî-râbıta, istiklâlin? Ebediyyen, sanırım, söndü bütün âmâlin!
Seni yıllarca avutmuş da o mel´un rü´yâ, Uyumuştun... Ya uyansaydın eder miydi tebâh, Mülkü, birdenbire âfâka çöken kanlı sabah?
Bizi kovsun elimizden alarak yurdumuzu... Kimsesiz âilelerden kimi gitsin bıçağa; Kimi bin türlü fecâ´atle çekilsin kucağa... Birinin ırzı heder, dîgerinin hûnu helâl...
Seni tahrîk eden üç beş alığın ma´rifeti! Ya neden beklemiyordun bu rezîl âkıbeti? Hani, milliyyetin İslâm idi... Kavmiyyet ne! Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyyetine. "Arnavutluk" ne demek? Var mı şerîatte yeri? Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri! Arabın Türke; Lâzın Çerkese, yâhud Kürde; Acemin Çinliye rüchânı mı varmış? Nerde! Müslümanlık´ta "anâsır"mı olurmuş? Ne gezer! Fikr-i kavmiyyeti tel´în ediyor Peygamber. En büyük düşmanıdır rûh-i Nebî tefrikanın; Adı batsın onu İslâm´a sokan kaltabanın! Şu senin âkıbetin bin bu kadar yıl evvel, Sana söylenmiş iken doğru mudur şimdi cedel?
Sana az geldi ezanlar, diye ötsün mü bu çan? Ne Araplık ne de Türklük kalacak aç gözünü! Dinle Peygamber-i Zîşân´ın İlâhî sözünü.
Ne hükûmet kalıyor ortada billâhi, ne din! "Medeniyyet!" size çoktan beridir diş biliyor; Evvela parçalamak sonra da yutmak diliyor: Arnavutlar size ibret olacakken, hâlâ, Ne bu şûrîde siyâset, ne bu fâsid da´vâ? Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz... Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz! Bunu benden duyunuz, ben ki, evet, Arnavudum... Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!..
Hoca Tâhir Efendi merhumdur ki, benim hem babam, hem hocamda. Ne biliyorsam kendisinden öğrendim. Şiirin daha iyi anlaşılmasına merhumun da rahmetle anılmasına vesîle olur diye şu haşiyeyi yazmaya mecbur oldum |
Allah'ın Resulü sallâllahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Nizâr evladı: Yetişin ey Nizâr oğullan! Yemenliler de: Yetişin ey Kahtan oğulları! dedi mi, hemen tepelerine felaket iner, hemen Allah'ın yardımı üzerlerinden kalkar; hepsine birden de kılıç musallat olur."
Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba, mezarından kalk!(*) Diriler koşmadı yardımına, sen bari yetiş... Arnavutluk yanıyor... Hem bu sefer pek müthiş!
Ki hemen kol kol olup sardı bütün bir yurdu. O ne yangın ki: Ocak kalmadı söndürmediği! O ne tufan ki: Yakıp yıktı bütün vadiyi! Tanıdık çehre arandım... O, meğer hiç yokmuş... Yalnız bir kuru çöl var ki, ne sorsan: Suskun! Tamdık çehre de yok, hiç birinin eseri de yok; Yakılan bunca hayatın, hani, cesetleri de yok! Yoklasan külleri, altından, eminim, ancak, Kömür olmuş iki üç parça kemiktir çıkacak! Baba! En sevgili annen, o senin öz vatanın, (2) Olacak mıydı feda hırsına üç kaltabanın? Dedemin sürdüğü, can ektiği toprak gitti... Hem de bir daha sonsuza dek gelmeyecek şekilde gitti! Ne olurdun bunu kalkıp da göreydin acaba? "Meşhed"in (3) beynine haç saplanacak mıydı baba! Ne felaket: Mescidler ahıra dönüversin, Hırvat'ın askeri çıkıp üstünde hora tepsin! Bari bir hatıra kalsaydı şu toprakta diri... Yer yarılmış, yere geçmiş şehit türbeleri!
Sen misin, yoksa hayalin mi? Vefasız Kosova! Hani binlerce kıvanç verici hâdiseydi senin her adımın? Hani koynunda yarıp geçtiği yol Yıldırım'ın? Hani asker? Hani kalbinde yatan Şah-ı Şehid? (4) Ah o zafer kurbanı nerde bugün? Nerde o bayram? Söyle, Meşhed, öpeyim secde edip toprağını: Yok mudur sende Murad'ın iki üç damla kanı?
Görmüyorum, kandilin nerede? Şu kadeh midir? Ya içinde yatan şapkalı sarhoşlar kim? Yoksa yanlış mı? Hayır, söyleme, bildim... Bildim! Basacak mıydı, fakat, göğsüne Sırp'ın çarığı? Serilip yerlere binlerce şehidin sarığı, Silecek miydi en alçak askerin çizmesini? Dürtecek miydi geçen, leş gibi her parçasını? Ya şu üç parçalı bayrak dikilirken tepene, Niye indirmedi, kim çıktı bu halkın önüne?
Görmedim bir kişi, tek bir kişi meydanda... Garip! Hani haysiyetinin gölgesi çiğnense eğer; -Üç kişinin, beş kişinin kanını dökmeden- Kahraman öfkesi yatışmaz, kanı coşkun kişiler? İşte millî haysiyet aşağılanmış, berbat! Hani "Yabancıya ben söyleyemem kızlarımın, Karımın ismini... Hem öldürürüm, sorma sakın!" Diye nüfus sayımını istemeyen er kişiler! Hani, göstermediler eski yiğitlikten eser; Fuhşa meşruluk kazandırmaya çalışan bir sürü alçak öteden, Ne selamlık, ne harem dinlemeyip çiğnerken!
Korkarım, şimdi nasibin sürekli bir yoksunluk! Ey birlikten yoksun toplum, hani bağımsızlığın? Sanırım sonsuza kadar söndü bütün emellerin!
Seni yıllarca avutmuş da o lanet olası rüya, Uyumuştun... Ya uyansaydm yok edebilir miydi, Birdenbire ufuklara çöken kanlı sabah, ülkeyi!
Bizi kovsun elimizden alarak yurdumuzu... Kimsesiz ailelerden kimi gitsin bıçağa; Kimi bin türlü feci olayla çekilsin kucağa... Birinin namusu gitsin, diğerinin kanı helâl olsun...
Seni kışkırtan üç beş alığın marifeti! Ya neden beklemiyordun bu alçaltıcı sonucu? Hani milliyetin İslâm idi... Irkçılık ne! Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyetine. "Arnavutluk" ne demek? Var mı şeriatte yeri? Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri! Arabın Türke, Lazın Çerkeze yahut Kürde; Farsın Çinliye üstünlüğü mü varmış? Nerde! Müslümanlıkta "ırklar" mı olurmuş? Ne gezer! Irkçılık fikrini lanetliyor Peygamber. En büyük düşmanıdır Peygamber'in ruhu bölücülüğün; Adı batsın onu İslâm'a sokan şarlatanın! Şu senin son durumun bin bu kadar yıl önce, Sana söylenmiş iken doğru mudur şimdi kavga?
Sana az geldi ezanlar diye ötsün mü bu çan? Ne Araplık ne de Türklük kalacak aç gözünü! Dinle şanlı Peygamberinin ilâhî sözünü.
Billahi ortada ne hükümet ne de din kalıyor! "Medeniyet!" size çoktan beridir diş biliyor; Önce parçalamak, sonra da yutmak diliyor. Arnavutlar size bir ders olacakken, hâlâ, Ne bu karmakarışık siyaset, ne bu bozguncu da'vâ? Görmüyor gittiği yanlış yolu, sanırım, çoğunuz... Size kılavuzluk eden haydudu artık kavunuz! Bunu benden duyunuz, ben ki, evet, Arnavudum... Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!.. 6 Mart 1913 (1) Berlin Kongresinin (1878) kararları arasında yer alan, Amavutluk'un bazı bölgelerinin Karadağ'a verilmesi maddesine karsı mücadele etmek amacıyla Arnavutluk'ta 13 Haziran 1878'de kurulan ve Osmanlı Devleti'nin istekleri doğrultusunda hareket eden Arnavutluk Milletinin Haklarını Müdafa Cemiyeti daha sonra zamanın güçlü devletleri İtalya ve Avusturya-Macaristan'm kışkırtmalarıyla Osmanlı Devleti'ne karsı tavır almış, Amavutluk'un Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını elde etmesi için çalışmıştır. Sonunda 1912yılında bağımsızlığını elde eden Arnavutluk, ardından patlak veren Balkan Savaşı sırasında Sırp zulmüne uğrayarak bu ayrılmanın bedelini çok acı ödemiştir. Bu şiirde Balkan Savaşı sırasında Amavutluk'un uğradığı bu Sırp mezalimi anlatılmaktadır. (*) Babam Fatih müderrislerinden İpekli Hoca Tahir Efendi merhumdur ki, benim hem babam hem hocamdır. Ne biliyorsam kendisinden öğrendim. Şiirin daha iyi anlaşılmasına, merhumun da rahmetle anılmasına vesile olur diye bu notu yazmaya mecbur oldum (2) Akif'in babası esasen Arnavut olup, bugün Sırbistan 'm güneyinde, Kosova bölgesinde Arnavutluk sınırı yakınında bulunan ve yeni adı Pec olan İpek kasabasından İstanbul'a gelmişti. Kasaba o zaman Arnavutluk sınırlan içinde bulunuyordu. (3) Meşhed: Şehitlik. Bugün Sırbistan 'a bağlı bir özerk bölge olup nüfusunun yüzde yetmişi Arnavut olan Kosova özerk bölgesinde bulunan Sultan I. Murad'ın türbesi. (4) Sultan I. Murad kastedilmektedir. (5)Baskıma: 1912 yılında Amavutluk'un Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını elde etmesi sırasında isyan hareketlerini düzenleyenlere verilen isim. |
Look how the diced? Get up, Dad, get up from the grave! (*)
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Safahat besteleri - Safahat | |
---|---|
Şiirlere göre | Ezelden Aşinanım - Hüseyni Ney Taksimi - Nihavend Marşı -Acem Asiran Tambur Taksimi - Acem Asiran Istiklal Marsı -Nihavend Violonsel Taksimi Nihavend Istiklal Marsı Rast Keman Taksimi Rast Istiklal Marsi
Rast Marş Istiklal Marsi (Acemsiran) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Rast1)Istiklal Marsi (Rast2) Cenk Marşı Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş AskerBağlantı başlığı |
Makamlara göre | x |
Dosyalar | Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri (→Cenk Marşı)
Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri Istiklal Marsi (Rast2) Istiklal Marsi (Rast1) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Acemsiran) Rast Marş Rast Keman Taksimi Nihavend Istiklal Marsı Nihavend Istiklal Marsı Nihavend Violonsel Taksimi Acem Asiran Istiklal Marsı Acem Asiran Tambur Taksimi İstiklal Marşı/Nihavend Ezelden Aşinanım Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş Asker Bütün Dünyaya Küskündüm Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri |
Tasnif et:
Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Anadolu ateşi davul Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Davul Oyunlari-1 Dosya:Anadolu Atesi Davul Show Dosya:DAVUL & DARBUKA SHOW Türk Halk Müziği Telli Çalgılar 'DIVAN SAZI Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi […') Dosya:DIVAN SAZI (added video DIVAN SAZI) Dosya:Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi (added video Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi) Dosya:Okan Murat Öztürk - Kaytağı Şablon:Türk Müziği Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Daff.jpg Dosya:Daf-isfahan.jpg Dosya:Pandei inter.jpg Dosya:Rhythm Tech tambourine.jpg Vurmalı Çalgılar Dosya:Kudum.jpg Dosya:Koltukdavul.jpg Dosya:Davul.jpg Dosya:Darbuka.jpg Şablon:Türk Müziği Dosya:Zils.jpg Vurmalı Çalgılar Zil Dosya:İstanbul Vurmalı Çalgılar Topluluğu |
II.Kitap (1912): Süleymaniye Kürsüsünde
Süleymaniye Kürsüsünde 2 - Süleymaniye Kürsüsünde 3 - Süleymaniye Kürsüsünde 4 - Süleymaniye Kürsüsünde 5 - Süleymaniye Kürsüsünde 6 - Süleymaniye Kürsüsünde 7 - Süleymaniye Kürsüsünde 8 - Süleymaniye Kürsüsünde 9 - Süleymaniye Kürsüsünde 10 | |
---|---|
Safahat/II. Kitap ( Süleymaniye Kürsüsünde ) | Süleymaniye Kürsüsünde adlı tek bir şiirden oluşmaktadır.(Süleymaniye Kürsüsünde 32 kb.büyük olduğu için 10 bölüme ayrılmıştır.) Süleymaniye Kürsüsünde 2 - Süleymaniye Kürsüsünde 3 - Süleymaniye Kürsüsünde 4 - Süleymaniye Kürsüsünde 5 - Süleymaniye Kürsüsünde 6 - Süleymaniye Kürsüsünde 7 - Süleymaniye Kürsüsünde 8 - Süleymaniye Kürsüsünde 9 - Süleymaniye Kürsüsünde 10 |
Video | [[Dosya:Süleymaniye kürsüsünde2 2. bölüm - mehmet akif ersoy - safahat]] - |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
IV. Kitap (1913) : Fatih Kürsüsünde İki Arkadaş Fatih Yolunda - Vaiz Kürsüde | |
---|---|
Safahat/IV. Kitap (Fatih Kürsüsünde) | Fatih Kürsüsünde: İki Arkadaş Fatih Yolunda - Vaiz Kürsüde |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
V.Kitap: (1917) Hatıralar Mehmet Akif'in kaybedilen vatan karşısında isyanlarını ve tevbelerini cem eden şiirleri....Koca Osmanlı Çınarının yıkılışı ve şairin ÇIĞLIKLARI.... Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah - UYAN - Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır - Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile - Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden - Biz ki yarmıştık şu unun büyük ummanını - Şehamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır - El-Uksur'da - Berlin Hatıraları - Necid Çöllerinden Medine'ye | |
---|---|
Safahat/V. Kitap ( Hatıralar ) | Hatıralar:Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah-UYAN-Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır-Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile-Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden-Biz ki yarmıştık şu unun büyük ummanını-Şehamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır-El-Uksur'da-Berlin Hatıraları-Necid Çöllerinden Medine'ye |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
VI.Kitap (1924) Asım Çanakkale şehitlerine şiiri de bu şiir içinde yer alır. Şair Asım'ın neslini ordumuzda görmektedir. Entellektüel ama bir o kadarda duası göklerden çevrilmeyecek kadar maneviyatlı bir gençlik ister. Oğlunun adınıda zaten Asım koyar. (Bakınız: Hz. Asım) | |
---|---|
Safahat/VI. Kitap ( Asım ) | Asım şiiri olup uzunca bir şiirdir Çanakkale şehitlerine şiiri de bu şiir içinde yer alır: Asım(I.Bölüm)- Asım II.Bölüm - Asım III.Bölüm - Asım IV.Bölüm - Asım V.Bölüm - Asım VI.Bölüm - Asım VII.Bölüm (Çanakkale şehitlerine şiirini içerir) - Asım VIII.Bölüm |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
VİDEO SAFAHAT : Safahatın Audio Video Sunumu Projesi Milli Şairimizin Safahat adlı eserinin Video olarak sunumu projesinde 1.aşama: güzel okuma çalışmaları; 2.aşama: alt yazılı şiirlerin sunumu; 3.aşama;tercümelerinin sunumu ; 4. aşama: görsel konuyu anlatacak ögelerle video çalışması; 5.aşama: Videoların youtube yüklenmesi; 6.aşama; | |
---|---|
Yusuf Ziya Özkan'ın Safahat okumaları | * Cenk Marşı [2]
|
Adnan Özçelik AL okumaları | x |
Yenişehir SBAL okumaları | x |
Safahat Tercümeleri Safahat/İngilizce - Safahat/Almanca - Safahat/Azerice | |
---|---|
* Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi -
|
İstiklal Marşı Oratoryosu - İstiklal Marşı - Safahat - Şablon:İMO
İstiklal marşı online döküman | |
---|---|
İMO/Ekibi | Proje sahibi:Eyüp Sabri Kartal - Mersin Yenişehir Kaymakamı
genel koordinatör:murat çınarlı nevit kodallı gssl. md. yrd. görsel uygulamalar: murat çınarlı nevit kodallı gssl. md. yrd. metin ve canlandırma: murat çınarlı nevit kodallı gssl md. yrd. nimet kabur nevit kodallı gssl edb. öğrt. bayram özfırat ö. yıldırımhan lisesi edb. öğrt. demet gürbüz dumlupınar lisesi edb. öğrt. muhammet benli sabancı lisesi edb. öğrt. müzikler:n. kodallı gssl ibrahim özişler koro öğrt. |
İMO/Proje oluşumu | İMO - İstiklal Marşı Oratoryosu Projesi |
İMO/İcraları | İstiklal Marşı Oratoryosu/2011-
İstiklal Marşı Oratoryosu/2011 - Yenişehir İstiklal Marşı Oratoryosu/2011 metin İstiklal Marşı Oratoryosu/2010 İstiklal Marşı Oratoryosu/2009 İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Müftülüğü İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Kaymakamlığı
İstiklal Marşı Oratoryosu/Nevit Kodallı Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi İstiklal Marşı Oratoryosu/Şevket Pozcu Lisesi İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Dumlupınar Lisesi İstiklâl Marşı Oratoryosu/Yenişehir Mehmet Adnan Özçelik Anadolu Lisesi |
İMO/Tasarımları | İstiklal Marşı Oratoryası/Kitapçık - İstiklal Marşı Oratoryası/A4 |
Kaynak | *İstiklal Marşı Oratoryosu/linkler
|
Yapılacaklar | *İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Güzel Sanatlar Lisesi Performans videosu youtube ve dailmotion sitelerine yüklenerek bu sayfaya konacaktır . Slaytlar google documanda ise webde yayınlanarak konmalıdır. Slayt resimleri de bu siteye eklenmelidir.
|
Yapılanlar | x |
Yorumlar | İMO/Öğretmen tepkileri |
Kavramlar | *Ortam: Sevr anlaşması ve sevr mağarası kıyaslaması. En korkulacak 2 hal.
|
İstiklal marşı oratoryosu
İstiklal Marşı Oratoryosu İstiklal Marşı/Oratoryo İstiklal Marşı Istiklal Marsi (Acemsiran) Şablon:İMO |
İstiklal Marşının Dünya Dillerine Tercümesi Projesi (Şimdilik sadece 24 dile çevrildi...) | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
İstiklal Marşı/Arapça - İstiklal Marşı/Çince - İstiklal Marşı/Belarusça - İstiklâl Marşı/İngilizce -
|
Safahat Tercümeleri Safahat/İngilizce - Safahat/Almanca - Safahat/Azerice | |
---|---|
* Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi -
|
Safahat dışı şiir ve nesirleri İstiklâl Marşı - Sadi - SA'Dî - DESTÛR - GAZEL - KUR'ÂN'A HİTÂB - EL-HAKKU YA'LÛ | |
---|---|
http://tr.yenisehir.wikia.com/wiki/Safahat_D%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda_kalm%C4%B1%C5%9F_%C5%9Eiirler | |
Safahat dışı şiirleri | İstiklâl Marşı - Sadi - SA'Dî - DESTÛR - GAZEL - KUR'ÂN'A HİTÂB - EL-HAKKU YA'LÛ - |
Tercüme ve makaleleri | x |
Tercüme çalışmaları[25] | Kur'an meali çalışması - Müslüman Kadını (1909) - Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhammed Abduh’un Müdafaası (1915) - İçkinin Hayat-ı Beşerde Açtığı Rahneler (1923) - Anglikan Kilisesine Cevap (1924) - İslâmlaşmak (1919) - İslâm’da Teşkilât-ı Siyasiye (1922). |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Safahat Alfabetik Sıraya Göre Şiirler | |
---|---|
A | *Acem Şahı - Âhiret Yolu - Alınlar Terlemeli - Âmin Alayı - Âsım - Âtiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak - Azim - Azimden Sonra Tevekkül - |
B | *Bayram - Bebek Yâhud Hakk-ı Karâr . Berlin Hatıraları . Bir Ariza - Bir Gece - Bir Mersiye - Bir Mezar Taşına Yazılmış İdi - Bir Resmin Akasına Yazılmış İdi - Bu Da Bir Mezar Taşı İçin Yazılmış İdi - Bir yığın kundakçıdan yangın görenler milleti - Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz - Biz ki yarmıştık şu'unun büyük ummanını - Bülbül - |
C | * Cânan Yurdu - Cenk Marşı |
Ç | Çanakkale Şehidlerine - Çanakkale Şehitlerine - Çık da bir seyret baharın cuş-i rengârengini - Çocuklara - |
D | *Derviş Ahmed - Dirvâs - Durmayalım - Dur Yolcu (Bu şiir bizde yok bakalım |
E | *Edirne - El Uskur'da . Ezanlar - Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah - Ey milletimin lahzada halkettiği ordu |
F | *Fatih camii . Fatih Camii Şiiri . Fatih Kürsüsünde . İki Arkadaş Fatih Yolunda - Firavun İle Yüzyüze |
G | *Gece - Geçinme Belâsı - Gül,Bülbül - |
H | *Hakkın Sesleri . Hakkın Sesleri/Mehmet Akif Ersoy . Hatıralar . Hasta - Hasır - Hasbihal - Hayat Arkadaşıma - Hicran - Hüsâm Efendi Hoca - Hüsran - Hüsran-ı Mübin -Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
İ | İmam : Köse İmam (Akif'in örnek imam modeli) |
J - K | *Japon'lar
|
L | * |
M | *Mahalle Kahvesi - Mahalle Kavgası - Meal-i Celili - Mehmet Ali'ye - Mehmer Ali'ye - Meyhane - Mevlid-i Nebi - Mezarlık - Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile -Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
N | *Ne Eser, Ne de Semer - Necid Çöllerinden Medine'ye . Nefs-i Nefis - Nevruz'a - Nerdesin? - Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden |
O | *Ordunun Duası İstiklal Marşı gibi bu da millete ve orduya ait olduğundan Safahata alınmamıştır.
|
Ö | * |
P | *Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
R | *Resim İçin - Resmim İçin - Ressam Haklı - |
S | Şark |
Ş | *Şair Huzurunda Münekkid - Şark- Şehitler Abidesi İçin - Şeytan |
T | *Tebrik - Tek Hakikat - Tevhid Yâhud Feryâd- Umar mıydın? - - Tercümedir - tercümedir1 (İkinci tercümedir) |
U | *Uyan |
V | *Vahdet - Vaiz Kürsüde . |
Y | *Yâ Râb Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabâhı? . Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı? . Yaş Altmış - Yeis Yok! - Yemişçi İhtiyar |
Safahat konu indeksi | |
---|---|
Safahat kelime indeki | |
A | *Acem şahı
|
B | *Balkanlar : Cenk Marşı
|
C | Cehalet : Olmaz ya... Tabii... Biri İnsan, Biri Hayvan!
|
Ç | *Çalışmak :Küfe - Durmayalım -Uyan
|
D | * |
E | * Edirne - Edirne kal'esi (Edirne)
|
F | * |
G | * |
H | Akif'in manzum hikayeleri: Kocakarı ile Ömer(Hz. Ömerin idareciliği) - Köse İmam (Karı boşama derdindeki adama karşı köse imamın itabı ve halden dertlenmesi)
|
İ | İmam : Köse İmam (Akif'in örnek imam modeli)
|
J - K | *Japon'lar -
|
L | *Lala Şahin (Edirne) - |
M | Mahkeme Asım şiiri içinde
|
N | * |
O | *Ordu:Ey milletimin lahzada halkettiği ordu - Ordunun duası -Cenk Marşı - İstiklâl Marşı |
Ö | * |
P | * |
R | Ramazan Vak'ası(Asım'dan)
|
S | Şark - Acemi Semerci |
Ş | Şeriat :Köse İmam
|
T | *Tosunum (Köse İmam)
|
U | *Utanma :Durmayalım
|
V | * |
Y | *Yediği Herze :Köse İmam |
Z | *Zalim idareci : Acem şahı |
MAE Mevzuat | |
---|---|
Mehmet Akif Ersoy - Mehmet Akif Ersoy kitapları - Mehmet Akif Ersoy mevzuatı | |
MAE hakkında | MAE/Hakkında vecizeler |
Wiki linkleri | x |
Kabulü | İstiklal Marşının Kabülü Hakkında Kanun |
Anma günü | İstiklal marşının kabul edildiği gün ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında kanun İstiklâl Marşının kabul edildiği günü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında yönetmelik |
Yenişehir Kaymakamlığı Safahat Çalışma Grubu | |
---|---|
Yahya Günsür Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi/TL11CW | |
Organize Safahat Grubu | Kullanıcı:Vahit - Kullanıcı:Semiha
Kullanıcı:Kayadelen Kullanıcı:Ayse ER Kullanıcı:Eylem GÜNER Kullanıcı:Ragıp ALKAN |
Bilgisayar Lisesi | *Kullanıcı:Elif Aydemir - Müd. Yrd.(Edebiyat öğretmeni)
|
Sosyal Bilimler Lisesi | *Mürşit Tekin
|
M.Adnan Özçelik Lisesi | xxx |
Safahat okulararası görev dağılımı | *Safahat/I. Kitap 'ı Sosyal Bilimler Lisesi,Yahya Günsür Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Şevket Pozcu Lisesi
|
Diğer Safahat Çalışanları | Kullanıcı:Cagriorki
Kullanıcı:İkizlerim Kullanıcı:Ayhankaya1971 Kullanıcı:M.Murşit Tekin Kullanıcı:Msbl düzgün Kullanıcı:Çiğdem bilir Kullanıcı:Sait Yılmaz Kullanıcı:Sibel inan Kullanıcı:Elifköse Sevilşen Kullanıcı:Metinkilic1975 Kullanıcı:Kimsesizseyyah GSL md yd Murat Çınarlı Kullanıcı:Abdulvahap Müftülük Kullanıcı:Muhammet altan Kullanıcı:Mehmet Boz Kullanıcı:Mehmet Ömer Kesilmiş Kullanıcı:Aysegultokdemir Kullanıcı:Çevlik Kullanıcı:Gunay sendilmen Kullanıcı:Betul Demır Kullanıcı:Mehmet KAVACIK Kullanıcı:Ayşeüncücan Kullanıcı:Elifaydemir Kullanıcı:Halim bozkurt Kullanıcı:Atik77 Kullanıcı:Mustafa Ekici |
Mehmet Akif Ersoy Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Safahat çalışmaları | |
---|---|
Makaleler | x |
Basım çalışmaları | *Gençler için safahat - Mersin Yenişehir Kaymakamlığınca
|
Safahat sunuları | * Safahat AV sunumu - Mersin Yenişehir Kaymakamlığınca |
Safahat Tasarım Çalışmaları | *Safahat Kitap tasarımları
|
Safahat programları | *Safahat Kutlamaları -
|
Safahat okumaları | *Adnan Özçelik AL Safahat Okumaları
|
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi
'Latin harflerine transkriptli metin |
Sadeleştirilmiş metin | İngilizce Tercümesi |