- Namus.
- Temizlik.
- Perhizkârlık.
- Nefsi behimî temayüllerden men etmek.
- Helâla razı olup haramdan kaçınmak.
*Sözlükte[]
- "haramdan uzak durmak, helâl ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sakınmak" anlamına gelen iffet,
- Ahlâkî bir terim olarak, kişiyi bedenî ve maddî hazlara aşırı düşkünlükten koruyan erdem demektir.
Kur'anda iffet kavramı[]
- Kur'ân'da iffet kelimesi geçmez. Ancak aynı kökten gelen isim ve fiiller yer almakta ve iffetli davrananlar övülmektedir (Bakara, 2/273).
Bekâr olup da evlenme imkânı bulamayanların Allah'ın lütfu ile yeterli imkâna kavuşuncaya kadar iffetlerini korumaları emredilmektedir (Nûr, 24/33).
Hadislerde iffet[]
- Hz. Peygamber, "Yâ Rabbi! Senden hidâyet, takvâ ve iffet istiyorum" (Ahmed, I/389, 439) diye dua etmiş,
- "Allah, yoksul olmasına rağmen iffetini korumaya çalışan mü'min kulunu sever" (İbn Mâce, Zühd, 5) buyurarak mü'minleri iffetli olmaya davet etmiştir. * Ayrıca Bakara sûresinin 273. âyetini delil göstererek yardıma en lâyık kimselerin iffetini korumaya çalışan yoksullar olduğunu bildirmiştir (Müslim, zekat, 2).
- İnsanın aşırı zevklerden uzak durmasının iffet sayılabilmesi için bu tutumun kişinin bilinçli tercihine dayanması ve güçlü bir iradî çaba ile gerçekleşmesi gerekir. Buna göre bedensel veya psikolojik bir zafiyetten, korkaklık, bilgisizlik ve âcizlikten yahut başka bir engelden dolayı zevklerini terkeden kimse iffetli sayılmaz.
- Olgun mü'min sayılabilmek için sadece îmân edip dinin bazı şeklî kurallarını yerine getirmek yeterli değildir. İnsanın hayâ, edep, iffet, zühd ve kanaat gibi ahlâkî erdemlerle donanması ve dinin günah saydığı, akl-ı selîmin de ayıp ve kötü kabul ettiği tutum ve davranışlardan uzak durması gerekir. *Hz. Peygamber'in "Her kim ağzına ve cinsel arzularına hâkim olacağı konusunda bana söz verirse ben de onun cennete girmesine kefil olurum" (Buhârî, Hudûd, 19; Rikâk, 23; Tirmizî, Zühd, 61) hadisi iffet erdeminin önemini ortaya koymaktadır. (M.C.)
Ayetler[]
- 2/273- (Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
- 23/1- Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
- 23/2- Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.
- 23/3- Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.
- 23/4- Onlar ki, zekatı öderler.
- 23/5- Onlar ki, ırzlarını korurlar.
- 23/6- Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
- 23/7- Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.
27/33- Dediler ki: “Biz güçlü kimseleriz ve çetin savaşçılarız. Emir senin. Ne emredeceğini düşün.”
33/35- Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mü’min erkeklerle mü’min kadınlar, itaatkar erkeklerle itaatkar kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah’a derinden saygı duyan erkekler, Allah’a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.
70/19- Şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır.
70/20- Kendisine kötülük dokunduğu zaman sızlanır.
70/21- Ona bir hayır dokunduğunda da eli sıkıdır.
70/22- Ancak, namaz kılanlar başka.
70/23- Onlar, namazlarına devam eden kimselerdir.
70/24,25- Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir.
70/26- Onlar ceza gününü tasdik eden kimselerdir.
70/27- Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir.
70/28- Çünkü, Rablerinin azabından emin olunamaz.
70/29- Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir.
70/30- Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar.
70/31- Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir.
Ad[]
- [1] Sili olma durumu, arılık, temizlik
- [2] İffet, namus