Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
SAVE 20191214 075632
Bakınız

D İstiğfarTevbe istigfarEstağfurullahmagfiret dilenme

Tevbe suresi 51

Kur'an'da yedi ayet var ki bunları okuyan gök yere inse kurtulur Tevbe suresinin 9/51. Ayeti. Tevbe suresinin son iki ayeti ne de bakınız. Tevbe suresi çok sırlı bir suredir. Son nazil olan surelerden olup, sahabeyi çok sarsan bir suredir.

Bakınız

D
Tevbe



9. Tevbe Suresi . Tevbe suresi
Besmelesiz sure .
Diplomasi suresi.
Ultimatom suresi.
Tevbe suresinin son iki ayeti .
Tefsirler
Tevbe Suresi/Elmalı Orijinal
Tevbe Suresi/Elmalı sadeleştirilmiş
HDKD/Tevbe
Tevbe Suresi/Elmalı Orijinal
Dosya:9-Tevbe.pdf
Tevbekâr
Taib
Tevvab

Sure ismi “Tevbe” ve “Berâe”dir. “Tevbe”, tevbeyi konu alan 102-118. âyetlerinden alınmıştır. “Berâe” ise “beri olmak, ilişiği kesmek, ihtâr, ültimatom” mânalarına gelir. Sûrenin ilk kelimesinden alınmıştır. Sûre bunlar dışında çeşitli isimlerle de anılmaktadır: اَلْمُقَشْقِشَةُ (Mukaşkışe): Nifak alametlerinden uzaklaştıran, اَلْمُبَعْثِرَةُ (Müba‘sire): Münafıkların iç yüzlerini deşeleyip ortaya seren, اَلْمُث۪يرَةُ (Müsîre): Gizlilikleri meydana çıkaran, اَلْحَافِرَةُ (Hâfire): Münafıkların sırlarını eşeleyen, اَلْمُخْزِيَةُ (Muhziye): Münafıkları rezil rüsvâ eden, اَلْمُنَكِّلَةُ (Münekkile): Münafıkları cezalandıran. Öyle ki, Huzeyfe (r.a.) bu sûre hakkında: “Sizler bu sûreye Tevbe sûresi adını veriyorsunuz. Allah’a yemin olsun ki bu sûre, hiç kimseyi dışarıda bırakmaksızın hepsini sarsmış ve sorgulamıştır” demiştir. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XV, 172)
Tevbe istiğfar
İstiğfar
İstiğfar/İstiğfarın önemi
Tevbe ile kuvvetin ziyadeleşmesi
Japonlar ve İngilizler en çok özür dileyen yani çok tevbe ve istiğfar halinde bulunan milletler. En çok yağmur ve en çok kuvvet ziyadeliği onlarda.
Tevbe suresinin son iki ayeti
Hasbiyallah
Hasbiyallahu la ilahe illa hu aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbu-l arş-il azim
Tevbe suresinin son iki ayeti/Risalesi Nur
Dördüncü Lem'a
Minhac-üs Sünne risalesi
Minhac-üs Sünne (İbn-i Teymiye)
Dördüncü Şua
Hasbunallah
Hasbunallahu ve nı'mel vekil


Tevbe ayetleri ;
Hud suresi 11/52
Hud kavmine:
[[وَيَا قَوْمِ اسْتَغْفِرُواْ رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُواْ إِلَيْهِ يُرْسِلِ السَّمَاء عَلَيْكُم مِّدْرَارًا وَيَزِدْكُمْ قُوَّةً إِلَى قُوَّتِكُمْ وَلاَ تَتَوَلَّوْاْ مُجْرِمِينَ]]
"Hem ey kavmim rabbınızın mağrifetini isteyin, sonra ona tevbe ile müracat edin, ki üzerinize bol bol Semanın feyzını indirsin ve sizi kuvvetinize kuvvet katarak müzdad buyursun, gelin mücrim mücrim dönüp gitmeyin."
vela tetelevvev mücrimîn : Gelin mücrim mücrim dönüp gitmeyin Elmalı Hamdi Yazır Orijinal meali

Salih kavmine:
فاستغفروه ثم توبوا اليه ان ربي قريب مجيب
Ondan mağfiret dileyin... istiğfarda bulunun.. sonra Tevbe ile ona yönelin. şüphesiz Rabbim yakın ve icabet edici."

11/61 Tevbe ve istigfardan sonra Allah'ın mucib ism-i şerifi ile insanlara Allah'ın duaya icabeti hatırlatılıyor sanki.

Kehf 18/55
[[وَمَا مَنَعَ النَّاسَ أَن يُؤْمِنُوا إِذْ جَاءهُمُ الْهُدَى وَيَسْتَغْفِرُوا رَبَّهُمْ إِلَّا أَن تَأْتِيَهُمْ سُنَّةُ الْأَوَّلِينَ أَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ قُبُلًا]]
Hüda geldiği vakit insanları iman etmekten men eden ve rablerine istiğfar etmekten men eden nedir? İlla evvelkilerin sünnetinin kendilerine gelmesi mi yahut azabın onların karşılarına Dikilip gelmesi mi?
Elmalı meali: Kendilerine doğru yolu gösteren peygamber geldiği halde insanları iman etmekten ve günahlarının mağrifetini istemekten alıkoyan da başka değil, ancak kendilerine evvelkilerin sünneti gelmesi veya Âhıret azâbının gözleri önüne gelmesi kazıyyesidir.

Tevbe 102
[[وَاٰخَرُونَ اعْتَرَفُوا بِذُنُوبِهِمْ خَلَطُوا عَمَلاً صَالِحاً وَاٰخَرَ سَيِّئاًۜ عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ]]
Diğer bir takımı ise günahlarını itiraf ettiler ve iyi bir amel ile diğer bir kötüyü karıştırdılar, ola ki Allah tevbelerini kabul ede, çünkü Allah Gafurdur, Rahimdir.

Tevbe Süresi/VİDEO
Tevbe Süresi/MP3 <be> Tevbe Süresi/Meal okumaları
Tevbe Süresi/Tefsir okumaları
Tevbe Süresi/TEFSİRLER
Tevbe Süresi/MEALLER
Tevbe Süresi/VİDEO MEAL
Tevbe Süresi/YOUTUBE
Tevbe Süresi/SÖZLER
Tevbe Süresi/HATLAR
Tevbe Suresi/HADİSLER

Tevbe Suresi/1-6
Tevbe Suresi/7-16
Tevbe Suresi/17-24
Tevbe Suresi/25-29
Tevbe Suresi/30-37
Tevbe Suresi/38-42
Tevbe Suresi/43-59
Tevbe Suresi/60-66
Tevbe Suresi/67-72
Tevbe Suresi/73-80
Tevbe Suresi/81-89
Tevbe Suresi/90-99
Tevbe Suresi/100-110
Tevbe Suresi/111-118
Tevbe Suresi/119-122
Tevbe Suresi/123-129
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kur'ân-ı kerîm bana âyet âyet, harf harf nâzil oldu. Ancak, Tevbe ve İhlâs sûreleri hâriç. Bunlar bana 70 bin melekle berâber nâzil oldu.”
Hadislerde Enfal suresi ve Tevbe suresini okumanın fazileti:
“Enfâl ve Tevbe sûrelerini okuyan kimseye şefâ'atçiyim ve o kimsenin münâfıklıktan uzak olduğuna şehâdet ederim.”
Hadislerde 7 kere okunması ve Allah'ın o kuluna kafi olması:
“Her kim Tevbe sûresinin son âyetini, sabah ve akşam 7 yedişer defa okursa, Allahü teâlâ bütün işlerinde o kuluna kâfi gelir.”
Şablon:Tevbe

من_سورة_التحريم_للشيخ_منصور_السالمي_"يا_ايها_الذين_امنوا_توبوا_الى_الله_توبة_نصوحا"

من سورة التحريم للشيخ منصور السالمي "يا ايها الذين امنوا توبوا الى الله توبة نصوحا"

Kul len yusibuna illa ma keteballah hüve Mevlana ve Allah'ı fel yetevekkelül mümininde Allah'ın yazdığından başka başımıza bir şey gelmez esk cezaevşnde iken bu Tevbe suresindeki 51. ayeti mushafının kur'anın sırtına yazıyor

ESK cezaevinde iken, hiç bilmeden Tevbe suresinde 51. Ayetini Kur'an okurken görüyor ve çok etkileniyor ve kurtuluşunun ayeti görerek mushafın sırtına eliyle yazarak her gördüğünde okuyor. Yıldırımdan pkulunun lise müdürü Nurettin hoca mushafın sırtına da mı yazdın diyordu.

İstiğfar istigfar melek akşama kadar şu kul istiğfar etse de günahını yazmasam diye bekler. Yani geçici hafızaya alır.

İstiğfar: melek akşama kadar şu kul istiğfar etse de günahını yazmasam diye bekler. Yani geçici hafızaya alır. İstiğfar etse amel defterine kaydetmez. O yüzden ikindi namazında kerahat vaktinden sonra sünnet kılınmaz ve Tevbe istiğfar edilir.

İSTİĞFAR

(Gufran. dan) Afv dilemek.

Cenab-ı Hak'tan kusurlarının affedilmesini, günahlarının bağışlanmasını dilemek. Tevbe etmek. Yalvarmak. " Estağfirullâh" demek.

(Cehennem azabını intaç eden büyük bir günahı işleyen bir adam, Cehennem'in tehdidatını işittikçe istiğfar ile ona karşı siper almazsa bütün ruhiyle Cehennem'in ademini arzu ettiğinden küçük bir emare ve bir şüphe Cehennem'in inkârına cesaret veriyor. L.)

(Şeytanın mühim bir desisesi:

İnsana kusur unu itiraf ettirmemektir.

Tâ ki, istiğfar ve istiaze yolunu kapasın.

Hem nefs-i insaniyenin enaniyetini tahrik edip, tâ ki, nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin; âdeta taksiratdan takdis etsin.

Evet şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez; görse de, yüz te'vil ile te'vil ettirir.

$ sırriyle:

Nefsine nazar-ı rıza ile baktığı için ayıbını görmez.

Ayıbını görmediği için itiraf etmez, istiğfar etmez, istiaze etmez; şeytana maskara olur.

Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi bir Peygamber-i Alişan, dediği halde, nasıl nefse itimad edilebilir.

Nefsini ittiham eden, kusurunu görür.

Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder.

İstiğfar eden, istiaze eder. İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur.

Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur.

Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır.

Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; itiraf etse, afva müstahak olur. L.)


NEDEN TEVBE İSTİĞFAR EDİLİR?[]

Tevbe; kulun günahını ve hatasını terk edip, dua ve niyaz ile Rab’binden bağışlanma dileyip O’na dönmesi, Cenab ı Hak’kın da kuluna af ve mağfiretle mukabelede bulunmasıdır.

Günahlar, Rab’bimizle aramızdaki sevgi bağını zayıflatır; O’nun ihsanına ve rahmetine perde olur. Manevi kişiliğimizi zedeler, gönül dünyamızı karartır. Bu bakımdan tevbe, Allah ile sevgi bağlarımızı yeniden tesis eder, günah ile zedelenen gönül dünyamızı onarır.

Yüce Allah’ın kuluna tevbe etme fırsatı bahşetmesi O’nun sonsuz rahmetinin bir ifadesidir. Çünkü kullarının işledikleri günahlar yüzünden onları hemen cezalandırmamakta, bağışlanma dilemeleri için mühlet vermekte ve rahmet kapısını günün her anında açık tutmaktadır.

istiğfar etmek[]

İstiğfar etmek, (estağfirullah) demektir. Tevbe, haram işledikten sonra, pişman olup, Allahü teâlâdan korkmak, bir daha yapmamaya azmetmek, karar vermektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Tevbe, günahtan sonra o günahı bir daha yapmamaktır.) [İ.Ahmed]

Günahtan hemen sonra tevbe etmek farzdır. Tevbeyi geciktirmek de büyük günahtır. Bunun için de, ayrıca tevbe etmek gerekir.

Naslarda Tevbe[]

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Allah’a tevbe edin!) [Nur 31]

(Allahü teâlâ, tevbe edenleri sever.) [Bakara 222]

(Allah’a tevbe-i nasuh yapınız!) [Tahrim 8]


TEVBE İLE İSTİĞFAR ARASINDAKİ FARK NEDİR?[]

  • Tevbe; kalp ile olur. İstiğfar; dil ile olur.
  • Tevbe; kalbi günah kirlerinden temizler. İstiğfar; amel defterini günahlardan temizler.
  • Tevbe; insanın yalnız kendi nefsi içindir. İstiğfar; hem kendisinin hem de başkasının nefsi için olur.
  • Tevbe; geçmişte olan günahından nadim olup, gelecekte olacaktan sakınmaya azmetmektir. İstiğfar; işlenmiş olan günahlardan bağışlama dilemektir.
  • Tevbe; zordur. İstiğfar; kolaydır.


TEVBENİN ŞARTLARI NELERDİR?[]

Tevbenin üç şartı vardır:

-Kalpden büyük bir pişmanlık duymak.

-Dil ile Allah-u Zülcelal' e tevbe etmek.

-Âzâları günahların üzerinden çekmektir.

-İnsan pişman olmuş bir kalp, tevbe eden bir dil ve günahlardan korkan ve uzak durmaya gayret eden bir vücut ile Allah-u Zülcelal' in huzuruna çıkarsa, Allah-u Zülcelal de ona merhamet ederek, af ve mağfiret eder


TEVBE İSTİĞFAR DUASI NASIL EDİLİR?[]

"Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayyü'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Ve es-elühü't-tevbete ve'l-mağfirete ve'l-hidâyete lenâ, innehû, hüve't-tevvâbü'r-rahîm."

"Yâ Settere'l uyûb, Yâ gaffare'z-zünûb! Bu ana gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve elimden bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma tevbe ettim, pişman oldum. Küfür, şirk, isyan, günah ve kusur her ne türlü hâl vaki oldu ise, cümlesine nadim oldum, pişmanlık duydum. Bir daha yapmamaya azm ü cezm ü kast ettim. Sen bu tevbemi kabul eyle. Nefsime uyup, şeytana tabi olup da aynı günah ve kusurları bir daha tekrar etmeme imkan verme, yâ Rabbi. Bir daha iman ve ikrar ediyorum ki, Peygamberlerin evveli Âdem Aleyhisselâm, ahiri ise Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm, bu ikisi arasında sayılarını bilemeyeceğim kadar çok Peygamber gelmiş, İlâhi kitapları tebliğ etmişlerdir. Bunların cümlesine inandım, iman ettim, hepsi de haktır ve gerçektir. Bütün peygamberlere, onlara gönderilmiş olan İlâhi kitaplara ve içindeki emirlere şeksiz ve şüphesiz iman ettim, dilimle ikrar, kalbimle tasdik ediyorum ve yine iman ve ikrar ediyorum ki en son kitap Kur'ân-ı Azimüşşân ve en son Peygamber de Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'dır."

"Amentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve Rusulihi ve'l-yevmi'l-âhiri ve bi'l-kaderi, hayrihî ve şerrihî minellâhi teâlâ ve'l-bâsü bade'l-mevt. Hakkun, eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh."


İSTİĞFAR ETMEK İLE İLGİLİ BAZI HADİS-İ ŞERİFLER[]

Nasuh kelimesine 23 mana verilmiştir. Bunlardan en meşhuru günahlara pişman olup, istiğfar etmek ve bir daha işlememeye karar vermektir. Nasuh tevbesinin ne olduğunu soran zata Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Tevbe-i nasuh, günahkârın işlediği günahtan pişman olması, Allah’tan mağfiret dilemesi, bir daha böyle bir günah işlememesi demektir.) [Beyheki]

=Naslarda istiğfarın faziletleri[]

İstiğfarın fazileti çok fazladır. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(İstiğfar okuyun, imdadınıza yetişirim.) [Hud 52]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, günah işleyip pişman olanı, istiğfar etmeden önce affeder.) [Taberani]

(Küçük günahlarda ısrar edilirse küçük kalmaz. Büyük günahlara istiğfar edilirse büyük kalmaz.) [Deylemi]

(İstiğfar eden, günde 70 defa aynı günahı işlese ısrar etmiş sayılmaz.) [Tirmizi]

(Günde 70 defa istiğfar edenin, 700 günahı affolur.) [Beyheki]

(İstiğfara devam edeni, Allahü teâlâ, dertlerden, sıkıntılardan kurtarır. Ummadığı yerden rızıklandırır.) [Nesai]

(Bir mümin günah işleyince, melek üç saat bekler, eğer o kimse istiğfar ederse, o günahı yazmaz.) [Hakim]

(Günahınız çok olup göklere kadar ulaşsa, pişman olunca, Allahü teâlâ, tevbenizi kabul eder.) [İbni Mace]

(Günahlar kalbi paslandırır, karartır. Kalblerin cilası ise istiğfardır.) [Beyheki]

(Derdinizi ve devasını bildireyim. Derdiniz, günahlar, devası da istiğfardır.) [Hakim]

(Bir günahkâr, istiğfar eder, sonra bu günahı tekrar yapar, sonra istiğfar eder. Üçüncüde yine yapar, yine tevbe ve istiğfar ederse, dördüncü defa yapınca, büyük günah yazılır.) [Deylemi]

(Tevbe eden günah işlememiş gibi olur.) [İ.Mace]

(Günaha devam edip, dili ile istiğfar eden, rabbi ile alay etmiş sayılır.) [Beyheki]

(Herkes günah işler. Fakat günahkârların en iyisi tevbe edendir.) [Hakim]

(Günahına pişman olup abdest alıp, namaz kılanı ve günahı için istiğfar edeni, Allahü teâlâ affeder.) [Nesai]

(Kıyamette, amel defterinde çok istiğfar bulunana müjdeler olsun!) [Beyheki]

Tevbe edebilmek, Hak teâlânın büyük nimetlerinden biridir. Günah işleme korkusu ile tevbeyi asla geciktirmemelidir! Çünkü, hadis-i şerifte (Sonra yaparım diyenler helak oldu) buyuruldu. Yani tevbeyi ve diğer iyi işleri geciktirenler, bu günün işini yarına bırakanlar, aldandı, ziyan etti. (İ.Gazali)

Günah, kulun yanında küçük ve kıymetsiz görününce, Allahü teâlâ katında büyük olur. Kul küçük günahı büyük görünce, o günah Allahü teâlânın katında küçülür. Mümin, iman ve marifetiyle küçük günahları da büyük görür. Her günah işleyişte kalbi sızlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Mümin, günahını dağ gibi görüp, üstüne düşeceğinden korkar. Münafık ise, burnunun üzerine konan ve hemen uçacak sinek gibi görür.) Buhari

Cevat_Akşit,_Dinimi_Öğreniyorum-_Tevbe_2_3

Cevat Akşit, Dinimi Öğreniyorum- Tevbe 2 3

Cevat Akşit, Dinimi Öğreniyorum- Tevbe 2/3

Tövbe_ve_istiğfar

Tövbe ve istiğfar

Tövbe ve istiğfar - Huzura doğru

Advertisement