Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
İstiklal Marşı Osmanlıca

İstiklal Marşı için en enteresan kreografi. Bu tasarım, İstiklal marşı beste kapağında yer almaktadır. Tasarımda iki tarafta al bayrak simetrisi mızrak ve kargı ve yeşillik, yanlarda yeşile sarılmış güllerden oluşan bir çerçeve, en üstte eski yazıyla En üstte İstiklal Marşı eski harflerle yazılmış bayrak veya flama içerisinde dalgalanıyor. Altında marif vekaletince yaptırıldığına dair altta yazı.Onun altında da bestekarı Ali Rıfat beyin ismi yazılı, bence bu imajı güzel sanatlar lisesi yeniden repreducte etmeli.

İstiklal_Marşı_Belgeseli_(Özet)

İstiklal Marşı Belgeseli (Özet)

Bakınız

Şablon:İstiklalamarşıbakınız d
{{Şablon:İstiklalamarşıbakınız}}


İstiklal marşı
İstiklal MArşı/Nefes yerleri
Tablolar halinde sunumu İstiklal Marşı/1 İstiklal Marşı/2 İstiklal Marşı/3 İstiklal Marşı/4
İstiklal Marşı/Kapalı mekanlarda okunur mu?
Milli Eğitim Bakanlığı Bayrak Törenleri Yönergesi
İstiklal Marşı/Kabulü İstiklal Marşı/Köşe yazıları İstiklal Marşı/Medya haberleri İstiklal Marşı/Şairlere davetiye İstiklal Marşı/Bestekarlara davetiye İstiklal Marşı/Belgeselleri İstiklal Marşı/Dokumantasyonları İstiklal Marşı/Devlet büyükleri açıklamaları
İstiklal Marşı/Transliterasyonu İstiklal Marşı/Transkripsiyonu
İstiklal Marşı/Osmanlıca İstiklal Marşı/İngilizce İstiklal Marşı/Arapça İstiklal Marşı/Osmanlı Arapçası نشيد الْاِ سْتِقْلَال
İstiklal Marşı/Tasarımları İstiklal Marşı/Tabloid
Güfte ve tahliller İstiklâl Marşı/Güftesi İstiklal Marşı/Bestesi
İstiklâl Marşı/Tahlili İstiklal Marşı'nın tahlili/Mehmet Kaplan İstiklal Marşı Tahlili ve Planı (Atakan ALTUNKAYNAK) İSTİKLAL MARŞI’NIN TAHLİLİ Prof. Dr. Mehmet KAPLAN İSTİKLAL MARŞI’NIN TAHLİLİ İsa KOCAKAPLAN
İSTİKLAL MARŞI’NIN AÇIKLAMASI (Biray Akçay) İstiklal Marşı/Sözler İstiklal Marşı/Açıklama İstiklal Marşının Açıklaması – (Performans – Proje Ödevleri)
İstiklal Marşı/Makaleler/Murat Bardakçı
İstiklal Marşı kavramları http://www.tdvia.org/madde.php İstiklâl Marşı/Kavramları İstiklal Marşı/İstiklal İstiklal İstiklal Marşı/Marş Marş İstiklâl Marşı/Korkma Korkma İstiklâl Marşı/Al sancak Al sancak Sancak İstiklal Marşı/Sevr Sevr İstiklal Marşı/Arkadaş Arkadaş İstiklal Marşı/Hilal Hilal İstiklal Marşı/Sancak Sancak İstiklal Marşı/Kurban Kurban İstiklal Marşı/Millet Millet İstiklal Marşı/Irk Irk Irkçılık Race Race (human classification) Racism Asabiyet Unsuriyet Race and society İstiklal Marşı/Ezel - ezel İstiklal Marşı/Ebed - ebed İstiklal Marşı/Hür - Hür İstiklal Marşı/Arkadaş - Arkadaş İstiklal Marşı/Şüheda - Şüheda İstiklal Marşı/Hüda İstiklal Marşı/Cüda İstiklal Marşı/Vecd İstiklal Marşı/Secde İstiklal Marşı/Arş İstiklal Marşı/Şehadet İstiklal Marşı/Ezan İstiklal Marşı/Namahrem İstiklal Marşı/Emel İstiklal Marşı/Ebed İstiklal Marşı/Ezel İstiklal Marşı/Hak-Hakk İstiklal Marşı/Yıldız İstiklal Marşı/Ceriha İstiklal Marşı/İlahi İstiklal Marşı/Ruh-i mücerred İstiklal Marşı/Na'ş İstiklal Marşı/Bayrak
Bestesi Biz İstiklâl Marşı Derneği olarak toplantılarımıza Bayram Tekbiri olarak da bilinen Teşrik Tekbiri ile başlıyoruz arkasından Salavat-ı Şerife getiriyoruz. Arkasından da İstiklâl Marşı’nı orijinal bestesiyle söylüyoruz. Bugün mekteplerde, resmi dairelerde, spor karşılaşmalarında İstiklâl Marşı’nın söyleniş tarzı, bestesi İstiklâl Marşı’nda neler söylendiğine dikkat edilmemesi için, neler söylendiğinin anlaşılmaması için yapılmış bir şeydir. İnsanlar; “Korkma sönmez bu şafak!” diye bir şey söylüyorlar. Bunda da Türkiye’deki müesses nizamın gücünün kabulü fikrinden başka hiç bir şey yok. İsmet Özel İstiklâl Marşı/Besteleri İstiklal Marşı/Bestesi İstiklal Marşı/Bestesi/Yorumlar İstiklal Marşı/İcrası Istiklal Marsi (Acemsiran) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Rast1) Istiklal Marsi (Rast2)
İstiklâl Marşı/Oratoryosu İstiklâl Marşı/Piyesi
İstiklâl Marşı/Videoları İstiklâl Marşı/Resimleri
İstiklâl Marşı/VP İstiklâl Marşı/WP
Proğramlar İstiklal Marşının Kabulü Haftası Proğramları İstiklâl Marşı Oratoryosu İstiklal Marşı Oratoryası/Kitapçık İstiklal Marşı Oratoryası/A4 İstiklal Marşı/Piyesi İSTİKLAL MARŞI PİYESİ İstiklal Marşı/Müzikali İstiklal Marşı/Destanı İstiklal Marşı/Tiyatrosu İstiklal Marşı/Sempozyumu İstiklal Marşı/Konferansı İstiklal Marşı/Tebliğleri İstiklal Marşı/Semineri İstiklal Marşını anma proğramları
İstiklal Marşının Dünya Dillerine Tercümesi Projesi İstiklal Marşı/Azerice İstiklal Marşı/Almanca İstiklal Marşı/Hollandaca İstiklal Marşı/Osmanlı Arapçası İstiklal Marşı/Kızgızca İstiklal Marşı/Tatarca İstiklal Marşı/Kazakça İstiklal Marşı/Gagavuzca İstiklal Marşı/Türkmence İstiklal Marşı/Tuvaca İstiklal Marşı/Uygurca İstiklal Marşı/Moğolca İstiklal Marşı/Macarca İstiklal Marşı/Başkurtça İstiklal Marşı/Kızılderelice İstiklal Marşı/Arapça İstiklal Marşı/İbranice İstiklal Marşı/Süryanice İstiklal Marşı/Aramice İstiklâl Marşı/İngilizce İstiklâl Marşı/Almanca İstiklâl Marşı/Fransızca İstiklâl Marşı/Macarca İstiklâl Marşı/Sırpça İstiklâl Marşı/Rusça İstiklâl Marşı/Bulgarca İstiklal Marşı/İngilizce İstiklal Marşı/Fransızca İstiklal Marşı/İtalyanca İstiklal Marşı/İspanyolca İstiklal Marşı/Macarca İstiklal Marşı/Yunanca İstiklal Marşı/Arapça İstiklal Marşı/İbranice İstiklal Marşı/Farsça İstiklal Marşı/Azerice İstiklal Marşı/ Özbekçe İstiklal Marşı/Kazakça İstiklal Marşı/Kırgızca İstiklal Marşı/Belarusça İstiklal Marşı/Slovakça İstiklal Marşı/Rusça İstiklal Marşı/Sırpça İstiklal Marşı/Japonca İstiklal Marşı/Korece İstiklal Marşı/Malezyaca İstiklal Marşı/Endonezyaca İstiklal Marşı/Flemenkçe İstiklal Marşı/Lehçe İstiklal Marşı/Tayca İstiklal Marşı/Urduca İstiklal Marşı/Vietnamca İstiklal Marşı/Yunanca İstiklal Marşı/Çince Safahatı Dünya Dillerine Tercümesi Projesi * Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi * Yurdışı Türkler ve Akraba Toplulukların dillerine tercüme projesi : * Safahat/Arapça (Yenişehir Müftülüğünce tercüme edilmektedir) * Safahat/Farsça Bu çalışmanın telif hakkı Mersin Yenişehir kaymakamlığına aittir. Kaynak gösterilmeden alıntılanamaz. İstiklal Marşının Dünya Dillerine Tercümesi İstiklal Marşının Türki Dillere Tercümesi Projesi İstiklal Marşının Batı Dillerine Tercümesi Projesi İstiklal Marşının Slav Dillerine Tercümesi Projesi İstiklal Marşının Sami Dillerine Tercümesi Projesi İstiklal Marşının Ural Altay Dillerine Tercümesi Projesi İstiklal Marşının Hint Avrupa Dillerine Tercümesi Projesi İstiklal Marşının Komşu Ülkelerin Dillerine Tercümesi Projesi İstiklal Marşının Osmanlı Coğrafyası Dillerine Tercümesi Projesi İstiklal Marşı tercümeleri
Allah Bu Ülkeye Bir İstiklal Marşı Daha Yazdırmasın! İstiklal Marşı üzerinden alfabe mütealaları İstiklal Marşı Projeleri
İstiklal marşının kabul edildiği gün ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında kanun İstiklâl Marşının kabul edildiği günü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında yönetmelik
İstiklâl Marşı/Videoları İstiklâl Marşı/Resimleri
Tercüme çalışmaları :[1] Mehmet Akif'in Kur'an meali çalışması Müslüman Kadını (1909) Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhammed Abduh’un Müdafaası (1915) İçkinin Hayat-ı Beşerde Açtığı Rahneler (1923) Anglikan Kilisesine Cevap (1924) İslâmlaşmak (1919) İslâm’da Teşkilât-ı Siyasiye (1922).
* Kavramlar: Asım'ın nesli * Safahat baskıları : Genç Safahat
*Çanakkale Şehitlerine Çanakkale Şehitlerine/Tahlili Çanakkale Şehitlerine/Oratoryo Çanakkale Şehitlerine/Bestesi Çanakkale Şehitlerine/Videolar Çanakkale Şehitlerine/Resimler Çanakkale Şehitlerine/PPT sunuları Çanakkale Şehitlerine/Proğramları Çanakkale Şehitlerine/Değerlendirmeler
Mehmet Akif Ersoy/Resimler Mehmet Akif Ersoy/Nakiller Mehmet Akif Ersoy/Videoları Mehmet Akif Ersoy/PPT Mehmet Akif Ersoy/Bibliyografya Mehmet Akif Ersoy/Kronolojisi Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri Mehmer Akif Ersoy/Makaleler Mehmet Akif Ersoy/Şiir okuma yarışmaları Mehmet Akif Ersoy/Safahat şiirlerini okuma yarışmasında okullar arası görev dağılımı
5649 sayılı İstiklal Marşının Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü Hakkındaki Kanun Madde 1: Her yıl 12 Mart, İstiklal Marşının kabul edildiği günü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma günüdür. Anılan günde bütün kamu kurum ve kuruluşlarının öncülüğünde, halkımızın ve sivil kuruluşların iştiraki ile anma törenleri düzenlenir.
İstiklal Marşının Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü Hakkında Yönetmelik >07.03.2008 tarihli ve 26809 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.
İstiklal Marşı Kurulları 12 Mart İstiklal Marşı ve Mehmet Âkifi Anma Günü Merkez Kutlama Kurulu İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/Merkez Yürütme Kurulu İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/Yürütme Kurulları İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/İl Yürütme Kurulu İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/İlçe Yürütme Kurulu
İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/İl Kurulu İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/İlçe Kurulu İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/Okul Kurulu İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/SGK Kurulu
İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/Yenişehir İlçe Kurulu İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/Mersin İl Kurulu İstiklâl Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü/Düzenlenecek etkinlikler
İstiklal Marşının Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü Etkinlikleri ve İl Yürütme Kurulu/Ankara Önemli yazışmalar en tepeden yapılıyor.
Siteler * İstiklal Marşı BLOGU * Mehmet Akif Ersoy BLOGU * Safahat şiir okumaları video grubu çalışması
Linkler * Almanlar İstiklal Marşı için para talep etti * İstiklal Marşı Kamulaştırıldı * Bakanlar Kurulu Kararı: İstiklal Marşı Telif hakları kapsamında değildir.
İstiklâl Marşı Derneği
Portal:Mehmet Akif Ersoy Portal:İstiklal Marşı Portal:Safahat Portal:İstiklal Marşı
Şablon:İstiklal Marşı Şablon:Mehmet Akif Ersoy Şablon:Safahatbakınız Şablon:Safahat Şablon:Mehmet Akif Ersoy Şablon:İMO Şablon:İstiklalmarşıbakınız

İstiklal marşı osmanlıca 5 guruş

İstiklal marşı osmanlıca 5 guruş Mehmet Rıfat ve Mehmet Akif resimleriyle

İstiklal marşı askerli evlere asılmak için ilk basımı 5 kuruş
Nevit_Kodallı_Anadolu_Lisesi_İstiklal_Marşının_en_güzel_icrası

Nevit Kodallı Anadolu Lisesi İstiklal Marşının en güzel icrası

Nevit Kodallı Anadolu Lisesi İstiklal Marşının en güzel icrası

İstiklal Marşı Tahlili ve Planı (Atakan ALTUNKAYNAK)[]

İSTİKLAL MARŞI’NIN TAHLİLİ Prof. Dr. Mehmet KAPLAN[]

İSTİKLAL MARŞI’NIN TAHLİLİ İsa KOCAKAPLAN[]

İSTİKLAL MARŞI’NIN AÇIKLAMASI (Biray Akçay)[]

İstiklal Marşı’nın son kıt’ası hariç diğer kıt’aları işgal dönemini anlatır. Bu nedenle bu kıt’alarda; ümit, teşvik, öğüt gibi milli hisleri güçlendirecek unsurlar vardır. Son kıt’ada, işgalden kurtuluş ve zafere ulaşmış olmanın verdiği coşku ve gurur aktarılır.

1. KIT’A[]

1.MISRA: Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

İstiklal Marşı “ Korkma!” sözüyle başlar. Türk milletine “Endişen yersiz..”mesajı verilir. Türk milleti endişe içindedir. Tutunacak dal aramaktadır. Çünkü işgal altındadır. Uzun süren savaşlar nedeniyle yetişmiş asker( Sadece Çanakkale’de verdiğimiz şehitleri bile düşünürsek…), silah, cephane, yiyecek, giyecek ve baş(lider) sıkıntısı çekmektedir. Tüm bunların yanında morali çökmüştür. İşgalin verdiği acı onun endişesini artırmaktadır. En büyük korkusu, bağımsızlığını kaybetmektir. Şair burada Türk ulusuna ümit vermektedir. “Al sancak sönmez.” diye kurallı bir cümle oluşturduğumuzda, “ sönmez” sözü nedeniyle Türk Bayrağı’nın yanan bir aleve( renginden ve dalgalanışından) benzetildiğini ve bu alevin sönmeyeceğini anlayabiliriz Türk Bayrağı yanan bir alev gibi alacakaranlığı aydınlatmaya devam edecektir. Neden alacakaranlık dedik? “ Şafak” sözcüğü Arapçada güneşin batmak üzere olduğu an anlamına gelir. Türkçede ise tam tersi, doğmak üzere olduğu andır.( bkz. Kamus-ı Türki ) Şair İstiklal Marşı’nın 1. kıt’asındaki “şafak”ı Arapça anlamıyla; son kıt’asındaki “şafak”ı ise Türkçedeki anlamıyla kullanmıştır. Neden 1. kıt’ada güneşin batışı anlamına gelir? Çünkü burada Türk devleti işgalden dolayı; batmak üzere olan güneşe benzetilmiştir. Türk devleti güneş’le; bu devletin içinde bulunduğu hal de şafak’la özdeşleştirilmiştir. Alev karanlığı aydınlatır. Alev (yani Türk Bayrağı) eskisi gibi güçlü dalgalanmamaktadır; bu nedenle “ yüzen” sözcüğü kullanılır. Alev güçlü yanıyor olsaydı dalgalanırdı( bkz. 10. kıt’a). Şair aslında şunu söyler. “Endişelerinde haklısın; her şey kötü görünüyor: Ama korkma, Türk bağımsızlığının sembolü olan bu bayrak asla gönderden inmeyecektir.”


2.MISRA: Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

Bu mısrada da şair, “sönmek” sözcüğünü rastlantı olarak kullanmamıştır. “En son ocak sönmeden( burada “ocağı sönmek” deyimi kullanılmıştır.) yani ocağı temsilen aile; yok olmadan dağılmadan, ya da başsız kalmadan Türk milleti yok olmaz” denmiştir. “ Ocağı tütmek” deyimi de aynı cümlede yer almaktadır. Yani yaşamını sürdürebilecek durumda olmak. Toparlarsak, “Son aile, son kişi yok olana kadar ümidini kaybetme; çünkü tümüyle yok edilmeden bu millet esir alınamaz” denmiştir.


3.MISRA: O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

“O”zamiri Türk Bayrağı’nı işaret eder. Bu mısrada “Yıldızı parlamak” deyimi kullanılmıştır. Bu deyimin anlamı; bulunduğu durumdan çok daha iyi bir duruma gelmek, herkes tarafından tanınmak, ün kazanmak, takdir edilmek vb. dir. Türk Bayrağı’nda bulunan yıldıza da atıf yapılmıştır. Buradaki yıldız, Türk milletinin geleceği(istikbali ) anlamındadır. Şair sonuç olarak Türk milletine öyle der: “ Türk milletinin geleceği, bayrağında bulunan yıldız gibi hep parlak ve şanslı olacaktır.”


4. MISRA: O benimdir, o benim milletimindir ancak.

“ O” zamiri yine Türk Bayrağı yerine kullanılmıştır. Bu mısrada açık olarak kastedildiği gibi; her bağımsız milletin, bu bağımsızlığı simgeleyen bayrağı vardır. Ve hiçbir millet bir başka ulusun bayrağına özenmez. Türk milletinin bayrağı da sadece Türk milletine aittir.

2. KIT’A[]

1.MISRA: Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Bu kıt’ada ve mısrada Türk Bayrağı kişileştirilmiştir. Yani bayrak bir insana benzetilmiştir. Hem de hilal kaşlı, güzel, nazlı bir sevgiliye…Bu sevgili bir genç kızdır. Ancak yüzünü ve hilal kaşlarını çatmıştır. Sanki olan bitenden hoşnut değildir. İstedikleri, bekledikleri olmadı diye naz yapmaktadır. Elbette şair burada benzetme ve kişileştirme gibi san’atları kullanarak şiiri süsleme yoluna gitmiştir. Bu tarz süslemeleri şiirin bütününde görmek mümkündür. Şair ümitsiz ve endişeli bulduğu Türk milletine bu yolla yalvarmakta ( Kurban olayım…), onlara ümit vermektedir.


2. MISRA: Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celal?

Şair kişileştirmeye devam ediyor ve bayrakla konuşmayı sürdürüyor. Türk milleti kahramandır. Türk ırkı kahramandır. Böyle bir ırka yüzünü asamazsın, gülmelisin. Bu öfken, bu hiddetin niye? Bu mısralarda şair ümidini kaybetmek üzere olanlara kızıyor ve onlara Türk milletinin geçmişini hatırlatarak; kendilerine gelmelerini istiyor. Nitekim Kurtuluş Savaşı öncesi ümidini kaybedip “Bazı ülkelerin mandalığını kabul edelim” diyenler çıkmıştır bu milletten ve yönetenlerden… Şair bir bakıma onlara olan kırgınlığını dile getiriyor.


Şair kişileştirmeye devam ediyor ve bayrakla konuşmayı sürdürüyor. Türk milleti kahramandır. Türk ırkı kahramandır. Böyle bir ırka yüzünü asamazsın, gülmelisin. Bu öfken, bu hiddetin niye? Bu mısralarda şair ümidini kaybetmek üzere olanlara kızıyor ve onlara Türk milletinin geçmişini hatırlatarak; kendilerine gelmelerini istiyor. Nitekim Kurtuluş Savaşı öncesi ümidini kaybedip “Bazı ülkelerin mandalığını kabul edelim” diyenler çıkmıştır bu milletten ve yönetenlerden… Şair bir bakıma onlara olan kırgınlığını dile getiriyor. 3.MISRA: Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…

Türk milleti asırlar boyu savaşlarda niye kanını döktü? Niye canını verdi? Bağımsızlığını sürdürmek ve bağımsızlığının sembolü olan bayrağını tüm dünyada güçlü bir biçimde dalgalandırmak için… Hiç kimse canını bir hiç uğruna vermez. Canını bağımsızlık uğruna, özgürlük uğruna düşünmeden verenler sonunda bu milletin ümitsizliğe kapıldığını görürlerse haklarını helal ederler mi? Üstelik can hakkını… Bunun bedeli ancak aynı biçimde can verilerek ödenir.


4. MISRA: Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!

İslami inanca göre Allah ; Allah , vatan, millet, adalet, insanlık adına canını vermeyi helal saymıştır. Bu uğurda can vermeye hazır olanlara ya da mücadele edenlere; korkmamalarını, eninde sonunda isteklerine kavuşacaklarını; çünkü Allah’ın onlarla beraber olduğunu müjdelemiştir. Buna inanan Türk milletinin, bağımsızlık hakkıdır. Bu mutlaka olacaktır.


3. KIT’A[]

1 MISRA: Ben ezelden beridir, hür yaşadım, hür yaşarım.

Bu mısrada şair Türk milletinin başlangıcı olmayan geçmiş zamandan beri bağımsız ve özgür yaşadığını hatırlatır. Daha sonraki mısralardan da anlaşılacağı üzere Türklerin ana yurdu Orta Asya’dan çıkışları ve dünyaya yayılışları bu kıt’anın ana konusudur.


2.MISRA: Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Bu mısrada da Türk’ün öz güvenine vurgu yapılmaktadır. Öyle ki, tüm dünyanın bildiği bir gerçek vardır; Türk esir alınamaz. Bunu bildiği halde Türk’ü esir almayı düşünen olsa olsa bir delidir. Hem de aşırı, ölçüsü olmayan bir akılsızdır. Bu milleti esir almayı düşünen biri çıkarsa şaşarım. Çünkü böyle bir şeyin olması imkânsızdır.

3.MISRA: Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım,

“ Bent” suyu kontrol altına almak için yapılan set anlamına geldiği gibi kendi tesir ve emri altına alma anlamına da gelir. Bu mısrada her ikisi de kastedilmiştir. Türk akınları çok güçlü akan suya(sele) benzetilerek, Türk’ün önüne hiçbir engel konulamayacağını; eğer konulursa bu milletin onu aşıp geçeceğini söylemektedir. Nitekim coğrafi yönden de düşünürsek; Türkler her türlü engeli aşarak Anadolu’ya ulaşmışlardır.

4.MISRA: Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.

İşte bu mısrada açıkça Ergenekon Destanı’na atıf vardır. Bu destana göre Türkler yurtları dar gelince etraflarını çeviren dağları eriterek, delerek çıkmışlar ( bkz. Ergenekon Destanı) ve Avrupa içlerine kadar yayılmışlardır. Ayrıca bu göç sırasında büyük denizleri, dağları gerçek manada da geçmişlerdir. Türk akıncıları, sel gibi her engeli geçerek ilerlemiştir. Tüm bunları bilmez mi ki bu çılgınlar beni esir alabileceğini düşünürler.


4. KIT’A:[]

1.MISRA: Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

“ Garp” batı ülkeleri yerine kullanılmış bir sözcüktür. Batı ülkelerinden kasıt da işgal güçleridir. Batı ülkelerinin görülebilen her yerini, etrafını çelik zırhlı duvar( yani teknik açıdan gelişmiş silah, top, tüfek vb.) sarmış olabilir. Burada anlatılmak istenen batılı ülkelerin silah ve cephanesinin bizimkinden çok üstün durumda olmasıdır.

2.MISRA: Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Onların topları, silahları, gemileri, uçakları vb. varsa benim de Allah’a inanan ve şehit olmayı korkusuzca bekleyen ( yani yüreğimden geçenler gibi düşünen) sınırlarım ( daha doğrusu sınırımı koruyan askerim) var.

3.MISRA: Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

“Ulusun” derken “ulumak- yani yabani hayvanın bağırması” sonraki mısrada sözü edilen canavarın bağırması kastedilmiştir. Canavar, işgal güçleridir. Bu güçlerin silahlarının sesi de canavarın ulumasına benzetilmiştir. Türk milletine “Endişe etme, canavarın silahlarından korkma. Bizim Allah’a olan inancımız onun gelişmiş silahlarından daha güçlüdür.” diyor. Bizim imanımız, bağımsızlığa olan inancımızı bu teknik üstünlük yok edemez…

4.MISRA: “ Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar?

Elbette bu mısra bir önceki mısra’yla birlikte açıklanmalıdır. Batılı ülkeler medeni ülkeler olarak bilinir. Oysa onlar medeni değil, dişine bilediklerini ısıran canavarlardır. Bizi de çok ısırmaya kalktılar. En son Çanakkale Savaşında… Ancak biz onların dişlerini bir bir söktük. Şimdi tek dişleri ( yani saldırmak için son hamleleri) kaldı. Ondan da korkmuyoruz.


5. KIT’A[]

1.MISRA: Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.

Buradaki sesleniş Türk halkınadır. Türk halkının, Türk insanının vatan topraklarına düşmanı sokmamasını istiyor. “Alçak” yaradılışı ve soyu aşağı, soysuz anlamına gelir Şair batılı devletleri alçaklar olarak görüyor.

2.MISRA: Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.

Şair Türk milletine öğütlerini sürdürüyor. Bu mısrada geçen “hayâsız” sözcüğünün anlamı; utanma duygusu olmayan, namussuz, edepsizdir. Bir üst mısrada yurdumuza saldıran düşmanı “alçaklar” olarak adlandıran şair, bu kez onların saldırılarını da yüzsüzce, arlanmadan yapılan hareket olarak görüyor ve bu saldırının durdurulması için elinde hiçbir güç olmasa da saldır ve gövdeni kalkan olarak kullan ( kısacası öldürmek için öl) diyor.

3.MISRA: Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın,

Bu mısrada İslam’ın kutsal kitabına atıf vardır. Allah Kur’an-ı Kerim’de mazlum olan, inanan, mücadele eden kavimlerin(milletlerin) eninde sonunda zafere ulaşacağını müjdeler. Allah va’dettiğini mutlaka yapar. Öyleyse bu millet eninde sonunda zafere ulaşacaktır.

4.MISRA: Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.

Bu mısra bir önceki dizeyle birlikte düşünülmelidir. Allah’ın va’dettiği günler, yani bağımsızlığa kavuşma mutlaka gerçekleşecektir. Bu yakın bir zamanda da olabilir, daha uzun bir zamanda da; ama sen bunları düşünmeden mücadeleni sürdür.


6. KIT’A[]

1.MISRA: Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı;

Özgürken insan, üstünde yaşadığı toprakların kıymetini bilmez. Şair de tüm bu acılara tanık olmayan nesle seslenerek; onlara “ Topraklarının değerini bil.” öğüdü veriyor. Bilmesi için de tanımasını ( yani araştırmasını, düşünmesini)istiyor.

2.MISRA: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

“Yıllarca süren savaşlar nedeniyle çok şehit verdik. İslami inanca göre şehitler kanlarıyla, yıkanmadan, oldukları gibi gömülürler. Bu nedenle ya da savaşlar sırasında ölenlere mezar kazma, dini vecibeleri uygulayarak gömme zamanı olmaz. Çoğunlukla toplu gömülürler. Bu yüzden kefenleri yoktur. “ anlamlarını kasteden şair, şiirin bu bölümünde toprak altında yatan şehitlerimizi unutmamamız gerektiğini dile getiriyor.

3.MISRA: Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;

Bugün bile dedelerimizi araştırsak, hepimizin soyunda bir şehide rastlarız. Bu toprakların çocukları şehit dedelerinin torunlarıdır. Bu nedenle dedelerimizi, atalarımızı incitmek istemiyorsak; geçmişi öğrenmeli, unutmamalı ve nemelazımcı olmamalıyız. Bu toprakların nasıl kazanıldığını düşünmeden adım atmamalıyız. Yapacağımız her işte, o şehitlerin hoşnut olup olmayacağını düşünmeliyiz. Topraklarımızı satmamalıyız.

4.MISRA: Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Bu kıt’ada bir bütünlük vardır. Yaşadığın toprakları alelade bir toprak parçası gibi düşünürsen, onu menfaat uğruna rahatlıkla verebilirsin. Ama bu topraklar hiçbir maddi değere karşılık olamaz. Çünkü onlara, karşılıksız can verilerek sahip olunmuştur. Bu mısrada geçen “ cennet vatan “ benzetmesinin nedeni de yine şehitlerle ilgilidir. Biz biliriz ki şehitler cennettedir ve öldüklerinden habersizdirler. Öyleyse bunca şehit barındıran topraklar olsa olsa cennet’tir.


7. KIT’A[]

1.MISRA: Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Aslında bunca şehidi barındıran ve bu dünyanın cenneti olan bu topraklar için herkes canını feda eder. Bunun aksi mümkün değildir.( Şair burada da millete güven vermeye devam ediyor)

2.MISRA: Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!

Öyle ki, toprağı sıksan şehit fışkırır. Yani bu toprakların her karışında bir şehit yatıyor olabilir.

3.MISRA: Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda.

Allah, benim canımı, sevdiğimi, neyim var neyim yoksa bütün malımı alsın ama…

4.MISRA: Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ama yeter ki beni vatanımdan ayrı(cüda) koymasın.


8. KIT’A[]

1.MISRA: Ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli:

Önceki kıt’ada olduğu gibi bu kıt’ada da Allah’a yakarış vardır. Rabbim, bu şehit ruhunun senden istediği şey şudur. ( Şair burada kendini vatanı için ölen şehidin yerine koyar ve ondan istekte bulunur.)

2.MISRA: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

“ Namahrem” sözcüğü burada “ yabancı, el “ anlamındadır. Mabet ise ibadet edilen yerdir. “ El değmek” ise bozmak, kıymetini bilmemek anlamlarına gelir. Şair, camilerin Müslüman olmayanların eline geçmemesini istiyor.

3.MISRA: Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli-

Ezan, “ Allahü ekber ( Allah büyüktür, ona bir şey lazım değildir. İbadet edilmeye Ondan başka kimsenin hakkı olmadığına inanırım) “ diye başlar ve şöyle devam eder “ Hiçbir şey Ona benzemez. Muhammed Onun peygamberidir. Allah’a ancak onun( Muhammed’in ) bildirdiği, gösterdiği ibadetlerin yaraşır olduğuna inanırım” diye devam eder. Yani ezanlardaki şahadet ( bir şeyin doğruluğuna ve gerekliliğine inanma) aslında İslam dininin temelidir, önde gelen şartıdır. Öyleyse okunan ezanlarda söylenenler, inanılan İslam dininin özüdür, aslıdır.

4.MISRA: Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

Dinin temeli olan sözlerin seslendirildiği bu ezanlar, sonsuza kadar yurdumda söylenmelidir. İslami bir ülkede ezan okunuyor olması, o ülkenin bağımsızlığının da bir kanıtıdır.


9. KIT’A[]

1.MISRA: O zaman vecd ile bin secde eder – varsa- taşım,

Şair bu kıt’ada kendini bir şehit yerine koyuyor. Yukarıda saydıklarım gerçekleşirse, eğer mezarım ve mezar taşım varsa ( şehitlerimizin çoğu savaş şartları nedeniyle mezarsızdır. Olduklara yere gömülmüşlerdir. Bu nedenle mezar taşları yoktur.) ; ilahi aşka dalarak kendinden geçmiş bir durumda, sevinçle secde eder.( Bu secde aslında Allah’a şükür secdesidir.

2.MISRA: Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,

Bir önceki mısraya bağlı olarak, şair burada da kendini şehitlerin yerine koyuyor. Şehitlerin ölümü ceriha( yara ) alarak olduğu için; şair ölen şehitlerin yaralarından bile kan boşalacağını söylüyor. Ki bu kanlar mübarek kanlardır.

3.MISRA: Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na’şım;

Kılıfından ( giysisinden) çıkmış ruh gibi, cenazem( ölü bedeni ) mezarından fışkırır. “Fışkırır” sözü bize mahşer gününü hatırlatmaktadır.


4.MISRA: O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Yerden yükselen cenazem, mutluluğundan o kadar yükseğe çıkar ki belki başım arşa Allah’ın 9. kat gökte bulunduğu kabul edilen yeri ) kadar değer. (İslami inanca göre şehitler Allah’a en yakın mertebede ve öldüklerinden habersiz hesap gününü beklerler. )

10. KIT’A[]

1.MISRA: Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

2.dörtlükteki nazlı hilalin yerini şimdi şanlı hilal almıştır. Çünkü bu kıt’ada zaferin kazanılmasından sonraki duygular aktarılmaktadır. Burada sözü edilen “şafak” güneşin doğmak üzere olduğu anki aydınlıktır. Çünkü yeni kurulan Türk devleti güneş gibi doğmaktadır. Türk Bayrağı da yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının sembolü olarak şanla dalgalanmaktadır.

2.MISRA: Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Bağımsızlık kazanıldığına göre dökülen kanlar, yitirilen canlar boşuna değildir. Bu nedenle, şehitler dökülen kanlarını helal etmişlerdir.

3.MISRA: Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal;

Bundan sonra, sonsuza kadar Türk milletine ve Türk Bayrağı’na ezilme, yok olma, tasa yoktur.

4.MISRA: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;

Uğruna bunca kan dökülen ve hep gönderde kalmayı( yani hür olmayı) başarmış bu bayrağın, bağımsızca dalgalanmak hakkıdır.

5.MISRA: Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal!

Allah’tan başka kimseye kul olmayan bu milletin de bağımsızlık hakkıdır.


NOT: İstiklal Marşı’mızın sözleri günümüz dünyasında da önemini sürdürmektedir. Gizli ve açık savaşların, işgallerin, haksızlıkların bitmediği günümüzde bağımsızlığını kaybeden ulusların, medeni denilen ülkelerce nasıl işgal edildiğini görmekteyiz. Bana göre bu sonsuza kadar böyle sürüp gidecektir. Öyleyse uyanık ve güçlü olmak zorundayız. İstiklal Marşı’mızı da sık sık okuyarak dünden aldığımız dersle bugünümüze ışık tutmalıyız. Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un da dediği gibi, Allah bir daha bu ülkenin evlatlarına yeni bir istiklal marşı yazmak zorunda bırakmasın.

Alıntıdır Biray AKÇAY http://www.egitbiray.com/index.php?pid=1

Veli Bişkin yorumu[]

İSTİKLAL MARŞI’NIN TAHLİLİ

Değerli öğrenciler,

Millletlerin kahramanlık destanları olan Milli Marşı dikkatli bir şekilde okuyan, gönülden söyleyen ve büyük bir heyecanla dinleyen nesiller, milli bir bilinç kazanır ve kim olduklarının farkına varırlar.

Milli Marşımız, bayrağımızın ve onun hürriyetinin ebedileştiği; milletimizin ruhunun, tarihinin ve hayallerinin ölmez değeridir.

Bildiğiniz gibi bayrak birçok şairimizin de ilham kaynağı olmuştur. Bu ilhamı Arif Nihat Asya’da şu dizelerde görmekteyiz:

Kopardılar ayı gökten Bir ipek dala astılar Yurt dediler gövdesine Ayaklarını bastılar…

Aynı bayrak Mehmet Akif Ersoy’da da dert ortağı gönül arkadaşıdır.

Değerli öğrenciler,

İstiklal Marşı’nı anlayabilmek için Mehmet Akif Ersoy’u iyi anlamak, milli mücadele ruhunu yakından tanımak ve o ruhu hissetmek gerekmektedir. Şayet böyle yapar isek Mili Marşımızı ezberlemek ve okumak da o derece kolay olacaktır. Aksi halde okullarımızda yaptırdığımız ezberler yasak savmaktan öteye geçmeyecektir.

Siz genç nesiller bizlere bu “cennet vatan”ı bırakanların o Milli Mücadele azmini, ruhunu içinizde yaşamaz ve yaşatamazsanız verilen çabalar sonuç vermeyebilir. İstiklal Marşı işlenirken mutlaka tarihle ilişki kurulmalıdır. Osmanlının muhteşem yüzyılı diye bildiğimiz yükselme dönemi ile çaresizlik ve çöküşün ifadesi olan ve bir o kadar Milli Mücadele ruhunun doğmasına vesile olan Sevr asla ve asla unutulmamalıdır.Yine Mondros Mütarekesi ve onun neticesi olan çaresizlik ve ordunun hareket edemez hale getirilmişliği akıllardan çıkarılmamalıdır.

Değerli öğrenciler,

Bugün burada Milli Marşımızın I. TBMM’de kabul edilişinin 90. yılını idrak etmek ve kutlamak amacıyla toplanmış bulunuyoruz. Akif, malumunuz üzre bu şiiri “KAHRAMAN ORDUMUZA” ithaf etmiştir.

Marş, İstiklal Savaşı yıllarında kaleme alınmış olup adeta o yılları şikayet ve o yıllara isyan tem içermektedir:

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım,

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın.

Yukarıdaki mısralarda canı “vatan” uğruna feda etmenin yüceliği de dile getirilmektedir. Akif’te vatani çoşku en yüksek noktasındadır ki bu mısralar güçlü kaleminden bizlere seslenmektedir.

Şair, savaşa giden kahraman Mehmetçiğe bir anne sesi ve yumuşaklığıyla seslenerek onları iknaya çalışır:

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda Etmesin tek vatanımdan dünyada cüda.

Bu Marş’ın temel motifi ise asırlardır beslendiğimiz ve bu sayede birçok başarılara imza attığımız inançtır yani ALLAH inancıdır:

Hakk’a tapan, milletimin hakkı İSTİKLAL.

Bu Allah inancı öyle bir inançtır ki batının bütün ezici teknolojik üstünlüğüne rağmen onlara galip gelmektedir. Bu inancın zaferini netice olarak nerede görüyoruz? Elbette ki ÇANAKKALE’de!

Türklere zafer bildiğiniz gibi Allah tarafından va’ddedilmiştir. Ve onun va’ddetiği günler bir gün doğacaktır.

Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli Ebedi yurdumun üstünde inlemeli.

Akif, ırk kelimesine aslında dikkatli bir şekilde yaklaşan bir şairdir. Ancak bildiğiniz gibi iki yerde “ırkım” demektedir:

Kahraman ırkıma bir gül ne bu şiddet bu celal! Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal!

Vatan da Milli şairimiz için önemli bir kavramdır. Ancak öyle sıran, alelade bir toprak parçası olmayıp o günlerde düşmanın kirli ayakları altında ezilen ve çiğnenen bir vatandır. Oysa o toprağı sıradanlıktan çıkaran mısralar ise şöyle dile gelmektedir:

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı, Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Yine Akif’teki önemli motiflerden birisi de “ümit”tir. Bu ümidi bayrağa seslenerek anlatır:

Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

Biz vatan kavramının Namık Kemal, Ziya Gökalp ve Yahya Kemal’de de anlatımlarını görürüz. Ancak Akif’in İstiklal Marşı’nda tüm bunların üstünde bir vatan anlayışı vardır. şöyle ki:

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda.

Akif, emperyalizme de şiddetle karşı çıkmaktadır. Bu duygularını da Hakkın Sesleri’nde dile getirmiştir:

Tükürün Ehl-i Salib’in o hayasız yüzüne! Tükürün onların asla inanılmaz yüzüne! Medeniyet (!) denilen maskara mahluku görün Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!

Yine biz aynı medeniyeti yunanlıları üzerime saldıklarında da görüyoruz. O yunanlılar ki sayısız Türk’ü katletmişler, sayısız Türk’ün ırzına, canına kastetmişlerdir. İstiklal Marşı’ndaki:

Ulusun , korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar? “Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar!


Satırlarımın başlarında ifade ettiğim gibi istiklal Marşı aslında “ümid”in bir marşı idi. Ve o zorlu günlerdeki karamsar tablodaki ümidi dile getirirken:

Doğacaktır sana va’ddettiği günler Hakk’ın Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın.

mısraları ileride gelecek zaferin gizemli bir müjdecisi gibidir.

Değerli öğrenciler,

Sözlerimi Akif’in son günlerinde söylediği “Allah bir daha bu millete yeni bir marş yazdırmasın” sözüyle son verirken sizlerden de bir arzum olacaktır ki bundan sonra her pazartesi sabahı ve Cuma öğlen sonu söylediğiniz Milli marşımızı havasına ve tarihi gerçeklerine uygun bir şekilde okumanızdır.

Ruhun şad olsun büyük Mili şair!

Beni dinleme sabır ve teveccühünde bulunmanızda dolayı teşekkürlerimi sunarım. Sağ olun…

H. VELİ BİŞKİN

Azmi Bilgin yorumu[]

İstiklâl Marşı’nın muhtevası, iki ana temel üzerine oturur: Bunlar: Bir; Türk milleti, onun vatanı, istiklâli, dini ve bayrağının düşman saldırısı karşısındaki durumu ve bunun millet nezdinde doğurduğu ciddî endişe. İki; bu endişeye mahâl olmadığı inancı ve bunun Türk milletine bağlı gerekçeleri. Metin, ilk kelimesinden son kelimesine kadar bu iki ana temel üzerine inşa edilmiş; bu iki ana eksen çevresinde doğup gelişmiştir. Muhtevanın iç veya alt birimlerini ise; Türk milletinin değer (hürriyet, istiklâl, din, vatan, bayrak) ve nitelikleri (hürriyet severlik, imanlılık/Hakk’a tapmak, vatanseverlik, kahramanlık) ile düşmanın nitelikleri (alçaklık, hayâsızlık, medenîlik (!), çılgınlık, maddî güçlülük) oluşturmaktadır. Türk milletine ait söz konusu değer ve niteliklerin her biri, -çoğu zaman- bir “mânâ birliği” seviyesinde ele alınmış ve ön plâna çıkarılmıştır. Düşmana ait nitelikler ise, dördüncü dörtlükte mukayeseli bir şekilde ve daha belirgin olarak vurgulanırken diğer dörtlüklerden bazılarında yer yer sezdirilmiştir. Prof. Dr. İsmail Çitişli, Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

Tahlil Üzerine Başlıca Dikkatler İlk iki kıtada bayrağa seslenen şair, onun bağımsızlık sembolü oluşundan hareketle Türk milletinin ebediyete kadar bayrağıyla birlikte var olacağını belirtir. İkinci kıtada geçen Hak kelimesinin bulunduğu mısra son kıtada tekrarlanmıştır. Hak kelimesi “Tanrı, adalet ve hakikat” gibi değişik anlamlara gelir. Bu üç anlamın bir kelimede birleşmesi boşuna değildir. İslâmiyette hak kavramı Allah ile yakından ilgilidir. Tanrı yarattığı tüm insanlara yaşama hakkını vermiştir. Hiçbir kişi başkasını öldürme hakkına sahip olmadığı gibi, milletler de bir birlerini köle haline getirme hakkını kendilerinde görmemelidir. Bu aslında yaratılışa yani ilâhî kanuna aykırıdır. Şair ikinci kıtada Türk bayrağındaki hilâle sitemli bir serzenişte bulunur. İstiklâle en layık olan milletler Hakk’ı bulan ve ona tapan milletlerdir. Akif, ikinci kıtanın başında, hilâle seslenişinden hareketle hilâl ile İslâmiyet arasındaki ilgi göz önünde bulundurulunca bu yolda akıtılan kanların aynı zamanda Allah yolunda akıtılmış olan şehit kanları olduğu gerçeği ortaya çıkar. Bu seslenişi Allah’a niyaz olarak düşünmek de Mümkündür Azmi Bilgin Yazının tamamını okumak için tıklayınız:turkoloji.cu.edu.tr

Ayrıca bakınız: İstiklal Marşı'nın Tahlili, Prof. Dr. Mehmet Kaplan Edebi bir metin olarak İstiklal Marşı, prof. Dr. M. Orhan Okay, elazig.gov.tr. İstiklal Marşı'nın 10 kıtasının açıklanması http://www.ataturkdevrimleri.com/ İstiklal Marşı'nın Tahlili, İsa Kocakaplan İstiklal Marşı'nın açıklaması, Bilgicik.com İstiklal Marşı ve açıklaması, Ahmet Kavaklıyazı İstiklal Marşı'nın kıta kıta anlamı, .nuveforum.net/ İstiklal Marşı'nın kıta kıta anmamı, .forumdas.net/ İstiklal Marşı yorumu: Ahmet Varinli İstiklal Marşı'nın şifreleri çözüldü,.supermeydan.net/ İstiklal Marşı'nın noktalaması, Faysal Okan Atasoy İstiklal Marşı hakkında Ansiklopedik Bilgi, Türkçeciler.com İstiklal Marşı'nı anlama sözlüğü, ://www.mehmetakifarastirmalari.com/


Safahat logo

Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi

Advertisement