Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Furkan Suresi/61-77- Furkan Suresi /Elmalı/61-77 Şuara Suresi/1-9 Şuara Suresi/10-33- Şuara Suresi /Elmalı/10-33
Önemli!!! düzenlenen sayfalar ayn harfli fasılalara kadar yapılması gerekmektedir. Elmalı Tefsiri (Orjinal)
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
طسم
تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ الْمُبِينِ
Bunlar sana o mübin kitabın [[âyetleri
Bunlar sana apaçık kitabınâyetleridir.
These are revelations of the Scripture that maketh plain.
لَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ أَلَّا يَكُونُوا مُؤْمِنِينَ
Sen âdetâ kendine kıyacaksın mü'min olmıyacaklar diye
(Resulüm!) Onlar iman etmiyorlar diye adeta kendine kıyacaksın!
It may be that thou tormentest thyself (O Muhammad) because they believe not.
26/4
إِنْ نَشَأْ نُنَزِّلْ عَلَيْهِمْ مِنَ السَّمَاءِ آيَةً فَظَلَّتْ أَعْنَاقُهُمْ لَهَا خَاضِعِينَ
Dilersek üzerlerine Semadan bir âyet indiriveririz de ona boyunları eğile kalır
Biz dilersek onların üzerlerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilekalır.
If We will, We can send down on them from the sky a portent so that their necks would remain bowed before it.
وَمَا يَأْتِيهِمْ مِنْ ذِكْرٍ مِنَ الرَّحْمَٰنِ مُحْدَثٍ إِلَّا كَانُوا عَنْهُ مُعْرِضِينَ
Bununla beraber Rahmandan kendilerine yeni bir zikir gelmiyor ki ondan yüz çevirmiş olmasınlar
Bununla beraber kendilerine O Rahmân'dan yeni bir öğüt gelmeyedursun, ille ondan yüz çevirirler.
Never cometh there unto them a fresh reminder from the Beneficent One, but they turn away from it.
فَقَدْ كَذَّبُوا فَسَيَأْتِيهِمْ أَنْبَاءُ مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ
Evet tekzib etmekteler, fakat onlara o istihza ettikleri şeyin müdhiş haberleri gelecek
Üstelik (ona) "yalandır" dediler; fakat onlara alay edip durdukları şeyin haberleri yakında gelecektir.
Now they have denied (the Truth); but there will come unto them tidings of that whereat they used to scoff.
أَوَلَمْ يَرَوْا إِلَى الْأَرْضِ كَمْ أَنْبَتْنَا فِيهَا مِنْ كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ
Arza bir bakmadılar da mı? biz onda her hoş çiftten ne kadar bitirmişiz.
Yeryüzüne bir bakmadılar mı? Biz orada her güzel çiftten nice bitkiler yetiştirmişiz.
Have they not seen the earth, how much of every fruitful kind We make to grow therein?
26/8
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً ۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ
Şübhesiz ki bunda mutlak bir âyet var, hemde ekserîsi mü'min olmadı
Şüphesiz ki bunda mutlak bir âyet (nişane) vardır; ama onların çoğu iman etmezler.
Lo! herein is indeed a portent; yet most of them are not believers.
26/9
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ
Ve şübhesiz ki rabbın o öyle azîz, öyle rahîm
Ve şüphe yok ki Rabbin, galip ve engin merhamet sahibidir.
And lo! thy Lord! He is indeed the Mighty, the Merciful.
Disambig Bakınız: Şuara suresi, Şuara suresi/MEALŞuara suresi/VİDEO, Şuara suresi/TEFSİR, Şuara suresi/TEZHİB, Şuara suresi/HAT, Şuara suresi/FAZİLETİ, Şuara suresi/HİKMETLERİ, Şuara suresi/, Şuara suresi/KERAMETLERİ, Şuara suresi/AUDİO, Şuara suresi/HADİSLER, Şuara suresi/NAKİLLER, Şuara suresi/EL YAZMALARI, Şuara suresi/VP
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement