Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

الْخَبْءَ - El-Hab'e- sır[]


خ ب ت- Ha-Be-Te - Xa-Be-Te - Bağlanmak[]

أخْبَتُوا - Ehbetû - Bağlandı[]

فتُخْبِتَ -Fetuhbite - فَلِتُخْبِتَ - bağlansın[]

الْمُخْبِتِينَ - El- muhbitîne - Bağlananlar[]

Ha-Be-se[]

خَبُث - Habuse - verimsiz(toprak)[]

الْخَبِيث - Elhabisu -Bayağı-değersiz-pis[]

اْلخَبِيُثون - Elhabisune - Kötü(ahlaksız) erkekler[]

لِْلخَبِيثِينَ - Elhabisine - Kötü(ahlaksız) erkekler içindir[]

خَبِيَثةٍ - habisetin- Kötü-çirkin[]

اْلخَبِيَثاتُ - elhabisatu- Kötü(ahlaksız) kadınlar[]

اْلخَبَائِث - Elhabais - kötü iş-çirkin iş[]

خُبْرًا - hubran - haber-mesele[]

خَبَرٍ - haberin - bir haber -[]

أخْبَاركمْ -ehbarekum - kendi durumunuz- kendi haberiniz[]

9/94 - 47/31

أخْبَارَهَا - ehbare ha - kendi haberlerini[]

ٌخَبِير - habirun - haberdardır[]

2/234 - 2/271 - 3/153 - 3/180 - 5/8 - 6/18 - 6/73 - 6/103 - 9/16 - 11/1 -11/111 - 22/63 - 24/30 - 24/53 - 27/88 - 31/16 - 31/29 - 31/34 - 34/1 - 35/14 - 35/31 - 42/27 - 49/13 - 57/10 - 58/3 - 58/11 - 58/13 - 59/18 - 63/11 - 64/8 - 66/3 - 67/14 - 100/11

خَبِيرًا - habiren -haberdardır[]

4/35 - 4/94 - 4/128 - 4/135 - 17/17 - 17/30 - 17/96 - 25/58 - 25/59 - 33/2 - 33/34 - 48/11

خُبْزًا - hubzen - bir ekmek[]


يَتَخَبَّطُهُ - yetehabbetuhu - onu çarptı[]

خَبَالا - hebalen - karıştırmak,şaşırtmak[]

خَبَتْ - hebet - (ateş) söndü[]

خَتَّارٍ - hettar - çok vefasız,kaypak[]

خَتَمَ - hateme - mühürledi[]

نَخْتِمُ - nehtimu - mühürleriz[]

يَخْتِمْ - yehtim - mühürler[]

خَاتَمَ - hateme'n - sonuncu[]

خِتَامُهُ - hitamuhu - onun sonu[]

مَخْتُومٍ - mehtumin - mühürlü(el değmemiş)[]

خَدَّكَ - haddeke - senin yanağın(yan dönmen,hor görmen)[]

الأُخْدُودِ - el-uhdud - hendek[]

يَخْدَعُوكَ - yehdeuke - seni aldatırsa[]

يَخْدَعُوَن - yehdeune - aldatırlar,aldatiyorlar[]

يُخَادِعُوَن - yuhadiune - aldatmaya çalışıyorlar[]

خَادِعُهُمْ - hadiuhum - hilelerini kendi başlarına geçiren[]

َأخْدَانٍ - ehdanin - gizli dostlar[]

يَخْذلْكُمْ - yehzulkum - sizi yardımsız bırakır(sa)[]

خَذُولًا - hezulen - yardımsız bırakan []

مَخْذُولًا - mehzulen - yalnızlığa itilmiş[]

يُخْرِبُو َ ن - yuhribune - yıkıyorlar,harabediyorlar[]

خَرَابِهَا - herabiha - onun yıkımı,harabedilmesi[]

خَرَجَ - Harece - Çikti[]

خَرَجْتَ - harecte -çıktın[]

خَرَجْتُمْ - harectum - çıktınız(eril)[]

خَرَجْنَ - harecne - çıktılar(dişi)[]

لخَرَجْنَا - le harecna - kesin çıkardık,çıkacaktık[]

9/42

خَرَجُوا - harecu - çıktılar(erk.)[]

تَخْرُجُ - tehrucu - çıkar,çıkıyor[]


تَخْرُجُوا - tehrucû - çıkacaksınız / لَنْ تَخْرُجُوا - çıkmayacaksınız

تَخْرُجُو َ ن - tehrucune - çıkıyorlar[]

لنَخْرُجَنَّ -le nehrucenne - çıkarız[]

يَخْرُجُ - yehrucu - çıkar[]

ليَخْرُجُنَّ - le yehrucunne - mutlaka çıkacak[]

لايَخْرُجْنَ - la yehrucne - çıkmasındlar(kadınlar)[]

يَخْرُجُوا - yehrucû - çıkarlar[]

يَخْرُجُو َ ن - yehrucûne - çıkarlar(çıkıyorlar)[]

اخْرُجْ - uhruc - çık![]

اخْرُجُوا -uhrucû - çıkınız![]

أخْرَجَ - ehrece - çıkardı[]

أخْرَجَتِ - ehrecet - çıkardı(dişi)[]

أخْرَجَتْكَ - ehrecetke - seni çıkardı[]

أخْرَجَكَ - ehreceke - seni çıkardı[]

أخْرَجَكُمْ - ehrecekum - sizi çıkardı[]

أخْرَجْنَا - ehrecnâ - çıkardık[]

فَأخْرَجْنَاهُمْ - fe ehrecnâhum - onları çıkardık[]

أخْرَجَنِي - ehrecenî - beni çıkardı[]

أخْرَجَهُ - ehrecehu - onu çıkardı[]

فَأخْرَجَهُمَا - fe ehrecehuma - o ikisini çıkardı[]

َأخْرَجُو ُ كمْ - ehrecûkum - sizi çıkardılar[]

لِتُخْرِجَنَا - li tuhricenâ - bizi çıkarmak için[]

لِتُخْرِجُوا - li tuhricû - çıkarmak için[]

7/123

تُخْرِجُو َ ن - tuhricûne - çıarıyorsunuz[]

لَا تُخْرِجُونَ -la tuhricune - çıkarmıyorsunuz[]

2/84

فتُخْرِجُوهُ - fe tuhricûhu - çıkarasınız, gösteresiniz[]

تُخْرِجُوهُنَّ - tuhricuhunne - onları(kadınları)çıkarmayınız[]

نُخْرِجُ - nuhricu - çıkarırız[]

نُخْرِجُكُمْ - nuhricukum - sizi çıkarırız[]

َلنُخْرِجَنَّكَ - lenuhricenneke - mutlaka seni çıkarırız[]

َلنُخْرِجَنَّكُمْ - lenuhricennekum - mutlaka sizi çıkarırız[]

َلنُخْرِجَنَّهُمْ - lenuhricennehum - mutlaka onları çıkarırız[]

يُخْرِجَا ُ كمْ - yuhricakum - ikisi sizi çıkarır[]

يُخْرِج ُ كمْ - yuhricukum - sizi çıkarır[]

َليُخْرِجَنَّ - leyuhricenne - mutlaka çıkaracaktır[]

يُخْرِجَنَّ ُ كمَا - yuhricennekuma - ikinizi çıkarır- فَلَا يُخْرِجَنَّكُمَا - ikinizi çıkarmasın[]

يُخْرِجُهُمْ - yuhricuhum - onları çıkarır[]

يُخْرجُوكَ -yuhricuke - seni çıkarırlar(çıkarmak için)[]

يُخْرِجُو ُ كمْ -yuhricukum - sizi çıkarırlar(çıkarmak için)[]

يُخْرِجُو َ ن - yuhricune - çıkarırlar[]

يُخْرِجُونَهُمْ - yuhricunehum - onları(kadınları) çıkarırlar[]

َأخْرِجْ - ehric - çıkar![]

َأخْرِجْنَا - ehricna - bizi çıkar[]

َأخْرِجْنِي - ehricni - beni çıkar[]

َأخْرِجُوا - ehricû - çıkarınız[]

َأخْرِجُوهُمْ - ehricû hum - onları(kadınları) çıkarınız[]

أُخْرِجَتْ - uhricet - çıkarılmış[]

ُأخْرِجْتُمْ - uhrictum - siz çıkarıldınız[]

ُأخْرِجْنَا - uhricna - çıkarıldık[]

ُأخْرِجُوا - uhricû - çıarıldılar[]

أُخْرَجُ - uhrecu -çıkarılırım - لَسَوْفَ اُخْرَجُ -çıkarılacağım[]

تُخْرَجُو َ ن - tuhrecûne - çıkarılırsınız[]

يُخْرَجُو َ ن - yuhrecûne - çıkarılırlar[]

اسْتَخْرَجَهَا - istehrecehâ - onu çıkardı[]

تَسْتَخْرِجُوا - testehricû - çıkarasınız[]

تَسْتَخْرِجُو َ ن - testehricûne - çıkarırsınız[]

يَسْتَخْرِجَا - yestehrica - çıkarmalarını[]

خُرُوج - hurûc - çıkmak[]

إِخْرَاجُ - ihrâcu - çıkarmak[]

إِخْرَاجًا - ihrâcen - çıkış[]

إِخْرَاجِ ُ كمْ - ihrâcikum - çıkarılmanız[]

==
إِخْرَاجُهُمْ - ihrâcuhum -çıkarılmaları ==

بِخَارِجٍ - bihâricin - çıkan(kişi) - لَيْسَ بِخَارِجٍ - leyse bihâricin- çıkamayan[]

بِخَارِجِينَ - bihâricîne - çıkanlar - وَمَا هُمْ بِخَارِج۪ينَ - vemahum bihâricîne- çıkamayanlar[]

مَخْرَجًا - mehrecen - çıkışyolu(mahrec)[]

مُخْرِجٌ - muhricun - çıkaran[]


مُخْرَجَ - muhrecun - çıkartılan[]

مُخْرَجُو َ ن - muhrecûne - çıkartılanlar[]

مُخْرَجِين - muhrecîne - çıkartılacaklar[]

خَرْجًا - hercen - bir harc,vergi[]

فَخَرَاجُ - fe herâcu - vergi(..si)[]

خَرْدَلٍ - herdelin - hardal[]

خَرَّ - herra - bayıldı[]

خَرُّوا - herrû - eğildi[]

تَخِرُّ - tehirru - yıkıldı[]

يَخِرُّوا - yehirrû - kapanırlar - لَمْ يَخِرُّوا - lem yehirrû - kapanmazlar[]

  • 25/73

يَخِرُّو َ ن - yehirrûne - kapanırlar[]

تَخْرُصُو َ ن - tehrusûne - yalan söylüyorsunuz[]

يَخْرُصُو َ ن - yehrusûne - yalan söylüyorlar[]

الْخَرَّاصُو َ ن - el herrâsûne - yalancılar[]

اْلخُرْ ُ طومِ - el hutûmi - burun[]

َأخَرَْقتَهَا - e herektehâ - onu deldin mi?[]

خَرََقهَا - hetekahâ - onu deldi[]

خَرَقُوا - herekû - deldiler[]

تَخْرِقَ - tehrika - yararsın,delersin - لَنْ تَخْرِقَ - len tehrika - sen asla yaramazsın[]

بِخَازِنِينَ - bi hazinîne - depolayan[]

  • 15/22

لِخَزَنَةِ - li hezeneti - bekçilerine,[]

خَزَنَتُهَا - hezenetuha - bekçileri[]

خَزَائِن - hezainu - hazineler[]

خَزَائِنُهُ - hezainuhu - onun hazineleri[]

  • 15/21

نَخْزَى - nehzâ - biz rezil oluyoruz - مِنْ قَبْلِ اَنْ نَذِلَّ وَنَخْزٰى -alçalıp rezil olmadan önce[]

َأخْزَيْتَهُ - ehzeytehu - onu rezil etmişsindir[]

تُخْزِنَا - tuhzinâ - bizi rezil et - لَا تُخْزِنَا - bizi rezil etme[]

تُخْزِنِي - tuhzinî - beni rezil et - وَلَا تُخْزِن۪ي - beni rezil etme[]

  • 26/87

تُخْزُونِ - tuhzûni - rezil edersiniz- لَا تُخْزُونِ - rezil etmeyiniz[]

  • 11/78 - 15/69

يُخْزِهِمْ - yuhzihim - rezil etsin[]

يُخْزِي -yuhzî - rezil eder[]

يُخْزِيهِ -yuhzîhi - onu rezil eder[]

يُخْزِيهِمْ -yuhzîhim - onları rezil eder[]

ٌخِزْي - hizyun - rezil olmak[]

َأخْزَى - ehzâ - daha rezil edici[]

مُخْزِي - muhziyun - rezil edici[]

اخْسَُئوا - ihseû - defolun(aşağılanın)[]

  • 23/108

خَاسًِئا - hâsien - aciz,aşağılık[]

خَاسِئِينَ - hâsiîne - aşağılıklar[]

خَسِرَ - hesire - husrana uğradı[]

خَسِرُٓوا - hesirû - husrana uğradılar[]

يَخْسَرُ - yehseru - husrana uğrarlar[]

تُخْسِرُوا - tuhsirû - eksiltirler - وَلَا تُخْسِرُوا - eksiltmeyin(zarar vermeyin)[]

يُخْسِرُو َ ن - yuhsirûne - eksiltirler[]

خُسْرٍ - husrin - ziyan[]

خُسْرًا - husrin - bir husran[]

خَاسِرُو َ ن - hâsirûne - ziyana uğrayanlar[]


خَاسِرِينَ - hâsirîne - ziyana uğrayanları[]

ُخَاسِرٌَة - hâsiretun - bir husran[]

خَسَارًا - hesâren - hasar,zarar[]

اْلخُسْرَا ُ ن - el husrânu - ziyan[]

خُسْرَانًا - husrânen - ziyan[]

الأَخْسَرُو َ ن - el ehserûn - ziyana uğrayanlar[]

الأَخْسَرِينَ - el ehserîn - ziyana uğrayanları[]

تَخْسِيرٍ - tehsîrin - zarara uğratmak[]

الْمُخْسِرِينَ - el muhsirîne - zarara uğratanlar[]

  • 26/181


خَسَفَ - hesefe - batırdı[]

خَسَ ْ فنَا - hesefnâ - batırdık[]

نَخْسِفْ - nehsif - batırırız[]

يَخْسِفَ - yehsife - batırması[]

خُشُبٌ - huşubun - kereste[]

خَشَعَتِ - heşeati - itaatetti, ürperdi,kısıldı[]

تَخْشَعَ - tehşee - ürperir[]

خُشُوعًا - huşûan - huşu,saygı[]

خَاشِعًا - hâşian - itaatkar[]

خَاشِعُو َ ن - hâşiûne - saygı duyanlar[]

خَاشِعِينَ - hâşiîne - saygı duyanları[]


خُشَّعًا - huşşean - itaat ettirilmiş[]

خَاشِعَة - hâşiaten - boynu bükülmüş[]

الْخَاشِعَاتِ - el hâşiâti - saygı duyanlar[]

خَشِيَ - haşiye -korktu[]

خَشِيتُ - haşiytu - korktum[]

خَشِينَا - haşiynâ - korktuk[]

تَخْشَى - tehşâ - endişe edersin - لَا تَخْشٰى - endişe etmezsin[]

تَخْشَاهُ - tehşâhu - ondan endişe edersin[]

تَخْشَوُا - tehşevû - korkunuz -فَلَا تَخْشَوُا - korkmayınız[]

تَخْشَوْ َ ن - tehşevni - benden korkarsınız[]

أتَخْشَوْنَهُمْ - e tehşevnehum - onlardan mı korkarsınız?[]

تَخْشَوْهُ - tehşevhu - ondan korkarsınız[]

تَخْشَوْهُمْ - tehşevnehum - onlardan korkarsınız[]

نَخْشَى - nehşâ - korkarız[]

يَخْشَ - yehşe (وَلْيَخْشَ) -korksun[]

يَخْشَى - yehşâ -korkar[]

يَخْشَاهَا - yehşâhâ - ondan korkar[]

يَخْشَوْ َ ن - yehşevne - korkarkarlar[]

يَخْشَوْنَهُ - yehşevnehu - ondan korkarkarlar[]

وَاخْشَوْا - vehşev - korkunuz[]

وَاخْشَوْنِ - vehşevni- benden korkunuz[]

وَاخْشَوْنِي - vehşevnî - benden korkunuz[]

فاخْشَوْهُمْ - vehşevhum - onlardan korkunuz[]

خَشْيَتِهِ - heşyetihi - onun korkusu[]

  • 21/28

يَخْتَصُّ - yehtessu - tahsis eder[]

خَاصًَّة - hâssaten - sadece[]

خَصَاصٌَة - hesâsatun - ihtiyaçlar[]

يَخْصِفَانِ - yehsifani - örtünürler[]

اخْتَصَمُوا - ihtesamû - tartıştılar[]

  • 22/19

تَخْتَصِمُوا - tehtesimû - لَا تَخْتَصِمُوا -la tehtesimû -tartışmayınız[]

  • 50/28

تَخْتَصِمُو َ ن - tehtesimûne - tartışırsınız[]

  • 39/31

يَخْتَصِمُو َ ن - tehtesimûne - tartışırlar[]

يَخِصِّمُو َ ن - yehissimûne - tatışıpdururlar[]


تَخَاصُمُ - tehâsumu - çekişme[]

  • 38/64

الْخَصْمِ - el hasmu - hasım,davalı[]

خَصْمَانِ - el hasmânî - davalılar[]

  • 22/19 - 38/22

خَصِمُو َ ن - hesımûne - kavkacılar[]

خَصِيمٌ - hesîmun - hasım[]

خَصِيمًا - hesîmen - hainleri[]

الْخِصَامِ - el hısâm - düşmanlık[]

مَخْضُودٍ -mehdûd - dikensiz[]


خَضِرًا - hediren - yeşillik[]

الأَخْضَرِ - el ehdar -yeşil[]

خُضْرٍ - hudrin - yeşil[]

خُضْرًا - hedran - yeşil[]

مُخْضَرًَّة - muhdarraten - yemyeşil[]

تَخْضَعْنَ  - tehda'ne - فَلَا تَخْضَعْنَ -fela tehda'ne -yumuşak edalı olmayınız[]

خَاضِعِينَ - hâdıîne - boyun eğenler[]

  • 26/4

أخْ َ طْأتُمْ - ehta'tum - hata ettiniz[]

أخْ َ طْأنَا - ehta'nâ - hata ettik[]

خَ َ طًأ - hetaen - yanlışlık,hata[]

خِ ْ طًئا - hit'an - hata,günah[]

الْخَاطُِئو َ ن - hâtiûne - günahkarlar[]

خَاطِئِينَ - hâıîne - günahkarlar[]

بِالْخَاطِئَةِۚ - bil hâtıeti - o suçu,o suçla[]

خَطِيَئًة - hatıeten - bir hata[]

خَطِيَئتُهُ - hatıetuhu - onun günahı[]

خَطِيَئتِي - hatıetî - günahım[]

  • 26/82

خَطِيَئاتِ ُ كمْ - hatıetikum - günahınız[]

خَطِيَئاتِهِمْ - hatıetihim - günahları[]

خَ َ طايَا ُ كمْ - hetâyâkum - hatalarınız[]



خَ َ طايَانَا - hetâyânâ - hatalarımız[]

  • 20/73 - 26/51

خَ َ طايَاهُمْ - hetâyâhum - hataları[]

خَا َ طبَهُمُ - hâtabehum - onlara laf attı[]

  • 25/63

تُخَاطِبْنِي - tuhâtıbnî - bana söyle- وَلَا تُخَاطِبْن۪ي - bana söyleme[]

خَطْبُكَ - hatbuke - derdin,işin[]

  • 20/95

خَطْبُكُمْ - hatbukum - derdiniz,işiniz[]

خَ ْ طبُ ُ كمَا - hatbukuma - ikinizin derdi,maksadı[]

خَطْبُ ُ كنَّ - hatbukunne - maksadınız(kadınlar)[]

  • 12/51

الْخِطَابِ - el hitâbi - hitabı,sözü[]

خِ َ طابًا - hitaben - söz[]

خِطْبَةِ - hıtbeti - maksad[]

تَخُطُّهُ - tehuttuhu - onu yazıyorsun - وَلَا تَخُطُّهُ - onu yazmiyorsun[]

خَطِفَ - hetıfe - kaptı[]

فتَخْ َ طفُهُ - fe tehtafuhu - onu kapiyor[]

يَخْ َ طفُ - yehtafu - kapıp kaçar[]

يَتَخَطََّفكُمُ - yetehettafe - اَنْ يَتَخَطَّفَكُمُ - sizi kapması[]

نُتَخَطَّفْ - nutehettaf - koparılırız[]

يُتَخَطَّفُ - yutehettafu - koparılır[]

الْخَطَْفَة - el hatfete - söz,sözcük[]

خُ ُ طوَاتِ - hutuvâti -yol,çizgi[]

تُخَافِتْ - tuhafit - kıs - لَا تُخَافِتْ -kısma[]

يَتَخَافَتُو َ ن - yetehâfetûne - fısıldaşırlar[]

وَاخْفِضْ - vehviz - ve indir[]

خَافِضٌَة - hâfizetun - alçaltılan[]

خَفَّتْ - heffet - hafif geldi[]

خَفَّفَ - heffefe - hafifletti[]

يُخَفِّفَ - yuheffife - hafifletme,hafifletir[]


يُخَفَّفُ - yuheffefu - hafifletilir-لَايُخَفَّفُ -hafifletilmez[]

فَاسْتَخَفَّ - festeheffe - küçük düşürdü[]

  • 43/54

تَسْتَخِفُّونَهَا - testehiffûnehâ - onu taşıyabileceksiniz[]

يَسْتَخِفَّنَّكَ - yestehiffênneke -وَلَا يَسْتَخِفَّنَّكَ-velâ yestehiffenneke-seni tedirgin etmesin[]

تَخْفِيفٌ - tehfîfun - hafifletme[]

خَفِيفًا -hefîfen - hafif[]

خَِفافًا - hifâfen - hafif,binekli[]

تَخَْفى - tehfâ - gizli kalır -لَا تَخْفٰى-gizli kalmaz[]

يَخَْفى - yehfâ - gizli kalır[]

يَخَْفوْ َ ن - yehfevne - gizli kalırlar -لَا يَخْفَوْنَ-gizli kalmazlar[]

أخَْفيْتُمْ - ehfeytum - siz gizlediniz[]

أخْفيهَا - uhfîhâ -onu gizlerim[]

تُخُْفوا - tuhfû -gizlersiniz[]

تُخُْفو َ ن - - tuhfû -gizlersiniz[]

تُخُْفوهُ - tuhfûhu -onu gizlersiniz[]

تُخُْفوهَا - tuhfûha - onu gizlersiniz ( وَاِنْ تُخْفُوهَا - eğer onu gizlerseniz )[]

تُخْفِي - tuhfî - gizliyor ( مَا تُخْف۪ي - gizledikleri şey )[]

نُخْفِي - nuhfî - gizliyoruz[]

يُخُْفو َ ن - yuhfûne - sakliyorlar[]

يُخْفِينَ - yuhfîne - sakliyorlar[]

أُخْفِيَ - uhfiye - saklanmış ( مَٓا اُخْفِيَ - saklanmış olan )[]

لِيَسْتَخْفُوا - liyestehfû - gizlenmek için[]

يَسْتَخُْفو َ ن - yestehfûne - gizlenmeye çalışırlar[]

خَفِيٍّ -hefiyyîn - gizlice[]

  • 42/45



وََأخَْفى - ve ehfâ - ve en gizli olanı[]

  • 20/7



خَافِيٌَة - hâfiyetun - sır[]

خُفْيًَة - huryeten - gizlice[]

مُسْتَخْفٍ - mustehfin - gizlenmiş kişi[]

  • 13/10

H-L-D]] - خلد[]

تَخُْلدُو َ ن - tehludûn - ebedi yaşarsınız[]

  • 26/129

يَخُْلدْ - yehlud - ebedi yaşar[]

  • 25/69

أخَْلدَ - ehlede - saplanıp kaldı,ebedi kaldı[]

أخَْلدَهُ - ehledehu - onu ebedileştirdi[]

اْلخُْلدِ - el huldi - ebedi, kalıcı[]

خَالِدٌ - hâlidun - ebedi kişi[]

خَالِدًا - hâliden - ebedi kişi[]

خَالِدَيْنِ - hâlideyni - ebedi iki kişi[]

خَالِدُو َ ن - hâlidûne - ebedi kişiler[]

خَالِدِينَ - hâlidîne - ebedi kişiler[]

- 18/108 - 20/76 - 20/101 - 21/8 - 25/16 - 25/76 - 29/58 - 31/9 - 33/65 - 39/72 - 39/73 - 40/76 - 46/14 - 48/5 - 57/12 - 58/22 - 64/9 - 64/10 - 65/11 - 72/23 - 98/6 - 98/8

اْلخُُلودِ - el hulûd - ebedilik[]

  • 50/34

مُخَلَّدُو َ ن - muhelledûnun - ebedileştirilmişler[]

خََلصُوا - helesû - kenara çekildiler[]

أخَْلصْنَاهُمْ - ehlesnâhum - onları ihlaslı kıldık[]

  • 38/46

أخَْلصُوا - ehlesû - ihlaslı oldular[]

أسْتَخْلِصْهُ - estehlishu - onu seçeyim[]

الْخَالِصُ - el hâlisu - seçilmiş olan[]

خَالِصًا - hâlisen - süzülmüş,seçilmiş[]

خَالِصَة - hâliseten - özel,kişiyehas[]

مُخْلِصًا - muhlisen - has kılarak[]

  • 39/2 - 39/11 - 39/14

مُخْلِصُو َ ن - muhliûn - bağlanmış,samimi[]

مُخْلِصِينَ - muhlisîn - arınmış,samimi[]



مُخَْلصًا - muhlesen - seçkin[]

  • 19/51

الْمُخَْلصِينَ - muhlesîn - ihlasa erdirilmişler[]

  • 12/24 - 15/40 - 37/40 - 37/74 - 37/128 - 37/160 - 37/169 - 38/83

خََلطُوا - heletû - karıştırdılar[]

تُخَالِ ُ طوهُمْ - tuhâliltûhum - اِنْ تُخَالِطُوهُمْ - eğer onlara karışırsanız[]

اخْتََل َ ط - ihtelete - karıştı[]

الْخُلَطَاءِ - el huletâi - ortaklar,birbirine kaltılnlar[]

فاخَْلعْ - fehle' - çıkar,soyun[]

  • 20/12

خََلفَ - helefe - ardından geldi[]

خََلفْتُمُونِي - heleftumûnî - ardımsıra yaptınız[]

يَخُْلُفو َ ن - yehlufûne - yerinize geçerler[]

اخُْل ْ فنِي - ehlufnî - yerime geç![]

خُلُِّفوا - hullifû - geri kalanlar[]

أخَالَِفكُمْ - uhalifekum - اَنْ اُخَالِفَكُمْ - size ters düşmeyi[]

  • 11/88

يُخَالُِفو َ ن - yuhâlifûne - muhalefet ederler[]

فَأخَْل ْ فتُ ُ كمْ - fe ehleftukum - size yalancı çıktım[]

  • 14/22

فَأخَْل ْ فتُمْ - fe ehleftum - uymadınız[]

  • 20/86

أخَْل ْ فنَا - ehlefna - caydık (مَٓا اَخْلَفْنَا - caymadık)[]

  • 20/87

أخَْلفُوا - ehlefû - muhalefet ettiler[]

تُخْلِفُ - tuhlifu - dönersin(لَا تُخْلِفُ - dönmezsin)[]

نُخْلِفُهُ - nuhlifuhu - ondan cayarız(لَا نُخْلِفُهُ - ondan caymayız)[]

يُخْلِفَ - yuhlife - (فَلَنْ يُخْلِفَ) dönmez[]

يُخْلِفُهُ - yuhlifuhu - onun yerine başkasını verir[]

  • 34/39

تُخَْلَفهُ - tuhlefehu( لَنْ تُخْلَفَهُۚ) ondan kaçamazsın[]

  • 20/97

يَتَخَلَّفُوا - yetehellefû( اَنْ يَتَخَلَّفُوا ) - geri kalmak[]

اخْتََلفَ - ihtelefe - ihtilaf etti[]

اخْتََل ْ فتُمْ - ihteleftum (لَاخْتَلَفْتُمْ) - ayrılığa düşerdiniz[]

اخْتََلفُوا - ihtelefû - ayrılığa düştüler[]

تَخْتَلُِفو َ ن - tehtelifûne - ayrılığa düşersiniz[]

يَخْتَلُِفو َ ن - yehtelifûne - ayrılığa düşerler[]

فَاخْتُلِفَ - fehtulife - ayrılığa düşüldü[]

اسْتَخَْلفَ - istehlefe - egemen kıldı[]

يَسْتَخْلِفْ - yestehlif - yerine getirir[]


يَسْتَخْلَِفكُمْ - yestehlifekum - sizi egemen kılacak[]

ليَسْتَخْلَِفنَّهُمْ - le yestehlifennehum - onları egemen kılacak[]

خَلْفٌ - helfun - sonraki[]

خَلَْفكَ - helfeke - arkanda[]

خَْلَف ُ كمْ - helfekum - ardınızda[]


خَْلَفنَا - helfenâ - arkamızda[]

  • 19/64

خَلْفِهِ - helfihi - onun arkasında[]

خَْلَفهَا - helfihi - onun arkasında[]

خَْلفهمْ - helfihim - onların arkasında[]

الْخَالِفِينَ - el hâlifîne - geride kalanlar[]

خَِلاف - hilâf - çapraz[]

خِلاَفكَ - hilâfeke - senin ardında[]

خِلَْفًة - hilfeten - ardarda[]

اْلخَوَالِفِ - el hevâlifi - geridekiler[]

خَلِيَفًة - helîfeten - bir halife[]

خَلائِفَ - helâife - yerine gelenler[]

خُلَفَاءَ - hulefâe - yerine getirilenler[]

اْلمُخَلَُّفو َ ن - el muhellefûne - geri bırakılanlar[]

لِلْمُخَلَّفِينَ - lil muhellefîne - geri bırakılanlar için[]

مُخْلِفَ - muhlife - cayan[]

  • 14/47

اخْتَِلاف - ihtilâf - ardarda[]


اخْتِلاًفا - ihtilâfen - çelişki[]

مُخْتَلِف - muhtelifun - çeşitli[]

مُخْتَلًِفا - muhtelifen - çeşitli[]

مُخْتَلُِفو َ ن - muhtelifûne - çelişenler[]

مُخْتَلِفِينَ - muhtelifîne - çelişenleri[]

مُسْتَخَْلفِينَ - mustehlefîne - yetkili kılınanlar[]

خََلقَ - haleka - yarattı[]

خََل ْ قت - helakte - yarattın (مَا خَلَقْتَ -yaratmadın)[]

خََلقْتُكَ - helaktuke - seni yarattım[]

  • 19/9

خََلقْتَهُ - helaktehu - onu yarattın[]

خََلَقكَ - helekake - seni yarattı[]

خََلَقكُمْ - helekakum - sizi yarattı[]

خََل ْ قنَا - helaknâ - biz yarattık[]

خََل ْ قنَا ُ كمْ - helaknâkum - sizi biz yarattık[]

خََل ْ قنَاهُ - helaknâhu - onu biz yarattık[]

خََل ْ قنَاهُمْ - helaknâhum - onları biz yarattık[]

خََلقْنَاهُمَا - helaknâhuma - o ikisini biz yarattık[]

  • 44/39

خََلَقنِي - helakanî - beni yarattı[]

  • 26/78

خََلَقهُ - helakahu - onu yarattı[]

خََلَقهَا - helakaha - onu yarattı (dişiyi)[]

خََلَقهُمْ - helakahum - onları yarattı[]

خََلَقهُنَّ - helakahum - onları yarattı (dişileri)[]

خََلقُوا - helakû -yarattılar[]

أخْلُقُ - ehlaku - yaratırım[]

تَخْلُقُ - tehluku - yapıyorsun,yaratıyorsun[]

تَخُْلُقو َ ن - tehlukune - yapıyorsunuz,yaratıyorsunuz[]

تَخُْلُقونَهُ - tehlukunehu - onu yapıyorsunuz,onu yaratıyorsunuz[]

نَخُْل ْ ق ُ كمْ - nehlukkum - ( اَلَمْ نَخْلُقْكُمْ ) - sizi yaratmadık mı[]

يَخُْلق - yehluku - yaratır[]

يَخْلُقُكُمْ - yehlukukum - sizi yaratır[]

يَخْلُقُوا - yehlukû - (لَنْ يَخْلُقُوا) - yaratamazlar[]

يَخُْلُقو َ ن - yehlukûne - yaratıyorlar[]

خُلِقَ -hulika - yaratıldı[]

خُلَِقتْ -hulikat - yaratıldı(dişi)[]

خُلِقُوا -hulikû - yaratıldılar[]

  • 52/35

يُخَْلقْ - yuhlak -(لَمْ يُخْلَقْ )- yaratılmaz[]

يُخَْلُقو َ ن - yuhlekûne - yaratılır[]

خَْلًقا - halkan - yaratılış[]

خَْلق ُ كمْ - hulukukum - yaratılışınız[]

خَْلَقهُمْ - halakahum -onları yarattı[]

بِخَلْقِهِنَّ - bi halkihinne - onları yaratmakla[]

خَالِق - Haliku - yaratıcı[]

الْخَالُِقو َ ن - el Halikûne - yaratıcılar[]

الْخَالِقِينَ - el Halıkîne - yaratıcıların[]

الْخَلَّاقُ - el Hallâku - hakkıyla yaratan, tam yaratan[]


مُخَلََّقةٍ - Muhallakatin - belli-belirsiz (morgogenetik)[]

اخْتِلاقٌ - İhtilâkun - uydurma[]

خَلاق - Halâk - varedilen, şey[]

بِخَلاقِ ُ كمْ - bi Halakikum - sizin payınıza düşen[]

بِخَلاقِهِمْ - bi Halakihim - onların payına düşen[]

خِلال - Hılâl - dostluk[]

خِلاَل ُ كمْ - Hılâlukum - dostluğunuz[]

خِلالِهِ - Hılâlihi - onun dostluğu[]

خِلاَلهَا[]

خِلاَلهُمَا[]

خُلٌَّة[]

خَلِيلا[]

الأَخِلاءُ[]

  • 43/67

خَلا[]

خََلت[]

- 46/17 - 46/18 - 46/21 - 48/23

خََلوْا[]

يَخْلُ[]

فخَلُّوا[]

تَخَلَّتْ[]

الْخَالِيَةِ[]

خَامِدُو َ ن[]

خَامِدِينَ[]

خَمْر[]

خَمْرًا[]

بِخُمُرِهِنَّ[]

خَمْسَة[]

لْخَامِسَةُ[]


خَمْسِينَ[]

خُمُسَهُ[]

مَخْمَصَةٍ[]

خَمْطٍ[]

خِنْزِير[]

الْخَنَازِيرَ - el-Hanâzîre - domuzlar[]

اْلخَنَّاسِ - el-Hannâs - sinsi[]

الْخُنَّسِ - el-Hunnesi - sinsi[]

الْمُنْخَنَِقةُ - el-Munhanikatu - boğulan[]

 5/3[]

خُوَارٌ - Huvârun - böğürme[]


خَاضُوا -Hâdû - daldılar[]

خُضْتُمْ - Hudtum - daldınız[]

نَخُوضُ -Nehûdu - dalarız[]

يَخُوضُوا - Yehûdû - dalmaları[]

يَخُوضُو َ ن - Yehûdûne - dalarlar[]

خَوْضٍ -Havzin - batak[]

  • 52/12

خَوْضِهِمْ - Havzihim - daldıkları batak[]

الْخَائِضِينَ - Hâidîne - batıla dalanlar[]


Havf - Havefe[]

خَافَ - Hafe - korktu (erkek)[]

خَاَفتْ - Hafet - korktu (bayan)[]

خَاُفوا - Hafû - Korkunuz[]

خِفت - Hıftu - ben korkuyorum[]

خِفْتُكُمْ - Hıftukum - sizden korkuyorum[]

خِفتُمْ Hıftum -korktunuz[]

أخَافُ - Ehafu - Korkarım[]

تَخَافُ - Tehafu[]

تَخَافَا Tehafa[]

  • 20/46

تَخَافَنَّ Tehafenne[]

تَخَاُفوا Tehafû[]

تَخَاُفون Tehafûne[]

تَخَاُفونَهُمْ Tehafûnehum[]

  • 30/28

تَخَاُفوهُمْ Tehâfûhum[]

تَخَافِي - Tehâfî - Korkun benden[]

تَخَفْ Tehaf - Kork[]

  • 11/70 - 20/21 - 20/68 - 27/10 - 28/25 - 28/31 - 29/33 - 38/22 - 51/28

نَخَافُ - Tehâfu - korkarız[]

يَخَافُ - Yehafu - korkar[]

يَخَافَا - Yehâfa - ikisinin endişe etmesi[]

يَخَاُفهُ - Yehâfuhu -ondan korkar[]

يَخَاُفوا - Yehâfû - endişe duymaları[]

يَخَاُفون - Yehâfûne - korkarlar[]

خَاُفونِ - hâfûnî - benden korkunuz[]

نُخَوُِّفهُمْ -nuhevvifuhum - onları korkuturuz[]

يُخَوِّفُ - yuhevvifu - korkutuyor[]

وَيُخَوُِّفونَكَ - ve yuhevvifûneke - ve seni korkutuyorlar[]

  • 39/36

خَوْف - hevfun - korku[]

خَوًْفا - hevfen - korku[]

خَوْفِهِمْ - hevfihim - onun korkusundan[]

خَائًِفا - hâifen - korkarak[]

  • 28/18 - 28/21

خَائِفِينَ - hâifîn - korkanlar[]

خِيَفًة - hîfeten - korkarak[]

خِيَفتِكُمْ -hîfetikum - korkunuzdan[]

  • 30/28

خِيَفتِهِ - hîfetihi - onun korkusundan[]

تَخْوِيفًا - tehvîfen - korkutmak[]

تَخَوُّفٍ - tehevvufin - bir korku[]

  • 16/47


Havele[]

خَوَّْلنَاكمْ - hevvelnâkum - size verdik[]

خَوَّْلنَاهُ - hevvelnâhu - ona verdik[]

خَوََّلهُ - hevvelehu - ona verdi[]

خَالِكَ -hâlike - dayınızın[]

أخْوَالِكمْ - ehâlikum - dayılarınızın[]

خَالاتِكَ - hâlâtike - teyzelerinin[]

خَاَلاتكمْ - hâlâtukum - teyzeleriniz[]

خَانَتَاهُمَا - hânetâ huma - o ikisine iki kadın(Nuh ve Lut'un karısı)hainlik etti[]

خَانُوا - hânû - hainlik ettiler[]

أخُنْهُ - ehun hu - ona hainlik ederim - لَمْ اَخُنْهُ - ona hainlik etmem[]

  • 12/52

تَخُونُوا - tehunû - hainlik ediniz- لَا تَخُونُوا -hainlik etmeyiniz[]

تَخْتَانُو َ ن - tehtanune - hainlik edersiniz-ediyorsunuz[]

يَخْتَانُو َ ن - yehtanune - hainlik ederler[]

خِيَانًَة - hıyanetün - hainlik[]

خِيَانَتَكَ - hıyaneteke - sana hainlik[]

الْخَائِنِينَ - haininne - hainler[]

خَائِنَة - hâinetün - hainlik[]

خَوَّانٍ - hevvânin - hain[]

خَوَّانًا - hevvânen - hain[]

خَاوِيَة - haviyetün - ıssız,metruk[]

خَابَ - hâbe - hüsrana uğradı[]

  • 14/15 - 20/61 - 20/111 - 91/10

خَائِبِينَ - hâibîne - umutsuzlar[]

اخْتَارَ - ihtâre - seçti[]

اخْتَرْتُكَ -ehtertuke - ben seni seçtim[]

  • 20/13

اخْتَرْنَاهُمْ - ehternâhum - onları hatırlı,üstün kıldık[]

يَخْتَارُ - yehtâru - seçer[]

تَخَيَّرُو َ ن - teheyyerûne - beğenirsiniz,beğeniyorsunuz[]




يَتَخَيَّرُو َ ن - yeteheyyerûn - beğenirler[]

خَيْر - heyrun - iyi,hayırlı[]

-4/128 - 5/114 - 6/17 - 6/32 - 6/57 - 7/12 - 7/26 - 7/85 - 7/87 - 7/89 - 7/155 - 7/169 - 7/188 - 8/19 - 8/30 - 9/3 - 9/41 - 9/61 - 9/109 - 10/11 - 10/58 - 10/107 - 10/109 - 11/84 - 11/86 - 12/39 - 12/57 - 12/59 - 12/64 - 12/80 - 12/109 - 16/30 - 16/76 - 16/95 - 16/126 - 17/11 - 17/35 - 18/44 -18/46 - 18/95 - 19/73 - 19/76 - 20/73 - 20/131 - 21/35- 21/89 - 22/11 - 22/30 - 22/36 - 22/58 - 22/77 - 23/29 - 23/72 - 23/109 - 23/118 - 24/11 - 24/27 - 24/60 - 25/15 - 25/24 - 27/36 - 27/59 - 27/89 - 28/24 - 28/26 - 28/60 - 28/80 - 28/84 - 29/16 - 30/38 - 33/19 - 34/39 - 37/62 - 38/32 - 38/76 - 41/40 - 41/49 - 42/36 - 43/32 - 43/52 - 43/58 - 44/37 - 50/25 - 54/43 - 58/12 - 61/11 - 62/9 - 62/11 - 68/12 - 70/21 - 73/20 - 87/17 - 93/4 - 97/3 - 98/7 - 100/8

خَيْرًا - heyren - bir hayır[]

الأَخْيَارِ - el ehyâr - hayırlı kimseler[]

اْلخَيْرَاتِ - el heyrât - hayrat,iyilikler[]

الْخِيَرَةُ - el hiyeretu - seçme özgürlüğü,ihtiyar[]

اْلخَيْط - el heyt - çizgi,hat[]

اْلخِيَاطِ - el hıyât - iğne[]

يُخَيَّ ُ ل - yuheyyelu - görünüyor, hayalediliyor[]

Advertisement