Kur'an Kelimeleri Fihristi (İnternetin en kapsamlısı)
Mu'cem-ul Müfehres - Mucem - Meani - Corpus birleşiyor. http://www.almaany.com/ kuranmeali.com corpus quran kuran analizial maany quran ا ب ت ث ج ح خ د ذ ر ز س ش ص ض ط ظ ع غ ف ق ك ل م ن ه و ؤ ى ي ئ ة | |
---|---|
Kur'anda her kelimenin geçtiği ayetlere iç link eklenecek (kelime meali ve okunuşu da eklenecek.) | |
MMÇG | *Mu'cemu-l Müfehres Çalışma Grubu:Kullanıcı:Abdmelet - Kullanıcı:Abdurrahman Ağın -
|
Portal:Mu'cem-ul Müfehres http://www.e-kuran.net/site/indir/M.Mufehres.pdf Meal gir:http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.aspx |
Kur'an Terimleri Fihristi - KTF A - B - C - Ç - D - E - F - G - Ğ - H - I - İ - K(Kef) - Q (Qaf) - L - M - N - O - Ö- R - S - Ş - T - U - Ü- V - W Y - Z | |
---|---|
KUR'ÂN TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ (EL-EŞBÂH VE'N-NEZÂİR Fİ'L-QUR'ÂNİ'L KERÎM)
Kur'an Konu Fihristi - (KKF) [1] Mukâtil b. Süleyman el-Belhî el-Horâsânî - Mucem-ul Müfehres |
Kur'an Konu Fihristi[2] - KKF - KTF A - B - C - Ç - D - E - F - G - H - İ - K - L - M - N - O - Ö - P - R - S - Ş - T - U - Ü -V - Y - Z | |
---|---|
Lütfen buradaki ayetlere iç link ekleyelim. İnternette en kapsamlı Kur'an fihristi, Harun Yahya'nınkidir. Bizim hedefimiz; bu çalışmayı aşmaktır. Sorumlu: Bursa Merkez İHL | |
Alfabetik fihrist | A - B - C - Ç - D - E - F - G - H - İ - K - L - M - N - O - Ö - P - R - S - Ş - T - U - Ü -V - Y - Z |
Yapılacaklar | *Bütün fihristler ve yapılacaklar
|
Konular alfabetik fihrist olarak düzenlenmiş ve ilgili ayetlere rakamsal link verilmiştir. |
الْخَبْءَ - El-Hab'e- sır[]
خ ب ت- Ha-Be-Te - Xa-Be-Te - Bağlanmak[]
أخْبَتُوا - Ehbetû - Bağlandı[]
فتُخْبِتَ -Fetuhbite - فَلِتُخْبِتَ - bağlansın[]
الْمُخْبِتِينَ - El- muhbitîne - Bağlananlar[]
Ha-Be-se[]
خَبُث - Habuse - verimsiz(toprak)[]
الْخَبِيث - Elhabisu -Bayağı-değersiz-pis[]
اْلخَبِيُثون - Elhabisune - Kötü(ahlaksız) erkekler[]
لِْلخَبِيثِينَ - Elhabisine - Kötü(ahlaksız) erkekler içindir[]
خَبِيَثةٍ - habisetin- Kötü-çirkin[]
اْلخَبِيَثاتُ - elhabisatu- Kötü(ahlaksız) kadınlar[]
اْلخَبَائِث - Elhabais - kötü iş-çirkin iş[]
خُبْرًا - hubran - haber-mesele[]
خَبَرٍ - haberin - bir haber -[]
أخْبَاركمْ -ehbarekum - kendi durumunuz- kendi haberiniz[]
أخْبَارَهَا - ehbare ha - kendi haberlerini[]
ٌخَبِير - habirun - haberdardır[]
2/234 - 2/271 - 3/153 - 3/180 - 5/8 - 6/18 - 6/73 - 6/103 - 9/16 - 11/1 -11/111 - 22/63 - 24/30 - 24/53 - 27/88 - 31/16 - 31/29 - 31/34 - 34/1 - 35/14 - 35/31 - 42/27 - 49/13 - 57/10 - 58/3 - 58/11 - 58/13 - 59/18 - 63/11 - 64/8 - 66/3 - 67/14 - 100/11
خَبِيرًا - habiren -haberdardır[]
4/35 - 4/94 - 4/128 - 4/135 - 17/17 - 17/30 - 17/96 - 25/58 - 25/59 - 33/2 - 33/34 - 48/11
خُبْزًا - hubzen - bir ekmek[]
يَتَخَبَّطُهُ - yetehabbetuhu - onu çarptı[]
خَبَالا - hebalen - karıştırmak,şaşırtmak[]
خَبَتْ - hebet - (ateş) söndü[]
خَتَّارٍ - hettar - çok vefasız,kaypak[]
خَتَمَ - hateme - mühürledi[]
نَخْتِمُ - nehtimu - mühürleriz[]
يَخْتِمْ - yehtim - mühürler[]
خَاتَمَ - hateme'n - sonuncu[]
خِتَامُهُ - hitamuhu - onun sonu[]
مَخْتُومٍ - mehtumin - mühürlü(el değmemiş)[]
خَدَّكَ - haddeke - senin yanağın(yan dönmen,hor görmen)[]
الأُخْدُودِ - el-uhdud - hendek[]
يَخْدَعُوكَ - yehdeuke - seni aldatırsa[]
يَخْدَعُوَن - yehdeune - aldatırlar,aldatiyorlar[]
يُخَادِعُوَن - yuhadiune - aldatmaya çalışıyorlar[]
خَادِعُهُمْ - hadiuhum - hilelerini kendi başlarına geçiren[]
َأخْدَانٍ - ehdanin - gizli dostlar[]
يَخْذلْكُمْ - yehzulkum - sizi yardımsız bırakır(sa)[]
خَذُولًا - hezulen - yardımsız bırakan []
مَخْذُولًا - mehzulen - yalnızlığa itilmiş[]
يُخْرِبُو َ ن - yuhribune - yıkıyorlar,harabediyorlar[]
خَرَابِهَا - herabiha - onun yıkımı,harabedilmesi[]
خَرَجَ - Harece - Çikti[]
- 19/11 - 28/21 - 28/79
خَرَجْتَ - harecte -çıktın[]
خَرَجْتُمْ - harectum - çıktınız(eril)[]
خَرَجْنَ - harecne - çıktılar(dişi)[]
لخَرَجْنَا - le harecna - kesin çıkardık,çıkacaktık[]
خَرَجُوا - harecu - çıktılar(erk.)[]
تَخْرُجُ - tehrucu - çıkar,çıkıyor[]
تَخْرُجُوا - tehrucû - çıkacaksınız / لَنْ تَخْرُجُوا - çıkmayacaksınız
تَخْرُجُو َ ن - tehrucune - çıkıyorlar[]
لنَخْرُجَنَّ -le nehrucenne - çıkarız[]
يَخْرُجُ - yehrucu - çıkar[]
ليَخْرُجُنَّ - le yehrucunne - mutlaka çıkacak[]
لايَخْرُجْنَ - la yehrucne - çıkmasındlar(kadınlar)[]
يَخْرُجُوا - yehrucû - çıkarlar[]
يَخْرُجُو َ ن - yehrucûne - çıkarlar(çıkıyorlar)[]
اخْرُجْ - uhruc - çık![]
اخْرُجُوا -uhrucû - çıkınız![]
أخْرَجَ - ehrece - çıkardı[]
أخْرَجَتِ - ehrecet - çıkardı(dişi)[]
أخْرَجَتْكَ - ehrecetke - seni çıkardı[]
أخْرَجَكَ - ehreceke - seni çıkardı[]
أخْرَجَكُمْ - ehrecekum - sizi çıkardı[]
أخْرَجْنَا - ehrecnâ - çıkardık[]
فَأخْرَجْنَاهُمْ - fe ehrecnâhum - onları çıkardık[]
أخْرَجَنِي - ehrecenî - beni çıkardı[]
أخْرَجَهُ - ehrecehu - onu çıkardı[]
فَأخْرَجَهُمَا - fe ehrecehuma - o ikisini çıkardı[]
َأخْرَجُو ُ كمْ - ehrecûkum - sizi çıkardılar[]
لِتُخْرِجَنَا - li tuhricenâ - bizi çıkarmak için[]
لِتُخْرِجُوا - li tuhricû - çıkarmak için[]
تُخْرِجُو َ ن - tuhricûne - çıarıyorsunuz[]
لَا تُخْرِجُونَ -la tuhricune - çıkarmıyorsunuz[]
فتُخْرِجُوهُ - fe tuhricûhu - çıkarasınız, gösteresiniz[]
تُخْرِجُوهُنَّ - tuhricuhunne - onları(kadınları)çıkarmayınız[]
نُخْرِجُ - nuhricu - çıkarırız[]
نُخْرِجُكُمْ - nuhricukum - sizi çıkarırız[]
َلنُخْرِجَنَّكَ - lenuhricenneke - mutlaka seni çıkarırız[]
َلنُخْرِجَنَّكُمْ - lenuhricennekum - mutlaka sizi çıkarırız[]
َلنُخْرِجَنَّهُمْ - lenuhricennehum - mutlaka onları çıkarırız[]
يُخْرِجَا ُ كمْ - yuhricakum - ikisi sizi çıkarır[]
يُخْرِج ُ كمْ - yuhricukum - sizi çıkarır[]
َليُخْرِجَنَّ - leyuhricenne - mutlaka çıkaracaktır[]
يُخْرِجَنَّ ُ كمَا - yuhricennekuma - ikinizi çıkarır- فَلَا يُخْرِجَنَّكُمَا - ikinizi çıkarmasın[]
يُخْرِجُهُمْ - yuhricuhum - onları çıkarır[]
- 257 - 5/16
يُخْرجُوكَ -yuhricuke - seni çıkarırlar(çıkarmak için)[]
يُخْرِجُو ُ كمْ -yuhricukum - sizi çıkarırlar(çıkarmak için)[]
يُخْرِجُو َ ن - yuhricune - çıkarırlar[]
يُخْرِجُونَهُمْ - yuhricunehum - onları(kadınları) çıkarırlar[]
َأخْرِجْ - ehric - çıkar![]
َأخْرِجْنَا - ehricna - bizi çıkar[]
َأخْرِجْنِي - ehricni - beni çıkar[]
َأخْرِجُوا - ehricû - çıkarınız[]
َأخْرِجُوهُمْ - ehricû hum - onları(kadınları) çıkarınız[]
أُخْرِجَتْ - uhricet - çıkarılmış[]
ُأخْرِجْتُمْ - uhrictum - siz çıkarıldınız[]
ُأخْرِجْنَا - uhricna - çıkarıldık[]
ُأخْرِجُوا - uhricû - çıarıldılar[]
أُخْرَجُ - uhrecu -çıkarılırım - لَسَوْفَ اُخْرَجُ -çıkarılacağım[]
تُخْرَجُو َ ن - tuhrecûne - çıkarılırsınız[]
يُخْرَجُو َ ن - yuhrecûne - çıkarılırlar[]
اسْتَخْرَجَهَا - istehrecehâ - onu çıkardı[]
تَسْتَخْرِجُوا - testehricû - çıkarasınız[]
تَسْتَخْرِجُو َ ن - testehricûne - çıkarırsınız[]
يَسْتَخْرِجَا - yestehrica - çıkarmalarını[]
خُرُوج - hurûc - çıkmak[]
إِخْرَاجُ - ihrâcu - çıkarmak[]
إِخْرَاجًا - ihrâcen - çıkış[]
إِخْرَاجِ ُ كمْ - ihrâcikum - çıkarılmanız[]
==
إِخْرَاجُهُمْ - ihrâcuhum -çıkarılmaları ==
بِخَارِجٍ - bihâricin - çıkan(kişi) - لَيْسَ بِخَارِجٍ - leyse bihâricin- çıkamayan[]
بِخَارِجِينَ - bihâricîne - çıkanlar - وَمَا هُمْ بِخَارِج۪ينَ - vemahum bihâricîne- çıkamayanlar[]
مَخْرَجًا - mehrecen - çıkışyolu(mahrec)[]
مُخْرِجٌ - muhricun - çıkaran[]
مُخْرَجَ - muhrecun - çıkartılan[]
مُخْرَجُو َ ن - muhrecûne - çıkartılanlar[]
مُخْرَجِين - muhrecîne - çıkartılacaklar[]
خَرْجًا - hercen - bir harc,vergi[]
فَخَرَاجُ - fe herâcu - vergi(..si)[]
خَرْدَلٍ - herdelin - hardal[]
خَرَّ - herra - bayıldı[]
خَرُّوا - herrû - eğildi[]
تَخِرُّ - tehirru - yıkıldı[]
يَخِرُّوا - yehirrû - kapanırlar - لَمْ يَخِرُّوا - lem yehirrû - kapanmazlar[]
- 25/73
يَخِرُّو َ ن - yehirrûne - kapanırlar[]
تَخْرُصُو َ ن - tehrusûne - yalan söylüyorsunuz[]
يَخْرُصُو َ ن - yehrusûne - yalan söylüyorlar[]
الْخَرَّاصُو َ ن - el herrâsûne - yalancılar[]
اْلخُرْ ُ طومِ - el hutûmi - burun[]
َأخَرَْقتَهَا - e herektehâ - onu deldin mi?[]
خَرََقهَا - hetekahâ - onu deldi[]
خَرَقُوا - herekû - deldiler[]
تَخْرِقَ - tehrika - yararsın,delersin - لَنْ تَخْرِقَ - len tehrika - sen asla yaramazsın[]
بِخَازِنِينَ - bi hazinîne - depolayan[]
- 15/22
لِخَزَنَةِ - li hezeneti - bekçilerine,[]
خَزَنَتُهَا - hezenetuha - bekçileri[]
خَزَائِن - hezainu - hazineler[]
خَزَائِنُهُ - hezainuhu - onun hazineleri[]
- 15/21
نَخْزَى - nehzâ - biz rezil oluyoruz - مِنْ قَبْلِ اَنْ نَذِلَّ وَنَخْزٰى -alçalıp rezil olmadan önce[]
َأخْزَيْتَهُ - ehzeytehu - onu rezil etmişsindir[]
تُخْزِنَا - tuhzinâ - bizi rezil et - لَا تُخْزِنَا - bizi rezil etme[]
تُخْزِنِي - tuhzinî - beni rezil et - وَلَا تُخْزِن۪ي - beni rezil etme[]
- 26/87
تُخْزُونِ - tuhzûni - rezil edersiniz- لَا تُخْزُونِ - rezil etmeyiniz[]
- 11/78 - 15/69
يُخْزِهِمْ - yuhzihim - rezil etsin[]
يُخْزِي -yuhzî - rezil eder[]
يُخْزِيهِ -yuhzîhi - onu rezil eder[]
يُخْزِيهِمْ -yuhzîhim - onları rezil eder[]
ٌخِزْي - hizyun - rezil olmak[]
َأخْزَى - ehzâ - daha rezil edici[]
مُخْزِي - muhziyun - rezil edici[]
اخْسَُئوا - ihseû - defolun(aşağılanın)[]
- 23/108
خَاسًِئا - hâsien - aciz,aşağılık[]
خَاسِئِينَ - hâsiîne - aşağılıklar[]
خَسِرَ - hesire - husrana uğradı[]
خَسِرُٓوا - hesirû - husrana uğradılar[]
يَخْسَرُ - yehseru - husrana uğrarlar[]
تُخْسِرُوا - tuhsirû - eksiltirler - وَلَا تُخْسِرُوا - eksiltmeyin(zarar vermeyin)[]
يُخْسِرُو َ ن - yuhsirûne - eksiltirler[]
خُسْرٍ - husrin - ziyan[]
خُسْرًا - husrin - bir husran[]
خَاسِرُو َ ن - hâsirûne - ziyana uğrayanlar[]
- 2/27 - 2/121 - 7/90 - 7/99 - 7/178 - 8/37 - 9/69 - 12/14 - 16/109 - 23/34 - 29/52 - 39/63 - 58/19 - 63/9
خَاسِرِينَ - hâsirîne - ziyana uğrayanları[]
- 2/64 - 3/85 - 3/149 - 5/5 - 5/21 5/30 - 5/53 - 7/23 - 7/92 - 7/149 - 10/95 - 11/47 - 39/15 - 39/65 - 41/23 - 41/25 - 42/45 - 46/18
ُخَاسِرٌَة - hâsiretun - bir husran[]
خَسَارًا - hesâren - hasar,zarar[]
اْلخُسْرَا ُ ن - el husrânu - ziyan[]
- 22/11 - 39/15
خُسْرَانًا - husrânen - ziyan[]
الأَخْسَرُو َ ن - el ehserûn - ziyana uğrayanlar[]
الأَخْسَرِينَ - el ehserîn - ziyana uğrayanları[]
- 18/103 - 21/70
تَخْسِيرٍ - tehsîrin - zarara uğratmak[]
الْمُخْسِرِينَ - el muhsirîne - zarara uğratanlar[]
- 26/181
خَسَفَ - hesefe - batırdı[]
- 28/82 - 75/8
خَسَ ْ فنَا - hesefnâ - batırdık[]
نَخْسِفْ - nehsif - batırırız[]
يَخْسِفَ - yehsife - batırması[]
خُشُبٌ - huşubun - kereste[]
خَشَعَتِ - heşeati - itaatetti, ürperdi,kısıldı[]
تَخْشَعَ - tehşee - ürperir[]
خُشُوعًا - huşûan - huşu,saygı[]
خَاشِعًا - hâşian - itaatkar[]
خَاشِعُو َ ن - hâşiûne - saygı duyanlar[]
خَاشِعِينَ - hâşiîne - saygı duyanları[]
خُشَّعًا - huşşean - itaat ettirilmiş[]
خَاشِعَة - hâşiaten - boynu bükülmüş[]
الْخَاشِعَاتِ - el hâşiâti - saygı duyanlar[]
خَشِيَ - haşiye -korktu[]
خَشِيتُ - haşiytu - korktum[]
خَشِينَا - haşiynâ - korktuk[]
تَخْشَى - tehşâ - endişe edersin - لَا تَخْشٰى - endişe etmezsin[]
تَخْشَاهُ - tehşâhu - ondan endişe edersin[]
تَخْشَوُا - tehşevû - korkunuz -فَلَا تَخْشَوُا - korkmayınız[]
تَخْشَوْ َ ن - tehşevni - benden korkarsınız[]
أتَخْشَوْنَهُمْ - e tehşevnehum - onlardan mı korkarsınız?[]
تَخْشَوْهُ - tehşevhu - ondan korkarsınız[]
تَخْشَوْهُمْ - tehşevnehum - onlardan korkarsınız[]
نَخْشَى - nehşâ - korkarız[]
يَخْشَ - yehşe (وَلْيَخْشَ) -korksun[]
يَخْشَى - yehşâ -korkar[]
يَخْشَاهَا - yehşâhâ - ondan korkar[]
يَخْشَوْ َ ن - yehşevne - korkarkarlar[]
يَخْشَوْنَهُ - yehşevnehu - ondan korkarkarlar[]
وَاخْشَوْا - vehşev - korkunuz[]
وَاخْشَوْنِ - vehşevni- benden korkunuz[]
وَاخْشَوْنِي - vehşevnî - benden korkunuz[]
فاخْشَوْهُمْ - vehşevhum - onlardan korkunuz[]
خَشْيَتِهِ - heşyetihi - onun korkusu[]
- 21/28
يَخْتَصُّ - yehtessu - tahsis eder[]
خَاصًَّة - hâssaten - sadece[]
خَصَاصٌَة - hesâsatun - ihtiyaçlar[]
يَخْصِفَانِ - yehsifani - örtünürler[]
اخْتَصَمُوا - ihtesamû - tartıştılar[]
- 22/19
تَخْتَصِمُوا - tehtesimû - لَا تَخْتَصِمُوا -la tehtesimû -tartışmayınız[]
- 50/28
تَخْتَصِمُو َ ن - tehtesimûne - tartışırsınız[]
- 39/31
يَخْتَصِمُو َ ن - tehtesimûne - tartışırlar[]
يَخِصِّمُو َ ن - yehissimûne - tatışıpdururlar[]
تَخَاصُمُ - tehâsumu - çekişme[]
- 38/64
الْخَصْمِ - el hasmu - hasım,davalı[]
خَصْمَانِ - el hasmânî - davalılar[]
- 22/19 - 38/22
خَصِمُو َ ن - hesımûne - kavkacılar[]
خَصِيمٌ - hesîmun - hasım[]
- 16/4 - 36/77
خَصِيمًا - hesîmen - hainleri[]
الْخِصَامِ - el hısâm - düşmanlık[]
مَخْضُودٍ -mehdûd - dikensiz[]
خَضِرًا - hediren - yeşillik[]
الأَخْضَرِ - el ehdar -yeşil[]
خُضْرٍ - hudrin - yeşil[]
خُضْرًا - hedran - yeşil[]
مُخْضَرًَّة - muhdarraten - yemyeşil[]
تَخْضَعْنَ - tehda'ne - فَلَا تَخْضَعْنَ -fela tehda'ne -yumuşak edalı olmayınız[]
خَاضِعِينَ - hâdıîne - boyun eğenler[]
- 26/4
أخْ َ طْأتُمْ - ehta'tum - hata ettiniz[]
أخْ َ طْأنَا - ehta'nâ - hata ettik[]
خَ َ طًأ - hetaen - yanlışlık,hata[]
خِ ْ طًئا - hit'an - hata,günah[]
الْخَاطُِئو َ ن - hâtiûne - günahkarlar[]
خَاطِئِينَ - hâıîne - günahkarlar[]
بِالْخَاطِئَةِۚ - bil hâtıeti - o suçu,o suçla[]
خَطِيَئًة - hatıeten - bir hata[]
خَطِيَئتُهُ - hatıetuhu - onun günahı[]
خَطِيَئتِي - hatıetî - günahım[]
- 26/82
خَطِيَئاتِ ُ كمْ - hatıetikum - günahınız[]
خَطِيَئاتِهِمْ - hatıetihim - günahları[]
خَ َ طايَا ُ كمْ - hetâyâkum - hatalarınız[]
خَ َ طايَانَا - hetâyânâ - hatalarımız[]
- 20/73 - 26/51
خَ َ طايَاهُمْ - hetâyâhum - hataları[]
خَا َ طبَهُمُ - hâtabehum - onlara laf attı[]
- 25/63
تُخَاطِبْنِي - tuhâtıbnî - bana söyle- وَلَا تُخَاطِبْن۪ي - bana söyleme[]
خَطْبُكَ - hatbuke - derdin,işin[]
- 20/95
خَطْبُكُمْ - hatbukum - derdiniz,işiniz[]
- 15/57 - 51/31
خَ ْ طبُ ُ كمَا - hatbukuma - ikinizin derdi,maksadı[]
خَطْبُ ُ كنَّ - hatbukunne - maksadınız(kadınlar)[]
- 12/51
الْخِطَابِ - el hitâbi - hitabı,sözü[]
خِ َ طابًا - hitaben - söz[]
خِطْبَةِ - hıtbeti - maksad[]
تَخُطُّهُ - tehuttuhu - onu yazıyorsun - وَلَا تَخُطُّهُ - onu yazmiyorsun[]
خَطِفَ - hetıfe - kaptı[]
فتَخْ َ طفُهُ - fe tehtafuhu - onu kapiyor[]
يَخْ َ طفُ - yehtafu - kapıp kaçar[]
يَتَخَطََّفكُمُ - yetehettafe - اَنْ يَتَخَطَّفَكُمُ - sizi kapması[]
نُتَخَطَّفْ - nutehettaf - koparılırız[]
يُتَخَطَّفُ - yutehettafu - koparılır[]
الْخَطَْفَة - el hatfete - söz,sözcük[]
خُ ُ طوَاتِ - hutuvâti -yol,çizgi[]
تُخَافِتْ - tuhafit - kıs - لَا تُخَافِتْ -kısma[]
يَتَخَافَتُو َ ن - yetehâfetûne - fısıldaşırlar[]
- 20/103 - 68/23
وَاخْفِضْ - vehviz - ve indir[]
- 15/88 - 17/24 - 26/215
خَافِضٌَة - hâfizetun - alçaltılan[]
خَفَّتْ - heffet - hafif geldi[]
خَفَّفَ - heffefe - hafifletti[]
يُخَفِّفَ - yuheffife - hafifletme,hafifletir[]
يُخَفَّفُ - yuheffefu - hafifletilir-لَايُخَفَّفُ -hafifletilmez[]
فَاسْتَخَفَّ - festeheffe - küçük düşürdü[]
- 43/54
تَسْتَخِفُّونَهَا - testehiffûnehâ - onu taşıyabileceksiniz[]
يَسْتَخِفَّنَّكَ - yestehiffênneke -وَلَا يَسْتَخِفَّنَّكَ-velâ yestehiffenneke-seni tedirgin etmesin[]
تَخْفِيفٌ - tehfîfun - hafifletme[]
خَفِيفًا -hefîfen - hafif[]
خَِفافًا - hifâfen - hafif,binekli[]
تَخَْفى - tehfâ - gizli kalır -لَا تَخْفٰى-gizli kalmaz[]
يَخَْفى - yehfâ - gizli kalır[]
يَخَْفوْ َ ن - yehfevne - gizli kalırlar -لَا يَخْفَوْنَ-gizli kalmazlar[]
أخَْفيْتُمْ - ehfeytum - siz gizlediniz[]
أخْفيهَا - uhfîhâ -onu gizlerim[]
تُخُْفوا - tuhfû -gizlersiniz[]
تُخُْفو َ ن - - tuhfû -gizlersiniz[]
تُخُْفوهُ - tuhfûhu -onu gizlersiniz[]
تُخُْفوهَا - tuhfûha - onu gizlersiniz ( وَاِنْ تُخْفُوهَا - eğer onu gizlerseniz )[]
تُخْفِي - tuhfî - gizliyor ( مَا تُخْف۪ي - gizledikleri şey )[]
نُخْفِي - nuhfî - gizliyoruz[]
يُخُْفو َ ن - yuhfûne - sakliyorlar[]
يُخْفِينَ - yuhfîne - sakliyorlar[]
أُخْفِيَ - uhfiye - saklanmış ( مَٓا اُخْفِيَ - saklanmış olan )[]
لِيَسْتَخْفُوا - liyestehfû - gizlenmek için[]
يَسْتَخُْفو َ ن - yestehfûne - gizlenmeye çalışırlar[]
خَفِيٍّ -hefiyyîn - gizlice[]
- 42/45
وََأخَْفى - ve ehfâ - ve en gizli olanı[]
- 20/7
خَافِيٌَة - hâfiyetun - sır[]
خُفْيًَة - huryeten - gizlice[]
مُسْتَخْفٍ - mustehfin - gizlenmiş kişi[]
- 13/10
H-L-D]] - خلد[]
تَخُْلدُو َ ن - tehludûn - ebedi yaşarsınız[]
- 26/129
يَخُْلدْ - yehlud - ebedi yaşar[]
- 25/69
أخَْلدَ - ehlede - saplanıp kaldı,ebedi kaldı[]
أخَْلدَهُ - ehledehu - onu ebedileştirdi[]
اْلخُْلدِ - el huldi - ebedi, kalıcı[]
خَالِدٌ - hâlidun - ebedi kişi[]
خَالِدًا - hâliden - ebedi kişi[]
خَالِدَيْنِ - hâlideyni - ebedi iki kişi[]
خَالِدُو َ ن - hâlidûne - ebedi kişiler[]
- 2/25 - 2/39 - 2/81 - 2/82 - 2/217 - 2/257 - 2/275 - 3/107 - 3/116 - 5/80 - 7/36 - 7/42 - 9/17 - 10/26 - 10/27 - 11/23 - 13/5 - 21/34 - 21/99 - 21/102 - 23/11 - 23/103- 43/71 - 43/74 - 58/17
خَالِدِينَ - hâlidîne - ebedi kişiler[]
- 2/162 - 3/15 - 3/88 - 3/136 - 3/198 - 4/13 - 4/57 - 4/122 - 4/169 - 5/85 - 5/119 - 6/128 - 7/20 - 9/22 - 9/68 - 9/72 - 9/89 - 9/100 - 11/107 - 11/108 - 14/23 - 16/29
- 18/108 - 20/76 - 20/101 - 21/8 - 25/16 - 25/76 - 29/58 - 31/9 - 33/65 - 39/72 - 39/73 - 40/76 - 46/14 - 48/5 - 57/12 - 58/22 - 64/9 - 64/10 - 65/11 - 72/23 - 98/6 - 98/8
اْلخُُلودِ - el hulûd - ebedilik[]
- 50/34
مُخَلَّدُو َ ن - muhelledûnun - ebedileştirilmişler[]
خََلصُوا - helesû - kenara çekildiler[]
أخَْلصْنَاهُمْ - ehlesnâhum - onları ihlaslı kıldık[]
- 38/46
أخَْلصُوا - ehlesû - ihlaslı oldular[]
أسْتَخْلِصْهُ - estehlishu - onu seçeyim[]
الْخَالِصُ - el hâlisu - seçilmiş olan[]
خَالِصًا - hâlisen - süzülmüş,seçilmiş[]
خَالِصَة - hâliseten - özel,kişiyehas[]
مُخْلِصًا - muhlisen - has kılarak[]
- 39/2 - 39/11 - 39/14
مُخْلِصُو َ ن - muhliûn - bağlanmış,samimi[]
مُخْلِصِينَ - muhlisîn - arınmış,samimi[]
مُخَْلصًا - muhlesen - seçkin[]
- 19/51
الْمُخَْلصِينَ - muhlesîn - ihlasa erdirilmişler[]
- 12/24 - 15/40 - 37/40 - 37/74 - 37/128 - 37/160 - 37/169 - 38/83
خََلطُوا - heletû - karıştırdılar[]
تُخَالِ ُ طوهُمْ - tuhâliltûhum - اِنْ تُخَالِطُوهُمْ - eğer onlara karışırsanız[]
اخْتََل َ ط - ihtelete - karıştı[]
الْخُلَطَاءِ - el huletâi - ortaklar,birbirine kaltılnlar[]
فاخَْلعْ - fehle' - çıkar,soyun[]
- 20/12
خََلفَ - helefe - ardından geldi[]
خََلفْتُمُونِي - heleftumûnî - ardımsıra yaptınız[]
يَخُْلُفو َ ن - yehlufûne - yerinize geçerler[]
اخُْل ْ فنِي - ehlufnî - yerime geç![]
خُلُِّفوا - hullifû - geri kalanlar[]
أخَالَِفكُمْ - uhalifekum - اَنْ اُخَالِفَكُمْ - size ters düşmeyi[]
- 11/88
يُخَالُِفو َ ن - yuhâlifûne - muhalefet ederler[]
فَأخَْل ْ فتُ ُ كمْ - fe ehleftukum - size yalancı çıktım[]
- 14/22
فَأخَْل ْ فتُمْ - fe ehleftum - uymadınız[]
- 20/86
أخَْل ْ فنَا - ehlefna - caydık (مَٓا اَخْلَفْنَا - caymadık)[]
- 20/87
أخَْلفُوا - ehlefû - muhalefet ettiler[]
تُخْلِفُ - tuhlifu - dönersin(لَا تُخْلِفُ - dönmezsin)[]
نُخْلِفُهُ - nuhlifuhu - ondan cayarız(لَا نُخْلِفُهُ - ondan caymayız)[]
يُخْلِفَ - yuhlife - (فَلَنْ يُخْلِفَ) dönmez[]
يُخْلِفُهُ - yuhlifuhu - onun yerine başkasını verir[]
- 34/39
تُخَْلَفهُ - tuhlefehu( لَنْ تُخْلَفَهُۚ) ondan kaçamazsın[]
- 20/97
يَتَخَلَّفُوا - yetehellefû( اَنْ يَتَخَلَّفُوا ) - geri kalmak[]
اخْتََلفَ - ihtelefe - ihtilaf etti[]
اخْتََل ْ فتُمْ - ihteleftum (لَاخْتَلَفْتُمْ) - ayrılığa düşerdiniz[]
- 8/42 - 42/10
اخْتََلفُوا - ihtelefû - ayrılığa düştüler[]
تَخْتَلُِفو َ ن - tehtelifûne - ayrılığa düşersiniz[]
يَخْتَلُِفو َ ن - yehtelifûne - ayrılığa düşerler[]
فَاخْتُلِفَ - fehtulife - ayrılığa düşüldü[]
اسْتَخَْلفَ - istehlefe - egemen kıldı[]
يَسْتَخْلِفْ - yestehlif - yerine getirir[]
- 6/133 - 11/57
يَسْتَخْلَِفكُمْ - yestehlifekum - sizi egemen kılacak[]
ليَسْتَخْلَِفنَّهُمْ - le yestehlifennehum - onları egemen kılacak[]
خَلْفٌ - helfun - sonraki[]
خَلَْفكَ - helfeke - arkanda[]
خَْلَف ُ كمْ - helfekum - ardınızda[]
خَْلَفنَا - helfenâ - arkamızda[]
- 19/64
خَلْفِهِ - helfihi - onun arkasında[]
خَْلَفهَا - helfihi - onun arkasında[]
خَْلفهمْ - helfihim - onların arkasında[]
الْخَالِفِينَ - el hâlifîne - geride kalanlar[]
- 9/83 -
خَِلاف - hilâf - çapraz[]
خِلاَفكَ - hilâfeke - senin ardında[]
خِلَْفًة - hilfeten - ardarda[]
اْلخَوَالِفِ - el hevâlifi - geridekiler[]
خَلِيَفًة - helîfeten - bir halife[]
خَلائِفَ - helâife - yerine gelenler[]
خُلَفَاءَ - hulefâe - yerine getirilenler[]
اْلمُخَلَُّفو َ ن - el muhellefûne - geri bırakılanlar[]
لِلْمُخَلَّفِينَ - lil muhellefîne - geri bırakılanlar için[]
مُخْلِفَ - muhlife - cayan[]
- 14/47
اخْتَِلاف - ihtilâf - ardarda[]
اخْتِلاًفا - ihtilâfen - çelişki[]
مُخْتَلِف - muhtelifun - çeşitli[]
مُخْتَلًِفا - muhtelifen - çeşitli[]
مُخْتَلُِفو َ ن - muhtelifûne - çelişenler[]
مُخْتَلِفِينَ - muhtelifîne - çelişenleri[]
مُسْتَخَْلفِينَ - mustehlefîne - yetkili kılınanlar[]
خََلقَ - haleka - yarattı[]
- 2/29 - 2/228 - 41 - 5/18 - 6/1 - 6/73 - 6/101 - 7/54 - 7/185 - 9/36 - 10/3 - 10/5 - 10/6 - 11/7 - 14/19 - 14/32 - 16/3 - 16/4 - 16/48 - 16/81 - 17/99 - 20/4 - 21/33 - 23/91 - 24/45 - 25/2 -25/54 - 25/59 - 26/166 - 27/60 - 29/44 - 29/61 - 30/8 - 30/21 - 31/10 - 31/11 - 31/25 - 32/4 - 36/36 - 36/81 - 39/5 - 39/38 - 41/9 - 43/9 43/12 - 45/22 - 46/33 - 53/45 - 55/3 - 55/14 - 55/15 - 57/4 - 64/3 - 65/12 - 67/2 - 67/3 - 67/14 - 71/15 - 75/38 - 87/2 - 92/3 - 96/1 - 96/2 - 113/2
خََل ْ قت - helakte - yarattın (مَا خَلَقْتَ -yaratmadın)[]
خََلقْتُكَ - helaktuke - seni yarattım[]
- 19/9
- 7/12 - 38/76
خََلقْتَهُ - helaktehu - onu yarattın[]
خََلَقكَ - helekake - seni yarattı[]
خََلَقكُمْ - helekakum - sizi yarattı[]
- 2/21 - 4/1 - 6/2 - 7/189 - 16/70 - 26/184 - 30/20 -30/40 - 30/54 - 35/11 - 37/96 - 39/6 - 40/67 - 41/21 - 64/2 - 71/14
خََل ْ قنَا - helaknâ - biz yarattık[]
- 7/181 - 15/26 - 15/85 - 17/70 - 21/16 - 23/12 - 23/14 - 23/17 - 25/49 - 36/42 - 36/71 - 37/11 - 37/150 - 38/27 - 44/38 - 46/3 - 50/16 - 50/38 - 51/49 - 76/2 - 90/4 - 95/4
خََل ْ قنَا ُ كمْ - helaknâkum - sizi biz yarattık[]
خََل ْ قنَاهُ - helaknâhu - onu biz yarattık[]
خََل ْ قنَاهُمْ - helaknâhum - onları biz yarattık[]
خََلقْنَاهُمَا - helaknâhuma - o ikisini biz yarattık[]
- 44/39
خََلَقنِي - helakanî - beni yarattı[]
- 26/78
خََلَقهُ - helakahu - onu yarattı[]
خََلَقهَا - helakaha - onu yarattı (dişiyi)[]
خََلَقهُمْ - helakahum - onları yarattı[]
خََلَقهُنَّ - helakahum - onları yarattı (dişileri)[]
- 41/37 - 43/9
خََلقُوا - helakû -yarattılar[]
أخْلُقُ - ehlaku - yaratırım[]
تَخْلُقُ - tehluku - yapıyorsun,yaratıyorsun[]
تَخُْلُقو َ ن - tehlukune - yapıyorsunuz,yaratıyorsunuz[]
تَخُْلُقونَهُ - tehlukunehu - onu yapıyorsunuz,onu yaratıyorsunuz[]
نَخُْل ْ ق ُ كمْ - nehlukkum - ( اَلَمْ نَخْلُقْكُمْ ) - sizi yaratmadık mı[]
يَخُْلق - yehluku - yaratır[]
يَخْلُقُكُمْ - yehlukukum - sizi yaratır[]
يَخْلُقُوا - yehlukû - (لَنْ يَخْلُقُوا) - yaratamazlar[]
يَخُْلُقو َ ن - yehlukûne - yaratıyorlar[]
- 16/20 - 25/3
خُلِقَ -hulika - yaratıldı[]
خُلَِقتْ -hulikat - yaratıldı(dişi)[]
خُلِقُوا -hulikû - yaratıldılar[]
- 52/35
يُخَْلقْ - yuhlak -(لَمْ يُخْلَقْ )- yaratılmaz[]
يُخَْلُقو َ ن - yuhlekûne - yaratılır[]
خَْلًقا - halkan - yaratılış[]
خَْلق ُ كمْ - hulukukum - yaratılışınız[]
خَْلَقهُمْ - halakahum -onları yarattı[]
بِخَلْقِهِنَّ - bi halkihinne - onları yaratmakla[]
خَالِق - Haliku - yaratıcı[]
الْخَالُِقو َ ن - el Halikûne - yaratıcılar[]
- 52/35 - 56/59
الْخَالِقِينَ - el Halıkîne - yaratıcıların[]
الْخَلَّاقُ - el Hallâku - hakkıyla yaratan, tam yaratan[]
- 15/86 - 36/81
مُخَلََّقةٍ - Muhallakatin - belli-belirsiz (morgogenetik)[]
اخْتِلاقٌ - İhtilâkun - uydurma[]
خَلاق - Halâk - varedilen, şey[]
بِخَلاقِ ُ كمْ - bi Halakikum - sizin payınıza düşen[]
بِخَلاقِهِمْ - bi Halakihim - onların payına düşen[]
خِلال - Hılâl - dostluk[]
خِلاَل ُ كمْ - Hılâlukum - dostluğunuz[]
خِلالِهِ - Hılâlihi - onun dostluğu[]
خِلاَلهَا[]
خِلاَلهُمَا[]
خُلٌَّة[]
خَلِيلا[]
الأَخِلاءُ[]
- 43/67
خَلا[]
خََلت[]
- 46/17 - 46/18 - 46/21 - 48/23
خََلوْا[]
يَخْلُ[]
فخَلُّوا[]
تَخَلَّتْ[]
الْخَالِيَةِ[]
خَامِدُو َ ن[]
خَامِدِينَ[]
خَمْر[]
خَمْرًا[]
بِخُمُرِهِنَّ[]
خَمْسَة[]
لْخَامِسَةُ[]
خَمْسِينَ[]
خُمُسَهُ[]
مَخْمَصَةٍ[]
خَمْطٍ[]
خِنْزِير[]
الْخَنَازِيرَ - el-Hanâzîre - domuzlar[]
اْلخَنَّاسِ - el-Hannâs - sinsi[]
الْخُنَّسِ - el-Hunnesi - sinsi[]
الْمُنْخَنَِقةُ - el-Munhanikatu - boğulan[]
5/3[]
خُوَارٌ - Huvârun - böğürme[]
خَاضُوا -Hâdû - daldılar[]
خُضْتُمْ - Hudtum - daldınız[]
نَخُوضُ -Nehûdu - dalarız[]
يَخُوضُوا - Yehûdû - dalmaları[]
يَخُوضُو َ ن - Yehûdûne - dalarlar[]
خَوْضٍ -Havzin - batak[]
- 52/12
خَوْضِهِمْ - Havzihim - daldıkları batak[]
الْخَائِضِينَ - Hâidîne - batıla dalanlar[]
Havf - Havefe[]
خَافَ - Hafe - korktu (erkek)[]
خَاَفتْ - Hafet - korktu (bayan)[]
خَاُفوا - Hafû - Korkunuz[]
خِفت - Hıftu - ben korkuyorum[]
- 19/5 - 28/7
خِفْتُكُمْ - Hıftukum - sizden korkuyorum[]
خِفتُمْ Hıftum -korktunuz[]
أخَافُ - Ehafu - Korkarım[]
- 5/28 - 6/15 - 6/80 - 6/81 - 7/59 - 8/48 - 10/15 - 11/3 - 11/26 - 11/84 - 12/13 - 19/45 - 26/12 - 26/14 - 26/135 - 28/33 - 28/34 - 39/13 - 40/26 - 40/30 - 40/32 - 46/21 - 59/16
تَخَافُ - Tehafu[]
تَخَافَا Tehafa[]
- 20/46
تَخَافَنَّ Tehafenne[]
تَخَاُفوا Tehafû[]
تَخَاُفون Tehafûne[]
تَخَاُفونَهُمْ Tehafûnehum[]
- 30/28
تَخَاُفوهُمْ Tehâfûhum[]
تَخَافِي - Tehâfî - Korkun benden[]
تَخَفْ Tehaf - Kork[]
نَخَافُ - Tehâfu - korkarız[]
- 20/45 - 76/10
يَخَافُ - Yehafu - korkar[]
يَخَافَا - Yehâfa - ikisinin endişe etmesi[]
يَخَاُفهُ - Yehâfuhu -ondan korkar[]
يَخَاُفوا - Yehâfû - endişe duymaları[]
يَخَاُفون - Yehâfûne - korkarlar[]
خَاُفونِ - hâfûnî - benden korkunuz[]
نُخَوُِّفهُمْ -nuhevvifuhum - onları korkuturuz[]
يُخَوِّفُ - yuhevvifu - korkutuyor[]
- 3/175 - 39/16
وَيُخَوُِّفونَكَ - ve yuhevvifûneke - ve seni korkutuyorlar[]
- 39/36
خَوْف - hevfun - korku[]
- 2/38 - 2/62 - 2/112 - 2/155 - 2/262 - 2/274 - 2/277 - 3/170 - 4/83 - 5/69 - 6/48 - 7/35 - 7/49 - 10/62 - 10/83 - 16/112 - 33/19 - 43/68 - 46/13 - 106/4
خَوًْفا - hevfen - korku[]
خَوْفِهِمْ - hevfihim - onun korkusundan[]
خَائًِفا - hâifen - korkarak[]
- 28/18 - 28/21
خَائِفِينَ - hâifîn - korkanlar[]
خِيَفًة - hîfeten - korkarak[]
خِيَفتِكُمْ -hîfetikum - korkunuzdan[]
- 30/28
خِيَفتِهِ - hîfetihi - onun korkusundan[]
تَخْوِيفًا - tehvîfen - korkutmak[]
تَخَوُّفٍ - tehevvufin - bir korku[]
- 16/47
Havele[]
خَوَّْلنَاكمْ - hevvelnâkum - size verdik[]
خَوَّْلنَاهُ - hevvelnâhu - ona verdik[]
خَوََّلهُ - hevvelehu - ona verdi[]
خَالِكَ -hâlike - dayınızın[]
أخْوَالِكمْ - ehâlikum - dayılarınızın[]
خَالاتِكَ - hâlâtike - teyzelerinin[]
خَاَلاتكمْ - hâlâtukum - teyzeleriniz[]
خَانَتَاهُمَا - hânetâ huma - o ikisine iki kadın(Nuh ve Lut'un karısı)hainlik etti[]
خَانُوا - hânû - hainlik ettiler[]
أخُنْهُ - ehun hu - ona hainlik ederim - لَمْ اَخُنْهُ - ona hainlik etmem[]
- 12/52
تَخُونُوا - tehunû - hainlik ediniz- لَا تَخُونُوا -hainlik etmeyiniz[]
تَخْتَانُو َ ن - tehtanune - hainlik edersiniz-ediyorsunuz[]
يَخْتَانُو َ ن - yehtanune - hainlik ederler[]
خِيَانًَة - hıyanetün - hainlik[]
خِيَانَتَكَ - hıyaneteke - sana hainlik[]
الْخَائِنِينَ - haininne - hainler[]
خَائِنَة - hâinetün - hainlik[]
- 5/13 - 40/19
خَوَّانٍ - hevvânin - hain[]
خَوَّانًا - hevvânen - hain[]
خَاوِيَة - haviyetün - ıssız,metruk[]
خَابَ - hâbe - hüsrana uğradı[]
- 14/15 - 20/61 - 20/111 - 91/10
خَائِبِينَ - hâibîne - umutsuzlar[]
اخْتَارَ - ihtâre - seçti[]
اخْتَرْتُكَ -ehtertuke - ben seni seçtim[]
- 20/13
اخْتَرْنَاهُمْ - ehternâhum - onları hatırlı,üstün kıldık[]
يَخْتَارُ - yehtâru - seçer[]
تَخَيَّرُو َ ن - teheyyerûne - beğenirsiniz,beğeniyorsunuz[]
يَتَخَيَّرُو َ ن - yeteheyyerûn - beğenirler[]
خَيْر - heyrun - iyi,hayırlı[]
- 2/54 - 2/61 - 2/103 - 2/105 - 2/106 - 2/110 - 2/184 - 2/197 - 2/215 - 2/216 - 2/220 -2/221 - 2/263 - 2/271 - 2/272 - 2/273 - 2/280 - 3/15 - 3/26 - 3/30 - 3/54 - 3/104 - 3/110 - 3/115 - 3/150 - 3/157 - 3/178 - 3/198 - 4/25 - 4/59 - 4/77 - 4/114 - 4/127
-4/128 - 5/114 - 6/17 - 6/32 - 6/57 - 7/12 - 7/26 - 7/85 - 7/87 - 7/89 - 7/155 - 7/169 - 7/188 - 8/19 - 8/30 - 9/3 - 9/41 - 9/61 - 9/109 - 10/11 - 10/58 - 10/107 - 10/109 - 11/84 - 11/86 - 12/39 - 12/57 - 12/59 - 12/64 - 12/80 - 12/109 - 16/30 - 16/76 - 16/95 - 16/126 - 17/11 - 17/35 - 18/44 -18/46 - 18/95 - 19/73 - 19/76 - 20/73 - 20/131 - 21/35- 21/89 - 22/11 - 22/30 - 22/36 - 22/58 - 22/77 - 23/29 - 23/72 - 23/109 - 23/118 - 24/11 - 24/27 - 24/60 - 25/15 - 25/24 - 27/36 - 27/59 - 27/89 - 28/24 - 28/26 - 28/60 - 28/80 - 28/84 - 29/16 - 30/38 - 33/19 - 34/39 - 37/62 - 38/32 - 38/76 - 41/40 - 41/49 - 42/36 - 43/32 - 43/52 - 43/58 - 44/37 - 50/25 - 54/43 - 58/12 - 61/11 - 62/9 - 62/11 - 68/12 - 70/21 - 73/20 - 87/17 - 93/4 - 97/3 - 98/7 - 100/8
خَيْرًا - heyren - bir hayır[]
- 2/158 - 2/180 - 2/184 - 2/269 - 3/110 - 3/180 - 4/19 - 4/46 - 4/66 - 4/149 - 4/170 - 4/171 - 6/158 - 8/23 - 8/70 - 9/74 - 11/31 - 16/30 - 18/36 - 18/40 - 18/81 - 24/12 - 24/33 - 25/10 - 33/25 - 46/11 - 47/21 - 49/5 - 49/11 - 64/16 - 66/5 - 68/32 - 70/41 - 73/20 - 99/7
الأَخْيَارِ - el ehyâr - hayırlı kimseler[]
- 38/47 - 38/48