Yenişehir Wiki
Advertisement

Kuran-ı Kerim » 10 / Yunus - 73
Sonraki Ayet : 74
Ayetin Tefsiri :

فَكَذَّبُوهُ فَنَجَّيْنَاهُ وَمَن مَّعَهُ فِي الْفُلْكِ وَجَعَلْنَاهُمْ خَلاَئِفَ وَأَغْرَقْنَا الَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُنذَرِينَ

Fe kezzebûhu fe necceynâhu ve men meahu fîl fulki ve cealnâhum halâife ve agraknellezîne kezzebû bi âyâtinâ, fanzur keyfe kâne âkıbetul munzerîn(munzerîne).

 

1. fe kezzebû-hu : fakat onu yalanladılar
2. fe necceynâ-hu : sonra biz onu kurtardık
3. ve men : ve kim, kimse(ler)
4. mea-hu : onunla beraber
5. fî el fulki : gemide
6. ve cealnâ-hum : ve onları kıldık (yaptık)
7. halâife : halifeler
8. ve agraknâ : ve suda boğduk
9. ellezîne kezzebû : yalanlayan kimseler
10. bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
11. fanzur (fe unzur) : artık bak
12. keyfe : nasıl
13. kâne : oldu
14. âkıbetu el munzerîne : uyarılanların sonu (akıbeti)

İmam İskender Ali Mihr

: Fakat onu yalanladılar. Sonra Biz, onu ve gemide onunla beraber

olanları kurtardık. Ve onları, halifeler kıldık ve âyetlerimizi yalanlayan kimseleri, (suda) boğduk. Artık bak, uyarılanların sonu nasıl

oldu.
Diyanet İşleri : Onu yine de yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber gemide

bulunanları kurtardık ve onları ötekilerin yerine geçirdik. Âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Bak, uyarılan (fakat söz anlamayan)ların

sonu nasıl oldu!
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken onu yalanladılar da onu ve onunla berâber gemide bulunanları

kurtardık ve onları hükümdâr ettik ve delillerimizi yalanlayanları

sulara boğduk, bak da gör, korkutulanların sonları ne oldu.
Adem Uğur : Yine de onu yalanladılar, biz de hem onu hem de onunla beraber

gemide bulunanları kurtardık ve onları (yeryüzünde) halifeler kıldık; âyetlerimizi yalanlayanları da (denizde) boğduk. Bak ki uyarılanların

(fakat inanmayanların) sonu nasıl oldu!
Ali Bulaç : Fakat onu yalanladılar; biz de onu ve gemide onunla birlikte

olanları kurtardık ve onları halifeler kıldık. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Uyarılanların nasıl bir sonuca

uğratıldıklarına bir bak.
Ali Fikri Yavuz : Bunun üzerine yine Nûh’u tekzîp ettiler. Biz de onu ve beraberindeki

müminleri gemide selâmete çıkardık ve bunları yeryüzünün halifeleri yaptık. Âyetlerimizi tekzip edenleri ise, suda boğduk. İşte bak, azabla

korkutulup yola gelmiyenlerin sonu nasıl olmuştur!...
Bekir Sadak : Onu yalanci saydilar; ama Biz onu ve gemide beraberinde bulunanlari

kurtardik. Onlari otekilerin yerine gecirdik, ayetlerimizi yalanlayanlari suda bogduk. Uyarilanlardan soz dinlemeyenlerin

sonlarinin nasil olduguna bir bak.
Celal Yıldırım : Yine de onu yalanladılar. Biz onu ve gemide beraberindekilerin!

kurtardık ve bu (kurtardıklarımızı) o (yok ettiklerimizin) yerine geçirdik; âyetlerimizi yalan sayanları boğduk. Artık sen o uyarılanların

sonunun ne olduğuna bir bak !
Diyanet İşleri (eski) : Onu yalancı saydılar; ama Biz onu ve gemide beraberinde bulunanları

kurtardık. Onları ötekilerin yerine geçirdik, ayetlerimizi yalanlayanları suda boğduk. Uyarılanlardan söz dinlemeyenlerin

sonlarının nasıl olduğuna bir bak.
Diyanet Vakfi : Yine de onu yalanladılar, biz de hem onu hem de onunla beraber

gemide bulunanları kurtardık ve onları (yeryüzünde) halifeler kıldık; âyetlerimizi yalanlayanları da (denizde) boğduk. Bak ki uyarılanların

(fakat inanmayanların) sonu nasıl oldu!
Edip Yüksel : Onu yalanladılar. Bunun üzerine onu ve gemide onunla beraber

olanları kurtardık. Onları (yeryüzünün) yöneticileri yaptık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Uyarılanların akıbetine dikkat

et.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun üzerine yine onu tekzib ettiler. Biz de onu ve

beraberindekileri gemide necâte çıkarıb bunları Yer yüzünün halifeleri kıldık, âyetlerimizi tekzib edenleri ise gark ettik, bak işte inzâr

olunanların âkibeti nasıl oldu
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Buna rağmen yine ona yalan söylüyorsun, dediler. Biz de onu gemide

kendisiyle beraber olanları kurtarıp, onları yeryüzünün halifeleri yaptık; ayetlerimizi inkar edenleri ise suda boğduk. Bak işte

uyarılanların akibeti nasıl oldu?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Buna rağmen yine de onu inkâr ettiler. Biz de onu ve gemide

kendisiyle beraber olanları kurtardık. Ve onları yeryüzüne halifeler yaptık. Âyetlerimizi inkâr edenleri ise suda boğduk. Bak işte

uyarılanların akıbeti nasıl oldu.
Fizilal-il Kuran : Yine de onu yalanladılar. Biz de onu ve gemideki arkadaşlarını

boğulmaktan kurtararak, boğulanların yerine geçirdik ve ayetlerimizi yalanlayanları boğduk. Gör bakalım, uyarılıp da yola gelmeyenlerin sonu

nice oldu?
Gültekin Onan : Fakat onu yalanladılar; biz de onu ve gemide onunla birlikte

olanları kurtardık ve onları halifeler kıldık. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Uyarılanların nasıl bir sonuca

uğratıldıklarına bir bak.
Hasan Basri Çantay : Yine onlar kendisini tekzîb etdiler. Biz de hem onu, hem gemide

beraberinde bulunan kimseleri selâmete erdirdik ve bunları (yer yüzünün) halîfeler (i) yapdık. Âyetlerimizi yalan sayanları ise (suda) boğduk. Bak, (Allahın azâbiyle) korkutul (ub da doğru yolu tutmay) anların sonu

nice olmuşdur!.
İbni Kesir : Onu yalanladılar; ama Biz, onu ve gemide beraberinde bulunanları

kurtardık. Bunları yeryüzünün halifeleri yaptık. Ayetlerimizi

yalanlayanları ise suda boğduk. Bir bak uyarılanların sonu nice oldu.
Muhammed Esed : (Bütün bu uyarılara rağmen) o'nu yalanlamaya kalkıştılar! Ve Biz de

o'nu ve gemide o'nunla birlikte olanların hepsini kurtarıp (yeryüzüne) mirasçı kıldık; ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanları ise suda boğduk: İmdi, bir bak, uyarıldıkları halde uymayan insanların sonu nasıl

olurmuş!
Ömer Nasuhi Bilmen : Yine o'nu tekzîp ettiler. Biz de O'nu ve O'nunla beraber gemide

bulunanları necâta erdirdik ve onları halifeler kıldık. Bizim âyetlerimizi tekzîp edenleri de gark ettik. Artık bak! Korkutulmuş

olanların akıbetleri nasıl oldu?
Şaban Piriş : O’nu yalanlamışlardı. Biz de O’nu ve O’nunla birlikte gemide

olanları kurtarmış, ayetlerimizi yalanlayanları ise suda boğmuştuk.

Uyarılanların sonunun nasıl olduğuna bak!
Suat Yıldırım : Yine de halkı kendisini dinlemeyip onu yalancı saydılar. Biz de hem

onu, hem de gemide beraberinde olanları kurtardık ve bunları, o ülkeye hükmedenlerin yerine geçirdik.Âyetlerimizi yalan sayanları ise suda boğduk. İşte bak, uyarıldığı halde doğru yolu tutmayanların

âkıbetlerinin nasıl olduğunu gör!
Süleyman Ateş : Yine de onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber

bulunanları kurtardık, onları egemen yaptık ve âyetlerimizi yalanlayanları da boğduk. Bak işte uyarıl(ıp da yola gelmey)enlerin sonu

nice oldu!
Tefhim-ul Kuran : Fakat onu yalanladılar; biz de Onu ve gemide Onunla birlikte

olanları kurtardık ve onları halifeler kıldık. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Uyarılıp korkutulanların nasıl bir sonuca

uğratıldıklarına bir bak.
Ümit Şimşek : Onlar onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber

bulunanları kurtararak onların yerine geçirdik; âyetlerimizi

yalanlayanları ise boğduk. Şimdi bak, uyarılanların sonu ne oldu!
Yaşar Nuri Öztürk : Bunun üzerine, onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber

bulunanları kurtardık, onları yöneticiler yaptık; ayetlerimizi yalanlayanları da batırıp boğduk. Bak da gör, önceden uyarılanların sonu

nice oluyor!
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement