Yenişehir Wiki
Advertisement

وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِم مِّنْ أَهْلِ الْقُرَى أَفَلَمْ يَسِيرُواْ فِي الأَرْضِ فَيَنظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَدَارُ الآخِرَةِ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ اتَّقَواْ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ



Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim min ehlil kurâ, e fe lem yesîrû fîl ardı fe yanzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablihim, ve le dârul âhıreti hayrun lillezînettekav, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).




1. ve mâ erselnâ : ve biz göndermedik
2. min kabli-ke : senden önce
3. illâ : ...den başka, ancak
4. ricâlen : erkekler, adamlar
5. nûhî : vahyederiz
6. ileyhim : onlara
7. min ehli el kurâ : şehirler halkından, beldeler halkından
8. e fe lem yesîrû : dolaşmıyorlar mı, dolaşmazlar mı (dolaşmadılar mı)
9. fî el ardı : yeryüzünde
10. fe yanzurû : artık baksınlar
11. keyfe : nasıl
12. kâne : oldu
13. âkıbetu : akıbet, sonuç
14. ellezîne min kabli-him : onlardan önceki kimseler
15. ve le dâru el âhıreti : ve mutlaka ahiret yurdu
16. hayrun : daha hayırlı
17. lillezînettekav : takva sahibi olan kimseler için
18. e fe lâ ta'kılûne : hâlâ akıl etmiyor musunuz



Diyanet İşleri : Biz senden önce de, memleketler halkından ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
Abdulbaki Gölpınarlı : Senden önce gönderdiğimiz kimseler de şehirlerin ahâlisinden birtakım adamlardı ancak. Yeryüzünde hiç mi gezmezler de kendilerinden öncekilerin sonucu ne olmuş, görmezler? Ve âhiret yurdu, çekinenler için elbette daha hayırlıdır, hâlâ mı akıl etmezsiniz?
Adem Uğur : Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?
Ahmed Hulusi : Senden önce, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz ricalden başkasını irsâl etmedik. . . Arzda dolaşıp seyir etmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görsünler. . . Korunanlar için, sonsuz olan gelecek yaşam ortamı elbette daha hayırlıdır. . . Aklınızı kullanmayacak mısınız?
Ahmet Tekin : Senden önce özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendiğimiz peygamberler de, kesinlikle yerleşik toplum hayatı yaşayan insanlar arasından, kendilerine vahiy verdiğimiz liyâkatli ve güvenilir erkeklerdi. Kâfirler, yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler, incelesinler, ibret alsınlar. Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takvâya dayalı düzeni benimseyen mü’minler için âhiret yurdu, ebedî yurt elbette daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
Ahmet Varol : Senden önce (peygamber olarak) kasabaların halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım adamlardan başkalarını göndermedik. Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonlarının ne olduğunu bir görsünler? Şüphesiz ahiret yurdu (kötülüklerden) sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıl etmiyor musunuz?
Ali Bulaç : Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Korkup sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?
Ali Fikri Yavuz : Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de başka değil, ancak şehirler halkından kendilerine vahy ettiğimiz bir takım erkeklerdi. Şimdi kâfirler, kendilerinden önce gelen inkârcıların akıbetlerinin nasıl olduğuna bakıp ibret almak için yeryüzünde dolaşmadılar mı? Muhakkak ki ahiret yurdu, Allah’dan korkanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ bunu düşünüp anlamıyacak mısınız (Ey kâfirler)?
Bekir Sadak : Senden once kasabalar halkindan suphesiz, kendilerine vahyettigimiz bir takim insanlar gonderdik. Yeryuzunde dolasmiyorlar mi ki, kendilerinden once gecenlerin sonlarinin ne oldugunu gorsunler?Ahiret yurdu Allah'a karsi gelmekten sakinanlar icin hayÙrlÙdÙr. Akletmez misiniz?
Celal Yıldırım : Senden önce kasabalar halkından kendilerine vahyedip peygamber olarak gönderdiğimiz kimseler de ancak birtakım adamlardı. Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetinin ne olduğuna bakmıyorlar mı ? Âhiret yurdu, elbette (Allah'tan korkup küfür ve şirkten) sakınanlar için çok daha hayırlıdır. Artık aklınızı kullanmaz mısınız?
Diyanet İşleri (eski) : Senden önce kasabalar halkından şüphesiz, kendilerine vahyettiğimiz bir takım insanlar gönderdik. Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden önce geçenlerin sonlarının ne olduğunu görsünler? Ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hayırlıdır. Akletmez misiniz?
Diyanet Vakfi : Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?
Edip Yüksel : Senden önce, kentler halkının arasından (seçip) vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Yeryüzünü dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetine bakmazlar mı? Erdemliler için ahiret yurdu daha iyidir; anlamaz mısınız?
Elmalılı Hamdi Yazır : Senden evvel gönderdiğimiz Peygamberler de başka değil ancak şehirler ahalisinden kendilerine vahyeylediğimiz bir takım erler idi; Ya şimdi o yerde bir gezmediler mi? Baksalar â kendilerinden evvel geçenlerin akıbetleri nasıl olmuş? Ve elbette Âhiret evi korunanlar için daha hayırlıdır ya, hâlâ akletmiyecekmisiniz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de ancak şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkeklerdi. Şimdi o yerde dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden önce gelip geçenlerin akibetlerinin nasıl olduğuna bir baksalar ya! Elbette ahiret evi korunanlar için daha hayırlıdır. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de o memleketlerin halkındandı, onlar da kendilerine vahiy verdiğimiz birtakım erkeklerden başkası değillerdi. Şimdi o yerlerde şöyle bir gezip görmediler mi? Kendilerinden önce gelip geçenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bir baksalar ya!... Elbette ahiret yurdu müttakiler için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?
Fizilal-il Kuran : Senden önce gönderdiğimiz tüm peygamberler de, çeşitli şehirlerin halklarından seçerek kendilerine vahiy indirdiğimiz erkekler idi. Onlar yeryüzünde gezerek; kendilerinden önceki inkârcı milletlerin sonunun nasıl olduğunu görmüyorlar mı? Kötülükten kaçınanlar için ahiret yurdu, dünyadan daha hayırlıdır. Bunu düşünemiyor musunuz?
Gültekin Onan : Biz senden önce, şehirler ehline kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Korkup sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akletmeyecek misiniz?
Hasan Basri Çantay : Senden evvel (peygamber olarak) gönderdiklerimiz (başka değil senin gibi) şehirler halkından kendilerine vahy eder olduğumuz erkek adamlardı. (Acaba müşrikler) kendilerinden evvelkilerin akıbeti nice olduğunu görmeleri için hiç de yer yüzünde gezib dolaşmadılar mı? Âhiret yurdu (şirkden ve günâhlardan) sakınanlar için elbet daha hayırlıdır. Siz (ey müşrikler) haalâ akıllanmayacak mısınız?
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) Senden önce de (bedevîlerden ve kadınlardan değil,) şehirlerin halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkeklerden başkasını (bir meleği, peygamber olarak) göndermedik. (O müşrikler) yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! Âhiret yurdu ise, (günahlardan) sakınanlar için elbette daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz?
İbni Kesir : Senden önce gönderdiğimiz elçiler de ancak kasabalar halkından, kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkeklerdi. Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki; görsünler kendilerinden önce geçenlerin akıbetlerinin nasıl olduğunu. İttika edenler için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Hala akıllanmayacak mısınız?
Muhammed Esed : Ve Biz senden önce de (elçilerimiz olarak) her topluma (kendi içlerinden, onlara mesajlarımızı ulaştırmak üzere) kendilerine vahyettiğimiz (ölümlü) adamlardan başkasını göndermedik. Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önce gelip geçen (inkarcı)ların sonlarının nasıl olduğunu görmüyorlar mı? Ve (bilmiyorlar mı ki,) Allah'a karşı sorumululuk bilinci taşıyan kimseler için ahiret yurdu (bu dünyadan) daha tercihe şayandır? Öyleyse artık akıllarını kullanmayacaklar mı?
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve senden evvel göndermedik, ancak şehirler ahalisinden kendilerine vahyeder olduğumuz birtakım erler gönderdik. (Münkirler) Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı? Baksalar ya kendilerinden evvelkilerin akıbetleri nasıl olmuştur? Ve elbette ahiret yurdu ittikada bulunmuş olanlar için hayırlıdır. Artık akıl erdiremeyecek misiniz?
Ömer Öngüt : Resulüm! Biz senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. Yeryüzünde hiç dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Allah'tan korkup sakınan muttakiler için âhiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?
Şaban Piriş : Senden önce de, ülkelerin içinden yalnızca kendilerine vahyettiğimiz adamlar gönderdik. Yeryüzünde gezmiyorlar mı ki, kendilerinden önce geçenlerin sonlarının nasıl olduğuna baksınlar? Ahiret yurdu takva sahipleri için hayırlıdır. Aklınızı kullanmıyor musunuz?
Suat Yıldırım : Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de başka değil, ancak şehirlerde oturanlardan vahye mazhar ettiğimiz birtakım erkeklerdi. Onlar dünyayı hiç gezmediler mi ki kendilerinden önce yaşayanların âkıbetlerinin nasıl olduğunu görüp anlasınlar?Âhiret diyarı elbette Allah’a saygı duyup haramlardan sakınanlar için daha iyidir. Siz ey müşrikler, hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?
Süleyman Ateş : Senden önce de kentler halkından, yalnız kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka, (elçi) göndermedik. Yeryüzünde hiç gezmediler mi ki kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler? Korunanlar için âhiret yurdu daha iyidir. Aklınızı kullanmıyor musunuz?
Tefhim-ul Kuran : Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Korkup sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?
Ümit Şimşek : Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de, o beldelerin ahalisinden kendilerine vahyettiğimiz adamlardı. Yeryüzünde gezip de bakmazlar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nice olmuş? Âhiret yurdu, takvâ sahipleri için daha hayırlıdır. Bunu akıl edemiyor musunuz?
Yaşar Nuri Öztürk : Senden önce gönderdiklerimiz de kentler halkından kendilerine vahyettiğimiz bazı erlerden başkası değildi. Yeryüzünde dolaşmadılar mı ki, onlardan öncekilerin akıbeti nice oldu görsünler. Elbette ki âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllarınızı kullanmayacak mısınız?"
Advertisement