وَلَقَدْ جَعَلْنَا فِي السَّمَاء بُرُوجًا وَزَيَّنَّاهَا لِلنَّاظِرِينَ
Ve le kad cealnâ fis semâi burûcen ve zeyyennâhâ lin nâzırîn(nâzırîne).
1. | ve lekad | : ve andolsun |
2. | cealnâ | : biz kıldık, yaptık |
3. | fî es semâi | : semada |
4. | burûcen | : burçlar, takım yıldızlar, yıldız kümeleri |
5. | ve zeyyennâ-hâ | : ve onu süsledik |
6. | li en nâzırîne | : bakanlar için |
Diyanet İşleri | : | Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Andolsun ki gökte burçlar halkettik ve göğü, seyredenlere bezedik. |
Adem Uğur | : | Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyr edenler için onu süsledik. |
Ahmed Hulusi | : | Andolsun ki biz semâda (beyinde) burçlar meydana getirdik (beyinde hakikat müşahedesini oluşturan özel alanlar {pineal gland} oluşturduk) ve ona ibretle bakanlar için (çeşitli özelliklerle) bezedik. |
Ahmet Tekin | : | Andolsun, biz gökte bir takım burçlar planlayıp yerleştirdik. Göğü, baktığını görebilenler için süsledik. |
Ahmet Varol | : | Andolsun, biz gökde burçlar oluşturduk ve onu bakanlar için süsledik. |
Ali Bulaç | : | Andolsun, gökte burçlar kıldık ve onu gözleyenler için süsledik. |
Ali Fikri Yavuz | : | Gerçekten biz, gökte burclar yarattık ve göğü, bakan kimseler için yıldızlarla süsledik; |
Bekir Sadak | : | And olsun ki, gokte burclar meydana getirdik, onlari bakanlar icin donattik. |
Celal Yıldırım | : | Şanıma and olsun ki, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için süsleyip (çekici görünümde) donattık. |
Diyanet İşleri (eski) | : | And olsun ki, gökte burçlar meydana getirdik, onları bakanlar için donattık. |
Diyanet Vakfi | : | Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyr edenler için onu süsledik. |
Edip Yüksel | : | Gökte galaksiler yerleştirdik, ve gözleyenler için onları süsledik. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Şanım hakkı için biz Semâda burclar yaptık ve onu ehli nazar için tezyin eyledik |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Şanım hakkı için biz, gökte burçlar yaptık ve onu seyredenler için süsledik. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Andolsun biz, gökte birtakım burçlar yarattık ve bakanlar için onu süsledik. |
Fizilal-il Kuran | : | Gökte takım yıldızlar (ya da yörüngeler) yarattık ve onları gözetleyenler için çeşitli güzellikler ile donattık. |
Gültekin Onan | : | Andolsun, gökte burçlar kıldık ve onu gözleyenler için süsledik. |
Hasan Basri Çantay | : | Andolsun, biz gökde burçlar yapmış, onları (ibretle) temâşâ edenler için süslenmişizdir. |
Hayrat Neşriyat | : | And olsun ki (biz), gökte burçlar yaptık ve onu, seyreden kimseler için süsledik! |
İbni Kesir | : | Andolsun ki; Biz, gökte burçlar yaptık ve onları bakanlar için donattık. |
Muhammed Esed | : | Gerçekten de, Biz gökyüzüne büyük takım yıldızları serpiştirdik ve onları, seyredenler için süsleyip bezedik: |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Andolsun ki, Biz gökte burçlar yaptık ve onu nazar edenler için tezyin ettik. |
Ömer Öngüt | : | Andolsun ki biz gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için süsledik. |
Şaban Piriş | : | Gökte burçlar varettik ve onları bakanlar için süsledik. |
Suat Yıldırım | : | (16-18) Gerçekten Biz, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için yıldızlarla süsledik. Hem onu kovulmuş her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı edenler olursa, onu da parlak bir ışık kovalar. |
Süleyman Ateş | : | Andolsun biz, gökte burçlar yaptık. Ve onu bakanlar için süsledik. |
Tefhim-ul Kuran | : | Andolsun, biz gökte burçlar kıldık ve onu gözleyenler için süsledik. |
Ümit Şimşek | : | Biz gökyüzünde burçlar yaptık ve seyredenler için onu süsledik. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Yemin olsun, biz gökte burçlar oluşturduk ve onu/onları, seyredenler için süsledik. |