قَالُواْ لاَ تَوْجَلْ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلامٍ عَلِيمٍ
Kâlû lâ tevcel innâ nubeşşiruke bi gulâmin alîm(alîmin).
1. | kâlû | : dediler |
2. | lâ tevcel | : siz korkmayın |
3. | innâ | : muhakkak biz |
4. | nubeşşiru-ke | : sana müjdeliyoruz |
5. | bi gulâmin | : bir erkek çocuk |
6. | alîmin | : âlim, bilgin |
Diyanet İşleri | : | Onlar, “Korkma, biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz” dediler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Korkma demişlerdi, biz sana, bilgi sâhibi bir erkek evlât müjdeliyoruz. |
Adem Uğur | : | Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz. |
Ahmed Hulusi | : | (Onlar da) dediler ki: "Endişelenme! Doğrusu biz sana Aliym bir erkek evlat müjdeliyoruz. " |
Ahmet Tekin | : | 'Korkma. Biz sana bilge bir oğul müjdeliyoruz.' dediler. |
Ahmet Varol | : | 'Korkma! Biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz' dediler. |
Ali Bulaç | : | Dediler ki: "Korkma biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz." |
Ali Fikri Yavuz | : | Melekler de: “-Korkma, gerçekten biz, sana, bilgin bir oğul müjdeliyoruz.” dediler. |
Bekir Sadak | : | (52-53) Ibrahim'in yanina girdiklerinde selam vermislerdi. O: «Dogrusu biz sizden korkuyoruz» demisti de: «Korkma, biz sana, bilgin bir oglun olacagini mujdelemeye geldik» demislerdi. |
Celal Yıldırım | : | Onlar, «korkma, çünkü biz seni bilgin bir oğulla müjdeliyoruz» demişlerdi. |
Diyanet İşleri (eski) | : | (52-53) İbrahim'in yanına girdiklerinde selam vermişlerdi. O: 'Doğrusu biz sizden korkuyoruz' demişti de: 'Korkma, biz sana, bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik' demişlerdi. |
Diyanet Vakfi | : | Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz. |
Edip Yüksel | : | 'Endişelenme, biz sana bilgin bir oğul müjdesini veriyoruz,' demişlerdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Korkma, dediler: biz sana alîm bir oğul tebşir ediyoruz |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Onlar: «Korkma, sana ilim sahibi bir oğul müjdeliyoruz.» dediler. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Melekler: «Korkma! Gerçekten biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz» dediler. |
Fizilal-il Kuran | : | Onlar «Korkma, biz sana bilgin bir oğlun olacağını müjdeliyoruz.» |
Gültekin Onan | : | Dediler ki: "Korkma biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz." |
Hasan Basri Çantay | : | Dediler ki: «Korkma, hakıykat biz sana çok bilgin bir oğul müjde ediyoruz». |
Hayrat Neşriyat | : | (Melekler ise kendilerini tanıtarak:) 'Endişelenme! Çünki biz, seni çok âlim(olacak) bir oğul ile müjdeliyoruz!' dediler. |
İbni Kesir | : | Demişlerdi ki: Korkma, biz sana bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik. |
Muhammed Esed | : | (Bunun üzerine) onlar: "Yo, korkma! Biz sana, kendisine derin ve doğru bilgi bahşedilmiş bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik". |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (Onlar da) Demişlerdi ki: «Korkma, muhakkak seni ziyade bilgin bir oğul ile müjdeleriz.» |
Ömer Öngüt | : | “Korkma! Biz sana bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik. ” dediler. |
Şaban Piriş | : | Onlar: -Endişelenme, biz sana bilgin bir erkek evlat müjdeliyoruz, dediler. |
Suat Yıldırım | : | "Korkma!" dediler. "Biz sana (büyüdüğünde âlim olacak) bir oğlunuzun dünyaya geleceğini müjdeliyoruz." |
Süleyman Ateş | : | "Korkma dediler, biz sana bilgin bir çocuk(un olacağını) müjdeleriz!" |
Tefhim-ul Kuran | : | Dediler ki: «Korkma, biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz.» |
Ümit Şimşek | : | 'Korkma,' dediler. 'Biz seni bilge bir oğulla müjdeliyoruz.' |
Yaşar Nuri Öztürk | : | "Korkma! Biz sana bilgin bir oğlan müjdeli |