Yenişehir Wiki
Advertisement


ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ إِنَّهُ كَانَ عَبْدًا شَكُورًا

Zurriyyete men hamelnâ mea nûh(nûhin), innehu kâne abden şekûrâ(şekûren).


1. zurriyyete : zürriyet, nesil
2. men hamelnâ : taşıdığımız kimse
3. mea : beraberinde, birlikte
4. nûhin : Nuh
5. inne-hu : muhakkak o, çünkü o
6. kâne : oldu, idi
7. abden : bir kul
8. şekûren : çok şükreden


Diyanet İşleri : Ey kendilerini Nûh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey Nûh'la beraber gemiye bindirip kurtardığımız insanların soyundan gelenler, şüphe yok ki Nûh, çok şükreden bir kuldu.
Adem Uğur : (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.
Ahmed Hulusi : (Ey) Nuh ile beraber (gemide) taşıdıklarımızın torunları. . . Muhakkak ki O, çok şükreden bir kul idi.
Ahmet Tekin : Ey, Nuh’la beraber gemide taşıyarak kurtardığımız kimselerin nesli! Unutmayın o devamlı çok şükreden, Allah’ı ilâh tanıyan, candan müslüman olarak Allah’a bağlanan saygılı bir kuldu.
Ahmet Varol : Ey Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın soyundan gelenler! Şüphesiz o çok şükreden bir kuldu.
Ali Bulaç : (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.
Ali Fikri Yavuz : Ey Nûh ile beraber gemiye yüklediğimiz kimselerin zürriyeti (Olan siz insanlar, bunu düşünün ve benden başka vekil edinmeyin), doğrusu bu ki, Nûh, çok şükreden bir kuldu.
Bekir Sadak : (2-3) Musa'ya kitap verdik. Ey Nuh'la beraber tasiyarak kurtardigimiz kimselerin soyundan olanlar! Beni birakip baskasini vekil edinmeyesiniz diye onu Israilogullarina dogruluk rehberi kildik. Dogrusu Nuh, cok sukreden bir kuldu.
Celal Yıldırım : Ey Nûh ile beraber (gemiye) yüklediğimiz kimselerin soyundan olanlar! (Nuh'un sabrını taşıyın); şüphesiz ki, Nûh çok şükreden bir kul idi.
Diyanet İşleri (eski) : (2-3) Musa'ya kitap verdik. Ey Nuh'la beraber taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar! Beni bırakıp başkasını vekil edinmeyesiniz diye onu İsrailoğullarına doğruluk rehberi kıldık. Doğrusu Nuh, çok şükreden bir kuldu.
Diyanet Vakfi : (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.
Edip Yüksel : Onlar, Nuh ile birlikte taşıttığımız kimselerin soyudur; o şükreden bir kuldu
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey Nuh ile beraber yüklediğimiz kimselerin zürriyyeti!, o doğrusu çok şükredici bir kul idi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey Nuh ile birlikte (gemiye) yüklediğimiz kimselerin soyundan olanlar! O doğrusu çok şükredici bir kuldu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Nuh'la beraber gemiye taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar! Doğrusu o çok şükredici bir kuldu.
Fizilal-il Kuran : Ey Nuh ile beraber gemiye bindirdiklerimizin soyundan gelenler! Hiç şüphesiz Nuh, şükür görevini yerine getiren bir kuldu.
Gültekin Onan : (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.
Hasan Basri Çantay : Ey Nuh ile beraber (gemide) taşı (yıb selâmete çıkar) dığımız (insanlar) zürriyeti, (şu) bir hakıykatdır ki (Nuh) çok şükreden bir kuldu.
Hayrat Neşriyat : (Ey) Nûh ile berâber (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli (olan insanlar)! Şübhesiz ki o (Nûh), çok şükreden bir kul idi.
İbni Kesir : Nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin soyunu da. Gerçekten o, çok şükreden bir kul idi.
Muhammed Esed : Siz ey Nuh'la birlikte (gemide) taşıdığımız insanların soyundan gelenler! O (Nuh ki,) gerçekten de çok şükreden bir kuldu".
Ömer Nasuhi Bilmen : Nûh ile beraber (gemiye) yüklediğimiz kimselerin zürriyeti! Şüphe yok ki o ziyâde şükredici bir kul idi.
Ömer Öngüt : Ey Nuh ile beraber gemide taşıyıp selâmete çıkardığımız kimselerin soyundan olanlar! Doğrusu Nuh, çok şükreden bir kuldu.
Şaban Piriş : -Ey Nuh’la birlikte taşıdığımız kimselerin soyu/torunları! Doğrusu Nuh çok şükreden bir kuldu.
Suat Yıldırım : Ey Nûh ile birlikte gemide taşıdığımız kimselerin nesli! (Yalnız Bana güvenip, dayanın, Bana şükredin!) Şunu bilin ki Nûh çok şükreden bir kul idi.
Süleyman Ateş : Ey Nûh ile beraber (gemide) taşıdıklarımızın çocukları, doğrusu o (Nûh), çok şükreden bir kuldu. (Siz de atanız gibi olun.)
Tefhim-ul Kuran : (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.
Ümit Şimşek : Ey Nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin nesilleri! O çok şükreden bir kul idi.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey Nûh ile beraber taşıdığımız kişilerin soyu! Gerçek şu ki, Nûh çok şükreden bir kuldu.
Advertisement