46. satır: | 46. satır: | ||
== Edip Yüksel Meali == |
== Edip Yüksel Meali == |
||
+ | * 49-Dediler ki: 'Kemik ve ufak parçalar haline geldikten sonra mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?!' |
||
− | |||
17.41, 5 Haziran 2010 tarihindeki hâli
Arapça harfli ayet metni
- 49-وَقَالُواْ أَئِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا
Latin harflerine transcriptli metin
- 49-Ve kâlû e izâ kunnâ izâmen ve rufâten e innâ le meb’ûsûne halkan cedîdâ(cedîden).
Kelime anlamlı meal
- 1. ve kâlû : ve dediler
- 2. e : mı
- 3. izâ : olduğu zaman
- 4. kunnâ : biz olduk
- 5. izâmen : kemik
- 6. ve rufâten : ve kırıntı, ufalanmış toprak
- 7. e : mı
- 8. innâ : gerçekten biz
- 9. le meb'ûsûne : mutlaka beas edilenler (yeniden diriltilenler)
- 10. halkan : yaratılış
- 11. cedîden : yeni, yeniden
Abdülbaki Gölpınarlı
- 49-Biz dediler, kemik ve toz haline geldikten sonra mı yeniden halk edilecek, dirileceğiz?
Ali Bulaç Meali
- 49-Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"
Ahmet Varol Meali
Diyanet İşleri Meali(Eski)
- 49-'Biz kemik ve ufalanmış toprak olduğumuz zaman, yeniden mutlaka dirilecek miyiz? derler.
Diyanet İşleri Meali(Yeni)
- 49-Dediler ki: “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduğumuz zaman mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?”
Diyanet Vakfı Meali
- 49-Bir de onlar dediler ki: Sahi biz, bir kemik yığını ve kokuşmuş bir toprak olmuş iken, yepyeni bir hilkatte diriltileceğiz, öyle mi!
Edip Yüksel Meali
- 49-Dediler ki: 'Kemik ve ufak parçalar haline geldikten sonra mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?!'