Yenişehir Wiki
Advertisement


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَنفِقُواْ مِن طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّا أَخْرَجْنَا لَكُم مِّنَ الأَرْضِ وَلاَ تَيَمَّمُواْ الْخَبِيثَ مِنْهُ تُنفِقُونَ وَلَسْتُم بِآخِذِيهِ إِلاَّ أَن تُغْمِضُواْ فِيهِ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ

Yâ eyyuhellezîne âmenû enfikû min tayyibâti mâ kesebtum ve mimmâ ahracnâ lekum minel ard(ardı), ve lâ teyemmemûl habîse minhu tunfikûne ve lestum bi âhızîhı illâ en tugmidû fîh(fîhî), va’lemû ennallâhe ganiyyun hamîd(hamîdun).

1. yâ eyyuhâ : ey
2. ellezine : o kimseler, onlar
3. âmenû : âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler), îmân ettiler
4. enfikû : infâk edin, verin
5. min tayyibâti : temiz olanlardan, iyilerinden
6. mâ kesebtum : kazandığınız şeyler
7. ve mimmâ (min mâ) : ve şeylerden
8. ahracnâ : biz çıkardık
9. lekum : sizin için
10. min el ardı : arzdan, yerden
11. ve lâ teyemmemû : ve yönelmeyin, kalkışmayın
12. el habîse : kötü, fena, kalitesiz
13. min-hu : ondan
14. tunfikûne : infâk ediyorsunuz, veriyorsunuz
15. ve lestum : ve siz değilsiniz
16. bi âhızî-hi : onu alacak olan
17. illâ en tugmidû : ancak göz yummadan, güzü kapalı
18. ve a'lemû : ve bilin
19. enne allâhe : Allah'ın ..... olduğunu
20. ganiyyun : gani, zengin, hiçbir şeye muhtaç olma-
21. hamîdun : hamdedilen
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iman edenler! İnfakı gerek kazandıklarınızın ve gerek sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın, kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız fenasını vermiye yeltenmeyin ve Allah'ın gani, hamîd olduğunu bilin.
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki Allah, her bakımdan zengindir, övülmeye lâyıktır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey inananlar, kazandığınız temiz şeylerden, yeryüzünden sizin için çıkardığımız nesneleri verin, görmemek için gözlerinizi yummadan ele alamayacağınız bayağı ve aşağılık şeyleri değil ve bilin ki Allah, müstağnîdir ve tam hamda lâyık olan odur.
Adem Uğur : Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye lâyıktır.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler, kazandıklarınızın ve arzdan sizin için çıkardıklarımızın temiz olanlarından infak edin. Göre göre, alıcısı olmayacağınız habis şeyleri başkalarına infak etmeye kalkışmayın. İyi bilin ki Allâh Ğaniyy'dir, Hamiyd'dir.
Ahmet Tekin : Ey iman edenler, kazandıklarınızın ve topraktan, yerden size verdiğimiz mahsulün, madenlerin ve gömünün temizinden, helâlinden, sağlıklısından karşılık gözetmeden gönüllü hayra harcayınız.

Kendinizin, göz yummadan alıcısı olmayacağınız kötü malı hayır diye vermeye kalkışmayınız. Allah’ın zengin olduğunu, muhtaç olmadığını, övülmeye, şükredilmeye lâyık olduğunu biliniz.

Ahmet Varol : Ey iman edenler! Kazandıklarınızın temiz olanlarından ve yerden rızık olarak çıkardıklarımızdan (hayır yolunda) harcayın. Kendiniz göz yummadan alamayacağınız çirkin şeyleri vermeye kalkışmayın. Bilin ki Allah'ın bir şeye ihtiyacı yoktur, O övülmeye layık olandır.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, hiç bir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır.
Ali Fikri Yavuz : Ey iman edenler, kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardığımız ürünlerin (mahsüllerin) en helâl ve iyisinden Allah yolunda harcayın (zekât ve sadaka verin). Kendinizin, ancak göz yumarak, alabileceği düşük ve bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın. Biliniz ki, Allah vereceğiniz sadakalardan müstağnîdir, her halde hamde lâyıktır.
Bekir Sadak : Ey Inananlar! Kazandiklarinizin temizlerinden ve size yerden cikardiklarimizdan sarfedin; igrenmeden alamiyacaginiz pis seyleri vermeye kalkmayin. Allah'in mustagni ve ovulmeye layik oldugunu bilin.
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! Kazandıklarınızın iyi-temiz olanından ve yerden size çıkardıklarımızdan (Allah için muhtaçlara) harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız bayağı-kötü şeyleri vermeye kalkmayın. Allah'ın (her şeyden) doygun ve övülmeye lâyık olduğunu bilin..
Diyanet İşleri (eski) : Ey İnananlar! Kazandıklarınızın temizlerinden ve size yerden çıkardıklarımızdan sarfedin; iğrenmeden alamıyacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın. Allah'ın müstağni ve övülmeye layık olduğunu bilin.
Diyanet Vakfi : Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye lâyıktır.
Edip Yüksel : İnananlar, kazandıklarınızdan ve sizin için yerden çıkardığımız nimetlerden yardım olarak verin. Size verilse, ancak gözünüz kapalı olarak kabul edebileceğiniz kötü mallarınızı yardım olarak vermeye kalkmayın. Bilin ki ALLAH Zengindir, Övgüye layıktır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iman edenler! İnfakı gerek kazandıklarınızın ve gerek sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın, kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız fenasını vermiye yeltenmeyin ve Allah'ın gani, hamîd olduğunu bilin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, gerek kazandıklarınızın ve gerekse sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden Allah yolunda harcayın, kendinizin göz yummadan alamayacağınız adilerini vermeye yeltenmeyin ve Allah'ın hiç bir şeye ihtiyacı olmadığını ve şükredilmesi gereken olduğunu bilin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! İnfakı gerek kazandıklarınızın, gerek sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olamıyacağınız fenasını vermeye yeltenmeyin. Biliniz ki, Allah sadakalarınıza muhtaç değildir ve hamde layık olandır.
Fizilal-il Kuran : Ey müminler, kazandıklarınızın temiz ve kaliteli olanları ile sizin için topraktan yetiştirdiklerimizden sadaka verin, sakın kendiniz göz yummadan almayacağınız, adi ve kalitesi bozuk şeyleri vermeye kalkışmayın. İyi bilin ki Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, övülmek O'na mahsustur.
Gültekin Onan : Ey inananlar, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, kuşkusuz Tanrı hiç birşeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır.
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, (Hak yolunda) infaakı (harcamayı) kazandıklarınızın en güzellerinden ve sizin için yerden çıkardıklarımızdan yapın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız pek âdi, bayağı şeyleri vermiye yellenmeyin. Bilin ki şübhesiz Allah her şeyden müstağnidir, asıl hamde lâyık olan Odur.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardığımız şeylerin iyilerinden (Allah yolunda) sarf edin! Hem hakkında (kusûruna) gözünüzü yummadan alıcıları olmayacağınız kötü olanını vermeye kalkışmayın! Ve bilin ki, şübhesiz Allah, Ganî(hiçbir şeye ihtiyâcı olmayan)dır, Hamîd (hamd edilmeye çok lâyık olan)dır.
İbni Kesir : Ey iman edenler; kazandıklarınızın iyilerden ve size yerden çıkardıklarımızdan infak edin. Kendiniz göz yummadan alıcısı olmadığınız bayağı şeyleri vermeye yeltenmeyin. Ve bilin ki; Allah, Gani'dir, Hamid'dir.
Muhammed Esed : Siz ey imana ermiş olanlar! Kazandığınız güzel şeylerden ve topraktan sizin için bitirdiğimiz (ürünler)den başkaları için harcayın; ama harcamak için, size verildiğinde küçümser şekilde bakışlarınızı çevirmeden kabul etmeyeceğiniz bayağı şeyleri seçmeyin. Ve bilin ki Allah kendine yeterlidir, her zaman övgüye layık olandır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey imân edenler! Kazandığınız şeylerin ve yerden sizin için çıkarmış olduğumuz şeylerin temizlerinden infak ediniz. Ve öyle kötüsünü vermek kastinde bulunmayınız ki, siz ondan infak edersiniz de kendiniz ise onun hakkında göz yummadıkça alıcısı olmazsınız. Ve biliniz ki, şüphe yok Allah Teâlâ ganîdir, hamîddir.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Kazandıklarınızın temizlerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan (Allah için) sarfedin. Size verilirse göz yummadan alamayacağınız kötü ve değersiz şeyleri sakın vermeye kalkmayın. Biliniz ki Allah zengindir, öğülmeye lâyıktır.
Şaban Piriş : Ey iman edenler, Gerek kazandıklarınızın ve gerekse yerden sizin için çıkardıklarımızın iyilerinden bağışta bulunun. Gözünüzü kapatmadan alamayacağınız kötü malları vermeye kalkmayın. Bilin ki Allah, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan ve hamd edilmeye layık olandır.
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! Kazandığınız şeylerin ve yerden sizin için çıkardığımız nimetlerin iyi olanlarından Allah yolunda harcayın! Siz göz yummadan, gönlünüze yatmaksızın almayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkmayın! İyi bilin ki: Allah ganidir, hamîddir (kimseye ihtiyacı yoktur, bütün övgülere layıktır).
Süleyman Ateş : Ey inananlar, kazandıklarınızın ve yerden sizin için çıkardığımız ni'metlerin iyilerinden (Allâh için) verin, kendiniz (utandığınızdan ve iğrendiğinizden dolayı) göz yummadan alamayacağınız kötü şeyleri sadaka vermeye kalkmayın. Bilin ki Allâh zengindir, övülmüştür.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamıyacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, hiç bir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve size yerden çıkardığımız şeylerin helâl ve temiz olanlarından bağışta bulunun. Kendinizin ancak göz yumarak alabileceğiniz kötü şeylerle hayır yapmaya kalkmayın. Şunu bilin ki Allah'ın kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur; O her türlü övgüye lâyık olandır.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman sahipleri! Kazandıklarınızın ve yerden sizin için çıkarmış olduklarımızın temiz ve güzellerinden infak edin. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız pis/bayağı şeyleri vermeye kalkmayın. Bilin ki Allah Ganî'dir, cömertliğine sınır yoktur; Hamîd'dir, bütün övgülerin sahibidir/övgüye layık olanları gereğince över.
Advertisement