Yenişehir Wiki
Advertisement
20.Cüz 2.Sayfa/Elmalı Orijinal 20.Cüz 3.sayfa/Elmalı Orijinal 20.Cüz 4.Sayfa/Elmalı Orijinal
2010 Kur'an Yılında Mersin Yenişehir Kaymakamlığı İlçe Müftülüğünün Dünyanın En Kapsamlı Kur'an Portali Projesidir.
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali
27/77
وَإِنَّهُ لَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنِينَ
Ve hakıkat o doğruyu gösterir kat'î bir hidayet ve mü'minler için mahzı rahmettir
And lo! it is a guidance and a mercy for believers.
27/78
إِنَّ رَبَّكَ يَقْضِي بَيْنَهُمْ بِحُكْمِهِ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْعَلِيمُ
Elbette rabbın hukmiyle beyinlerinde kazasını infaz buyuracaktır, ve azîzdir o alîmdir
Lo! thy Lord will judge between them of His wisdom, and He is the Mighty, the Wise.
27/79
فَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ ۖ إِنَّكَ عَلَى الْحَقِّ الْمُبِينِ
O halde Allaha i'timad et sen şübhesiz açık bir hakk üzerindesin
Therefor (O Muhammad) put thy trust in Allah, for thou (standest) on the plain Truth.
27/80
إِنَّكَ لَا تُسْمِعُ الْمَوْتَىٰ وَلَا تُسْمِعُ الصُّمَّ الدُّعَاءَ إِذَا وَلَّوْا مُدْبِرِينَ
Şübhesiz sen ölülere işittiremezsin, arkalarına dönmüş kaçarlarken sağırlara da da'veti işittiremezsin
Lo! thou canst not make the dead to hear, nor canst thou make the deaf to hear the call when they have turned to flee;
27/81
وَمَا أَنْتَ بِهَادِي الْعُمْيِ عَنْ ضَلَالَتِهِمْ ۖ إِنْ تُسْمِعُ إِلَّا مَنْ يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا فَهُمْ مُسْلِمُونَ
Sen o körleri delâletlerinden hidayete erdirecek de değilsin sen ancak âyetlerimize iyman edeceklere işittirirsin de onlar müsliman olur selâmet bulurlar
Nor canst thou lead the blind out of their error. Thou canst make none to hear, save those who believe Our revelations and who have surrendered.
[[وَإِذَا وَقَعَ الْقَوْلُ عَلَيْهِمْ أَخْرَجْنَا لَهُمْ دَابَّةً مِنَ الْأَرْضِ تُكَلِّمُهُمْ أَنَّ النَّاسَ كَانُوا بِآيَاتِنَا لَا يُوقِنُونَ]]
Söylenen başlarına geleceği vakıt da onlar için Arzdan bir dâbbe çıkarırız, nâsın âyetlerimize yakîn ile inanmaz idiklerini kendilerine söyler
And when the word is fulfilled concerning them, We shall bring forth a beast of the earth to speak unto them because mankind had not faith in Our revelations.
27/83
وَيَوْمَ نَحْشُرُ مِنْ كُلِّ أُمَّةٍ فَوْجًا مِمَّنْ يُكَذِّبُ بِآيَاتِنَا فَهُمْ يُوزَعُونَ
Ve her ümmetten âyetlerimizi tekzib eden kimselerden bir fevc yaparak mahşere sevkedebileceğimiz gün artık onlar hep inzıbat altında tevkıf olunurlar
And (remind them of) the Day when We shall gather out of every nation a host of those who denied Our revelations, and they will be set in array;
27/84
حَتَّىٰ إِذَا جَاءُوا قَالَ أَكَذَّبْتُمْ بِآيَاتِي وَلَمْ تُحِيطُوا بِهَا عِلْمًا أَمَّاذَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Nihayet geldikleri vakıt: siz benim âyetlerimi ılmen kavramadığınız halde tekzib mi ettiniz? Yoksa ne yapıyordunuz
Till, when they come (before their Lord), He will say: Did ye deny My revelations when ye could not compass them in knowledge, or what was it that ye did?
27/85
وَوَقَعَ الْقَوْلُ عَلَيْهِمْ بِمَا ظَلَمُوا فَهُمْ لَا يَنْطِقُونَ
Buyurur ve haksızlık ettikleri cihetle aleyhlerinde söz, hakk olur (söylenen başlarına gelir) de artık nutukları tutulur
And the Word will be fulfilled concerning them because they have done wrong, and they will not speak.
أَلَمْ يَرَوْا أَنَّا جَعَلْنَا اللَّيْلَ لِيَسْكُنُوا فِيهِ وَالنَّهَارَ مُبْصِرًا ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Görmediler mi biz içinde sükûn bulsunlar diye geceyi yaptık, göz açmak üzere de gündüzü! Elbette bunda iyman edecek bir kavm için siz âyetler var
Have they not seen how We have appointed the night that they may rest therein, and the day sight giving? Lo! therein verily are portents for a people who believe.
[[وَيَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ فَفَزِعَ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ إِلَّا مَنْ شَاءَ اللَّهُ ۚ وَكُلٌّ أَتَوْهُ دَاخِرِينَ]]
Hele Sûr üfürüleceği, üfürülüb de bütün Göklerdeki kimseler, Yerdeki kimseler, Allahın dilediği müstesnâ olmak üzere hepsi feza' ile ürperdiği ve her biri ona hor, hakır geldikleri gün ne müdhiştir?
And (remind them of) the Day when the Trumpet will be blown, and all who are in the heavens and the earth will start in fear, save him whom Allah willeth. And all come unto Him, humbled.
[[وَتَرَى الْجِبَالَ تَحْسَبُهَا جَامِدَةً وَهِيَ تَمُرُّ مَرَّ السَّحَابِ ۚ صُنْعَ اللَّهِ الَّذِي أَتْقَنَ كُلَّ شَيْءٍ ۚ إِنَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَفْعَلُونَ]]
Bir de o dağları görür câmid sanırsın, halbuki onlar bulut geçer gibi geçer, her şey'i itkan eden Allahın sun'u, o şübhesiz habîrdir ne yapıyorsanız
And thou seest the hills thou deemest solid flying with the flight of clouds: the doing of Allah Who perfecteth all things. Lo! He is Informed of what ye do.
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement