Ve yes’elûneke anil cibâli fe kul yensifuhâ rabbî nesfâ(nesfen).
1. | ve yes'elûne-ke | : ve sana soruyorlar |
2. | an el cibâli | : dağlar hakkında, dağ(lar)dan |
3. | fe kul | : o zaman, de |
4. | yensifu-hâ | : onu savurup atacak |
5. | rabbî | : Rabbim |
6. | nesfen | : savurarak |
Diyanet İşleri | : | (Ey Muhammed!) Sana dağların (kıyamet günündeki) hâlini soruyorlar. De ki: “Rabbim onları toz edip savuracak.” |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | O gün dağlar ne olur diye soruyorlar sana; de ki: Rabbim onları un ufak eder, kuma döndürür de savurur. |
Adem Uğur | : | (Resûlüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak. |
Ahmed Hulusi | : | Sana dağlardan sorarlar. . . De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak. " |
Ahmet Tekin | : | Sana dağlarla ilgili sualler soruyorlar.
'Rabbim onları temelinden sökerek ufalayıp toz duman halinde savuracak' de. |
Ahmet Varol | : | Sana dağlardan soruyorlar. De ki: 'Rabbim onları ufalayıp savuracak, |
Ali Bulaç | : | Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak" |
Ali Fikri Yavuz | : | (Ey Rasûlüm), sana dağların kıyâmetteki halini sorarlar(sa), de ki: “- Rabbim onları ufalayıp savuracak. |
Bekir Sadak | : | (105-10) 8 Sana daglari sorarlar; de ki: «Rabbim onlari ufalayap savuracak, yerlerini duz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne cukur, ne tumsek goreceksin. O gun, hicbir tarafa sapmadan bir davetciye uyarlar. Sesler Rahman'in heybetinden kisilmistir; ancak bir fisilti isitirsin.» |
Celal Yıldırım | : | (105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin. |
Diyanet İşleri (eski) | : | (105-108) Sana dağları sorarlar; de ki: 'Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin.' |
Diyanet Vakfi | : | (Resûlüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak. |
Edip Yüksel | : | Senden dağları sorarlar. De ki, 'Rabbim onları ufalayıp savuracak.' |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Bir de sana dağlardan soruyorlar, binaenaleyh de ki: rabbım onları un ufra edip savuracak da |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Bir de sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: «Rabbim, onları un ufak edip savuracak! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | (Ey Muhammed!) Sana dağlar(ın kıyametteki durumunu) sorarlar, de ki: «Rabbim onları ufalayıp savuracak.» |
Fizilal-il Kuran | : | Ey Muhammed, sana dağlara ilişkin soru sorarlar. De ki; Rabb'im onları ufalayıp havada savurur. |
Gültekin Onan | : | Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: "Benim rabbim, onları darmadağın edip savuracak" |
Hasan Basri Çantay | : | Sana dağları (n kıyamet günündeki haalini) sorarlar. De ki: «Rabbim onları ufalayıb savuracak». |
Hayrat Neşriyat | : | (Ey Resûlüm!) Sana (kıyâmet gününde) dağlar(ın nasıl olacağın)dan soruyorlar; de ki: 'Rabbim (o gün) onları ufalayıp savuracak!' |
İbni Kesir | : | Ve sana dağlardan sorarlar. De ki: Rabbım, onları ufalayıp savuracak. |
Muhammed Esed | : | Ve sana (Kıyamet Günü'nde) dağları(n ne olacağını) soracaklar. O zaman (onlara) de ki: "Rabbim onları toza toprağa çevirip savuracak, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve sana dağlardan sorarlar. Binaenaleyh de ki: «Onları Rabbim darmadağın edip savuracaktır.» |
Ömer Öngüt | : | Resulüm! Sana dağlardan (kıyamet günü ne olacağından) sorarlar. De ki: “Rabbim onları kül gibi ufalayıp savuracak!” |
Şaban Piriş | : | Sana dağlardan soruyorlar de ki: -Rabbim onları un ufak edecektir. |
Suat Yıldırım | : | (105-106) Bir de sana o gün, dağların durumunu sorarlar. De ki: "Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak, yerlerini dümdüz, boş vaziyette bırakacak." |
Süleyman Ateş | : | Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak! |
Tefhim-ul Kuran | : | Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: «Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak.» |
Ümit Şimşek | : | Sana dağları soruyorlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları un ufak edecektir." |