Yenişehir Wiki
Advertisement

قَالَ أَجِئْتَنَا لِتُخْرِجَنَا مِنْ أَرْضِنَا بِسِحْرِكَ يَا مُوسَى



Kâle e ci’tenâ li tuhricenâ min ardınâ bi sihrike yâ mûsâ.




1. kâle : dedi
2. e ci'te-nâ : bize mi geldin
3. li tuhrice-nâ : bizi çıkarman (çıkarmak) için
4. min ardı-nâ : ülkemizden, yurdumuzdan
5. bi sihri-ke : sihrin ile
6. yâ mûsâ : ey Musa



Diyanet İşleri : Şöyle dedi: “Ey Mûsâ! Sihrin ile bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin?”
Abdulbaki Gölpınarlı : Bizi dedi, büyünle yerimizden, yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin ey Mûsâ?
Adem Uğur : Dedi ki: Bizi, yaptığın büyü ile yurdumuzdan çıkarasın diye mi geldin, ey Musa?
Ahmed Hulusi : "Sihrin ile bizi arzımızdan çıkarmak için mi geldin, yâ Musa?" dedi.
Ahmet Tekin : Firavun:

'Bizi, aklımızı etki altına alan büyünle yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin, ey Mûsâ!' dedi.

Ahmet Varol : Dedi ki: 'Sen, büyünle bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin, ey Musa?
Ali Bulaç : Dedi ki: "Ey Musa, sen bizi sihrinle yurdumuzdan sürüp çıkarmaya mı gelmiş bulunuyorsun?"
Ali Fikri Yavuz : (Firavun Mûsa’ya şöyle) dedi: “Ey Mûsa!. Sen, sihrinle bizi yerimizden (Mısır’dan) çıkarmak için mi geldin bize?
Bekir Sadak : (56-58) And olsun ki Firavun'a butun delillerimizi gosterdik de yalan sayip kabulden cekindi ve: «Ey Musa! Sihirbazliginla bizi yurdumuzdan cikarmaya mi geldin? simdi biz de seninkinin benzeri bir sihri sana gosterecegiz. Bizimle senin aranda bir vakit tayin et ki sen de biz de duz bir yerde bulunalim da caymayalim» dedi.
Celal Yıldırım : Ey Musâ, dedi, bizi kendi toprağımızdan sihir ve büyünle çıkarmak için mi geldin ?
Diyanet İşleri (eski) : (56-58) And olsun ki Firavun'a bütün delillerimizi gösterdik de yalan sayıp kabulden çekindi ve: 'Ey Musa! Sihirbazlığınla bizi yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin? Şimdi biz de seninkinin benzeri bir sihri sana göstereceğiz. Bizimle senin aranda bir vakit tayinet ki sen de biz de düz bir yerde bulunalım da caymayalım' dedi.
Diyanet Vakfi : Dedi ki: Bizi, yaptığın büyü ile yurdumuzdan çıkarasın diye mi geldin, ey Musa?
Edip Yüksel : Dedi ki, 'Sen bizi büyünle yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin, Musa?'
Elmalılı Hamdi Yazır : Sen, dedi: sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin bize ya Musâ!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dedi ki: «Ey Musa, sen sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi bize geldin?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Firavun Musa'ya şöyle) dedi: «Ey Musa! Sen sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin bize?»
Fizilal-il Kuran : Dedi ki; «Ey Musa, sen bizi büyücülüğünle yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin?»
Gültekin Onan : Dedi ki: "Ey Musa, sen bizi sihrinle yurdumuzdan sürüp çıkarmaya mı gelmiş bulunuyorsun?"
Hasan Basri Çantay : Dedi: «Ey Musa, sen sihrinle bizi yerimizden çıkarman için mi geldin bize»?
Hayrat Neşriyat : Şöyle dedi: '(Sen) sihrinle bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi bize geldin, ey Mûsâ!'
İbni Kesir : Ve dedi ki: Sihirbazlığınla bizi yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin ey Musa?
Muhammed Esed : (Firavun:) "Ey Musa!" dedi, "Sen sihrinle bizi yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin?
Ömer Nasuhi Bilmen : (Fir'avun) Dedi ki: «Ey Mûsa! Sen geldin mi ki, bizi sihrin ile yurdumuzdan çıkarıveresin?»
Ömer Öngüt : Ve dedi ki: “Sihirbazlığınla bizi memleketimizden çıkarmaya mı geldin ey Musa?”
Şaban Piriş : Ve dedi ki: -Sihirbazlığınla bizi yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin Ey Musa?!
Suat Yıldırım : (57-58) "Sen," dedi, "sihirdeki maharetinle bizi yerimizden yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin ey Mûsâ!" "O halde bilmiş ol ki biz de seninki gibi bir sihirle karşı koyacağız." "Şimdi sen, bizim de senin de caymayacağımız uygun bir buluşma vakti tayin et, düz, geniş bir alanda karşılaşalım!"
Süleyman Ateş : Ve: "Sen bizi büyünle yurdumuzdan çıkarasın diye mi geldin ey Mûsâ?" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Dedi ki: «Ey Musa, sen bizi sihrinle yurdumuzdan sürüp çıkarmaya mı gelmiş bulunuyorsun?»
Ümit Şimşek : 'Sen bizi büyünle yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin, Musa?' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk : Şöyle dedi: "Büyünle bizi, toprağımızdan çıkarasın diye mi geldin, ey Mûsa!"
Advertisement