Yenişehir Wiki
Advertisement

فَمَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ



Fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).




1. fe : o zaman
2. men : kim
3. sekulet : ağır geldi
4. mevâzînu-hu : onun mizanı, tartıları
5. fe : o zaman
6. ulâike : işte onlar
7. hum : onlar
8. el muflihûne : felâha, kurtuluşa erenlerdir



Diyanet İşleri : Artık kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Kimin iyilikleri ağır gelirse o çeşit kişilerdir kurtulanlar, muratlarına erenler.
Adem Uğur : Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Ahmed Hulusi : Kimin ölçüm değerleri (tartısı) ağır gelirse, işte onlar kurtulacakların ta kendileridir.
Ahmet Tekin : Hayırlı amellerinin, sevaplarının kefeleri ağır basanlar, onlar, işte onlar kurtuluşa ebedî nimetlerle mutluluğa erenlerdir.
Ahmet Varol : Kimlerin tartıları ağır gelirse işte onlar kurtulanlardır.
Ali Bulaç : Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Ali Fikri Yavuz : O zaman (kıyamette) kimin hasenat tartıları ağır gelirse, işte onlar zafere kavuşacaklardır.
Bekir Sadak : Tartilari agir gelenler, iste onlar kurtulusa ermis olanlardir.
Celal Yıldırım : (102-103) Artık kimin terazide tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin kendileridir. Kimin de terazide tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerine zarar verenlerdir; Cehennem'de devamlı kalıcılardır.
Diyanet İşleri (eski) : Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa ermiş olanlardır.
Diyanet Vakfi : Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Edip Yüksel : Tartıları ağır gelenler, işte onlar kazanacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : O zaman her kimin tartıları ağır gelirse işte onlar o felâh bulanlardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O zaman her kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar o kurtuluş bulanlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Böylece kimlerin tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Fizilal-il Kuran : Kimlerin tartıları ağır gelirse onlar kurtuluşa ermişlerdir.
Gültekin Onan : Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Hasan Basri Çantay : Artık kimin (sevab) tartıları ağır gelirse onlar korkduklarından emîn, umduklarına nail olanların ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat : Artık (sevab cihetiyle) kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar gerçekten kurtuluşa erenlerdir!
İbni Kesir : Tartıları ağır gelenler; işte onlar, felaha ermiş olanların kendileridir.
Muhammed Esed : Ve (o Gün, iyi eylem ve davranışları) tartıda ağır gelen kimseler; işte kurtuluşa erişecek olanlar böyleleridir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık kimin tartıları ağır gelirse işte felâh bulmuş olanlar, onlardır.
Ömer Öngüt : Kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.
Şaban Piriş : Kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa ermişlerdir.
Suat Yıldırım : O gün kimin iyilikleri mizanda ağır basarsa onlar kurtulacaklar.
Süleyman Ateş : Kimlerin (eylemlerinin) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Tefhim-ul Kuran : Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Ümit Şimşek : Kimin tartısı ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Artık kimin tartıları ağır gelirse onlar kurtulmuş olacaklardır.
Advertisement