رَبِّ فَلَا تَجْعَلْنِي فِي الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
Rabbi fe lâ tec’alnî fil kavmiz zâlimîn(zâlimîne).
1. | rabbi | : Rabbim |
2. | fe | : o zaman, öyleyse |
3. | lâ tec'al-nî | : beni kılma |
4. | fi | : içinde |
5. | el kavmi ez zâlimîne | : zalimler kavmi |
Diyanet İşleri | : | (93-94) De ki: “Ey Rabbim! Onlara yöneltilen tehditleri bana mutlaka göstereceksen, beni o zalim milletin içinde bulundurma.” |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Rabbim, beni zâlim topluluğun içinde bırakma. |
Adem Uğur | : | Bu durumda beni zalimler topluluğunun içinde bulundurma, Rabbim!" |
Ahmed Hulusi | : | "O zaman beni zâlimler kavmi içinde tutma Rabbim!" |
Ahmet Tekin | : | 'Bu durumda beni inkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlim, müşrik bir kavmin içinde bırakma, Rabbim!' |
Ahmet Varol | : | Rabbim! Bu durumda beni bu zalimler topluluğunun içinde bırakma.' |
Ali Bulaç | : | "Rabbim, bu durumda beni zulmeden kavmin içinde bırakma." |
Ali Fikri Yavuz | : | Beni o zalimler topluluğu arasında bulundurma, Rabbim!” |
Bekir Sadak | : | (93-94) De ki: «Rabbim! Onlarin tehdit olunduklari seyi bana mutlaka gostereceksen, o zaman beni zalim milletin icinde bulundurma Yarabbi. |
Celal Yıldırım | : | Rabbim ! Beni o zâlim topluluk arasında bulundurma.» |
Diyanet İşleri (eski) | : | (93-94) De ki: 'Rabbim! Onların tehdit olundukları şeyi bana mutlaka göstereceksen, o zaman beni zalim milletin içinde bulundurma Yarabbi.' |
Diyanet Vakfi | : | (93-94) (Resûlüm!) De ki: «Rabbim! Eğer onlara yöneltilen tehdidi (dünyevî sıkıntıyı ve uhrevî azabı) mutlaka bana göstereceksen; bu durumda beni zalimler topluluğunun içinde bulundurma Rabbim!» |
Edip Yüksel | : | 'Rabbim, beni o zalim toplum içinde bırakma.' |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Beni o zalimler güruhunda bulundurma rabbım! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | beni o zalimler güruhu arasında bulundurma Rabbim!» |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Bu durumda beni, o zalimler topluluğunda bulundurma, Rabbim! |
Fizilal-il Kuran | : | Ya Rabb'i, beni zalimler arasında bırakma. |
Gültekin Onan | : | "Rabbim, bu durumda beni zulmeden kavmin içinde bırakma." |
Hasan Basri Çantay | : | «O halde, Rabbim, beni zaalimler güruhunun içinde bırakma». |
Hayrat Neşriyat | : | (93-94) (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: 'Rabbim! Eğer onların tehdîd edilmekte oldukları şeyi mutlaka bana göstereceksen, o hâlde Rabbim, beni o zâlimler topluluğunun içinde bulundurma!' |
İbni Kesir | : | Rabbım, o zaman beni zalimler güruhunun içinde bulundurma. |
Muhammed Esed | : | Rabbim, o zaman, benim de bu zalim insanlardan biri olmama izin verme!" |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | «Yarabbi! Beni o zalimler olan kavmin içinde bulundurma.» |
Ömer Öngüt | : | “O zaman ey Rabbim! Beni zâlimler topluluğu arasında bulundurma!” |
Şaban Piriş | : | Rabbim, o zaman beni zalim toplum içinde bulundurma! |
Suat Yıldırım | : | (93-94) De ki: "Ya Rabbî, eğer onlara vâd edilen o azabı bana göstereceksen, beni o zalimler güruhu içinde bırakma!" |
Süleyman Ateş | : | "Rabbim, beni şu zâlim kavmin içinde bırakma!" |
Tefhim-ul Kuran | : | «Rabbim, bu durumda beni zulmeden kavmin içinde bırakma.» |
Ümit Şimşek | : | 'Beni o zalimler güruhu içinde bırakma, yâ Rabbi!' |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Beni o zalimler topluluğunun içinde tutma Rabbim!" |