Yenişehir Wiki
Advertisement

أُولَئِكَ الَّذِينَ طَبَعَ اللّهُ عَلَى قُلُوبِهِمْ وَسَمْعِهِمْ وَأَبْصَارِهِمْ وَأُولَئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ

Ulâikellezîne tabeallâhu alâ kulûbihim ve sem’ihim ve ebsârihim, ve ulâike humul gâfilûn(gâfilûne).




1. ulâike : işte onlar
2. ellezîne : onlar, o kimseler ki
3. tabe allâhu : Allah mühürledi, tabetti
4. alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzerini, kalplerini
5. ve sem'ı-him : ve onların işitme hassaları
6. ve ebsâri-him : ve onların görme hassaları
7. ve ulâike : ve işte onlar
8. hum el gâfilûne : onlar gâfil olanlardır



Diyanet İşleri : İşte onlar, Allah’ın; kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte onlar gafillerin ta kendileridir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, öyle kişilerdir ki Allah, onların kalplerini, kulaklarını, gözlerini mühürlemiştir ve onlardır gaflet edenlerin tâ kendileri.
Adem Uğur : İşte onlar Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Ve onlar gafillerin kendileridir.
Ahmed Hulusi : İşte bunlar, Allâh'ın, kalplerini, işitme (algılama) kuvvelerini, basîretlerini (değerlendirme kuvvelerini) kilitlediği kimselerdir! Onlar kozalarında yaşayanların ta kendileridir!
Ahmet Tekin : İşte onlar, Allah’ın kalplerini, kafalarını anlayışsız, kulaklarını duyarsız, gözlerini görmez hale getirdiği kimselerdir. Onlar, işte onlar, gaflet içinde olanlardır.
Ahmet Varol : Onlar, Allah'ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafiller de işte onlardır.
Ali Bulaç : Onlar, Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar onların ta kendileridir.
Ali Fikri Yavuz : Bunlar, o kimselerdir ki, Allah, kalblerini, kulaklarını, gözlerini mühürlemiştir. İşte bunlar, gafil olanlardır.
Bekir Sadak : Iste Allah'in kalblerini, kulaklarini ve gozlerini muhurledigi kimseler bunlardir. Gafiller de iste bunlardir.
Celal Yıldırım : İşte bunlar, Allah'ın, kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir; gafil olanlar da bunlardır.
Diyanet İşleri (eski) : İşte Allah'ın kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimseler bunlardır. Gafiller de işte bunlardır.
Diyanet Vakfi : İşte onlar Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Ve onlar gafillerin kendileridir.
Edip Yüksel : İşte onlar, ALLAH'ın kalplerini, işitme ve görüşlerini mühürlediği kişilerdir. Onlar gafillerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlar öyle kimselerdirler ki Allah kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlemişdir ve işte onlardır ki hep gafillerdir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar öyle kimselerdir ki, Allah kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlemiştir ve işte onlar, gafillerin ta kendileridir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunlar, o kimselerdir ki; Allah kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlemiştir. Ve onlar, gafillerin ta kendileridir.
Fizilal-il Kuran : Bunlar var ya; Allah onların kalplerini, kulaklarını, gözlerini mühürlemiştir; onlar gafillerin, (aymazların) ta kendileridirler.
Gültekin Onan : Onlar, Tanrı'nın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar onların ta kendileridir.
Hasan Basri Çantay : Onlar öyle kimselerdir ki Allah, kalblerinin, kulaklarının ve gözlerinin üstüne mühür basmışdır. İşte gaafil olanlar da onların ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat : İşte onlar (küfürleri sebebiyle) Allah’ın, kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte onlar, gafillerin ta kendileridir!
İbni Kesir : Onlar; Allah'ın kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Ve gafiller de işte bunlardır.
Muhammed Esed : İşte, Allah'ın kalplerini, işitme ve görme duyularını mühürlediği kimseler bunlardır; işte, umursamazlık içinde dalıp giden kimseler bunlardır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar o kimselerdir ki, Allah onların kalpleri, kulakları ve gözleri üzerine mühür basmıştır ve gâfiller olanlar da işte onlardır.
Ömer Öngüt : İşte onlar Allah'ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir ve onlar gafillerin tâ kendileridir.
Şaban Piriş : Onlar, Allah’ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Çünkü onlar gafil olanların ta kendileridir.
Suat Yıldırım : Bunlar o kimselerdir ki Allah onların kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlemiştir. İşte hakkı göremeyen gafiller onlardır.
Süleyman Ateş : Onlar, Allâh'ın kalblerini kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte gâfiller onlardır.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar da onların ta kendileridir.
Ümit Şimşek : Onlar, kalplerini, kulak ve gözlerini Allah'ın mühürlediği kimselerdir. Onlar, gafillerin tâ kendileridir.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunlar, Allah'ın; kalpleri, kulakları ve gözleri üstüne mühür bastığı insanlardır. Gaflete saplananlar da bunların ta kendileridir.
Advertisement