قَالَ فَأْتِ بِهِ إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ
Kâle fe’ti bihî in kunte mines sâdikîn(sâdikîne).
1. | kâle | : dedi |
2. | fe'ti | : öyleyse getir |
3. | bi-hi | : onu |
4. | in | : eğer, ise |
5. | kunte | : sen oldun |
6. | min es sâdikîne | : sadıklardan, doğru söyleyenlerden |
Diyanet İşleri | : | Firavun, “Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu,” dedi. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Firavun, doğru söyleyenlerdensen hadi dedi, göster onu. |
Adem Uğur | : | Firavun: Doğru söyleyenlerden isen, haydi getir onu! diye karşılık verdi. |
Ahmed Hulusi | : | (Firavun) dedi ki: "Hadi göster bakalım, eğer doğru söyleyenlerden isen?" |
Ahmet Tekin | : | Firavun: 'İddianda doğru isen, dediğini yap, bakalım' dedi. |
Ahmet Varol | : | (Firavun): 'Eğer doğru söyleyenlerdensen getir onu' dedi. |
Ali Bulaç | : | (Firavun) Dedi ki: "Eğer doğru sözlü isen, onu getir." |
Ali Fikri Yavuz | : | Firavun: “- Eğer doğru söyliyenlerdensen, haydi getir onu.” dedi. |
Bekir Sadak | : | Firavun: «Dogru sozlulerden isen haydi getir» dedi. |
Celal Yıldırım | : | Fir'avn, «eğer doğru kişilerden isen haydi o belgeyi getir!» dedi. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Firavun: 'Doğru sözlülerden isen haydi getir' dedi. |
Diyanet Vakfi | : | Firavun: Doğru söyleyenlerden isen, haydi getir onu! diye karşılık verdi. |
Edip Yüksel | : | Dedi ki, 'Doğru sözlüysen getir bakalım onu.' |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Haydi, dedi: getir onu bakayım sadıklardan isen |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | (Firavun): «Haydi onu getir bakayım, doğrulardan isen» dedi. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Firavun: «Haydi getir onu bakayım, doğrulardan isen» dedi. |
Fizilal-il Kuran | : | Firavun «Eğer doğru söylüyorsan kanıtını göster bakalım» dedi. |
Gültekin Onan | : | (Firavun) Dedi ki: "Eğer doğru sözlü isen, onu getir." |
Hasan Basri Çantay | : | (Fir'avn): «Doğru söyleyenlerdensen haydi getir onu» dedi. |
Hayrat Neşriyat | : | (Fir'avun:) 'Eğer (iddiânda) doğru kimselerden isen, haydi onu getir!' dedi. |
İbni Kesir | : | Firavun: Eğer doğru söylüyorsan, haydi getir onu, dedi. |
Muhammed Esed | : | (Firavun:) "Eğer doğru sözlü biriysen, haydi, çıkar ortaya o dediğini!" diye cevap verdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Fir'avun da dedi ki: «Haydi onu getir, eğer sen sâdıklardan oldun isen.» |
Ömer Öngüt | : | Firavun: “Eğer doğru söylüyorsan haydi getir onu!” dedi. |
Şaban Piriş | : | -Haydi doğru söylüyorsan onu getir, bakalım! dedi. |
Suat Yıldırım | : | "Haydi, dedi, doğru söylüyorsan, göster o belgeni de görelim!" |
Süleyman Ateş | : | (Fir'avn): "Eğer doğrulardansan onu getir (bakalım)," dedi. |
Tefhim-ul Kuran | : | (Firavun) Dedi ki: «Eğer doğru sözlülerden isen, onu getir.» |
Ümit Şimşek | : | Firavun 'Doğru söylüyorsan getir bakalım' dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Dedi: "Hadi getir onu ortaya, eğer doğru sözlülerden isen!" |