يَأْتُوكَ بِكُلِّ سَحَّارٍ عَلِيمٍ
Ye’tûke bi kulli sehhârin alîm(alîmin).
1. | ye'tû-ke bi | : sana getirsinler |
2. | kulli | : bütün, hepsi |
3. | sehhârin | : sihir yapanlar, sihirbazlar |
4. | alîmin | : alîm, bilgin, bilen |
Diyanet İşleri | : | “Sana bütün usta sihirbazları getirsinler.” |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Adamakıllı bilgili bütün büyücüleri tapına getirsinler. |
Adem Uğur | : | Ne kadar bilgisi derin sihirbaz varsa sana getirsinler. |
Ahmed Hulusi | : | "Bütün bilgiç sihirbazları sana getirsinler!" |
Ahmet Tekin | : | 'Bütün ünlü bilge sihirbazları getirsinler.' |
Ahmet Varol | : | Bütün bilgin büyücüleri sana getirsinler.' |
Ali Bulaç | : | "Bütün uzman, bilgin büyücüleri sana getirsinler." |
Ali Fikri Yavuz | : | Bütün bilgiç sihirbazları sana getirsinler.” |
Bekir Sadak | : | (36-37) «Onu ve kardesini alikoy, sehirlere, sana butun bilgin sihirbazlari getirecek toplayicilar gonder» dediler. |
Celal Yıldırım | : | Bilgili olan her sihirbazı toplayıp sana getirsinler» dediler. |
Diyanet İşleri (eski) | : | (36-37) 'Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere, sana bütün bilgin sihirbazları getirecek toplayıcılar gönder' dediler. |
Diyanet Vakfi | : | Ne kadar bilgisi derin sihirbaz varsa sana getirsinler. |
Edip Yüksel | : | 'Sana tüm usta büyücüleri getirsinler.' |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Bütün bilgiç sihirbazları getirsinler |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | bütün bilgiç sihirbazları getirsinler!» |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | «Bütün bilgiç sihirbazları sana getirsinler.» |
Fizilal-il Kuran | : | Bütün bilgili büyücüleri bulup sana getirsinler. |
Gültekin Onan | : | "Bütün uzman, bilgin büyücüleri sana getirsinler." |
Hasan Basri Çantay | : | Çok bilen her büyücüyü sana getirsin (ler)». |
Hayrat Neşriyat | : | 'Bütün bilgili mâhir sihirbazları sana getirsinler.' |
İbni Kesir | : | Belletilmiş tüm büyücüleri sana getirsinler. |
Muhammed Esed | : | hüner sahibi bütün büyücüleri toplayıp sana getirsinler". |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (37-39) «Sana çok bilgin sâhirleri getirsinler.» Artık sâhirler, malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanmış oldu. Ve nâsa da denildi ki: «Siz toplanıcılar mısınız?» |
Ömer Öngüt | : | “Ne kadar bilgisi derin sihirbaz varsa sana getirsinler. ” |
Şaban Piriş | : | Sana bütün bilgiç sihirbazları getirsinler. |
Suat Yıldırım | : | (36-37) "Bunu ve kardeşini biraz burada beklet, bütün şehirlere haber gönder, sonra ne kadar usta sihirbaz varsa alıp gelsinler!" dediler. |
Süleyman Ateş | : | "Bütün bilgin büyücüleri sana getirsinler." |
Tefhim-ul Kuran | : | «Bütün uzman, bilgin büyücüleri sana getirsinler.» |
Ümit Şimşek | : | 'Bütün usta büyücüleri toplayıp sana getirsinler.' |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Ki, tüm bilgili büyücüleri huzuruna getirsinler." |