Yenişehir Wiki
Advertisement

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا إِلَى ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَالِحًا أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ فَإِذَا هُمْ فَرِيقَانِ يَخْتَصِمُونَ

Ve lekad erselnâ ilâ semûde ehâhum sâlihan eni’budûllâhe fe izâhum ferîkâni yahtesımûn(yahtesımûne).




1. ve lekad : ve andolsun
2. erselnâ : biz gönderdik
3. ilâ : ...e
4. semûde : Semud kavmi
5. ehâ-hum : onların kardeşi
6. sâlihan : Salih
7. eni'budûllâhe : Allah'a kul olun
8. fe : o zaman, fakat
9. izâ : olduğu zaman
10. hum : onlar
11. ferîkâni : iki fırka, iki grup
12. yahtesımûne : hasım oluyorlar, çekişiyorlar



:
Diyanet İşleri : Andolsun biz, “Allah’a kulluk edin” diye (uyarması için) Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki biz, Semûd kavmine, Allah'a kulluk edin diye kardeşleri Sâlih'i göndermiştik. O zaman onlar, birbiriyle çekişen, birbirine düşmanlık eden iki fırkaya ayrılmışlardı.
Adem Uğur : Andolsun ki, "Allah'a kulluk edin!" (demesi için) Semûd kavmine kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki Semud'a, kardeşleri Sâlih'i, "Allâh'a kulluk edin!" diye irsâl ettik. . . Onlar hemen birbirleriyle zıtlaşan iki grup oldular.
Ahmet Tekin : Andolsun ki,

'Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin' demesi için, kardeşleri Salih’i, Semûd kavmine özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamber olarak gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.

Ahmet Varol : Andolsun biz Semud (kavmin)e de, 'Allah'a kulluk edin' diye kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen onlar aralarında çekişen iki gruba ayrıldılar.
Ali Bulaç : Andolsun, biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i: "Yalnızca Allah'a kulluk edin" diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz Semûd kavmine, Allah’a ibadet edin diye, kardeşleri Salih’i peygamber göndermiştik. Bir de baksın, onlar iki fırka olup çekişiyorlar (kimi mümin olmuş, kimi kâfir. Her biri hak üzere olduğunu iddia ediyor).
Bekir Sadak : And olsun ki, Semud milletine kardesleri Salih'i «Allah'a kulluk ediniz» desin diye gonderdik. Hemen birbiriyle cekisen iki zumreye ayrildilar.
Celal Yıldırım : And olsun ki, Semûd (kavmine) de Allah'a tapsınlar diye kardeşleri Salih'i (peygamber olarak) gönderdik. Fakat onlar, ansızın birbirleriyle sürtüşüp tartışan iki grup oluverdiler.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, Semud milletine kardeşleri Salih'i 'Allah'a kulluk ediniz' desin diye gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümreye ayrıldılar.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki, «Allah'a kulluk edin!» (demesi için) Semûd kavmine kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Edip Yüksel : Semud'a kardeşleri Salih'i, 'ALLAH'a kulluk edin,' desin diye gönderdik. Bunun üzerine, çekişen iki gruba ayrıldılar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için, Allaha ıbadet edin diye, Semûda da kardeşleri Salihi göndermiştik, derken bunlar iki fırka oldular çekişiyorlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i göndermiştik; hemen birbirleriyle çekişen iki fırka oldular.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Fizilal-il Kuran : Semudoğullarına da «Allah'a kulluk ediniz» çağrısını seslendirsin diye kardeşleri Salih'i peygamber olarak gönderdik. Fakat Semudoğulları, birbirleri ile çatışan iki karşı gruba ayrıldılar.
Gültekin Onan : Andolsun, biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i: "Yalnızca Tanrı'ya kulluk edin" diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki biz Semud (kavmin) e de, Allaha ibâdet edin diye, biraderleri Saalihi gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirleriyle çekişir iki fırka (oldular).
Hayrat Neşriyat : (Ey Habîbim!) And olsun ki, Semûd (kavmin)e de: 'Allah’a kulluk edin!' diye(kendilerine nasîhat etmesi için) kardeşleri Sâlih’i gönderdik; bir de baktı ki, onlar birbiriyle çekişen iki fırka olmuşlar.
İbni Kesir : Andolsun ki; Semud'a da kardeşleri Salih'i; Allah'a ibadet edin, diye gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki grup oluverdiler.
Muhammed Esed : Ve gerçek şu ki, Biz kavmine: "Yalnızca Allah'a kulluk edin" desin diye Semud toplumuna (da) kardeşleri Salih'i göndermiştik; onlar, bunun üzerine, hemen birbirleriyle çekişen iki hizbe ayrıldılar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve andolsun ki, Semûd kavmine «Allah'a ibadet ediniz,» diye kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Onlar ise hemen biribiriyle husumette bulunur iki fırkaya ayrıldılar.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz Semud kavmine: “Allah'a kulluk edin!” desin diye kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Şaban Piriş : Semud kavmine, Allah’a kulluk etsinler diye, kardeşleri Salih’i göndermiştik. Hemen birbirleriyle mücadele eden iki grup oluverdiler.
Suat Yıldırım : Bir vakit Biz Semud halkına da, yalnız Allah’a ibadet edin diye çağrıda bulunmak için kardeşleri Salih’i gönderdik.Çok geçmeden onlar birbiriyle çekişen iki bölük oluverdiler.
Süleyman Ateş : Andolsun biz, Semûd (kavmin)e de kardeşleri Sâlih'i: "Allah'a kulluk edin!" demesi için gönderdik. Baktı ki onlar, birbiriyle çekişen iki bölük olmuşlar.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i: «Yalnızca Allah'a kulluk edin» diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.
Ümit Şimşek : Semud kavmine de, 'Allah'a kulluk edin' diye, kardeşleri Salih'i gönderdik; onlar da birbiriyle çekişen iki fırka oluverdiler.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, Semûd'a da kardeşleri Sâlih'i, şunu tebliğ etmek üzere gönderdik: "Allah'a kulluk/ibadet edin." Bir de ne görelim, onlar birbiriyle boğuşan iki fırka oluvermişler.
Advertisement