Yenişehir Wiki
Advertisement
29.Cüz 2.Sayfa/Elmalı Orijinal 29.Cüz 3.sayfa/Elmalı Orijinal 29.Cüz 4.Sayfa/Elmalı Orijinal
2010 Kur'an Yılında Mersin Yenişehir Kaymakamlığı İlçe Müftülüğünün Dünyanın En Kapsamlı Kur'an Portali Projesidir.
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali
فَلَمَّا رَأَوْهُ زُلْفَةً سِيئَتْ وُجُوهُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَقِيلَ هَٰذَا الَّذِي كُنْتُمْ بِهِ تَدَّعُونَ
Derken vaktı gelip de onu yakından gördüklerinde o küfredenlerin yüzleri kötüleşiverdi. Ve denildi ki işte, o sizin kendilerine da'vet edip durduğunuz budur
But when they see it nigh, the faces of those who disbelieve will be awry, and it will be said (unto them): This is that for which ye used to call.
قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَهْلَكَنِيَ اللَّهُ وَمَنْ مَعِيَ أَوْ رَحِمَنَا فَمَنْ يُجِيرُ الْكَافِرِينَ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ
Deki: gördünüz mü? Allah beni ve beraberimdekileri helâk etse yâhud bize merhamet buyursa iki takdirde de kâfirleri elîm bir azâbdan kurtaracak kimdir?
Say (O Muhammad): Have ye thought: Whether Allah causeth me (Muhammad) and those with me to perish or hath mercy on us, still, who will protect the disbelievers from a painful doom?
قُلْ هُوَ الرَّحْمَٰنُ آمَنَّا بِهِ وَعَلَيْهِ تَوَكَّلْنَا ۖ فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ
Deki o öyle Rahman, işte biz ona iyman ettik ve ona dayanmaktayız, ileride sizler de bileceksiniz ki o açık bir dalâl içinde bulunan kim?
Say: He is the Beneficent. In Him we believe and in Him we put our trust. And ye will soon know who it is that is in error manifest.
قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَصْبَحَ مَاؤُكُمْ غَوْرًا فَمَنْ يَأْتِيكُمْ بِمَاءٍ مَعِينٍ
De ki: gördünüz mü? Sabaha kadar suyunuz bata kalırsa size bir âbi revan getirecek kim?
Say: Have ye thought: If (all) your water were to disappear into the earth, who then could bring you gushing water?
ن ۚ وَالْقَلَمِ وَمَا يَسْطُرُونَ
Nun ve kalem ve ehli kalemin satra dizdikleri ve dizecekleri hakkı için
Nun. By the pen and that which they write (therewith),
مَا أَنْتَ بِنِعْمَةِ رَبِّكَ بِمَجْنُونٍ
Sen rabbının ni'meti ile, mecnun değilsin
Thou art not, for thy Lord's favour unto thee, a madman.
وَإِنَّ لَكَ لَأَجْرًا غَيْرَ مَمْنُونٍ
Ve tükenmez bir ecir var muhakkak senin için
3. And lo! thine verily will he a reward unfailing.
وَإِنَّكَ لَعَلَىٰ خُلُقٍ عَظِيمٍ
Ve her halde sen pek büyük bir ahlâk üzerindesin
And lo! thou art of a tremendous nature.
فَسَتُبْصِرُ وَيُبْصِرُونَ
Yakında göreceksin ve görecekler
And thou wilt see and they will see
بِأَيْيِكُمُ الْمَفْتُونُ
Hanginizde imiş o fitne, o cünun?
Which of you is the demented.
إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
Şübhesiz rabbındır en bilen yolundan sapını, yine odur en bilen hidayete irenleri
Lo! thy Lord is best aware of him who strayeth from his way, and He is best aware of those who walk aright.
فَلَا تُطِعِ الْمُكَذِّبِينَ
O halde tanıma o yalan diyenleri
Therefor obey not thou the rejecters
وَدُّوا لَوْ تُدْهِنُ فَيُدْهِنُونَ
Arzu ettiler ki müdahene etsen, o vakıt müdahene edeceklerdi
Who would have had thee compromise, that they may compromise.
وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَهِينٍ
Ve tanıma şunların hiç birini: çok yemin edici, değersiz
Neither obey thou each feeble oath monger,
هَمَّازٍ مَشَّاءٍ بِنَمِيمٍ
gammaz koğuculukla gezer
Detractor, spreader abroad of slanders?
مَنَّاعٍ لِلْخَيْرِ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ
Hayır engeli, mütecâviz vebâl yüklü
Hinderer of the good, transgressor, malefactor
عُتُلٍّ بَعْدَ ذَٰلِكَ زَنِيمٍ
zobu, sonrada dakma (zenîm)
Greedy therewithal, intrusive.
أَنْ كَانَ ذَا مَالٍ وَبَنِينَ
Mal sahibi olmuş ve oğulları var diye
It is because he is possessed of wealth and children
إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ
Karşısında âyetlerimiz okunurken «eskilerin masalları» dedi
That, when Our revelations are recited unto him, he saith: Mere fables of the men of old.
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement