يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ فَأَمَّا الَّذِينَ اسْوَدَّتْ وُجُوهُهُمْ أَكْفَرْتُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ فَذُوقُواْ الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ
Yevme tebyaddu vucûhun ve tesveddu vucûh(vucûhun), fe emmellezînesveddet vucûhuhum e kefertum ba’de îmânikum fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).
1. | yevme | : o gün |
2. | tebyaddu | : beyazlaşacak, ağaracak |
3. | vucûhun | : yüzler |
4. | ve tesveddu | : ve siyahlaşacak, kararacak |
5. | vucûhun | : yüzler |
6. | fe emmâ | : o zaman |
7. | ellezîne | : onlar, olanlar |
8. | esveddet | : karardı |
9. | vucûhu-hum | : onların yüzleri |
10. | e kefertum | : inkâr mı ettiniz |
11. | ba'de | : sonra |
12. | îmâni-kum | : sizin îmânınız, îmânınız |
13. | fe zûkû | : o zaman, öyleyse tadın |
14. | el azâbe | : azab |
15. | bimâ | : şey ile, sebebiyle, dolayısıyla |
16. | kuntum | : siz oldunuz |
17. | tekfurûne | : inkâr ediyorsunuz |
|
: | O bir takım yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı gün, o vakit o yüzleri kara çıkanlara şöyle denecek: ya... İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? o halde dadın azabı, ettiğiniz nankörlüğün cezası | |
Diyanet İşleri | : | O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara, “İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın” denilir. | |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Bir gündür o gün ki yüzler ağarır, yüzler kararır. Yüzleri kararanlara, inandıktan sonra denir, kâfir mi oldunuz? Kâfir olmanıza karşılık tadın azâbı. | |
Adem Uğur | : | Nice yüzlerin ağardığı, nice yüzlerin de karardığı günü (düşünün.) İmdi, yüzleri kararanlara: İnanmanızdan sonra kâfir mi oldunuz? Öyle ise inkâr etmiş olmanız yüzünden tadın azabı! (denilir). | |
Ahmed Hulusi | : | O süreçte bazı vechler (bilinçler) parıldar (Hakk'ın nuru ile), bazı vechler kararır (benlik zulmetiyle). . . Vechleri kararanlara (şöyle denir): "İmanınızdan sonra inkâra düştünüz ha! Hakikati inkârınız yüzünden varlığınızın sizde oluşturacağı azabı yaşayın. " | |
Ahmet Tekin | : | Nice yüzlerin ak olacağı, nice yüzlerin kara olacağı gün onlara acı bir azap vardır. Yüzü kara olanlara:
'Kitaplarınızda, Tevrat’ta ve İncil’de vasıfları belirtilen, müjdelenen, açıkça görevlendirileceği size bildirilen Muhammed’e, görevlendirilmeden önce iman ettiğiniz halde görevlendirildikten sonra inkâr mı ediyorsunuz? O halde, inkârınız, küfrünüz sebebiyle azabı tadın.' denir. | |
Ahmet Varol | : | (Bu azap) bazı yüzlerin ağaracağı bazı yüzlerin ise kararacağı gündedir. Yüzleri kararanlara (şöyle denilir): 'Siz imanınızdan sonra inkar mı ettiniz; öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın.' | |
Ali Bulaç | : | Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara kesilecek olanlara: "İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın" (denilir). | |
Ali Fikri Yavuz | : | Kıyamet gününde bir takım yüzler ak ve bir takım yüzler de kara olacak. O vakit, yüzleri kara olanlara şöyle denecek: “-İmanınızdan sonra küfrettiniz ha! İşte o küfürünüzün cezası olarak tadın azâbı...” | |
Bekir Sadak | : | (105-10) 6 Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrilan ve ayriliga dusenler gibi olmayin. Bir takim yuzlerin agaracagi ve bir takim yuzlerin kararacagi gunde buyuk azab onlaradir. Yuzleri kararanlara: «Inanmanizdan sonra inkar eder misiniz? Inkar etmenizden dolayi tadin azabi» denecektir. | |
Celal Yıldırım | : | (106-107) Öyle bir günde ki, kimi yüzler aklaşır ışıldar, kimi yüzler kararıp solar. Yüzleri kararanlara: «İnandıktan sonra inkâra mı saptınız ? İnkâr ettiğinize karşılık tadın azabı!» denilir. Yüzleri aklaşanlara gelince, onlar Allah'ın rahmetindedirler, orada temelli kalıcılardır. | |
Diyanet İşleri (eski) | : | (105-106) Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takım yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı günde büyük azab onlaradır. Yüzleri kararanlara: 'İnanmanızdan sonra inkar eder misiniz? İnkar etmenizden dolayı tadın azabı' denecektir. | |
Diyanet Vakfi | : | Nice yüzlerin ağardığı, nice yüzlerin de karardığı günü (düşünün.) İmdi, yüzleri kararanlara: İnanmanızdan sonra kâfir mi oldunuz? Öyle ise inkâr etmiş olmanız yüzünden tadın azabı! (denilir). | |
Edip Yüksel | : | O gün bazı yüzler aklanır, bazı yüzlerse kararır. Yüzleri kararanlara: 'İman ettikten sonra inkar mı ettiniz? İnkarınızdan dolayı azabı tadın.' | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | O kimi yüzlerin ağaracağı, kimi yüzlerin kararacağı günde yüzleri kara çıkanlara: «İnandıktan sonra inkar ettiniz öyle mi? O halde nankörlük etmenizin cezası olarak azabı tadın denilecek. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara: «İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın» (denecektir). | |
Fizilal-il Kuran | : | O gün kimi yüzler ağarır, kimi yüzler kararır. Yüzleri kararanlara 'Siz iman ettikten sonra tekrar kâfir mi oldunuz? O halde kafir olmanızın karşılığı olarak bu azabı tadın' denir. | |
Gültekin Onan | : | Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara kesilecek olanlara: "İnandıktan sonra küfrettiniz, öyle mi ? Öyleyse küfretmenize karşılık olarak azabı tadın" (denilir). | |
Hasan Basri Çantay | : | O günde ki nice yüzler bembeyaz olacak, nice yüzler de kapkara kesilecek. Yüzleri simsiyah olanlara gelince (onlara): İmânınızdan sonra küfretdiniz ha!. İşte o küfretmenize mukaabil tadın azabı» (denilir). | |
Hayrat Neşriyat | : | O gün bazı yüzler (vardır ki) ağaracak, birtakım yüzler de kararacaktır. Artık o yüzleri kararanlara: '(Allah’a olan) îmânınızdan sonra inkâr mı ettiniz? Öyle ise, (vaktiyle)inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azâbı!' (denecektir). | |
İbni Kesir | : | O gün; nice yüzler ağarır, nice yüzler kararır. O zaman yüzleri kara olanlara: İmanınızdan sonra küfür mü ettiniz? İşte o küfrünüzün cezası olarak tadın azabı, denir. | |
Muhammed Esed | : | bazı yüzlerin (mutluluktan) parladığı ve bazı yüzlerin (acıyla) karardığı o (Hesap) Günü'nde yüzleri kararanlara: "İmana erdikten sonra hakikati inkar mı ettiniz? O halde hakikati inkar ettiğiniz için tadın bu azabı!" (denilecek). | |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Bir nice yüzlerin ağaracağı ve bir nice yüzlerin de kararacağı günü (zikrediniz). O yüzleri kararmış olan kimselere: «İmânınızdan sonra kâfir mi oldunuz? O halde yaptığınız küfür sebebiyle azabı tadınız» (denilecektir). | |
Ömer Öngüt | : | O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara: “İnanmanızdan sonra kâfir mi oldunuz? Öyle ise inkâr etmenizden dolayı tadın azabı!” denilecektir. | |
Şaban Piriş | : | (105-106). Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra ihtilafa düşerek parçalananlar gibi olmayın. Bir takım yüzlerin parladığı ve bir takım yüzlerin de karardığı günde onlar için büyük bir azap vardır. Yüzleri kararanlara: -İmanınızdan sonra kafir mi oldunuz, öyleyse, kafir olduğunuz için tadın azabı (denir). | |
Suat Yıldırım | : | Gün gelecek, birtakım yüzler ağaracak, birtakım yüzler ise kararacak. Yüzleri kararanlara: "Siz misiniz denecek, imanınızdan sonra inkâra sapanlar? Tadın bakalım inkârınız sebebiyle bu acı azabı!" | |
Süleyman Ateş | : | O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara: "İnanmanızdan sonra inkâr ettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azâbı tadın!" (denilir). | |
Tefhim-ul Kuran | : | Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara kesilecek olanlara: «İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkâr etmenize karşılık olarak azabı tadın» (denilir) . | |
Ümit Şimşek | : | O gün kimi yüzler ağarır, kimi yüzler de kararır. Yüzleri kararanlara gelince: İman ettikten sonra tekrar inkâra sapar mısınız? İnkârınızdan dolayı tadın öyleyse azabı! | |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Gün gelir bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara şöyle denir: "İmanınızdan sonra küfre mi düştünüz? Hadi, saptığınız küfür yüzünden tadın azabı! |