Yenişehir Wiki
Advertisement


إِنَّ اللَّهَ يُمْسِكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ أَن تَزُولَا وَلَئِن زَالَتَا إِنْ أَمْسَكَهُمَا مِنْ أَحَدٍ مِّن بَعْدِهِ إِنَّهُ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا

İnnallâhe yumsikus semâvâti vel arda en tezûlâ, ve le in zâletâ in emsekehumâ min ehadin min ba’dih(ba’dihî), innehu kâne halîmen gafûrâ(gafûran).


1. inne allâhe : muhakkak ki Allah
2. yumsiku : tutar
3. es semâvâti : samalar, gökler
4. ve el arda : ve arz, yeryüzü, yer
5. en tezûlâ : (ikisinin) zail olması, helâk olması, yok olması
6. ve le : ve elbette, mutlaka, gerçekten
7. in zâletâ : eğer (ikisi) zail olursa (yok olursa)
8. in : sadece
9. emseke-humâ : o ikisini tutar
10. min ehadin : birisi
11. min ba'di-hi : ondan sonra
12. inne-hu : muhakkak o
13. kâne : idi, oldu
14. halîmen : halîm
15. gafûran : gafur, mağfiret eden, günahları sevaba çeviren


Diyanet İşleri : Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye (kurduğu düzende) tutuyor. Andolsun, eğer onlar (yörüngelerinden sapıp) yok olur giderlerse, O’ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki Allah, gökleri ve yeryüzünü tutar, mahvolmaktan korur, fakat takdîriyle gökler ve yeryüzü yok olup giderse ondan başka hiç kimse onları koruyamaz, yok olmalarına mâni olamaz; şüphe yok ki o, azâp etmede acele etmez, suçları örter.
Adem Uğur : Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir, çok bağışlayıcıdır.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki Allâh, semâları ve arzı, işlevlerini yitirmemeleri için ayakta tutuyor! Andolsun ki eğer işlevlerini yitirseler O'ndan sonra hiç kimse onları ayakta tutamaz. . . Muhakkak ki O, Haliym'dir, Ğafûr'dur.
Ahmet Tekin : Gökleri ve yeri yok olma, yörüngelerinden çıkma, nizamlarının bozulma tehlikesinden denge ve çekim kanunlarını koyup işleterek Allah koruyor, koruyacak kanunları O koyarak işlerlik kazandırıyor. Andolsun ki, eğer düzenleri bir bozulursa, gökleri ve yeri O’ndan başka kimse denge ve çekim kanunu koyarak işletemez, onları kimse tutup koruyamaz. O kudretli, âdil ve müsamahakârdır, fırsatlar ve imkânlar tanır. Kâinatı koruma kalkanına alır, çok bağışlayıcıdır.
Ahmet Varol : Şüphesiz Allah, yok olmasınlar diye gökleri ve yeri tutmaktadır. Andolsun eğer yok olacak olsalar O'ndan sonra artık kimse onları tutamaz. Şüphesiz O hilim sahibidir, çok bağışlayıcıdır.
Ali Bulaç : Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim'dir, bağışlayandır.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu gökleri ve yeri zeval bulmaktan Allah koruyup tutuyor. And olsun ki, zeval bulurlarsa, onları, O’ndan başka kimse tutamaz. Gerçekten O Halîm’dir= azab için acele etmez, Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır.
Bekir Sadak : Dogrusu, zeval bulmasin diye gokleri ve yeri tutan Allah'tir. Ege onlar zevale ugrarsa O'ndan baska, and olsun ki onlari kimse tutamaz. O, suphesiz Halim'dir, bagislayandir.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki Allah, gökleri ve yeri zeval bulmasınlar diye (koyduğu belli kanunlarıyla) tutmaktadır. Eğer zeval bulacak olurlarsa, O'ndan başka hiçbiri onları (yörüngelerinde) tutamaz. O, muhakkak ki Halîm'dir (her şeye sabırla yönelir, lûtufla muamele eder, ceza vermekte acele etmez); çok bağışlayandır.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu, zeval bulmasın diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Eğer onlar zevale uğrarsa O'ndan başka, and olsun ki onları kimse tutamaz. O, şüphesiz Halim'dir, bağışlayandır.
Diyanet Vakfi : Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir, çok bağışlayıcıdır.
Edip Yüksel : ALLAH, gökleri ve yeri kaos içine girmekten alıkoymaktadır. Kaosa girseler O'ndan başka kim onu engelleyebilir? O Şefkatlidir, Bağışlayandır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Doğrusu Gökleri ve Yeri zeval buluvermelerinden Allah tutuyor, celâlim hakkı için zeval buluverirlerse onları ondan başka kimse tutamaz, o cidden halîm bir gafûr bulunuyor
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Doğrusu gökleri ve yeri, yok oluvermelerinden Allah tutuyor. Andolsun ki, eğer yok oluverseler, O'ndan başka kimse tutamaz onları. O, gerçekten çok halim, çok bağışlayandır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Doğrusu gökleri ve yeri yok oluvermekten, Allah tutuyor. Andolsun ki eğer yok oluverirlerse, onları O'ndan başka kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranır, çok bağışlayıcıdır.
Fizilal-il Kuran : Gökleri ve yer yuvarlağını dengede tutarak yörüngelerinden çıkmalarını önleyen sadece Allah'dır. Eğer onlar yörüngelerinden çıkacak olsalar onları O'ndan başka hiç kimse dengeye getiremez. Hiç kuşkusuz O, hoşgörülü ve bağışlayıcıdır.
Gültekin Onan : Şüphesiz Tanrı, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, halimdir, bağışlayandır.
Hasan Basri Çantay : Şübhesiz ki Allah gökleri ve yeri zeval bulmalarından (korumak için bizzat) tutmakdadır. Eğer onlar zeval bulurlarsa andolsun ki, ondan sonra kimse bunları tutamaz. Hakıykaten o (Allah) ukuubetde aceleci değildir. Çok yarlığayıcıdır.
Hayrat Neşriyat : Muhakkak ki Allah, gökleri ve yeri yıkılırlar diye (kudreti ile) tutuyor. And olsun ki eğer yıkılsalar, O’ndan sonra hiçkimse o ikisini tutamaz. Doğrusu O, Halîm (kâfîrlerin cezâlandırılmasında acele etmeyen)dir, Gafûr (çok bağışlayan)dır.
İbni Kesir : Muhakkak ki zail olmasınlar diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Eğer zail olurlarsa, andolsun ki; bundan sonra onları kimse tutamaz. Şüphesiz ki O; Halim, Gafur olandır.
Muhammed Esed : Gerçek şu ki, semavi varlıkları ve yeri (yörüngelerinden) sapmamaları için tutan (yalnızca) Allah'tır. Bir kere sapınca da, O'nun müdahale etmemesi halinde başka hiçbir güç onları tutamaz. (Fakat) Allah halimdir, çok bağışlayıcıdır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki Allah, gökleri ve yeri zeval bulmalarından, tutup koruyor. Ve andolsun ki eğer onlar zeval bulacak olsalar, ondan sonra onları hiçbir kimse tutamaz. Muhakkak ki o, halim, gafûr bulunmaktadır.
Ömer Öngüt : Şüphesiz ki Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki eğer nizamları bir bozulacak olursa, onları kendinden başka kim tutabilir? Gerçekten O Halîm'dir, çok bağışlayıcıdır.
Şaban Piriş : Yok olmaması için gökleri ve yeri Allah tutar. Göklerin ve yerin sonu gelirse, O’ndan başka kimse tutmaz. Allah, şefkatle muamele eder ve bağışlar.
Suat Yıldırım : Gerçek şu ki: Gökleri ve yeri yok olmaktan koruyan, Yüce Allah’tır. Şayet onlar yıkılacak olursa onları Allah’tan başka kimse tutamaz. Doğrusu O halîmdir, gafûrdur (müsamahalıdır, cezalandırmada aceleci değildir, çok affedicidir).
Süleyman Ateş : Allâh yıkılmamaları için gökleri ve yeri tutmaktadır. Andolsun, gökler ve yer yıkılsa, onları, Kendisinden başka hiç kimse tutamaz. Şüphesiz O, halimdir, çok bağışlayandır.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutmaktadır. Andolsun, eğer onlar zeval bulacak olsa, kendisinden sonra artık onları kimse tutamaz. Şüphesiz O, Halîm olandır, bağışlayandır.
Ümit Şimşek : Gökleri ve yeri yok olmaktan alıkoyan Allah'tır. Eğer onlar yok olup gidecek olsa, onları tutabilecek başka birisi yoktur. O kullarına çok müsamahalı, çok bağışlayıcıdır.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye tutuyor. Yemin olsun, eğer çöküp giderlerse, O'ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Halîm'dir O, Gafûr'dur.
Advertisement