Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

اسْتِكْبَارًا فِي الْأَرْضِ وَمَكْرَ السَّيِّئِ وَلَا يَحِيقُ الْمَكْرُ السَّيِّئُ إِلَّا بِأَهْلِهِ فَهَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا سُنَّتَ الْأَوَّلِينَ فَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ اللَّهِ تَبْدِيلًا وَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ اللَّهِ تَحْوِيلًا

İstikbâren fîl ardı ve mekres seyyii, ve lâ yahîkul mekrus seyyiu illâ bi ehlih(ehlihî), fe hel yenzurûne illâ sunnetel evvelîn(evvelîne), fe len tecide li sunnetillâhi tebdîlâ(tebdîlen), ve len tecide li sunnetillâhi tahvîlâ(tahvîlen).


1. istikbâren : büyüklenerek, kibirlenerek kötülük düzenlediler
2. fî el ardı : arzda, yeryüzünde
3. ve mekre es seyyii : ve kötülük düzeni, kötü hile
4. ve lâ yahîku : ve isabet etmez, ulaşmaz
5. ve mekru es seyyii : ve kötülük düzeni, kötü hile
6. illâ : ancak, oysa
7. bi : ... e
8. ehli-hi : onun sahibi
9. fe : artık, öyleyse
10. hel : mı, mi
11. yenzurûne : gözlüyorlar (bekliyorlar)
12. illâ : den başka
13. sunnete : sünnet, kanun
14. el evvelîne : evvelkiler
15. fe : artık, bundan sonra
16. len tecide : asla bulamazsın
17. li sunnetillâhi : Allah'ın sünnetinde
18. tebdîlen : bedel, değişiklik
19. ve len tecide : ve asla bulamazsın
20. li sunnetillâhi : Allah'ın sünnetinde
21. tahvîlen : tahvil, dönüşüm, değişme


Diyanet İşleri : Yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü tuzak kurmak için (böyle davranıyorlardı). Oysa kötü tuzak, ancak sahibini kuşatır. Onlar ancak öncekilere uygulanan kanunu bekliyorlar. Sen Allah’ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah’ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın.
Abdulbaki Gölpınarlı : Yeryüzünde ululuk satmalarını ve kötü düzenlere baş vurmalarını icabettirdi, halbuki kötü düzen, ancak sâhibinindir; onlar, evvelkiler hakkında yürüyen yoldan yordamdan başka bir şey mi bekliyorlar? Gerçekten de Allah'ın yolunun yordamının yerini hiçbir şey tutmaz ve Allah'ın yolu yordamı, kesin olarak değişmez.
Adem Uğur : Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötü tuzaklar kuruyorlardı. Halbuki kişi kazdığı kuyuya kendi düşer. Onlar öncekilerin kanunundan (onlara uygulanandan) başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.
Ahmed Hulusi : Arzda kibirlenerek (benlikle) ve kötülüğün mekrini (hilelerini) kurarak (uzaklaştılar). . . Kötülüğün mekri ise sadece oluşturanları kuşatır! Acaba onlar, öncekilerin tâbi olduğu sünnetten (Allâh sistem ve düzeninden) başkasını mı bekliyorlar? Sünnetullah için bir alternatif asla bulamazsın! Sünnetullah'ta bir değişme asla bulamazsın!
Ahmet Tekin : Yeryüzünde, ülkede büyüklük taslayarak serkeşlik ve zorbalık yaparak sinsice kötülük tuzakları kurup, suikastler tertipleyerek ona iman etmediler. Halbuki, sinsi kötülük tuzakları, ancak sahibinin, yapanın boynuna geçer, işlerini bitirir. Onlar, öncekilerin başlarına gelen belâlardan, felâketlerden başka bir şey mi bekliyorlar? Sen, Allah’ın sünnetinde, kanunlarında aslâ bir değişiklik göremezsin. Onların yerini dolduracak kanun da bulamazsın. Allah’ın kanunlarının uygulanmasında aslâ geri çevrilme, zaman-mekân sapması yapılarak değiştirilme, hak edenlerden başkalarına yönlendirilme de da göremezsin.
Ahmet Varol : (Bu) yeryüzünde büyüklük taslamaları ve kötü tuzak kurmaları (dolayısıyladır). Kötü tuzak ise ancak sahibine dolanır. Onlar öncekiler hakkındaki uygulamadan başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın sünnetinde bir değişiklik bulamazsın. Allah'ın sünnetinde bir sapma da bulamazsın.
Ali Bulaç : (Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler? Sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın.
Ali Fikri Yavuz : Bu da, yeryüzünde kibirlenmeleri ve kötü hileleri yüzündendi. Halbuki fena bir kuruntu, ancak sahibinin başına geçer. O halde evvelkilerin sünnetinden (inkârcıların başına gelen azabdan) başka ne gözetirler? Sen Allah’ın sünnetinde, (kâfirlere azap kanununda) aslâ bir tedbil bulamazsın. Allah’ın sünnetinde bir tahvil de bulamazsın.
Bekir Sadak : (42-43) Kendilerine bir uyarici gelince, ummetler icinde en dogru yolda gidenlerden biri olacaklarina, and olsun ki, butun gucleriyle Allah'a yemin etmislerdi; fakat kendilerine uyaricinin gelmesi, yuryuzunde buyukluk taslamak ve kotu duzen kurmak ile ugrastiklarindan sadece nefretlerini arttirdi. Oysa pis pis kurulan ktu tuzaga ancak sahibi duser. Oncekilere uygulanagelen yasayi grmezler mi? Sen Allah'in yasasinda bir degisiklik bulamazsin. Sen Allah'in yasasinda bir baskalasma da bulamazsin.
Celal Yıldırım : Sebebi ise, yeryüzünde sırf böbürlenip büyüklük taslamak ve bir de kötü bir düzen kurmak istekleriydi. Halbuki kötü düzen, ancak onu kuranları sarıp başlarına çöker. Öncekilerin sonunu belirleyen (ilâhi) sünnetten (onun tecellisinden) başka ne beklerler ? Ve sen, Allah'ın sünnetinde elbette bir değişiklik ve değişme bulamazsın; evet, sen Allah'ın sünnetinde bir döndürme, başkalaşma bulamazsın.
Diyanet İşleri (eski) : (42-43) Kendilerine bir uyarıcı gelince, ümmetler içinde en doğru yolda gidenlerden biri olacaklarına, and olsun ki, bütün güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi; fakat kendilerine uyarıcının gelmesi, yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü düzen kurmak ile uğraştıklarından sadece nefretlerini arttırdı. Oysa pis pis kurulan kötü tuzağa ancak sahibi düşer. Öncekilere uygulanagelen yasayı görmezler mi? Sen Allah'ın yasasında bir değişiklik bulamazsın. Sen Allah'ın yasasında bir başkalaşma da bulamazsın.
Diyanet Vakfi : Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötü tuzaklar kuruyorlardı. Halbuki kişi kazdığı kuyuya kendi düşer. Onlar öncekilerin kanunundan (onlara uygulanandan) başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.
Edip Yüksel : Yeryüzünde büyüklendiler, kötülük planladılar. Halbuki kötü plan sahibine geri teper. Geçmişlere uygulanan sünnet (yasa) dan başkasını mı bekliyorlar? ALLAH'ın sünnetinde bir değişiklik göremezsin; ALLAH'ın sünnetinde bir sapma göremezsin.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yerde bir kibirlenme ve bir sui kasd düzeni, halbuki fena düzen ancak sahibinin başına geçer, o halde evvelkilerin sünnetinden başka ne gözetirler. O halde Allahın sünnetine bir tebdil bulamazsın, Allahın sünnetine bir tahvil de bulamazsın.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bu, yeryüzünde bir büyüklük taslamak ve suikast düzenlemek istediklerindendir. Oysa kötü tuzak, yalnızca sahibinin başına geçer. O halde öncekilerin kanunundan başka ne gözetirler?! Sen Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın, Allah'ın kanununda asla bir sapma da bulamazsın!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Bu da) yeryüzünde bir kibirlenme ve bir suikast düzenidir. Halbuki fena düzen ancak sahibinin başına geçer. O halde öncekilerin kanunundan başka ne gözetiyorlar? Sen Allah'ın sünnetinde asla bir değişme bulamazsın. Sen Allah'ın sünnetinde asla bir başkalaşma da bulamazsın.
Fizilal-il Kuran : Bu nefretlerinin sebebi yeryüzünde büyüklük taslamaları ve kötü niyetli komplolar kurmalarıdır. Oysa kötü niyetli komplolar, sadece düzenleyicilerini tuzağa düşürür. Onlar daha önceki yoldaşları hakkında işleyen yasalardan başka bir akıbet mi bekliyorlar? Allah'ın yasasının değiştiğini göremezsin. Allah'ın yasasında herhangi bir sapma göremezsin.
Gültekin Onan : (Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi ehlinden başkasını sarıp kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler. Sen, Tanrı'nın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Tanrı'nın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın.
Hasan Basri Çantay : Çünkü (onlar) yer (yüzün) de büyüklenmek, fena (ve) hîyle (li tuzaklar) kurmak (istiyorlar). Halbuki kötü düzen, ona ehil olandan başkasını sarmaz. Ya onlar daha evvel ki (ümmet) ler (hakkında carî olan) kaanundan başkasını mı bekliyorlar? (Hayır) sen Allahın kaanununda asla bir değişiklik bulamazsın. Sen Allahın kaanununda asla bir döneklik de bulamazsın.
Hayrat Neşriyat : (Bu da) yeryüzünde büyüklük taslamaktan ve kötü tuzak kurmaktan (dolayıdır). Hâlbuki kötü tuzak, ancak sâhibine dolanır. O hâlde (bunlar), öncekilere tatbîk edilen (İlâhi)kanundan başkasını mı bekliyorlar? Allah’ın kanununda ise aslâ bir değişme bulamazsın! VeAllah’ın kanununda aslâ bir sapma bulamazsın (hak edene o azab, mutlaka gelir)!
İbni Kesir : Yeryüzünde büyüklenerek ve kötü düzen kurarak. Halbuki kötü düzen ancak ehline zarar verir. Öncekilerin sünnetlerini görmezler mi? Sen, Allah'ın sünnetinde bir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah'ın sünnetinde bir başkalaşma da bulamazsın.
Muhammed Esed : Yeryüzünde böbürlenmelerini artırdı, (Allah'ın mesajlarına karşı) şeytanî itirazlar geliştirme (çaba)larını... Halbuki, bütün şeytanî tuzaklar (sonunda) sadece sahiplerini yutar; yoksa onlar, önceki (günahkar)ların (sürüklendikleri) yoldan başka bir şey mi bekliyorlar? Sen Allah'ın tuttuğu yol ve yöntemde hiçbir değişiklik göremezsin; evet sen, Allah'ın yolunda ve yönteminde bir sapma göremezsin!
Ömer Nasuhi Bilmen : (Bu da) Yerde böbürlenmekten ve kötü bir kasıtta bulunmalarından (neş'et etmiştir). Ve kötü bir kasıt, kendi ehlinden başkasına arız olmaz. O halde evvelkilerin adetinden başka ne gözetirler? Artık sen Allah'ın sünneti için bir değişiklik bulamazsın. Ve Allah'ın sünneti için bir döndürülmek de bulamazsın.
Ömer Öngüt : Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötü tuzak kurarak. Halbuki kötü tuzak ancak sahibine dolanır. Artık onlar öncekilerin sünnetinden (onlara uygulanandan) başkasını mı gözetliyorlar? Sen Allah'ın sünnetinde aslâ bir değişiklik bulamazsın ve sen Allah'ın sünnetinde aslâ bir sapma da bulamazsın.
Şaban Piriş : Yeryüzünde büyüklenerek ve kötü planlar kurarak... Oysa kötü tuzağa ancak tuzağı kuranlar düşer. Onlar, öncekilere uygulanan kanundan başkasını mı bekliyorlar? Allah’ın kanununda bir değişiklik bulamazsın. Allah’ın kanununda bir sapma da bulamazsın.
Suat Yıldırım : Sebebi ise; dünyada sırf böbürlenip büyüklük taslamak ve bir de kötü bir tuzak kurmak istekleriydi. Halbuki kötü tuzak, sadece hazırlayanın ayağına dolanır, sadece onu perişan eder. Onlar daha öncekilerin uğradıkları fecî âkıbetten başka bir şey mi bekliyorlar? Sen Allah’ın nizamında hiçbir tebdil, hiçbir değişiklik bulamazsın!
Süleyman Ateş : Yeryüzünde büyüklük taslama(larını) ve kötü tuzak(lar) kurma(larını artırdı.) Kötü tuzak, ancak sâhibine dolanır. Onlar öncekilerin yasasından başkasını mı bekliyorlar? Allâh'ın yasasında bir değişme bulamazsın; Allâh'ın yasasında bir sapma bulamazsın.
Tefhim-ul Kuran : (Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler? Sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın.
Ümit Şimşek : Çünkü yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötülük tasarlıyorlardı. Fakat kötü tuzak sahibinin başına geçer. Onlar daha öncekiler için geçerli olan yasadan başka birşey mi bekliyorlar? Oysa Allah'ın kanununda hiçbir değişim bulamazsın. Allah'ın kanununda hiçbir dönüşüm de bulamazsın.
Yaşar Nuri Öztürk : Yeryüzünde kibirlendi ve kötülük tezgâhladılar. Oysaki tezgâhlanan kötülük, sahibinden başkasını kuşatmaz. Öncekilerin başına gelenlerden başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın yol ve yönteminde değişme asla bulamazsın! Allah'ın yol ve yönteminde döneklik de bulamazsın!
Advertisement