إِنَّا جَعَلْنَاهَا فِتْنَةً لِّلظَّالِمِينَ
İnnâ cealnâhâ fitneten liz zâlimîn(zâlimîne).
1. | innâ | : muhakkak biz |
2. | cealnâ-hâ | : onu kıldık |
3. | fitneten | : bir fitne, bir imtihan |
4. | li ez zâlimîne | : zalimler için |
Diyanet İşleri | : | Şüphesiz biz onu zalimler için bir imtihan aracı kıldık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Şüphe yok ki biz onu, zulmedenleri sınamak için yarattık, |
Adem Uğur | : | Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık. |
Ahmed Hulusi | : | Doğrusu biz onu (zakkum ağacını - bedeni) zâlimler için bir sınav objesi kıldık (hakikatlerini mi hatırlayacaklar yoksa kendilerini beden kabul ederek mi yaşayacaklar). |
Ahmet Tekin | : | Biz, kaktüsü ateş içinde bitirerek inkârda, isyanda, şirkte ısrar eden zâlimler için ağır bir imtihan konusu yaptık. |
Ahmet Varol | : | Biz onu zalimler için bir fitne (sınama vesilesi) kıldık. |
Ali Bulaç | : | Doğrusu biz, onu kâfirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kıldık. |
Ali Fikri Yavuz | : | Gerçekten biz zakkûm ağacını kâfirler için (ahirette) bir azab yaptık. |
Bekir Sadak | : | Biz o agaci, zalimler icin bir dert yaptik. |
Celal Yıldırım | : | Şüphesiz ki biz o ağacı zâlimler için bir fitne (bir dert ve kaygı) kıldık. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Biz o ağacı, zalimler için bir dert yaptık. |
Diyanet Vakfi | : | (62-63) Şimdi, ziyafet olarak, cennet ehli için anılan bu nimetler mi daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı? Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık. |
Edip Yüksel | : | Biz onu zalimler için bir test kıldık. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ki biz onu zalimler için bir fitne kılmışızdır |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Biz onu zalimler için bir fitne kılmışızdır. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Gerçekten biz onu zalimler için bir fitne (imtihan) yaptık. |
Fizilal-il Kuran | : | Biz, o ağacı zalimler için fitne yaptık. |
Gültekin Onan | : | Doğrusu biz, onu kafirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kıldık. |
Hasan Basri Çantay | : | Hakıykat, biz onu zaalimler (kâfirler) için bir fitne (imtihan) yapdık. |
Hayrat Neşriyat | : | Gerçekten biz, onu (alevler içindeki o ağacı) zâlimler için bir fitne (dünyada bir imtihan vesîlesi) kıldık. |
İbni Kesir | : | Doğrusu Biz, onu; zalimler için bir fitne yaptık. |
Muhammed Esed | : | Gerçek şu ki, biz o (ağac)ı zalimler için bir sınama aracı yaptık, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Şüphe yok ki, Biz onu (O ağacı) zalimler için bir mihnet kıldık. |
Ömer Öngüt | : | Biz o ağacı zâlimler için bir fitne kıldık. |
Şaban Piriş | : | Biz onu zalimler için bir fitne kıldık. |
Suat Yıldırım | : | (62-65) "Şimdi iyi düşünün!" buyurur Yüce Allah, "Sonuç olarak böylesi bir mutluluk mu iyidir, yoksa zakkum ağacı mı? Biz onu zalimler için bir dert ve azap yaptık. O öyle bir ağaçtır ki cehennemin ta dibinden çıkar. Meyveleri, sanki şeytanların başları!" |
Süleyman Ateş | : | Biz onu zâlimler için bir fitne (sınav) yaptık. |
Tefhim-ul Kuran | : | Doğrusu biz, onu kâfirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kıldık. |
Ümit Şimşek | : | Biz onu zalimler için bir belâ yaptık. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | O ağaç ki, zalimler için onu bir fitne yaptık. |