Yenişehir Wiki
Advertisement


أَتَّخَذْنَاهُمْ سِخْرِيًّا أَمْ زَاغَتْ عَنْهُمُ الْأَبْصَارُ

Ettehaznâhum sıhriyyen em zâgat anhumul ebsâr(ebsâru).


1. ettehaznâ-hum : onları ittihaz ettik, onları ..... edindik
2. sihriyyen : sihir, alay, eğlence
3. em : veya, yoksa
4. zâgat : meyletti, kaydı
5. an-hum : onlardan
6. el ebsâru : bakışlar


Diyanet İşleri : “(Cehennemlik değillerdi de) biz onları alaya mı almış olduk, yoksa (buradalar da) gözlerimizden mi kaçtılar?”
Abdulbaki Gölpınarlı : Onları alaya alır dururduk, yoksa gözümüzden mi kaçtılar?
Adem Uğur : Alaya aldığımız onlar değil miydi? Yoksa (buradalar da) onları gözden mi kaçırdık?
Ahmed Hulusi : "Biz onları alaya alırdık. . . Yoksa gözlerimiz onları göremiyor mu ortalarda?"
Ahmet Tekin : 'Alay konusu yaptıklarımız onlar değil miydi? Yoksa buralarda onları gözden mi kaçırdık?'
Ahmet Varol : Biz onları alaya almıştık. Yoksa gözler onlardan kaydı mı?
Ali Bulaç : Biz onları bir alay konusu edinmiştik; yoksa gözler mi onlardan kaydı?"
Ali Fikri Yavuz : Biz onları eğlenceye (alaya) alırdık. Yoksa gözlerimiz onlardan kaydı (da kendilerini göremiyoruz)?”
Bekir Sadak : «nlari alaya alirdik; yoksa simdi gozlere gorunmezler mi?»
Celal Yıldırım : Onları alay ve eğlence edinirdik ; yoksa gözler onlardan (başka tarafa) kaydı da (onun için mi göremiyoruz) ?
Diyanet İşleri (eski) : 'Onları alaya alırdık; yoksa şimdi gözlere görünmezler mi?'
Diyanet Vakfi : Alaya aldığımız onlar değil miydi? Yoksa (buradalar da) onları gözden mi kaçırdık?
Edip Yüksel : 'Onlarla alay edip durduk. Yoksa onları gözlerimizden mi kaçırdık?'
Elmalılı Hamdi Yazır : Onları eğlence yerine tuttuktu ha! yoksa onlardan kaydı mı bu gözler?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onları alaya aldıydık ya! Yoksa gözler kendilerinden kaydı mı?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Onları eğlence yerine tutmuştuk ha! Yoksa bu gözler onlardan kaydı mı?»
Fizilal-il Kuran : Hani onlarla alay ederdik. Yoksa onları gözden mi kaçırdık?
Gültekin Onan : Biz onları bir alay konusu edinmiştik; yoksa gözler mi onlardan kaydı?"
Hasan Basri Çantay : «Biz onları eğlence edinirdik. Yoksa gözler (imiz) onlardan uzaklaşıb kaydı mı»?
Hayrat Neşriyat : 'Onları alaya alıyorduk; yoksa (buradalar da) gözler(imiz) mi onlardan kaydı?'
İbni Kesir : Onları alaya almıştık. Yoksa şimdi gözlere görünmez mi oldular?
Muhammed Esed : (ve) kendileriyle alay ettiklerimizin? Yoksa (onlar burada da) biz mi göremiyoruz?
Ömer Nasuhi Bilmen : «Biz onları maskaraya alırdık. Yoksa onlardan gözler kaydı mı?»
Ömer Öngüt : "Onları alaya alırdık. Yoksa gözler şimdi onlardan başka tarafa mı kaymıştır (da onları göremiyoruz)?
Şaban Piriş : Onlarla alay ederdik. Yoksa şimdi gözler mi onları görmek istemiyor?
Suat Yıldırım : (62-63) Azgınlar: "Neden acaba, derler, dünyada kendilerini değersiz saydığımız birtakım adamları burada görmüyoruz? Aklımız sıra, onlarla alay ederdik! Yoksa gözlerimiz onlardan kaydı da onun için mi kendilerini göremiyoruz?"
Süleyman Ateş : "Hani onlarla alay ederdik. Yoksa gözler(imiz) mi onlardan kaydı, (onları gözden mi kaçırdık)?"
Tefhim-ul Kuran : Biz onları bir alay konusu edinmiştik; yoksa gözler mi onlardan kaydı?»
Ümit Şimşek : 'Halbuki biz onlarla eğlenirdik. Yoksa gözümüzden mi kaçtılar?'
Yaşar Nuri Öztürk : "Onları alaya alırdık; yoksa gözler onlardan kaydı mı?"
Advertisement