وَلَقَدِ اخْتَرْنَاهُمْ عَلَى عِلْمٍ عَلَى الْعَالَمِينَ
Ve lekadihternâhum alâ ilmin alel âlemîn(âlemîne).
1. | ve lekad | : ve andolsun |
2. | ihternâ-hum | : onları seçtik, üstün kıldık |
3. | alâ ilmin | : ilim üzere |
4. | alâ el âlemîne | : âlemlerin üzerine, âlemlere |
İmam İskender Ali Mihr | : | Ve andolsun ki Biz, onları (İsrailoğullarını) ilim üzerine âlemlere seçtik (üstün kıldık). |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve andolsun ki İsrailoğullarını, bilerek bütün âlemlerden üstün olmak üzere seçtik. |
Abdullah Parlıyan | : | Andolsun ki, İsrailoğullarının durumunu bilerek, onları dünya milletlerinin üzerine seçip tercih ettik, onlar o devrin lider toplumu idiler. |
Adem Uğur | : | Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik. |
Ahmed Hulusi | : | Andolsun ki onları (İsrailoğullarını), bir İLİM ile âlemlere (insanlar) üstün seçtik! |
Ahmet Tekin | : | Andolsun biz, İsrâiloğulları’na, bilerek, âlemlerin, ilâhî emirlere itaatkâr oldukları çağda ve bölgedeki insanların üstünde bir imtiyaz vermiştik. |
Ahmet Varol | : | Andolsun ki biz onları bir bilgi üzere alemlere üstün kıldık. |
Ali Bulaç | : | Andolsun, biz onları bir ilim üzere alemlere üstün kıldık. |
Ali Fikri Yavuz | : | Celâlim hakkı için, biz İsraîloğullarına, bildiğimiz gibi, âlemlerin üstünde hayır vermiştik. |
Bayraktar Bayraklı | : | Andolsun, biz bilerek İsrâiloğulları'nı çağların insanlarına tercih ettik. |
Bekir Sadak | : | And olsun ki, onlarin durumunu bilerek dunyalarin uzerinde seckin kildik. |
Celal Yıldırım | : | And olsun ki, İsrail oğulları' nın durumunu bilerek onları Dünya milletlerinin üzerine seçip tercih ettik. |
Cemal Külünkoğlu | : | Mûsâ'ya bağlı olanları (İsrailoğulları'nı) da, durumlarını bilerek, o devirdeki bütün insanlara üstün kıldık. |
Diyanet İşleri (eski) | : | And olsun ki, onların durumunu bilerek dünyaların üzerinde seçkin kıldık. |
Diyanet Vakfi | : | Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik. |
Edip Yüksel | : | Tüm halkın arasından özellikle onları seçtik. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve şanım hakkı için; biz onları bir ılim üzere âlemîne karşı ıhtıyar eylemiştik |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Andolsun ki Biz onları bilerek bütün milletler üzerine seçip tercih etmiştik. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Andolsun ki biz onları bilerek o zamanki alemlere üstün kıldık. |
Fizilal-il Kuran | : | Andolsun biz, İsrailoğullarını, bir bilgiye göre alemlere üstün kıldık. |
Gültekin Onan | : | Andolsun, biz onları bir ilim üzere alemlere üstün kıldık. |
Hasan Basri Çantay | : | Andolsun ki biz onlara — (hallerini) bilerek — (zamanlarındaki) âlemlerin üstünde bir imtiyaz vermişdik. |
Hayrat Neşriyat | : | And olsun ki, onları (İsrâiloğullarını kendi asırlarındaki) âlemlerin üzerine (lâyık olduklarını) bilerek seçtik (de onlara üstünlük verdik). |
İbni Kesir | : | Ve andolsun ki; Biz, onları bile bile alemler üzerinde seçkin kıldık. |
Kadri Çelik | : | Şüphesiz biz onları bir ilim üzere âlemlere karşı üstün kıldık. |
Muhammed Esed | : | ve Biz onları bilerek bütün diğer toplumlardan üstün kıldık, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Celâlim hakkı için onları (Benî İsrâil'i) bilerek âlemler üzerine mümtaz kılmıştık. |
Ömer Öngüt | : | Ve andolsun ki, onların durumunu bilerek âlemlerin üzerinde seçkin kıldık. |
Şaban Piriş | : | Onları bir ilim üzerinde toplumlar üzerine seçkin kıldık. |
Suat Yıldırım | : | Mûsâ’ya bağlı olanları da, durumlarını bilerek, o devirdeki bütün insanlara üstün kıldık. |
Süleyman Ateş | : | Andolsun biz, onları bir bilgiye göre âlemlere üstün kıldık. |
Tefhim-ul Kuran | : | Andolsun, biz onları bir ilim üzere alemlere karşı üstün kıldık. |
Ümit Şimşek | : | Biz onları bilerek o zamanın milletlerine üstün kıldık. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Yemin olsun, biz onları bir ilim sayesinde âlemlere üstün kılmıştık. |