وَكَأَيِّن مِّن قَرْيَةٍ هِيَ أَشَدُّ قُوَّةً مِّن قَرْيَتِكَ الَّتِي أَخْرَجَتْكَ أَهْلَكْنَاهُمْ فَلَا نَاصِرَ لَهُمْ
Ve keeyyin min karyetin hiye eşeddu kuvveten min karyetikelletî ahrecetke, ehleknâhum fe lâ nâsıra lehum.
1. | ve keeyyin | : ve nice |
2. | min karyetin | : beldelerden, beldeler |
3. | hiye | : o |
4. | eşeddu | : daha şiddetli, daha çok kuvvetli |
5. | kuvveten | : kuvvet bakımından |
6. | min karyeti-ke | : senin beldenden |
7. | elletî | : o ki |
8. | ahrecet-ke | : seni çıkardı |
9. | ehleknâ-hum | : onları helâk ettik |
10. | fe | : o zaman |
11. | lâ nâsıre | : yardımcı yoktur |
12. | lehum | : onlar için |
Diyanet İşleri | : | (Ey Muhammed!) Seni çıkaran kendi memleket halkından daha güçlü nice memleket halkları vardı ki, biz onları helâk ettik. Onların hiçbir yardımcısı da olmadı. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve nice şehirlerin halkını helâk ettik ki onlar, seni çıkardıkları şehirdekilerden daha da güçlü kuvvetliydiler; onlara bir yardım eden bile yok. |
Adem Uğur | : | Senin şehrinden -ki ora (halkı) seni çıkardı- daha kuvvetli nice şehirleri yok ettik; onlara bir yardım eden de çıkmadı. |
Ahmed Hulusi | : | Seni şehrinden çıkartan kuvvetçe daha güçlü nice şehir (halk) vardı! Onları helâk ettik (düşünün?)! Onlara yardım eden yoktu. |
Ahmet Tekin | : | Seni yurdundan eden şehrin halkından daha güçlü, kuvvetli, nice şehirlerin halklarını yok ettik. Onlara yardım eden de olmadı. |
Ahmet Varol | : | Seni çıkaran kasabandan daha güçlü nice kasabalar vardı ki onları helâk ettik. Onların bir yardımcıları da olmadı. |
Ali Bulaç | : | Seni sürüp çıkaran memleketinden kuvvet bakımından daha üstün nice memleketler vardı ki, biz onları yıkıma uğrattık da kendileri için hiçbir yardımcı yoktu. |
Ali Fikri Yavuz | : | Seni, memleketinden (Mekke’den) çıkaran halktan daha kuvvetli nice memleketler (halkı) vardı ki, (türlü azablarla) onları helâk ettik de kendilerini (azabdan), kurtaran olmamıştı. |
Bekir Sadak | : | Seni surup cikaran kasabadan daha kuvvetli olan nice kasabalari yok ettik. Yardim edenleri bulunmadi. |
Celal Yıldırım | : | Nice kasabalar var ki onlar senin çıkarıldığın kasabadan daha kuvvetli idiler, onları yok ettik ; onlara bir yardımcı da bulunmadı. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Seni sürüp çıkaran şehirden daha kuvvetli olan nice şehirler yok ettik. Yardım edenleri bulunmadı. |
Diyanet Vakfi | : | Senin şehrinden -ki ora (halkı) seni çıkardı- daha kuvvetli nice şehirleri yok ettik; onlara bir yardım eden de çıkmadı. |
Edip Yüksel | : | Seni çıkaran ülkenden daha güçlü nice ülkeler vardı ki onları yok ettik, onlara yardım eden olmadı. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Seni çıkaran karyenden daha kuvvetli ne karyeler vardı ki biz onları helâk ettik de onları kurtaran yok |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli nice şehirler vardı ki, Biz onları helak ettik de onlara yardım eden yok. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Ey Muhammed! Seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli olan nice şehirler vardı ki biz onları helâk ettik de onlara yardım eden çıkmadı. |
Fizilal-il Kuran | : | Biz, halkı seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli nice şehirleri yok ettik, fakat onlara bir yardım eden çıkmadı. |
Gültekin Onan | : | Seni sürüp çıkaran memleketinden kuvvet bakımından daha üstün nice memleketler vardı ki, biz onları yıkıma uğrattık da kendileri için hiçbir yardımcı yoktu. |
Hasan Basri Çantay | : | Biz nice memleket (ler halkını) ki (her biri) seni (içinden) çıkaran (öz) memleketinden daha çok kuvvetli idi — helak etdik. (O zaman) onların (selâmetine) hiçbir yardımcı da yokdu. |
Hayrat Neşriyat | : | Seni (kendi içinden) çıkaran (hicrete zorlayan) memleketinden (o Mekke müşriklerinden) kuvvetçe daha çetin (insanlarla dolu) nice şehirler de vardır! Onları helâk ettik; onlara yardım eden de olmadı. |
İbni Kesir | : | Nice kasabaları yok ettik ki; onlar, seni sürüp çıkaran kasabadan daha kuvvetli idiler. Ve onlara yardım eden de bulunmadı. |
Muhammed Esed | : | (Ey Muhammed,) Seni (yurdundan) kovan bu toplumdan daha güçlü nice toplumları yok ettik de onlara bir yardım eden çıkmadı! |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve nice beldeler de var idi ki, seni çıkarmış olan beldeden daha kuvvetce şiddetli idi. Onları helâk ettik, artık onlar için bir yardımcı yoktur. |
Ömer Öngüt | : | Nice memleketler vardır ki, onlar seni sürüp çıkaran memleketten daha kuvvetli idiler. Biz onları helâk ettik. Onlara bir yardım eden de bulunmadı. |
Şaban Piriş | : | -Seni ülkenden çıkaranlardan daha güçlü nice ülkeleri helak ettik de onlar için bir yardımcı/kurtarıcı yoktu. |
Suat Yıldırım | : | Nice şehirler vardı ki halkı, seni süren Mekke şehri’nin halkından daha kuvvetli idiler. İşte Biz, onları imha ettik ve kendilerine yardım edecek kimse çıkmadı. |
Süleyman Ateş | : | Seni (içinden) çıkarmış olan kentten daha kuvvetli nice kent var ki biz onları yok ettik de onlara yardım eden çıkmadı. |
Tefhim-ul Kuran | : | Seni sürüp çıkaran memleketinden, kuvvet bakımından daha üstün nice memleketler vardır ki, biz onları yıkıma uğrattık da kendileri için hiçbir yardımcı yoktu. |
Ümit Şimşek | : | Seni yurdundan çıkaran bu beldeden daha güçlü nice beldeler vardı ki, Biz onları helâk ettik de yardımlarına koşan çıkmadı. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Seni yerinden çıkaran o kentinden çok daha kuvvetlice nice kentler vardı ki, biz hepsini helâk ettik; hiçbir yardımcıları olmadı. |