Yenişehir Wiki
Advertisement

لَقَدْ كُنتَ فِي غَفْلَةٍ مِّنْ هَذَا فَكَشَفْنَا عَنكَ غِطَاءكَ فَبَصَرُكَ الْيَوْمَ حَدِيدٌ



Lekad kunte fî gafletin min hâzâ fe keşefnâ anke gıtâeke fe besarukel yevme hadîdun.




1. lekad : andolsun
2. kunte : sen idin, oldun
3. fî gafletin : gaflet içinde
4. min hâzâ : bundan
5. fe : böylece, işte
6. keşef-nâ : kaldırdık (keşfini açtık)
7. an-ke : senden
8. gıtâe-ke : senin perden
9. fe besaru-ke : artık senin görüşün
10. el yevme : bugün
11. hadîdun : keskindir



Diyanet İşleri : (Ona) “Andolsun ki sen bundan gaflette idin. Şimdi gaflet perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir” (denir.)
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki gafletteydin bundan, derken perdeyi kaldırdık gözünden, artık gözün keskin bugün.
Adem Uğur : Andolsun sen bundan gaflette idin; derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir (denir).
Ahmed Hulusi : "Andolsun bundan gaflet içinde (kozanda yaşıyor) idin. . . Senden perdeni kaldırdık! Bugün artık görme kuvven pek keskindir!" (denilir).
Ahmet Tekin : 'Böyle bir günü tasavvur edemiyordun, gaflet içindeydin. İşte biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün, aklın, dünyada inkâr ettiklerini görecek, kavrayacak kadar keskindir.'
Ahmet Varol : 'Andolsun sen bundan habersizdin. Şimdi (gözündeki) perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün pek keskindir.'
Ali Bulaç : "Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin; işte Biz de senin üzerindeki örtüyü açıp kaldırdık. Artık bugün görüş gücün keskindir."
Ali Fikri Yavuz : (Allah ona buyurur ki, ey insanoğlu! Dünyada iken) bugünden gaflette idin. Şimdi senden (gaflet) perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir, (gerçeği görüyorsun).
Bekir Sadak : Ona: «And olsun ki, sen, bundan gafildin; iste senden gaflet perdesini kaldirdik, bugun artik gorusun keskindir» denir.
Celal Yıldırım : And olsun ki, sen bundan (bu günden) habersizdin. Artık senden perdeyi kaldırıverdik; o nedenle bugün gözün oldukça keskindir.
Diyanet İşleri (eski) : Ona: 'And olsun ki, sen, bundan gafildin; işte senden gaflet perdesini kaldırdık, bugün artık görüşün keskindir' denir.
Diyanet Vakfi : Andolsun sen bundan gaflette idin; derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir (denir).
Edip Yüksel : Sen tümüyle bundan gafildin. Şimdi biz örtünü kaldırdık; bugün gözün çelik gibi keskindir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için (denir) sen bundan bir gaflette idin. Şimdi senden perdeni açtık, artık bu gün gözün keskindir,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, sen bundan bir gaflet içindeydin, şimdi senden perdeni açtık. Artık bugün gözün keskindir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Allah ona) «Andolsun sen bundan gaflet içinde idin. Şimdi senden gaflet perdesini kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir.» der.
Fizilal-il Kuran : Ona: «Andolsun ki, sen, bundan gafilsin; işte senden gaflet perdesini kaldırdık, bugün artık görüşün keskindir» denir.
Gültekin Onan : "Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin. İşte biz de senin üzerindeki örtüyü açıp kaldırdık. Artık bugün görüş gücün keskindir."
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki sen (dünyâda) bundan gafletde idin. İşte senden perdeni kaldırıb açdık. Bugün gözün (ne kadar) keskindir!
Hayrat Neşriyat : (Ona şöyle denilir:) 'And olsun ki, (sen) bundan gaflette idin; şimdi senden perdeni(kaldırıp) açtık; bu gün artık gözün keskindir!'
İbni Kesir : Andolsun ki; sen, bundan gaflette idin. İşte senin perdeni kaldırdık. Bugün artık görüşün keskindir.
Muhammed Esed : (ve ona,) "Sen," (denilecek,) "bu (Hesap Günü)nü umursamıyordun, ama şimdi Biz senin (gözündeki) perdeni kaldırdık, bakışın bugün artık daha keskindir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak ki, sen bundan bir gaflet içinde idin, imdi senden perdeni kaldırıp açtık, artık bugün senin gözün keskindir, nâfizdir.
Ömer Öngüt : Ona: "Andolsun ki sen bundan gâfildin, işte şimdi senden gaflet perdesini kaldırdık, bugün artık gözün keskindir. " denir.
Şaban Piriş : -Sen, bundan gafil idin. Gözünden perdeyi kaldırdık. Artık bugün görüşün keskindir.
Suat Yıldırım : Allah ona buyurur: "Sen bundan gaflet içindeydin. İşte gözünün önünden perdeyi kaldırdık, şimdi artık gözün pek keskindir!"
Süleyman Ateş : (Allâh ona): "Andolsun, sen bundan gaflet içinde idin. Biz sen(in gözün)den perdeni açtık; bugün artık gözün keskindir" (dedi).
Tefhim-ul Kuran : «Andolsun, sen bundan bir gaflet içindeydin; işte biz de senin üzerindeki örtüyü açıp kaldırdık. Artık bugün görüş gücün oldukça keskindir.»
Ümit Şimşek : Doğrusu sen bunu umursamıyordun. Ama üzerinden perdeyi kaldırdık; bugün gözün pek keskindir.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, sen bundan gaflet içindeydin. Ama perdeni üstünden kaldırıverdik. Bugün gözün keskin mi keskin.
Advertisement