فَوَرَبِّ السَّمَاء وَالْأَرْضِ إِنَّهُ لَحَقٌّ مِّثْلَ مَا أَنَّكُمْ تَنطِقُونَ
Fe ve rabbis semâi vel ardı innehu le hakkun misle mâ ennekum tentıkûn(tentıkûne).
1. | fe | : işte |
2. | ve rabbi | : Rabbe andolsun |
3. | es semâi | : sema, gök |
4. | ve el ardı | : ve yere andolsun |
5. | inne-hu | : muhakkak ki o |
6. | le | : elbette, gerçekten, kesinlikle |
7. | hakkun | : haktır, gerçektir |
8. | misle | : misâl, örnek, gibi |
9. | mâ | : şey(ler) |
10. | enne-kum | : sizin olduğunuz |
11. | tentıkûne | : siz konuşuyorsunuz |
İmam İskender Ali Mihr | : | İşte Rabbe, semaya ve yere andolsun ki; şüphesiz o, mutlaka sizlerin konuştuğunuz şeyler kadar haktır. |
Diyanet İşleri | : | Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki o (size va’dolunanlar), sizin konuşmanız gibi gerçektir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Gerçekten de andolsun göğün ve yeryüzünün Rabbine ki hiç şüphe yok, gerçektir o, nasıl siz konuşup söylüyorsunuz. |
Adem Uğur | : | Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki bu vaad, sizin konuşmanız gibi kesin ve gerçektir. |
Ahmed Hulusi | : | Semânın ve arzın Rabbine yemin ederim ki, kesinlikle o (bildirilen gelecektekiler), sizin konuşmanız kadar olağan bir gerçektir. |
Ahmet Tekin | : | Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki, O Kur’ân sizin kullandığınız düşünce usullerine, mantığınıza, konuşma üslûbunuza benzer bir üslupla indirilen hakça düzeni içeren hak bir kitaptır. |
Ahmet Varol | : | Göğün ve yerin Rabbine yemin olsun ki o, sizin konuşmanız gibi gerçektir. |
Ali Bulaç | : | İşte, göğün ve yerin Rabbine andolsun ki, şüphesiz, o (size va'dedilen) sizin (aranızda) konuştuklarınız kadar, elbette kesin bir gerçektir. |
Ali Fikri Yavuz | : | İşte o semânın ve yerin Rabbine yemin olsun ki, bu vaad olunan (cennet), sizin konuşmanız (sabit olduğu) gibi, muhakkak bir gerçektir. |
Bekir Sadak | : | Gogun ve yerin Rabbine and olsun ki bu, sizin konusmaniz kadar kesin ve gercektir. * |
Celal Yıldırım | : | Göğün ve yerin Rabbi hakkı için, gerçekten bu, sizin kendi konuşmanızda (şüpheniz olmadığı) gibi hakktır. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Göğün ve yerin Rabbine and olsun ki bu, sizin konuşmanız kadar kesin ve gerçektir. |
Diyanet Vakfi | : | Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki bu vaad, sizin konuşmanız gibi kesin ve gerçektir. |
Edip Yüksel | : | Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki sizin konuşmanız nasıl bir gerçek ise, bu da öylece bir gerçektir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | İşte o Göğün ve Yerin rabbına kasem ederim ki o şübhesiz haktır sizin nâtık olmanız gibi |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | İşte o göğün ve yerin Rabbine andolsun ki, o şüphesiz gerçektir; tıpkı sizin konuşmanız gibi. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Gök ve yerin Rabbine andolsun ki size edilen o vaad, herhalde haktır. O tıpkı sizin konuşmanız gibi gerçektir. |
Fizilal-il Kuran | : | Göklerin ve yerin Rabb'ine and olsun ki bu vaad, sizin konuşmanız kadar kesin ve gerçektir. |
Gültekin Onan | : | İşte, göğün ve yerin rabbine andolsun ki şüphesiz, o (size vaad edilen) sizin (aranızda) konuştuklarınız kadar, elbette kesin bir gerçektir. |
Hasan Basri Çantay | : | İşte o göğün ve yerin Rabbine andolsun ki (va'd olunduğunuz) o (şeyler) tıpkı sizin konuşduğunuz gibi şübhesiz ve kat'î bir gerçekdir. |
Hayrat Neşriyat | : | İşte göğün ve yerin Rabbine and olsun ki, şübhesiz o, gerçekten sizin konuşmakta olmanız gibi kesin bir gerçektir. |
İbni Kesir | : | Göğün ve yerin Rabbına andolsun ki; bu, sizin konuşmanız gibi kesin ve gerçektir. |
Muhammed Esed | : | yerin ve göğün Rabbine andolsun ki bu (ölümden sonraki hayat) gerçektir; konuşma (yeteneği)ne sahip olmanız kadar gerçek! |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (22-23) Ve gökte de rızkınız ve vaadolunur olduğunuz şey (vardır). İşte o göğün ve yerin Rabbine kasem olsun ki o (size vaadedilen) herhalde sabittir, sizin söz söyler olmanız gibi (bir hakikattır). |
Ömer Öngüt | : | Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki bu vaad, sizin konuşmanız gibi kesin ve gerçektir. |
Şaban Piriş | : | Göğün ve yerin Rabb’ine andolsun ki, size vaat edilenler, tıpkı sizin konuşmanız gibi gerçektir. |
Suat Yıldırım | : | Göğün ve yerin Rabbine yemin olsun ki bu vaad, tıpkı sizin konuşmanızın sabit olduğu gibi bir gerçektir. |
Süleyman Ateş | : | Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki o, sizin konuştuğunuz gibi gerçektir. |
Tefhim-ul Kuran | : | İşte, göğün ve yerin Rabbine andolsun ki, hiç tartışmasız, o (size va'dedilen) sizin (kendi aranızda) konuştuklarınız kadar, kuşkusu olmayan kesin bir gerçektir. |
Ümit Şimşek | : | Göğün ve yerin Rabbine and olsun ki, sizin konuşmanız nasıl gerçek ise, bu vaad de öyle gerçektir. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Göğün ve yerin Rabbine yemin olsun ki, o tıpkı sizin konuşabildiğiniz gibi kesin bir gerçektir. |
Zariyat Suresi -Dosya:51-Zariyat.pdf. Zariyat Suresi/1-23. Zariyat Suresi/24-46. Zariyat Suresi/47-60. Zariyat Suresi/Albanian. Zariyat Suresi/Azerice | |
---|---|
51/1 - 51/2 - 51/3 - 51/4 - 51/5 - 51/6 - 51/7 - 51/8 - 51/9 - 51/10 - 51/11 - 51/12 - 51/13 - 51/14 - 51/15 - 51/16 - 51/17 - 51/18 - 51/19 - 51/20 - 51/21 - 51/22 - 51/23 - 51/24 - 51/25 - 51/26 - 51/27 - 51/28 - 51/29 - 51/30 - 51/31 - 51/32 - 51/33 - 51/34 - 51/35 - 51/36 - 51/37 - 51/38 - 51/39 - 51/40 - 51/41 - 51/42 - 51/43 - 51/44 - 51/45 - 51/46 - 51/47 - 51/48 - 51/49 - 51/50 - 51/51 - 51/52 - 51/53 - 51/54 - 51/55 - 51/56 - 51/57 - 51/58 - 51/59 - 51/60 | |
HDKD/Zariyat. KHMK/Zariyat Ayet Ayet KK -Ayet Ayet Kur'an-ı Kerim Sureleri |