وَتَرَكْنَا فِيهَا آيَةً لِّلَّذِينَ يَخَافُونَ الْعَذَابَ الْأَلِيمَ
Ve tereknâ fîhâ âyeten lillezîne yahâfûnel azâbel elîm(elîme).
1. | ve tereknâ | : ve biz bıraktık |
2. | fî-hâ | : orada |
3. | âyeten | : âyet, delil |
4. | li ellezîne | : o kimselere onlara |
5. | yahâfûne | : korkarlar |
6. | el azâbe | : azap |
7. | el elîme | : elîm, acı |
Diyanet İşleri | : | Orada, elem dolu azaptan korkacaklar için bir ibret bıraktık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve orada, elemli azaptan korkanlara bir delil bırakmıştık. |
Adem Uğur | : | Acı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık. |
Ahmed Hulusi | : | Orada o elim azaptan korkanlara bir işaret terkettik. |
Ahmet Tekin | : | Can yakıp, inleten müthiş azaptan korkanlar için orada kalıntılar, ibretler, uyarı işareti bıraktık. |
Ahmet Varol | : | Orada acıklı azaptan korkanlar için bir işaret bıraktık. |
Ali Bulaç | : | Ve orada, acı bir azabtan korkanlar için bir ayet bıraktık. |
Ali Fikri Yavuz | : | Ve öyle acıklı azabdan korkacaklar için orada bir ibret nişanesi bıraktık, (o memleketi harabe ve taş yığını haline getirdik). |
Bekir Sadak | : | Can yakici azabdan korkanlar icin, o beldede bir isaret, bir kalinti biraktik. |
Celal Yıldırım | : | Orada, elem verici azâbdan korkanlar için açık belge (ibretli kalıntı) bıraktık,» dediler. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Can yakıcı azabdan korkanlar için, o beldede bir işaret, bir kalıntı bıraktık. |
Diyanet Vakfi | : | Acı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık. |
Edip Yüksel | : | Acı azaptan korkacaklar için orada bir ders bıraktık. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve öyle elîm azabdan korkacaklar için orada bir âyet bıraktık |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Ve orada acı bir azaptan korkacak için bir ibret bıraktık. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Biz orada acı bir azabdan korkan kimseler için bir ibret nişanesi bıraktık. |
Fizilal-il Kuran | : | Acı azabdan korkanlar için orada bir ibret bıraktık. |
Gültekin Onan | : | Ve orada, acı bir azabtan korkanlar için bir ayet bıraktık. |
Hasan Basri Çantay | : | (Bununla beraber) orada elem verici azâbdan, korkacaklar için, bir alâmet de bırakdık. |
Hayrat Neşriyat | : | O (pek) elemli azabdan korkanlar için de orada (ibret alınacak) bir alâmet bıraktık! |
İbni Kesir | : | Elim azabdan korkanlar için orada bir ayet bıraktık. |
Muhammed Esed | : | Ve böylece (bütün zalimleri bekleyen) şiddetli azaptan korkanlar için orada bir işaret, bir mesaj bıraktık. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (36-37) Fakat orada müslümanlardan bir haneden başka bulmadık. Ve pek acıklı azabtan korkacaklar için orada bir alâmet bıraktık. |
Ömer Öngüt | : | Acı azaptan korkanlar için, orada bir işaret bıraktık. |
Şaban Piriş | : | Orada, acı azaptan korkan kimseler için bir işaret bıraktık. |
Suat Yıldırım | : | Ve öyle acı bir azaptan korkanlar için, orada bir alâmet bıraktık. |
Süleyman Ateş | : | Acı azâbdan korkanlar için orada bir ibret bıraktık. |
Tefhim-ul Kuran | : | Ve orada, acıklı bir azabdan korkanlar için bir ayet bıraktık. |
Ümit Şimşek | : | Sonra orada, o acı azaptan korkanlar için bir alâmet bıraktık. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Acıklı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık; |