وَفِي ثَمُودَ إِذْ قِيلَ لَهُمْ تَمَتَّعُوا حَتَّى حِينٍ
Ve fî semûde iz kîle lehum temetteû hattâ hînin.
1. | ve fî semûde | : ve Semud kavminde (vardır) |
2. | iz kîle | : denildiği zaman |
3. | lehum | : onlara |
4. | temetteû | : metalanın, yararlanın, refah içinde yaşayın |
5. | hattâ hînîn | : belli bir süreye kadar |
Diyanet İşleri | : | Semûd kavminde de ibretler vardır. Hani onlara, “Bir süreye kadar faydalanın bakalım” denmişti. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve Semûd'da da delil var; hani, muayyen bir zamana dek geçinin demiştik. |
Adem Uğur | : | Semûd kavminde de (ibretler vardır). Onlara: Bir süreye kadar faydalanın, denmişti. |
Ahmed Hulusi | : | Semud'da da. . . Hani onlara: "Bir süreye kadar yararlanın" denilmişti. |
Ahmet Tekin | : | Semûd kavminde de, ibretler vardır. Hani kendilerine:
'Cezalandırma vaktiniz gelinceye kadar, zevk-u safâ sürün, dünya nimetlerinden faydalanın' denilmişti. |
Ahmet Varol | : | Semud'da da (ibret vardır). Hani onlara: 'Bir süreye kadar yararlanın (geçim sürün)' denmişti. |
Ali Bulaç | : | Semud (kavmin)de de (ayetler vardır). Hani onlara: "Belli bir süreye kadar yararlanın" denmişti. |
Ali Fikri Yavuz | : | Semûd kavminde de ibret vardır: Hani onlara “-Bir zamana kadar yaşayın, istifade edin.” denilmişti de, |
Bekir Sadak | : | Semud milletinin basina gelende de ibret vardir: Onlara, «Bir sureye kadar zevklenin» denmisti. |
Celal Yıldırım | : | Semûd kıssasında da (ibretli belgeler bıraktık). Hani bir vakit onlara, «bir süreye kadar yararlanıp geçinin» denilmişti. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Semud milletinin başına gelende de ibret vardır: Onlara, 'Bir süreye kadar zevklenin' denmişti. |
Diyanet Vakfi | : | Semûd kavminde de (ibretler vardır). Onlara: Bir süreye kadar faydalanın, denmişti. |
Edip Yüksel | : | Semud'da da (bir ders vardır). Onlara, 'Belli bir süreye kadar keyfinize bakın' denmişti. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Bir de Semud'da, ki onlara bir zamana kadar istifade edin denilmişti de |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Bir de Semud'da (ibret verici deliller vardır) ki, onlara: «Bir süreye kadar istifade edin.» denilmişti de, |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Semud kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani onlara: «Belirli bir süreye kadar dünyadan yararalanıp, geçinin!» denmişti. |
Fizilal-il Kuran | : | Semud kavminin başına gelende de ibretler vardır: Onlara, «Bir süreye kadar zevklenin» denmişti. |
Gültekin Onan | : | Semud (kavmin)de de (ayetler vardır). Hani onlara: "Belli bir süreye kadar yararlanın" denmişti. |
Hasan Basri Çantay | : | Semud (kavminin ilhâkin) de de (bir ibret vardır). Hani onlara «Bir zamana kadar fâidelene durun» denilmişdi de, |
Hayrat Neşriyat | : | Semûd (kavmin)de de (ibretler vardır); o zaman onlara: 'Bir zamâna kadar faydalanın (bakalım)!' denilmişti. |
İbni Kesir | : | Semud'da da. Hani onlara: Bir süreye kadar yararlanın, demişti. |
Muhammed Esed | : | Semud (kavminin kıssasın)da da (aynı mesaj vardır), ki Biz onlara: "Kısa bir süre sefanızı sürün bakalım!" demiştik, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (43-44) Semûd'da da (O'nun kıssasında da ibret vardır). O vakit onlara denilmişti ki, «Bir zamana kadar faidelenin.» Onlar ise Rablerinin emrine imtisalden kaçındılar, artık onları bakar oldukları halde yıldırım yakaladı. |
Ömer Öngüt | : | Semud kavminin başına gelenlerde de ibretler vardır. Onlara: "Bir süreye kadar sefa sürüp zevklenin!" denmişti. |
Şaban Piriş | : | Semud da öyle... onlara: -Vakit gelene kadar yaşayın denilmişti. |
Suat Yıldırım | : | Semûd ahalisinde de böyle alınacak ibretler vardır. Onlara da "Bir süre hayattan zevk alın bakalım!" denilmişti. |
Süleyman Ateş | : | Semûd (kavmin)de de (ibret alınacak şeyler vardır). Onlara: "Bir süreye kadar sefâ sürün" denmişti. |
Tefhim-ul Kuran | : | Semud (kavmin)de de (ayetler vardır). Hani onlara: «Belli bir süreye kadar metalanıp yararlanın» denmişti. |
Ümit Şimşek | : | Semud'da da ibretler vardır. Onlara da 'Bir süre için nasiplenedurun' denmişti. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Semûd'da da bir ibret var. Onlara şöyle denmişti: "Bir vakte kadar yiyip içip eğlenin." |