وَحَمَلْنَاهُ عَلَى ذَاتِ أَلْوَاحٍ وَدُسُرٍ
Ve hamelnâhu alâ zâti elvâhın ve dusur(dusurin).
1. | ve hamelnâ-hu | : ve onu taşıdık |
2. | alâ | : üzerinde |
3. | zâti elvâhın ve dusurin | : perçinlenmiş levhalardan oluşan (gemi) |
İmam İskender Ali Mihr | : | Ve onu, perçinlenmiş levhalardan oluşan (gemi) üzerinde taşıdık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve onu, tahtalardan yapılmış ve mıhlarla kenetlenmiş bir gemide taşıdık. |
Abdullah Parlıyan | : | Ama kulumuz Nuh'u da kalaslardan yapılmış, çivilerle birbirine çakılmış gemi üzerinde taşıdık. |
Adem Uğur | : | Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik. |
Ahmed Hulusi | : | Onu (Nuh'u) tahta ve çivilerle oluşmuş (tekne) ile taşıdık. |
Ahmet Tekin | : | Nûh’u da, levhalardan demir ve tahta çivilerle perçinlenerek yapılmış gemilerde taşıdık. |
Ahmet Varol | : | Onu (Nuh'u) da, (tahta) levhalardan ve çivilerden yapılmış olan (gemi)de taşıdık. |
Ali Bulaç | : | Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık; |
Ali Fikri Yavuz | : | Biz, Nûh’u (ve onunla iman edenleri), levhalardan yapılmış ve perçinleşmiş gemiye yükledik; |
Bayraktar Bayraklı | : | Nûh'u da, tahtadan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik. |
Bekir Sadak | : | (13-14) Onu, tahtadan yapilmis, mihla cakilmis bir gemiye bindirdik; inkar edilmis olan Nuh'a mukafat olarak verdigimiz gemi nezaretimiz altinda yuzuyordu. |
Celal Yıldırım | : | Biz, Nuh'u tahtalar ve çivilerle yapılı gemiye yükledik. |
Cemal Külünkoğlu | : | Onu, levha halindeki tahtalar ve çivilerle yapılmış gemiye bindirdik. |
Diyanet İşleri (eski) | : | (13-14) Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz gemi nezaretimiz altında yüzüyordu. |
Diyanet Vakfi | : | Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik. |
Edip Yüksel | : | Onu ağaç lifleri ile (bağlanmış) kütükler üzerinde taşıdık. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Onu ise taşıdık elvahlı ve kenetli bir hamule üzerinde ki akar |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Ve onu elvahlı ve kenetli (tahta ve çivilerden yapılı) bir gemi üzerinde taşıdık, |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle (çakılmış gemi) üzerinde taşıdık. |
Fizilal-il Kuran | : | Onu çivilerle tutturulmuş tahtalardan yapılan bir gemiye bindirdik. |
Gültekin Onan | : | Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık; |
Hasan Basri Çantay | : | Onu (Nuuhu) levhalar ve mıhlarla yapılmış (gemiy) e yükledik, |
Hayrat Neşriyat | : | Ve onu (Nûh’u) tahtalı ve çivili olan (gemi) üzerinde taşıdık. |
İbni Kesir | : | Onu tahtadan yapılmış, mıhla çakılmışa bindirdik. |
Kadri Çelik | : | Ve onu da tahtalar ve çiviler (ile inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık. |
Muhammed Esed | : | ama o'nu (sadece) tahtalar ve çivilerden yapılmış o (gemi) ile taşıdık, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (13-14) Ve O'nu (Nûh'u) levhaları ve kenetleri bulunan şey üzerine yükledik. (O gemi) Bizim nezaretimiz altında akıp gidiyordu. O tekzîp edilmiş olana (Nûh aleyhisselâm'a) bir mükâfaat olarak. |
Ömer Öngüt | : | Biz Nuh'u da tahtalar ve çivilerle yapılı gemiye bindirdik. |
Şaban Piriş | : | Onu gözümüzün önünde akıp giden tahta ve mıhtan yapılmış (gemi)de taşıdık. |
Suat Yıldırım | : | Biz Nuh’u, levha halindeki tahtalar ve çivilerle yapılmış gemiye bindirdik. |
Süleyman Ateş | : | Nûh'u da tahtalar ve çiviler(le yapılmış gemi) üzerinde taşıdık. |
Tefhim-ul Kuran | : | Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık; |
Ümit Şimşek | : | Onu tahtadan yapılmış, çivilerle tutturulmuş gemiye bindirdik. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Ve taşıdık onu levhalar ve çivilerden oluşturulan şey üstünde. |