وَلَقَد تَّرَكْنَاهَا آيَةً فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
Ve lekad tereknâhâ âyeten fe hel min muddekir(muddekirin).
1. | ve lekad | : ve andolsun |
2. | tereknâ-hâ | : onu bıraktık |
3. | âyeten | : âyet, ibret |
4. | fe | : böylece, buna rağmen |
5. | hel min muddekirin | : tezekkür eden (ibret alan) var mı |
Diyanet İşleri | : | Andolsun, biz onu (tufan olayını) bir ibret olarak bıraktık. Var mı düşünüp öğüt alan? |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve andolsun ki bir delil olarak bıraktık onu, fakat bir ibret alan mı var? |
Adem Uğur | : | Andolsun ki onu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur? |
Ahmed Hulusi | : | Andolsun ki onu (tekneyi insanlar için) bir işaret olarak (geride) bıraktık! Düşünen yok mu? |
Ahmet Tekin | : | Bu gemileri bir ibret, bir kalıntı olarak bıraktık. Düşünen ibret alan var mı hiç? |
Ahmet Varol | : | Andolsun ki, bunu bir ibret olarak bıraktık. Fakat öğüt alan var mı? |
Ali Bulaç | : | Andolsun, Biz bunu bir ayet olarak bıraktık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı? |
Ali Fikri Yavuz | : | Celâlim hakkı için, biz bu vak’ayı (veya gemiyi), bir alâmet (ve ibret dersi) olarak bıraktık; fakat düşünen mi var? |
Bekir Sadak | : | And olsun ki Biz, o gemiyi bir ibret olarak biraktik; ogut alan yok mudur? |
Celal Yıldırım | : | And olsun ki biz, o gemiyi bir âyet (açık belge ve tarihî bir ibret) olarak bıraktık. Acaba öğüt ve ibret alan var mıdır? |
Diyanet İşleri (eski) | : | And olsun ki Biz, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık; öğüt alan yok mudur? |
Diyanet Vakfi | : | Andolsun ki onu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur? |
Edip Yüksel | : | Bunu bir ders olarak bıraktık. Öğüt alan yok mudur? |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Celâlim hakkı için bıraktık ta onu bir âyet olarak, fakat düşünen mi var? |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Andolsun ki, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık. Fakat düşünen mi var ki, |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur? |
Fizilal-il Kuran | : | Biz onu bir ibret dersi olarak geride bıraktık. İbret alan yok mu? |
Gültekin Onan | : | Andolsun, biz bunu bir ayet olarak bıraktık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı? |
Hasan Basri Çantay | : | Andolsun ki biz bunu bir âyet olarak bırakmışızdır. O halde bir düşünüb ibret alan var mı? |
Hayrat Neşriyat | : | Celâlim hakkı için, bunu (bu gemiyi ve tûfan alâmetlerini) bir ibret olarak bıraktık; o hâlde bir ibret alan var mı? |
İbni Kesir | : | Andolsun ki Biz, onu bir ayet olarak bıraktık. Düşünüp ibret alan var mı? |
Muhammed Esed | : | Ve böyle (yüzen gemi)leri (insana rahmetimizin) ebedi bir işareti kıldık. Öyleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen? |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (15-16) Ve şanım hakkı için onu (o gemiyi) bir ibret olmak üzere bıraktık fakat hani yâd edip ibret alan? Artık Benim azabım ve korkutmam nasıl imiş? |
Ömer Öngüt | : | Andolsun ki biz onu bir ibret olarak bıraktık. Öğüt alan yok mudur? |
Şaban Piriş | : | Onu bir ayet (işaret) olarak bırakmıştık. İbret alan var mı? |
Suat Yıldırım | : | Biz bir ibret olsun diye, o gemiyi geriye bıraktık. Haydi, var mı ibret alan? |
Süleyman Ateş | : | Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur? |
Tefhim-ul Kuran | : | Andolsun, biz bunu bir ayet olarak bıraktık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı? |
Ümit Şimşek | : | Biz onu geride bir ibret olarak bıraktık. Fakat hani ibret alacak olan? |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Yemin olsun ki, biz onu bir ibret ve işaret olarak arkaya bıraktık. Yok mu araştırıp öğüt alacak? |