وَأَعْطَى قَلِيلًا وَأَكْدَى
Ve a’tâ kalîlen ve ekdâ.
1. | ve a'tâ | : ve verdi |
2. | kalîlen | : azıcık |
3. | ve ekdâ | : ve çoğunu elinde tutarak kıstı, cimrilik etti |
İmam İskender Ali Mihr | : | Ve o, pek az verdi, kalanını kesti (vazgeçti, vermedi). |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve az bir şey verip sonra kısanı, nekeslik edeni? |
Abdullah Parlıyan | : | azıcık verip, gerisini cimrice sımsıkı tutanı? |
Adem Uğur | : | Azıcık verip sonra vermemekte direneni? |
Ahmed Hulusi | : | Az (bir şey) verip, (sonra vermeyi - infakı kesip) sımsıkı tutanı! |
Ahmet Tekin | : | Azıcık verip, sonra, vermemekte, arkasını getirmemekte direneni? |
Ahmet Varol | : | (Söz verdiği malından) az miktar verdi ve (gerisini) sımsıkı elinde tuttu. |
Ali Bulaç | : | Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu. |
Ali Fikri Yavuz | : | Ve (malından) pek az verib de kaskatı cimrileşeni... |
Bayraktar Bayraklı | : | Az verip sonra vermemekte direneni? |
Bekir Sadak | : | (33-34) Yuz cevireni ve malindan biraz verip sonra vermemekte direneni gordun mu?» |
Celal Yıldırım | : | (33-34) Arkasını döneni, az şey verip gerisini yanında tutup direneni gördün mü ? |
Cemal Külünkoğlu | : | (33-34) Şimdi gördün mü (imandan) yüz çevireni? Azıcık verip sonra vermemekte direneni? |
Diyanet İşleri (eski) | : | (33-34) Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?' |
Diyanet Vakfi | : | Azıcık verip sonra vermemekte direneni? |
Edip Yüksel | : | Ender olarak ve pek az verdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve biraz verip de dayatıvereni |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Biraz verip de dayatıvereni? |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Azıcık verip (sonra vermemekte) direneni? |
Fizilal-il Kuran | : | Önce biraz verip de arkasını getirmeyeni. |
Gültekin Onan | : | Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu. |
Hasan Basri Çantay | : | (33-34) Şimdi (îmandan) dönen, (malından) biraz (ını) verib de gerisini sert kaya gibi elinde tutan adamı gördün mü? |
Hayrat Neşriyat | : | (33-34) (Ey Resûlüm!) Şimdi gördün mü (îmandan) yüz çevireni ve az bir şey verip(gerisini) sımsıkı tutanı? |
İbni Kesir | : | Biraz verip sonra vermemekte direneni. |
Kadri Çelik | : | Azıcık verip de sonra cimrilik etti. |
Muhammed Esed | : | ve (kendi ruhunun temizliği için kendisinden) bu kadar az ve bu kadar gönülsüzce vereni? |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (33-35) Şimdi gördün mü o kimseyi ki, (imândan) yüz çevirdi. Ve biraz şey verdi, mütebakisini de men etti. Ya gayba ait bilgi onun yanında mıdır ki, artık o görüyor. |
Ömer Öngüt | : | Azıcık verip, sonra vermemekte direneni? |
Şaban Piriş | : | Biraz meyletmiş ve sonra katılaşmıştır/direnmiştir. |
Suat Yıldırım | : | Azıcık verip de sonra cimrilik ederek vermeyene! |
Süleyman Ateş | : | Azıcık verdi, gerisini elinde sıkı sıkı tuttu? |
Tefhim-ul Kuran | : | Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu. |
Ümit Şimşek | : | Azıcık verdi, gerisini sımsıkı elinde tuttu. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Azıcık verdi, sona inatla sıkıca tuttu. |