نِعْمَةً مِّنْ عِندِنَا كَذَلِكَ نَجْزِي مَن شَكَرَ
Ni’meten min indina, kezâlike neczî men şeker(şekere).
1. | ni'meten | : bir ni'met olarak |
2. | min indi-nâ | : katımızdan |
3. | kezâlike | : işte böyle |
4. | neczî | : cezalandırırız, mükâfatlandırırız |
5. | men şekere | : şükreden kimseyi |
Diyanet İşleri | : | (34-35) Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgâr gönderdik. Yalnız Lût’un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Katımızdan bir nîmet olarak; işte böyle mükâfatlandırırız şükredeni. |
Adem Uğur | : | Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız. |
Ahmed Hulusi | : | İndîmizden bir nimet olmak üzere. . . Şükredeni işte böyle cezalandırırız! |
Ahmet Tekin | : | Tarafımızdan bir lütuf olarak kurtardık. Şükredenleri biz böyle mükâfatlandırırız. |
Ahmet Varol | : | Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte şükredeni böyle mükafatlandırırız. |
Ali Bulaç | : | Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz. |
Ali Fikri Yavuz | : | Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte (iman ve itaat etmek suretiyle nimetimize) şükür edeni, böyle mükâfatlandırırız. |
Bekir Sadak | : | (34-35) Biz de uzerlerine tas yagdiran bir ruzgar gonderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarini, katimizdan bir nimet olarak seher vakti kurtardik. sukredene iste boyle mukafat veririz. |
Celal Yıldırım | : | (34-35) Bunun için biz, üzerlerine taş (yağmuru yağdıran bir kasırga) gönderdik; ancak Lût ailesini katımızdan bir nîmet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredeni biz böyle mükâfatlandırırız. |
Diyanet İşleri (eski) | : | (34-35) Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz. |
Diyanet Vakfi | : | (34-35) Biz de üstlerine taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesi müstesna, katımızdan bir nimet olarak onları seher vaktinde kurtardık. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız. |
Edip Yüksel | : | Katımızdan bir iyilik olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Tarafımızdan bir ni'met olarak, işte şükredeni böyle karşılarız |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Tarafımızdan bir nimet olarak! İşte şükredeni böyle karşılarız. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni böyle mükafatlandırırız. |
Fizilal-il Kuran | : | Tarafımızdan sunulmuş bir nimet olarak. Biz şükredenleri işte böyle ödüllendiririz. |
Gültekin Onan | : | Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz. |
Hasan Basri Çantay | : | Tarafımızdan bir ni'met olarak. İşte şükredenleri biz böyle mükâfatlandırırız. |
Hayrat Neşriyat | : | (34-35) Şübhesiz ki biz, onların üzerine (taş yağdıran) bir kasırga gönderdik; ancak Lût âilesi müstesnâ. Tarafımızdan bir ni'met olarak onları (karısı hâriç) bir seher vaktinde kurtardık. İşte şükreden(ler)i böyle mükâfâtlandırırız! |
İbni Kesir | : | Katımızdan bir nimet olarak. İşte Biz; şükredeni böyle mükafatlandırırız. |
Muhammed Esed | : | katımızdan bir nimet olarak; işte biz şükredenleri böyle ödüllendiririz. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Bizim tarafımızdan bir nîmet olarak, işte şükredeni öylece mükâfaatlandırırız. |
Ömer Öngüt | : | Katımızdan bir rahmet olarak. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız. |
Şaban Piriş | : | Katımızdan bir nimet olarak. Şükredenleri işte böyle ödüllendiririz. |
Suat Yıldırım | : | (34-35) Biz de Lût’un ailesi dışında, hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Onları ise, tarafımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredenleri Biz böyle ödüllendiririz. |
Süleyman Ateş | : | Katımızdan bir ni'met olarak. Biz şükredeni böyle mükâfâtlandırırız. |
Tefhim-ul Kuran | : | Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz. |
Ümit Şimşek | : | Bu ise katımızdan bir nimet idi. Şükredeni Biz böyle ödüllendiririz. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Katımızdan bir nimet olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz biz. |