6/133 | Enam Suresi Kuran-ı Kerim |
6/135 |
Arapça harfli ayet metni[]
إِنَّ مَا تُوعَدُونَ لآتٍ وَمَا أَنتُم بِمُعْجِزِينَ
Latin harflerine transcriptli metin[]
İnne mâ tûadûne le âtin ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne).
Kelime anlamlı meal[]
1. inne : muhakkak 2. mâ : şey 3. tûadûne : siz vaadolundunuz, size vaadedilen 4. le âtin : mutlaka gelecek 5. ve mâ entum : ve siz değilsiniz 6. bi mu'cizîne : aciz bırakan (bırakacak) kimseler
Abdülbaki Gölpınarlı[]
Muhakkak size vaadedilen şeyler gelecek ve siz, olacak şeylerin önüne geçemezsiniz.
Ali Bulaç Meali[]
Hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz aciz bırakacak değilsiniz.
Ahmet Varol Meali[]
Size vaad edilenler mutlaka gelecektir ve siz onun önüne geçemezsiniz.
Diyanet İşleri Meali(Eski)[]
Size vadedilen, mutlaka yerine gelecektir; siz O'nu aciz kılamazsınız.
Diyanet İşleri Meali(Yeni)[]
Şüphesiz size va’dedilen şeyler mutlaka gelecektir. Siz bunun önüne geçemezsiniz.
Diyanet Vakfı Meali[]
Size vadedilen mutlaka gelecektir; siz bunu önleyemezsiniz.
Edip Yüksel Meali[]
Size söz verilenler elbette yerine gelecektir ve onun önüne geçemezsiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır (sadeleştirilmiş metin)[]
Size yapılan tehdit, kesinlikle başınıza gelecektir; siz onun önüne geçemezsiniz.
Elmalılı Meali (Orjinal)[]
Size edilen va'd-ü vaîd muhakkak başınıza gelecektir, siz onun önüne geçemezsiniz
Ömer Nasuhi Bilmen[]
Şüphe yok ki, vaad olunduğunuz şey elbette gelecektir. Ve siz onu bertaraf edebilecek değilsinizdir.
Muhammed Esed[]
Şüphe yok ki size vaat edilen o (hesaplaşma) mutlaka gelecektir ve siz ondan kaçamayacaksınız!
== Suat Yıldırım ==
Size vâd edilen şeyler mutlaka gelecektir, siz bunun önüne geçemezsiniz.
Süleyman Ateş Meali[]
Size söylenen uyarı, muhakkak gelecektir, siz onu engelleyemezsiniz.
Şaban Piriş Meali[]
Size yapılan vaat mutlaka gerçekleşecek ve siz onu engelleyemeyeceksiniz.
Ümit Şimşek Meali[]
Size vaad edilen mutlaka gelecektir; onun önüne geçemezsiniz.
Yaşar Nuri Öztürk[]
Size vaat edilen şeyler kesinlikle meydana gelecektir. Siz engel olamazsınız.
Yusuf Ali (English)[]
All that hath been promised unto you will come to pass: nor can ye frustrate it (in the least bit).
M. Pickthall (English)[]
Lo! that which ye are promised will surely come to pass, and ye cannot escape.
Elmalı tefsiri (sadeleştirilmiş)[]
Muhammed Esed Tefsiri[]
Şüphe yok ki size vaad edilen o [hesaplaşma] mutlaka gelecektir ve siz ondan kaçamayacaksınız!