6 . Enam Suresi .Malkara suresi | |
---|---|
6/1 ● 6/2 ● 6/3 ● 6/4 ● 6/5 ● 6/6 ● 6/7 ● 6/8 ● 6/9 ● 6/10 ● 6/11 ● 6/12 ● 6/13 ● 6/14 ● 6/15 ● 6/16 ● 6/17 ● 6/18 ● 6/19 ● 6/20 ● 6/21 ● 6/22 ● 6/23 ● 6/24 ● 6/25 ● 6/26 ● 6/27 ● 6/28 ● 6/29 ● 6/30 ● 6/31 ● 6/32 ● 6/33 ● 6/34 ● 6/35 ● 6/36 ● 6/37 ● 6/38 ● 6/39 ● 6/40 ● 6/41 ● 6/42 ● 6/43 ● 6/44 ● 6/45 ● 6/46 ● 6/47 ● 6/48 ● 6/49 ● 6/50 ● 6/51 ● 6/52 ● 6/53 ● 6/54 ● 6/55 ● 6/56 ● 6/57 ● 6/58 ● 6/59 ● 6/60 ● 6/61 ● 6/62 ● 6/63 ● 6/64 ● 6/65 ● 6/66 ● 6/67 ● 6/68 ● 6/69 ● 6/70 ● 6/71 ● 6/72 ● 6/73 ● 6/74 ● 6/75 ● 6/76 ● 6/77 ● 6/78 ● 6/79 ● 6/80 ● 6/81 ● 6/82 ● 6/83 ● 6/84 ● 6/85 ● 6/86 ● 6/87 ● 6/88 ● 6/89 ● 6/90 ● 6/91 ● 6/92 ● 6/93 ● 6/94 ●6/95 ● 6/96 ● 6/97 ● 6/98 ● 6/99 ● 6/100 ● 6/101 ● 6/102 ● 6/103 ● 6/104 ● 6/105 ● 6/106 ● 6/107 ● 6/108 ● 6/109 ● 6/110 ● 6/111 ● 6/112 ● 6/113 ● 6/114 ● 6/115 ● 6/116 ● 6/117 ● 6/118 ● 6/119 ● 6/120 ● 6/121 ● 6/122 ● 6/123 ● 6/124 ● 6/125 ● 6/126 ● 6/127 ● 6/128 ● 6/129 ● 6/130 ● 6/131 ● 6/132 ● 6/133 ● 6/134 ● 6/135 ● 6/136 ● 6/137 ● 6/138 ● 6/139 ● 6/140 ● 6/141 ● 6/142 ● 6/143 ● 6/144 ● 6/145 ● 6/146 ● 6/147 ● 6/148 ● 6/149 ● 6/150 ● 6/151 ● 6/152 ● 6/153 ● 6/154 ● 6/155 ● 6/156 ● 6/157 ● 6/158 ● 6/159 ● 6/160 ● 6/161 ● 6/162 ● 6/163 ● 6/164 ● 6/165 | |
Ayet Ayet KK -Ayet Ayet Kur'an-ı Kerim Sureleri |
وَكَذَلِكَ نُرِي إِبْرَاهِيمَ مَلَكُوتَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَلِيَكُونَ مِنَ الْمُوقِنِينَ
Ve kezâlike nurî ibrâhîme melekûtes semâvâti vel ardı ve li yekûne minel mûkınîn(mûkınîne).
1. | ve kezâlike | : ve böylece |
2. | nurî | : biz gösteriyoruz |
3. | ibrâhîme | : İbrâhîm (A.S) |
4. | melekûte | : melekût |
5. | es semâvâti | : semâlar, gökler |
6. | ve el ardı | : veyer, yeryüzü |
7. | ve li yekûne | : ve olması için |
8. | min el mûkınîne | : yakîn hasıl edenlerden |
Muhammed hamdi Yazir | : | Bu sûretle İbrâhîme göklerin ve yerin melekûtünü gösteriyorduk ki yakîn hâsıl edenlerden olsun |
Diyanet İşleri | : | İşte böylece İbrahim’e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin ilme erenlerden olsun. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Biz, gerçek ve şüphesiz bilgiye sahip olması için İbrahîm'e, göklerdeki ve yeryüzündeki kudret ve saltanatı, tasarruf ve hikmeti böylece göstermedeydik. |
Adem Uğur | : | Böylece biz, kesin iman edenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. |
Ahmed Hulusi | : | Böylece İbrahim'e, ikân sahibi olsun diye, semâlar ve arzın melekûtunu (derûnundaki, onları oluşturan kuvveleri) görecek basîreti veriyoruz (gözünün gördüğüyle eşyanın hakikatinden perdelenmesin diye). |
Ahmet Tekin | : | Babasının hak yoldan sapmalarını gösterdiğimiz gibi, biz, ilme, delile ve gerekçeye itibar edip, kesin inananlardan olması için İbrâhim’e göklerin ve yerin işleyiş disiplinini ve aslî düzenini gösteriyoruz. |
Ahmet Varol | : | Böylece İbrahim'e kesin bilgi sahibi olması için göklerin ve yerin melekutunu (büyüklüklerini, harikuladeliklerini) de gösteriyorduk. |
Ali Bulaç | : | Böylece İbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. |
Ali Fikri Yavuz | : | Biz, İbrahim’e atasının ve kavminin sapıklığını gösterdiğimiz gibi, göklerin ve yerin acâibini ve güzelliklerini gösteriyorduk ki, tevhîd hususunda yakîn sahibi olsun. |
Bekir Sadak | : | Yakinen bilenlerden olmasi icin ibrahim'e goklerin ve yerin hukumranligini soylece gosteriyorduk: |
Celal Yıldırım | : | İşte böylece biz İbrahim'e kesin bilgi edinenlerden olsun diye göklerin ve yerin melekûtunu (yaratılışındaki düzen, denge, plân ve bazı kanunların işleyişini) gösteriyorduk. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Yakinen bilenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin hükümranlığını şöylece gösteriyorduk: |
Diyanet Vakfi | : | Böylece biz, kesin iman edenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. |
Edip Yüksel | : | Kesin bir inanca sahip olması için, İbrahim'e göklerin ve yerin yönetimini şöylece gösterdik: |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Bu sûretle İbrâhîme göklerin ve yerin melekûtünü gösteriyorduk ki yakîn hâsıl edenlerden olsun |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Böylece İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu (muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. |
Fizilal-il Kuran | : | Biz İbrahim'e göklerin ve yerin görkemli egemenlik mekanizmasını böylece gösteriyorduk ki, o kesin inançlılardan olsun. |
Gültekin Onan | : | Böylece İbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk. |
Hasan Basri Çantay | : | Biz İbrâhîme (hakıykatı nasıl öğretdiysek, istidlalde bulunması ve) kesin ilme erenlerden olması için göklerin ve yerin büyük mülkünü de öylece gösteriyorduk. |
Hayrat Neşriyat | : | İşte (birliğimize delil getirsin) ve kat'î olarak îmân edenlerden olsun diye İbrâhîm’e, göklerin ve yerin melekûtunu (İlâhî tasarrufâtın açıkça göründüğü cihetini)böyle gösteriyorduk. |
İbni Kesir | : | İşte böylece yakınen bilenlerden olması için Biz, İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk. |
Muhammed Esed | : | Böylece Biz İbrahime, (Allahın) gökler ve yer üzerindeki güçlü hükümranlığı ile ilgili (ilk) kavrayışı kazandırdık, ki kalben mutmain olan kimselerden olsun. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve İbrahim'e şöylece göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk ki, yakinen bilip inananlardan oluversin. |
Ömer Öngüt | : | Böylece biz İbrahim'e yakîn sahiplerinden olması için, göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. |
Şaban Piriş | : | İbrahim’e sağlam müminlerden olması için, göklerin ve yerin hükümranlığını da şöyle göstermiştik. |
Suat Yıldırım | : | Biz İbrâhim’e (şirkin çirkinliğini gösterdiğimiz gibi) imanında yakîne, kesinliğe ulaşması için göklerin ve yerin muhteşem hükümranlığını da öylece gösteriyorduk. |
Süleyman Ateş | : | Böylece biz İbrâhim'e göklerin ve yerin melekûtunu (büyük ve hârikulâde muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. |
Tefhim-ul Kuran | : | İşte böyle İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk ki, yakîn sahiplerinden olsun. |
Ümit Şimşek | : | Kesin bir imana erişmesi için, İbrahim'e Biz böylece göklerin ve yerin melekûtunu gösterdik. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk ki, gerçeği görüp bilerek inananlardan olsun. |