Yenişehir Wiki
Advertisement

[]

وَلَقَدْ كَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ

Ve lekad kezzebellezîne min kablihim fe keyfe kâne nekîr(nekîri).


1. ve lekad : ve andolsun
2. kezzebe : yalanladı
3. ellezîne : onlar, olanlar
4. min kabli-him : onlardan öncekiler
5. fe : o zaman
6. keyfe : nasıl
7. kâne : oldu, idi
8. nekîri : azabım


M Hamdi Yazır : Filhakika onlardan evvelkiler de tekzib ettiler, fakat nasıl oldu inkârım
Diyanet İşleri : Andolsun, onlardan öncekiler de yalanlamıştı. Beni inkâr etmenin sonucu nasıl oldu!?
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki onlardan öncekiler de yalanlamışlardı, derken nasıl da gelip çattı azâbım.
Adem Uğur : Andolsun ki, onlardan öncekiler de (bunu) yalan saymışlardı; ama benim karşılık olarak verdiğim azap nasıl olmuştu!
Ahmed Hulusi : Andolsun ki onlardan öncekiler de yalanladı! Benim, beni inkâr sonucunu yaşatmam nasıl oldu!
Ahmet Tekin : Onlardan öncekiler de peygamberleri yalanlamışlardı. Yalanlamalarına, beni tanımamalarına karşı onları gözden çıkarmam, onlara gazabım nasıl oldu gördünüz.
Ahmet Varol : Andolsun ki onlardan öncekiler de yalanladılar. Fakat benim inkârım nasıl oldu?
Ali Bulaç : Andolsun, kendilerinden öncekiler de yalanladı. Fakat beni inkar (etmelerine karşılık verdiğim azab) nasılmış?
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), doğrusu onlardan (senin kavminden) evvelkiler de (peygamberlerini) yalanlamışlardı. (Bunun için sen üzülme). Fakat beni inkâr etmeleri nasıl oldu, (azabımı bir gerçek olarak bulmadılar mı)!...
Bekir Sadak : And olsun ki, bunlardan oncekiler de yalanlamislardi. Beni inkar etmek nasilmis?
Celal Yıldırım : And olsun ki, onlardan öncekiler de (hakkı) yalanlamışlardı. Beni tanımamak nasılmış (bir görün) ?
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, bunlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Beni inkar etmek nasılmış?
Diyanet Vakfi : Andolsun ki, onlardan öncekiler de (bunu) yalan saymışlardı; ama benim karşılık olarak verdiğim azap nasıl olmuştu!
Edip Yüksel : Onlardan öncekiler de inkar etmişti. Beni tanımamak da nasıl mış?
Elmalılı Hamdi Yazır : Filhakika onlardan evvelkiler de tekzib ettiler, fakat nasıl oldu inkârım
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, onlardan öncekiler de yalanladılar, ama nasıl oldu inkarım?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun, onlardan öncekiler de yalanladılar. Ama beni inkâr nasıl oldu?
Fizilal-il Kuran : And olsun ki, onlardan öncekiler de peygamberlerini yalanlamışlardı, ancak benim intikamım nasıl olmuştu?
Gültekin Onan : Andolsun, kendilerinden öncekiler de yalanladı. Fakat benim inkarım nasılmış?
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki onlardan evvelkiler de tekzîb etmiş (ler) di. (Bak) benim inkârım (da) nice oldu !
Hayrat Neşriyat : And olsun ki, onlardan (o müşriklerden) öncekiler de yalanlamıştı; fakat benim (de o inkâr edenleri) inkârım, (onlara olan azâbım) nasıl oldu (gördüler)!
İbni Kesir : Andolsun ki; onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Beni inkar nasılmış?
Muhammed Esed : Doğrusu, daha önce yaşamış olanlar(ın birçoğu) da (Benim uyarılarımı) yalanlamıştı ve Benim (onları) yok sayıp dışlamam ne korkunçtu!
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak ki, onlardan evvelkiler tekzîp etmişlerdi. Artık nasıl oldu inkârım?
Ömer Öngüt : Andolsun ki, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Fakat benim intikamım nasıl oldu?
Şaban Piriş : Onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Fakat, beni inkar etmek nasılmış?
Suat Yıldırım : Onlardan öncekiler de (dini, peygamberleri) yalan saydılar. Ama Ben’im red ve inkâr edişim, intikamım nasıl olurmuş, anladılar!
Süleyman Ateş : Andolsun, onlardan öncekiler de yalanladılar. Ama benim (onların yaptıklarını) inkârım nasıl oldu?
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, kendilerinden öncekiler de yalanladı. Fakat beni inkâr (etmelerine karşılık verdiğim azab) nasılmış?
Ümit Şimşek : Onlardan öncekiler de peygamberlerini yalanlamışlardı. Nasıl oluyormuş Benim inkârım?
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Ama nasıl olmuştu benim azabım?!
Advertisement