Yenişehir Wiki
(Sayfa oluşturdu, içeriği: '27 Ama sonunda, bu [gerçekleşme]nin yakın olduğunu gördükleri zaman, hakikati inkar edenlerin yüzleri acı ile buruşacak ve onlara: “İşte [o kadar küçüm…')
 
Değişiklik özeti yok
 
(Bir diğer kullanıcıdan 3 ara revizyon gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
  +
== ==
27 Ama sonunda, bu [gerçekleşme]nin yakın olduğunu gördükleri zaman, hakikati inkar edenlerin yüzleri acı ile buruşacak ve onlara: “İşte [o kadar küçümseyerek] çağırıp durduğunuz şey budur! denilecek.
 
  +
  +
  +
<p style="font-family:'SimplifiedArabic','ArabicTransparent',arabca3,'MSSansSerif';font-size:2em;color:rgb(0,0,0);line-height:normal;">فَلَمَّا رَأَوْهُ زُلْفَةً سِيئَتْ وُجُوهُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَقِيلَ هَذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تَدَّعُونَ</p>
  +
  +
<p style="font-family:Tahoma;font-size:1.8em;line-height:normal;color:rgb(0,128,0);">Fe lemmâ reevhu zulfeten sîet vucûhullezîne keferû ve kîle hâzellezî kuntum bihî teddeûn(teddeûne).</p>
  +
  +
  +
  +
{| align="center" width="100%"
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''1.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''fe'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: fakat
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''2.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''lemmâ'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: olduğu zaman
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''3.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''reev-hu'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: onu gördüler
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''4.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''zulfeten'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: yakın olarak
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''5.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''sîet'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: karardı
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''6.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''vucûhu'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: vechler, yüzler
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''7.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''ellezîne'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: onlar, olanlar
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''8.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''keferû'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: inkâr ettiler
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''9.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''ve kîle'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: ve denildi
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''10.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''hâzâ'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: bu
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''11.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''ellezî'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: o ki
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''12.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''kuntum'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: siz oldunuz
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''13.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''bi-hî'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: onu, kendisini
  +
|- valign="top"
  +
| align="right" style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="5%"|'''14.'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;" width="30%"|'''teddeûne'''
  +
| style="font-family:Verdana,Arial;font-size:10pt;"|: davet ettiğiniz, acele istediğiniz
  +
|}
  +
  +
  +
{| border="1" bordercolor="#D0D0D0" cellpadding="3" rules="rows" style="font-family:Verdana,Arial;border-collapse:collapse;" width="100%"
  +
|- bgcolor="#FFFFC0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|M Hamdi Yazır
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Derken vaktı gelip de onu yakından gördüklerinde o küfredenlerin yüzleri kötüleşiverdi. Ve denildi ki işte, o sizin kendilerine da'vet edip durduğunuz budur
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Diyanet İşleri
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Onu (azabı) yakından gördükleri zaman inkâr edenlerin yüzleri kötüleşir ve onlara, “İşte bu, (alaylı bir biçimde) isteyip durduğunuz şeydir” denir.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Abdulbaki Gölpınarlı
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Azâbın yaklaştığını gördüler mi kâfir olanların yüzleri kararır ve işte denir, bu, isteyip durduğunuz şey.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Adem Uğur
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Ama onu (azabı) yakından gördükleri zaman, inkâr edenlerin yüzleri kararacak ve (kendilerine): İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Ahmed Hulusi
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Onu (ölümü) yaklaşmış gördüklerinde, o hakikat bilgisini inkâr edenlerin yüzleri kötü oldu (karardı)! "İşte bu, kendisini bir an önce yaşamayı temenni ettiğinizdir!" denildi.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Ahmet Tekin
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Azâbı yakından gördükleri zaman, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin yüzleri fenalaşacak. Kendilerine:
  +
'İşte, inkârlarınız ve alaylarınızla isteyip durduğunuz azap budur.' denecek.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Ahmet Varol
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Nihayet onu yakında gördüklerinde inkâr edenlerin yüzleri kötüleşir ve: 'İşte bu, (gerçekleşmeyeceğini) ileri sürüp durduğunuz şeydir' denir.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Ali Bulaç
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Nihayet onu pek yakında gördüklerinde, o inkâr edenlerin yüzleri kötüleşip karardı. Ve: "İşte bu, sizin (gerçekleşmeyecek diye) öne sürüp durduğunuz şeydir" denildi.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Ali Fikri Yavuz
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Nihayet vakti gelip de o (vaad olunan) azabı yakından gördüklerinde o kâfir olanların yüzleri kötüleşivermiştir ve onlara şöyle denilmiş olacaktır: “- İşte sizin istediğiniz (ve vuku bulmaz dediğiniz) azap budur!...
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Bekir Sadak
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Azabi yaklasirken gordukleri zaman, inkar edenlerin yuzleri cirkinlesip kararir; onlara: «Sizin arayip durdugunuz iste budur» denir.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Celal Yıldırım
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Va'dolunan azabın yaklaştığını görünce, o küfre sapanların yüzleri bir tuhaf olup çirkinlesin Onlara : «Sizin istediğiniz, davet edip durduğunuz bu idi!.» denilir.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Diyanet İşleri (eski)
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Azabı yaklaşırken gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri çirkinleşip kararır; onlara: 'Sizin arayıp durduğunuz işte budur' denir.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Diyanet Vakfi
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Ama onu (azabı) yakından gördükleri zaman, inkâr edenlerin yüzleri kararacak ve (kendilerine): İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Edip Yüksel
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Onu yaklaşırken gördükleri zaman inkarcıların suratı asılır, ve onlara 'İşte isteyip durduğunuz şey budur,' denir.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Elmalılı Hamdi Yazır
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Derken vaktı gelip de onu yakından gördüklerinde o küfredenlerin yüzleri kötüleşiverdi. Ve denildi ki işte, o sizin kendilerine da'vet edip durduğunuz budur
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Elmalılı (sadeleştirilmiş)
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Derken vakti gelip de onu yakından gördüklerinde o inkar edenlerin yüzleri kötüleşti ve: «İşte o sizin kendinize davet edip durduğunuz budur!» denildi.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Onu yakın görünce inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: «İşte çağırıp durduğunuz şey budur!» dendi.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Fizilal-il Kuran
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Fakat azabı gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri kararır ve kendilerine «işte sizin arayıp durduğunuz budur» denir.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Gültekin Onan
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Nihayet onu pek yakında gördüklerinde, o küfredenlerin yüzleri kötüleşip karardı. Ve: "İşte bu, sizin (gerçekleşmeyecek diye) öne sürüp durduğunuz şeydir" denildi.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Hasan Basri Çantay
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Artık onu yakında gördükleri zaman o küfredenlerin yüzleri kötü bir haale getirilmiş ve (onlara) «İşte bu, sizin (çarçabuk istediğiniz ve aksini) iddia etdiğiniz şeydir» denilmişdir (denilecek).
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Hayrat Neşriyat
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Nihâyet onu (o kıyâmeti) yakından gördüklerinde, inkâr edenlerin yüzleri kötüleşir ve (kendilerine): 'İşte kendisini (acele ederek) isteyip durduğunuz (azab) budur!' denilir.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|İbni Kesir
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Onu yaklaşırken gördükleri vakit, küfredenlerin yüzleri buruştu. Ve: Sizin isteyip durduğunuz işte budur, denildi.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Muhammed Esed
  +
| style="font-size:10pt;"|:
 
| style="font-size:10pt;"|Ama sonunda, bu (gerçekleşme)nin yakın olduğunu gördükleri zaman, hakikati inkar edenlerin yüzleri acı ile buruşacak ve onlara: "İşte (o kadar küçümseyerek) çağırıp durduğunuz şey budur!" denilecek.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Ömer Nasuhi Bilmen
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Vaktâ ki, onu (o azabı) yakın bir halde görüverdiler. Kâfir olmuş olanların yüzleri çirkinleşmiş oldu ve denildi ki: «İşte bu odur ki, siz bunu talep ettiniz.»
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Ömer Öngüt
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Onu (azabı) yaklaşmış gördükleri zaman, kâfirlerin yüzleri kararır. Kendilerine "İşte sizin isteyip durduğunuz şey budur!" denilir.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Şaban Piriş
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|O’nu yakından gördükleri zaman, inkarcıların yüzleri simsiyah kesilir. Onlara denir ki: -İşte, isteyip durduğunuz şey!
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Suat Yıldırım
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Onu yanıbaşlarında buldukları zaman inkâr edenlerin kederden yüzleri mosmor kesilir. Kendilerine: "İşte sizin isteyip durduğunuz şey!" denilir.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Süleyman Ateş
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Onu yakın görünce inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: "İşte çağırıp durduğunuz şey budur!" dendi.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Tefhim-ul Kuran
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Nihayet onu pek yakında gördüklerinde, o küfretmekte olanların yüzleri kötüleşip karardı. Ve: «İşte bu, sizin (gerçekleşmeyecek diye) öne sürüp durduğunuz şeydir» denildi.
  +
|- valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Ümit Şimşek
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Onu yakınlarında gördükleri an, o kâfirlerin yüzleri simsiyah kesilir. Onlara 'İstediğiniz şey işte bu' denir.
  +
|- bgcolor="#F0F0F0" valign="top"
  +
| nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Yaşar Nuri Öztürk
  +
| style="font-size:10pt;"|:
  +
| style="font-size:10pt;"|Onu yakından gördüklerinde, inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Şöyle denildi: "O habire çağırıp durduğunuz şey budur."
  +
|}
  +
[[Kategori:Kuran-ı Kerim]]
 
[[Kategori:Kuran-ı Kerim]]
 
[[Kategori:Kuran-ı Kerim]]

18.27, 18 Mayıs 2012 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

[]

فَلَمَّا رَأَوْهُ زُلْفَةً سِيئَتْ وُجُوهُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَقِيلَ هَذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تَدَّعُونَ

Fe lemmâ reevhu zulfeten sîet vucûhullezîne keferû ve kîle hâzellezî kuntum bihî teddeûn(teddeûne).


1. fe : fakat
2. lemmâ : olduğu zaman
3. reev-hu : onu gördüler
4. zulfeten : yakın olarak
5. sîet : karardı
6. vucûhu : vechler, yüzler
7. ellezîne : onlar, olanlar
8. keferû : inkâr ettiler
9. ve kîle : ve denildi
10. hâzâ : bu
11. ellezî : o ki
12. kuntum : siz oldunuz
13. bi-hî : onu, kendisini
14. teddeûne : davet ettiğiniz, acele istediğiniz


M Hamdi Yazır : Derken vaktı gelip de onu yakından gördüklerinde o küfredenlerin yüzleri kötüleşiverdi. Ve denildi ki işte, o sizin kendilerine da'vet edip durduğunuz budur
Diyanet İşleri : Onu (azabı) yakından gördükleri zaman inkâr edenlerin yüzleri kötüleşir ve onlara, “İşte bu, (alaylı bir biçimde) isteyip durduğunuz şeydir” denir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Azâbın yaklaştığını gördüler mi kâfir olanların yüzleri kararır ve işte denir, bu, isteyip durduğunuz şey.
Adem Uğur : Ama onu (azabı) yakından gördükleri zaman, inkâr edenlerin yüzleri kararacak ve (kendilerine): İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.
Ahmed Hulusi : Onu (ölümü) yaklaşmış gördüklerinde, o hakikat bilgisini inkâr edenlerin yüzleri kötü oldu (karardı)! "İşte bu, kendisini bir an önce yaşamayı temenni ettiğinizdir!" denildi.
Ahmet Tekin : Azâbı yakından gördükleri zaman, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin yüzleri fenalaşacak. Kendilerine:

'İşte, inkârlarınız ve alaylarınızla isteyip durduğunuz azap budur.' denecek.

Ahmet Varol : Nihayet onu yakında gördüklerinde inkâr edenlerin yüzleri kötüleşir ve: 'İşte bu, (gerçekleşmeyeceğini) ileri sürüp durduğunuz şeydir' denir.
Ali Bulaç : Nihayet onu pek yakında gördüklerinde, o inkâr edenlerin yüzleri kötüleşip karardı. Ve: "İşte bu, sizin (gerçekleşmeyecek diye) öne sürüp durduğunuz şeydir" denildi.
Ali Fikri Yavuz : Nihayet vakti gelip de o (vaad olunan) azabı yakından gördüklerinde o kâfir olanların yüzleri kötüleşivermiştir ve onlara şöyle denilmiş olacaktır: “- İşte sizin istediğiniz (ve vuku bulmaz dediğiniz) azap budur!...
Bekir Sadak : Azabi yaklasirken gordukleri zaman, inkar edenlerin yuzleri cirkinlesip kararir; onlara: «Sizin arayip durdugunuz iste budur» denir.
Celal Yıldırım : Va'dolunan azabın yaklaştığını görünce, o küfre sapanların yüzleri bir tuhaf olup çirkinlesin Onlara : «Sizin istediğiniz, davet edip durduğunuz bu idi!.» denilir.
Diyanet İşleri (eski) : Azabı yaklaşırken gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri çirkinleşip kararır; onlara: 'Sizin arayıp durduğunuz işte budur' denir.
Diyanet Vakfi : Ama onu (azabı) yakından gördükleri zaman, inkâr edenlerin yüzleri kararacak ve (kendilerine): İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.
Edip Yüksel : Onu yaklaşırken gördükleri zaman inkarcıların suratı asılır, ve onlara 'İşte isteyip durduğunuz şey budur,' denir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken vaktı gelip de onu yakından gördüklerinde o küfredenlerin yüzleri kötüleşiverdi. Ve denildi ki işte, o sizin kendilerine da'vet edip durduğunuz budur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken vakti gelip de onu yakından gördüklerinde o inkar edenlerin yüzleri kötüleşti ve: «İşte o sizin kendinize davet edip durduğunuz budur!» denildi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onu yakın görünce inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: «İşte çağırıp durduğunuz şey budur!» dendi.
Fizilal-il Kuran : Fakat azabı gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri kararır ve kendilerine «işte sizin arayıp durduğunuz budur» denir.
Gültekin Onan : Nihayet onu pek yakında gördüklerinde, o küfredenlerin yüzleri kötüleşip karardı. Ve: "İşte bu, sizin (gerçekleşmeyecek diye) öne sürüp durduğunuz şeydir" denildi.
Hasan Basri Çantay : Artık onu yakında gördükleri zaman o küfredenlerin yüzleri kötü bir haale getirilmiş ve (onlara) «İşte bu, sizin (çarçabuk istediğiniz ve aksini) iddia etdiğiniz şeydir» denilmişdir (denilecek).
Hayrat Neşriyat : Nihâyet onu (o kıyâmeti) yakından gördüklerinde, inkâr edenlerin yüzleri kötüleşir ve (kendilerine): 'İşte kendisini (acele ederek) isteyip durduğunuz (azab) budur!' denilir.
İbni Kesir : Onu yaklaşırken gördükleri vakit, küfredenlerin yüzleri buruştu. Ve: Sizin isteyip durduğunuz işte budur, denildi.
Muhammed Esed : Ama sonunda, bu (gerçekleşme)nin yakın olduğunu gördükleri zaman, hakikati inkar edenlerin yüzleri acı ile buruşacak ve onlara: "İşte (o kadar küçümseyerek) çağırıp durduğunuz şey budur!" denilecek.
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, onu (o azabı) yakın bir halde görüverdiler. Kâfir olmuş olanların yüzleri çirkinleşmiş oldu ve denildi ki: «İşte bu odur ki, siz bunu talep ettiniz.»
Ömer Öngüt : Onu (azabı) yaklaşmış gördükleri zaman, kâfirlerin yüzleri kararır. Kendilerine "İşte sizin isteyip durduğunuz şey budur!" denilir.
Şaban Piriş : O’nu yakından gördükleri zaman, inkarcıların yüzleri simsiyah kesilir. Onlara denir ki: -İşte, isteyip durduğunuz şey!
Suat Yıldırım : Onu yanıbaşlarında buldukları zaman inkâr edenlerin kederden yüzleri mosmor kesilir. Kendilerine: "İşte sizin isteyip durduğunuz şey!" denilir.
Süleyman Ateş : Onu yakın görünce inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: "İşte çağırıp durduğunuz şey budur!" dendi.
Tefhim-ul Kuran : Nihayet onu pek yakında gördüklerinde, o küfretmekte olanların yüzleri kötüleşip karardı. Ve: «İşte bu, sizin (gerçekleşmeyecek diye) öne sürüp durduğunuz şeydir» denildi.
Ümit Şimşek : Onu yakınlarında gördükleri an, o kâfirlerin yüzleri simsiyah kesilir. Onlara 'İstediğiniz şey işte bu' denir.
Yaşar Nuri Öztürk : Onu yakından gördüklerinde, inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Şöyle denildi: "O habire çağırıp durduğunuz şey budur."