7/35 | Araf Suresi Kuran-ı Kerim |
7/37 |
Arapça harfli ayet metni[]
وَالَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُواْ عَنْهَا أُوْلََئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Latin harflerine transcriptli metin[]
Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ vestekberû anhâ ulâike ashabun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Kelime anlamlı meal[]
1. ve ellezîne : ve o kimseler ki 2. kezzebû : yalanladılar 3. bi âyâti-nâ : âyetlerimizi 4. ve estekberû : ve büyüklendiler, kibirlendiler 5. an-hâ : ona (ondan) 6. ulâike : işte onlar 7. ashabu en nâri : ateş ehli 8. hum : onlar 9. fî-hâ : orada 10. hâlidûne : kalıcıdırlar, kalanlardır
Abdulbaki Gölpınarlı[]
Âyetlerimizi inkâr edenler ve onları kabûl etmeyi ululuklarına yediremeyenlerse cehennem ehlidir ve orada ebedî kalır onlar.
Ali Bulaç Meali[]
Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır.
Ahmet Varol Meali[]
Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar ise, onlar da cehennemliklerdir. Onlar orada sürekli kalacaklardır.
Diyanet İşleri Meali(Eski)[]
Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlara gelince, işte onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
Diyanet İşleri Meali(Yeni)[]
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Diyanet Vakfı Meali[]
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Edip Yüksel Meali[]
Büyüklük taslayarak ayetlerimizi yalanlayanlar ise ateş halkıdır; orada ebedi kalıcıdırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır (sadeleştirilmiş metin)[]
Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara inanmayı kibirlerine yediremeyenler ise cehennemin sakinleridir ve sonsuza dek orada kalacaklardır.
Elmalılı Meali (Orjinal)[]
Âyetlerimizi tekzib edenlere, ve bunlara iymanı kibirlerine yediremiyenlere gelince böyleler eshabı nârdır, hep onda muhaleddirler
Ömer Nasuhi Bilmen[]
Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler ve onlardan kibirlendiler, işte onlar, ateşin sahipleridir. Onlar o ateşte ebedî olarak kalacaklardır.
Muhammed Esed[]
ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkanlar ve onlara kibirle tepeden bakanlar, işte orada kalmak üzere, ateşe girecek olanlar böyleleridir!
Suat Yıldırım[]
Âyetlerimizi yalan sayanlar ve onları kabule tenezzül etmeyenler ise, işte onlar cehennemliktirler. Hem de orada ebedî kalacaklardır.
Süleyman Ateş Meali[]
Âyetlerimizi yalanlayıp onları kabule tenezzül etmeyenlere gelince, onlar da ateş halkıdır; onlar orada sürekli kalacaklardır.
Şaban Piriş Meali[]
Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklük taslayanlar ise, ateşliktirler. Onlar, orada ebedidirler.
Ümit Şimşek Meali[]
Âyetlerimizi yalanlayan ve onlara karşı kibirlenenlere gelince, onlar da ateş ehlidirler; orada sürekli kalacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk[]
Ayetlerimizi yalanlayıp onlar karşısında burun kıvıranlara gelince, bunlar ateşin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır onun içinde.
Yusuf Ali (English)[]
But those who reject Our signs and treat them with arrogance,- they are companions of the Fire, to dwell therein (forever).(1017-A) *
M. Pickthall (English)[]
But they who deny Our revelations and scorn them such are rightful owners of the Fire; they will abide therein.
Elmalı tefsiri (sadeleştirilmiş)[]
Muhammed Esed Tefsiri[]
ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkanlar ve onlara kibirle tepeden bakanlar, işte orada kalmak üzere, ateşe girecek olanlar böyleleridir!