Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
79. satır: | 79. satır: | ||
And We saved him and those with him by a mercy from Us, and We cut the root of those who denied Our revelations and were not believers. |
And We saved him and those with him by a mercy from Us, and We cut the root of those who denied Our revelations and were not believers. |
||
+ | == Elmalı tefsiri (sadeleştirilmiş) == |
||
+ | |||
+ | |||
+ | |||
+ | == Muhammed Esed Tefsiri == |
||
+ | Ve böylece, o'nu ve o'nunla beraber olanları kuşatıcı rahmetimizle kurtardık; beri yandan, ayetlerimizi yalanlayıp inanmayanlarıysa son kalıntısına kadar silip attık. (55) ) |
||
+ | |||
+ | 55 - Bu 69: 6-8'de de gösterildiği gibi, yedi gün yedi gece kesintisiz devam eden bir kum fırtınası şeklinde vuku bulan bir afetti. |
||
== Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri == |
== Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri == |
18.25, 1 Ağustos 2010 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
7/71 | Araf Suresi Kuran-ı Kerim |
7/73 |
Arapça harfli ayet metni[]
فَأَنجَيْنَاهُ وَالَّذِينَ مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِّنَّا وَقَطَعْنَا دَابِرَ الَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا وَمَا كَانُواْ مُؤْمِنِينَ
Latin harflerine transcriptli metin[]
Fe enceynâhu vellezîne meahu bi rahmetin minnâ ve kata'nâ dâbirellezîne kezzebû bi âyâtinâ ve mâ kânû mu'minîn(mu'minîne).
Kelime anlamlı meal[]
1. fe encey-nâ-hu : böylece, biz onu kurtardık 2. ve ellezîne : ve o kimseleri 3. mea-hu : onunla birlikte, beraber 4. bi rahmetin : rahmet ile 5. min-nâ : bizden 6. ve kata'nâ : ve kestik 7. dâbire ellezîne : o kimselerin kökünü 8. kezzebû : yalanladılar 9. bi âyâti-nâ : âyetlerimizi 10. ve mâ kânû mu'minîne : ve mü'min olmadılar
Abdulbaki Gölpınarlı[]
Onu ve onunla berâber olanları rahmetimizle kurtardık da âyetlerimizi yalanlayanların ve inanmayanların kökünü kestik.
Ali Bulaç Meali[]
Böylece onu ve onunla birlikte olanları katımızdan bir rahmet ile kurtardık. Ayetlerimizi yalan sayarak inanmamış olanların kökünü kuruttuk.
Ahmet Varol Meali[]
Nitekim biz onu ve beraberindekileri tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayarak iman etmeyenlerin de sonlarını getirdik.
Diyanet İşleri Meali(Eski)[]
Biz, rahmetimizle, Hud'u ve beraberinde bulunanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayarak inanmayanların kökünü kestik.
Diyanet İşleri Meali(Yeni)[]
Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Âyetlerimizi yalanlayan ve iman etmemiş olanların ise kökünü kestik.
Diyanet Vakfı Meali[]
Onu ve onunla beraber olanları rahmetimizle kurtardık ve âyetlerimizi yalanlayıp da iman etmeyenlerin kökünü kestik.
Edip Yüksel Meali[]
Bizden bir rahmet olarak, onu ve onunla birlik olanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayarak inanmıyanların da ardını kestik.
Elmalılı Hamdi Yazır (sadeleştirilmiş metin)[]
Bunun üzerine kendisini ve beraberindekileri, yalnız katımızdan bir rahmet ile kurtardık, ayetlerimize yalan deyip iman etmeyenlerin kökünü kestik.
Elmalılı Meali (Orjinal)[]
Bunun üzerine kendisini ve ma'iyyetindekileri mahza tarafımızdan bir rahmet ile necâta erdirdik de o âyetlerimizi tekzib edib iyman etmiyenlerin kökünü kestik
Ömer Nasuhi Bilmen[]
Bunun üzerine O'nu ve kendisiyle beraber olanları Bizden bir rahmet olarak halas ettik. Âyetlerimizi tekzîp edenlerin ve imân etmiş olmayanların ise kökünü kesiverdik.
Muhammed Esed[]
Ve böylece, onu ve onunla beraber olanları kuşatıcı rahmetimizle kurtardık; beri yandan, ayetlerimizi yalanlayıp inanmayanlarıysa son kalıntısına kadar silip attık.
Suat Yıldırım[]
Biz de onu ve beraberinde olanları, tarafımızdan bir lütuf olarak kurtardık ve âyetlerimizi yalan sayıp iman etmeyenlerin ise kökünü kestik.
Süleyman Ateş Meali[]
O'nu ve O'nunla beraber olanları, bizden bir rahmetle kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanların ve inanmayacak olanların ardını kestik.
Şaban Piriş Meali[]
O’nu ve beraberindekileri katımızdan bir rahmet ile kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayan ve mümin olmayan kavmin de kökünü kazıdık.
Ümit Şimşek Meali[]
Biz de onu ve beraberindekileri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; âyetlerimizi yalanlayan ve iman etmemiş kavmin ise kökünü biçtik.
Yaşar Nuri Öztürk[]
Nihayet, onu ve beraberindekileri bizden bir rahmetle kurtardık; ayetlerimizi yalanlayanların da kökünü kestik. İnanan kişiler değillerdi onlar.
Yusuf Ali (English)[]
We saved him and those who adhered to him. By Our mercy, and We cut off the roots of those who rejected Our signs and did not believe.
M. Pickthall (English)[]
And We saved him and those with him by a mercy from Us, and We cut the root of those who denied Our revelations and were not believers.
Elmalı tefsiri (sadeleştirilmiş)[]
Muhammed Esed Tefsiri[]
Ve böylece, o'nu ve o'nunla beraber olanları kuşatıcı rahmetimizle kurtardık; beri yandan, ayetlerimizi yalanlayıp inanmayanlarıysa son kalıntısına kadar silip attık. (55) )
55 - Bu 69: 6-8'de de gösterildiği gibi, yedi gün yedi gece kesintisiz devam eden bir kum fırtınası şeklinde vuku bulan bir afetti.