Yenişehir Wiki
Advertisement
70/17 70/Mearic Suresi
Kurann

Kuran-ı Kerim
70/19



Arapça harfli ayet metni[]

  • وَجَمَعَ فَأَوْعَىٰ

Latin harflerine transcriptli metin[]

  • Ve ceme’a fe-ev’â

Kelime anlamlı meal[]

  • Kelime kelime anlamı
  • ve cemea : ve topladı
  • fe : böylece, sonra
  • ev'â : yığdı, biriktirdi

Abdülbaki Gölpınarlı[]

  • Ve toplayıp biriktireni.

Ali Bulaç Meali[]

  • (Durmaksızın mal ve servet) Toplayıp bir yerde (üstüste) yığmakta olanı.

Ahmet Varol Meali[]

  • (Mal) biriktirip kasada yığanı.

Diyanet İşleri Meali(Eski)[]

  • 15,16,17,18. Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.

Diyanet İşleri Meali(Yeni)[]

  • 17,18. O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır.

Diyanet Vakfı Meali[]

  • (Servet) toplayıp yığan kimseyi!.

Edip Yüksel Meali[]

  • Toplayıp kasaya saklayanı.

Elmalılı Hamdi Yazır (sadeleştirilmiş metin)[]

  • Mal toplayıp kasada yığanı,

Elmalılı Meali (Orjinal)[]

  • Ve toplayıp toplayıp kasaya yığanı

Ömer Nasuhi Bilmen[]

  • Ve (malı) toplayıp da, bir kap içinde saklayanı.

Muhammed Esed[]

  • ve [servet] biriktirip, [onu öteki insanların elinden] alanları.

Suat Yıldırım[]

  • (17-18) İmana sırtını dönüp haktan yüz çevireni, bir de servet toplayıp yığan ve hayırda harcamayanı o ateş kendine çağırır.

Süleyman Ateş Meali[]

  • (Mal) Toplayıp kasada yığanı!

Şaban Piriş Meali[]

  • Malını toplayıp yığanı...

Ümit Şimşek Meali[]

  • Malı toplayıp yığanı da.

Yaşar Nuri Öztürk[]

  • Toplayıp kasada yığanı/depolayanı.

Yusuf Ali (English)[]

  • And collect (wealth) and hide it (from use)!

M. Pickthall (English)[]

  • And hoarded (wealth) and withheld it.

Tefsirler[]

Elmalı tefsiri (sadeleştirilmiş)[]

  • 18. Bu kelime alevli ateşin halini bildirir. "Derileri soyduğu halde alevli ateş" demektir. Yahut, "ben şunu kastediyorum" şeklinde bir fiil takdir edilerek, ihtisastan dolayı sonu üstün okunmuştur. Şeklinde okunan kırâete göre ikinci haberdir. Yani "O azap, alevli ateştir, derileri soyucudur." demek olur veya sıfat olur. Bu takdirde mânâsı, "derileri soyan alevli bir ateş" olur. Nüz'u kökünden "saldırıcı"; nezi' kökündense "soyucu" mânâsına gelir.
  • ŞEV ; el, ayak gibi uzuvlar. Nitekim avcı; kol, bacak gibi öldürmeyecek noktadan bir uzva isabet ettirdiği zaman derler. Yahut bu kelime, başın derisi demek olan kelimesinin çoğuludur. Yani eli, ayağı, tepeyi, tırnağı soyar. "Derileri piştikçe, azabı duysunlar diye kendilerine yeni yeni deriler vereceğiz."(Nisâ, 4/56) âyetinin ifade ettiği gibi azap yenilenmek için onlar yine iade olunup eski hallerine çevrilir.

Muhammed Esed Tefsiri[]

  • 18 ve [servet] biriktirip, [onu öteki insanların elinden] alanları.

Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri[]

  • 18. Ve -malı- toplayıp da, bir kap içinde saklayanı.
  • 18. (Ve) Malı, sırf dünyaya ait olanları (toplayıp da) zekâtını vermeyeni, o malları (bir kap içinde saklayanı) yalnız onlar ile uğraşarak dinî vazifelerini îfa etmeyeni, hırslıca bir hâlde yaşayarak nail olduğu nimetlerin şükrünü îfa eylemeyeni de ateş azabı, yarın âhiret âleminde yakalayacaktır. İşte her mükellef kimse, bu dehşetli akıbeti düşünerek daha dünyada iken hayatını tanzime, vazifelerini İfaya çalışmalıdır.
  • "Via" içinde bir mal konulup saklanılan kap, kasa ve yük manasınadır. Çoğulu "Ev'iye" d ir.
Header gold
Ayet Ayet Mearic Suresi
K.kerim   

70/1 - 70/2 - 70/3 - 70/4 - 70/5 - 70/6 - 70/7 - 70/8 - 70/9 - 70/10 - 70/11 - 70/12 - 70/13 - 70/14 - 70/15 - 70/16 - 70/17 - 70/18 - 70/19 - 70/20 - 70/21 - 70/22 - 70/23 - 70/24 - 70/25 - 70/26 - 70/27 - 70/28 - 70/29 - 70/30 - 70/31 - 70/32 - 70/33 - 70/34 - 70/35 - 70/36 - 70/37 - 70/38 - 70/39 - 70/40 - 70/41 - 70/42 - 70/43 - 70/44


Üzerinde çalıştığımız sayfa hangi surenin ayeti ise sayfa sonuna Küme işaretlerinin tam ortasına {{}} a-Sure ismi yazmayı unutmayalım!
Advertisement