Yenişehir Wiki
Advertisement



إِنَّ لَدَيْنَا أَنكَالًا وَجَحِيمًا

İnne ledeynâ enkâlen ve cahîmâ(cahîmen).


1. inne : muhakkak
2. ledeynâ : bizim yanımızda ..... vardır
3. enkâlen : ağır kelepçeler, ağır zincirler
4. ve cahîmen : ve alevli ateş


Muhammed Hamdi Yazır : Çünkü bizim yanımızda bukağılar var ve bir cehîm var
Diyanet İşleri : (12-13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki katımızda bağlar var ve koca cehennem var.
Adem Uğur : Hiç şüphesiz bizim nezdimizde (onlar için hazırlanmış) boyunduruklar, yakıcı bir ateş, var.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki bizim yanımızda enkal (güçlü bağlar, zincirler) ve cahîm (cehennem, yakıcı ateş) vardır. Not: Ünlü Kur'ân yorumcusu İmam Razi, gelecek yaşamdaki azabın bu sembolizmini izah ederken şunları söyler: "Bu dört durum, kişinin hayattayken yaptıklarının ruhî sonuçları olarak görülebilir. "Ağır prangalar", ruhun önceki maddi ilgilerine ve bedenî zevklerine mahkûmiyetinin devam etmesinin bir sembolüdür. Bunların gerçekleşmesinin imkânsız hâle geldiği o gün, bu prangalar ve zincirler, yeniden dirilen insan kişiliğini (nefs) yücelik ve sâfiyet katına çıkmaktan alıkoyar. Ardından, bu ruhî prangalar "ruhî ateşlere" sebebiyet verir; çünkü kişinin beden zevklerine güçlü bir eğilim duyması, onlara erişmenin imkânsızlığı ile birleştiğinde, ruhî olarak şiddetli bir "yanıp tutuşma" duygusu oluşturur, "yakıcı alev" in (cahîm) anlamı budur. Günahkâr, bu durumda, arzuladığı şeylerden kopmanın acısını ve yoksunluğun boğucu baskısını boğazında hisseder; bu da "boğaza takılan yiyecek" ifadesinin karşılığıdır. Ve sonunda, bu şartlardan dolayı, Allâh'ın nûruyla aydınlanmaktan ve kutsanmış kişilerle bir arada olmaktan yoksun kalır; "şiddetli azap" ifadesinin anlamı budur. Ama yine de bilin ki, Kurân'ın bu âyetlerinin anlamının bu söylediklerimden ibaret olduğunu iddia ediyor değilim. . . "
Ahmet Tekin : Bizim nezdimizde, ağır bukağılar, kaynayan, köpüren bir Cehennem var.
Ahmet Varol : Çünkü bizim katımızda bukağılar ve çılgınca yanan bir ateş var.
Ali Bulaç : Çünkü Bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır:
Ali Fikri Yavuz : Zira (ahirette kâfirler için) bizim yanımızda bukağılar ve (içine) girecekleri bir ateş var.
Bekir Sadak : (12-13) suphesiz katimizda onlar icin agir boyunduruklar, cehennem, bogazi tikayan bir yiyecek ve can yakan azap vardir.
Celal Yıldırım : (12-13) Çünkü yanımızda bukağılar, Cehennem, boğazdan geçmeyen yiyecek ve elem verici bir azâb vardır.
Diyanet İşleri (eski) : (12-13) Şüphesiz katımızda onlar için ağır boyunduruklar, cehennem, boğazı tıkayan bir yiyecek ve can yakan azap vardır.
Diyanet Vakfi : (12-13) Hiç şüphesiz bizim nezdimizde (onlar için hazırlanmış) boyunduruklar, yakıcı bir ateş, boğazdan geçmez bir yiyecek ve elem verici bir azap vardır.
Edip Yüksel : Yanımızda zincirler ve cehennem vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü bizim yanımızda bukağılar var ve bir cehîm var
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü Bizim yanımızda bukağılar ve ateş var,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Zira bizim yanımızda bukağılar var, bir cehennem var.
Fizilal-il Kuran : Çünkü bizim yanımızda ağır zincirler ile cehennem vardır.
Gültekin Onan : Çünkü bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır.
Hasan Basri Çantay : Çünkü bizim yanımızda (ağır) bukağılar var, yakıcı bir ateş var,
Hayrat Neşriyat : Çünki bizim yanımızda ağır kelepçeler ve yakıcı bir ateş vardır!
İbni Kesir : Muhakkak ki katımızda, ağır boyunduruklar ve cehennem var.
Muhammed Esed : çünkü, Katımızda ağır prangalar ve yakıcı bir alev (onları beklemektedir),
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki Bizim yanımızda ağır bukağılar ve bir alevli ateş vardır.
Ömer Öngüt : Yanımızda onlar için ağır boyunduruklar ve cehennem var.
Şaban Piriş : Bizim yanımızda ağır boyunduruklar ve cehennem var.
Suat Yıldırım : (12-13) Muhakkak ki Bizim nezdimizde bukağılar, alevli ateşler, dikenli, boğazı tırmalayan yiyecekler ve gâyet acı azap var.
Süleyman Ateş : Doğrusu, bizim yanımızda bukağılar ve cehennem var.
Tefhim-ul Kuran : Çünkü bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır;
Ümit Şimşek : Bizim katımızda nice bukağılar, alevler,
Yaşar Nuri Öztürk : Bizim yanımızda bukağılar var, cehennem var!
Advertisement