Yenişehir Wiki
Register
Advertisement


إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا

İnnâ se nulkî aleyke kavlen sekîlâ(sekîlen).


1. innâ : muhakkak ki biz
2. se-nulkî : yakında ilka edeceğiz, ulaştıracağız
3. aleyke : sana
4. kavlen : söz
5. sekîlen : ağır


Muhammed Hamdi Yazır : Çünkü biz senin üzerine ağır bir söz ilka edeceğiz.
Diyanet İşleri : Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz.
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de sana ağır bir şey vahyedeceğiz.
Adem Uğur : Doğrusu biz sana (taşıması) ağır bir söz vahyedeceğiz.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki biz sana ağır bir söz ilka edeceğiz (şuurunda yaşatacağız)!
Ahmet Tekin : Sana, vahyi sıkıntılı, sorumluluğu ağır, değeri yüce bir kelâmı Kur’ân’ı vahyedip, onu senin kalbine, hafızana yerleştireceğiz.
Ahmet Varol : Doğrusu biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.
Ali Bulaç : Gerçek şu ki, biz senin üzerine 'oldukça ağır' bir söz (vahy) bırakacağız.
Ali Fikri Yavuz : Çünkü biz, sana, (sorumluluğu) ağır bir söz (Kur’an) vahy edeceğiz.
Bekir Sadak : Dogrusu Biz, sana, tasimasi agir bir soz vahyedecegiz.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz, sana (kaldırılması) ağır bir söz vahyedeceğiz.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu Biz, sana, taşıması ağır bir söz vahyedeceğiz.
Diyanet Vakfi : Doğrusu biz sana (taşıması) ağır bir söz vahyedeceğiz.
Edip Yüksel : Biz sana ağır bir söz bırakacağız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü biz senin üzerine ağır bir söz ilka edeceğiz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü Biz sana ağır bir söz vahyedeceğiz;
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız (Kur'an vahyedeceğiz).
Fizilal-il Kuran : Çünkü biz sana sorumluluğu ağır bir söz indireceğiz.
Gültekin Onan : Gerçek şu ki, biz senin üzerine 'oldukça ağır' bir söz (vahy) bırakacağız.
Hasan Basri Çantay : Hakıykat biz sana ağır bir söz vahyediyoruz.
Hayrat Neşriyat : Çünki biz, senin üzerine (kıymeti pek) ağır bir söz (Kur’ân) bırakacağız(vahyedeceğiz)!
İbni Kesir : Muhakkak ki Biz; sana, ağır bir söz vahyedeceğiz.
Muhammed Esed : Biz sana (sorumluluğu) ağır bir mesaj tevdi edeceğiz;
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki Biz sana ağır bir kelâm vahyedeceğiz.
Ömer Öngüt : Doğrusu biz sana ağır bir söz vahyedeceğiz.
Şaban Piriş : Çünkü biz sana ağır bir söz vahyedeceğiz.
Suat Yıldırım : Biz sana pek ağır bir söz vahyedeceğiz.
Süleyman Ateş : Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.
Tefhim-ul Kuran : Gerçek şu ki, biz senin üzerine 'oldukça ağır' bir söz (vahy) bırakacağız.
Ümit Şimşek : Biz sana sorumluluğu ağır bir söz vahyedeceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk : Doğrusu, biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.
Advertisement