كَلَّا إِنَّهُ تَذْكِرَةٌ
Kellâ innehu tezkireh(tezkiretun).
1. | kellâ | : hayır |
2. | inne-hu | : gerçekten o |
3. | tezkiretun | : bir zikir, öğüt |
Muhammed Hamdi Yazır | : | hayır hayır o muhakkak bir tezkire |
Diyanet İşleri | : | Hayır, düşündükleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur’an) bir uyarıdır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Gerçekten de Kur'ân, bir öğüttür. |
Adem Uğur | : | Asla (düşündükleri gibi değil)! Bilsinler ki bu, gerçekten bir ikazdır! |
Ahmed Hulusi | : | Hayır! Muhakkak ki o bir hatırlatmadır! |
Ahmet Tekin | : | Nasıl korkmazlar? İşte Kur’ân bütün insanlara hatırlatıyor, öğüt veriyor, uyarıyor. |
Ahmet Varol | : | Hayır. O bir öğüttür. |
Ali Bulaç | : | Gerçek (şu ki), o (Kur'an,) elbette bir öğüttür. |
Ali Fikri Yavuz | : | Hayır, zannettikleri gibi değil, Muhakkak O Kur’an (Allah’dan) bir öğüddür. |
Bekir Sadak | : | Hayir; suphesiz bu Kuran bir oguttur. |
Celal Yıldırım | : | Hayır, o gerçekten bir öğüttür. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Hayır; şüphesiz bu Kuran bir öğüttür. |
Diyanet Vakfi | : | Asla (düşündükleri gibi değil)! Bilsinler ki bu, gerçekten bir ikazdır! |
Edip Yüksel | : | Doğrusu, bu bir öğüttür. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | hayır hayır o muhakkak bir tezkire |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Hayır, hayır! O muhakkak bir uyarıdır. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Hayır, hayır, O kur'ân kuşkusuz bir öğüttür. |
Fizilal-il Kuran | : | Hayır, hayır! Bu Kur'an bir öğüt, bir hatırlatmadır. |
Gültekin Onan | : | Gerçek (şu ki), o (Kuran,) elbette bir öğüttür. |
Hasan Basri Çantay | : | Gerçek, o (Kur'an) hiç şüphesiz bir öğüddür. |
Hayrat Neşriyat | : | Hayır! Şübhesiz ki o (Kur’ân), bir nasîhattir. |
İbni Kesir | : | Hayır, muhakkak ki o, bir öğüttür. |
Muhammed Esed | : | Aslında bu bir öğüttür; |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (54-55) Yok yok. Şüphesiz ki, o, bir öğüttür. Artık kim dilerse onu okuyarak öğüt alır. |
Ömer Öngüt | : | Hayır! Şüphesiz ki o bir öğüttür. |
Şaban Piriş | : | Gerçek şu ki bu bir uyarıdır. |
Suat Yıldırım | : | Hayır! Gerçekten bu bir öğüttür, bir uyarıdır. |
Süleyman Ateş | : | Hayır (iyi bilsinler ki) o (Kur'ân) bir ikazdır. |
Tefhim-ul Kuran | : | Gerçek (şu ki), o (Kur'an), elbette bir öğüttür. |
Ümit Şimşek | : | Fakat Kur'ân bir öğüttür. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Hayır, iş, sandıkları gibi değil! O bir öğüt verici/bir düşündürücüdür. |