(Sayfa oluşturdu, içeriği: ' <p style="font-family:'SimplifiedArabic','ArabicTransparent',arabca3,'MSSansSerif';font-size:2em;color:rgb(0,0,0);line-height:normal;">وَإِذَا رَأَيْ...') |
Değişiklik özeti yok |
||
4. satır: | 4. satır: | ||
− | <p style="font-family: |
+ | <p style="font-family:SimplifiedArabic,ArabicTransparent,arabca3,MSSansSerif;font-size:2em;color:rgb(0,0,0);line-height:normal;">وَإِذَا رَأَيْتَ ثَمَّ رَأَيْتَ نَعِيمًا وَمُلْكًا كَبِيرًا</p> |
<p style="font-family:Tahoma;font-size:1.8em;line-height:normal;color:rgb(0,128,0);">Ve izâ reeyte semme reeyte naîmen ve mulken kebîrâ(kebîren).</p> |
<p style="font-family:Tahoma;font-size:1.8em;line-height:normal;color:rgb(0,128,0);">Ve izâ reeyte semme reeyte naîmen ve mulken kebîrâ(kebîren).</p> |
||
40. satır: | 40. satır: | ||
{| border="1" bordercolor="#D0D0D0" cellpadding="3" rules="rows" style="font-family:Verdana,Arial;border-collapse:collapse;" width="100%" |
{| border="1" bordercolor="#D0D0D0" cellpadding="3" rules="rows" style="font-family:Verdana,Arial;border-collapse:collapse;" width="100%" |
||
|- bgcolor="#FFFFC0" valign="top" |
|- bgcolor="#FFFFC0" valign="top" |
||
− | | nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"| |
+ | | nowrap="nowrap" style="font-size:10pt;"|Muhammed Hamdi Yazır |
| style="font-size:10pt;"|: |
| style="font-size:10pt;"|: |
||
| style="font-size:10pt;"|Ve gördüğün zaman orada bir na'îm ve pek büyük bir mülk görürsün |
| style="font-size:10pt;"|Ve gördüğün zaman orada bir na'îm ve pek büyük bir mülk görürsün |
21.05, 16 Mayıs 2012 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
وَإِذَا رَأَيْتَ ثَمَّ رَأَيْتَ نَعِيمًا وَمُلْكًا كَبِيرًا
Ve izâ reeyte semme reeyte naîmen ve mulken kebîrâ(kebîren).
1. | ve izâ raeyte | : ve gördüğün zaman, baktığın zaman |
2. | semme | : orada |
3. | raeyte | : sen gördün |
4. | naîmen | : ni'metler |
5. | ve mulken | : mülk ve saltanat |
6. | kebîren | : büyük |
Muhammed Hamdi Yazır | : | Ve gördüğün zaman orada bir na'îm ve pek büyük bir mülk görürsün |
Diyanet İşleri | : | Orada, görünce (sonsuz) nimetler ve büyük bir mülk (hükümranlık) görürsün. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ne yana baksan nîmetler görürsün, ne yana baksan, pek büyük ve zevalsiz bir saltanat ve devletler. |
Adem Uğur | : | Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün. |
Ahmed Hulusi | : | Nereye baksan (sırf) nimet ve büyük bir mülk olarak görürsün. |
Ahmet Tekin | : | Orada, nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir sultan ve saltanat görürsün. |
Ahmet Varol | : | Her nereye baksan bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
Ali Bulaç | : | Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
Ali Fikri Yavuz | : | Orada her nereye baksan, bir nimet ve pek büyük bir mülk (saltanat) görürsün. |
Bekir Sadak | : | Oranin neresine baksan, nimet ve buyuk bir saltanat gorursun. |
Celal Yıldırım | : | Orada nereye baksan hep nîmet ve büyük bir mülk görürsün. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Oranın neresine baksan, nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Diyanet Vakfi | : | Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün. |
Edip Yüksel | : | Nereye baksan nimetler ve büyük bir yönetim görürsün. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve gördüğün zaman orada bir na'îm ve pek büyük bir mülk görürsün |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Gördüğün zaman orada bol bir nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün. |
Fizilal-il Kuran | : | Nereye baksan bir nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Gültekin Onan | : | Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
Hasan Basri Çantay | : | Orada herhangi bir yeri gördüğün zaman (büyük) bir ni'met, bol bir (ihtişam ve) saltanat görürsün. |
Hayrat Neşriyat | : | (Orada) nereyi görsen, (ta'rîfi mümkün olmayan) bir ni'met ve büyük bir mülk görürsün! |
İbni Kesir | : | Nereye baksan; orada bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
Muhammed Esed | : | ve (nereye) baksan, (yalnız) kutsanmışlık ve aşkın bir düzen göreceksin. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (19-20) Onların etrafında ebedîler olan genç hizmetçiler dolaşır, onları göreceğin zaman onları birer saçılmış inci sanırsın. Ve orada göreceğin zaman, bir nîmet ve bir büyük mülk görmüş olursun. |
Ömer Öngüt | : | Orada her nereye baksan, bir nimet ve pek büyük bir saltanat görürsün. |
Şaban Piriş | : | Nereye baksan, nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Suat Yıldırım | : | Hangi tarafa baksan hep nimet, servet, ihtişam, büyük bir saltanat görürsün. |
Süleyman Ateş | : | Orada nereye baksan, bir ni'met ve büyük bir mülk görürsün. |
Tefhim-ul Kuran | : | Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
Ümit Şimşek | : | Nereye baksan bir dolu nimet ve bir büyük saltanat görürsün. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Oraya baktığında, nereye göz atsan büyük bir nimet, büyük bir mülk ve yönetim görürsün. |